AKP iktidarı, süper güç olma vaadiyle çıktığı yolda dev bir ekonomik çıkmaz içinde debeleniyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, sebze fiyatlarındaki artışı planlı bir terör estirme olarak gördüğünü açıklarken “Semt pazarları”nı da ilan etti.
Tanzim adı verilen yeni uygulamada, sebze ve meyvede kişi başına kilo limiti konarken muhalefet tepki gösteriyor.
CHP, AKP’nin inşaattan sonra bu sektörü çökerme planı yaptığını savunuyor. Saadet Partisi ise “Memleketin 95 yıllık sanayi birikimini satan bu iktidar, şimdi çareyi bakkal dükkânı açmakta buluyor” görüşünde…
Ekonomist Prof. Erinç Yeldan’ın yorumu ise bütün ulusal varlıkların yabancı sermayeye devredileceği younda.
Yeniçağ yazarı Arslan Bulut, “AKP, niçin ‘çökertme politikası’ uyguladı?” sorusu üzerinden “Türkiye elindeki çok önemli tarım arazilerini, tarım ürünlerini, enerjide bağımlılığını azaltabilecek rüzgâr, güneş, jeotermal gibi çok önemli kaynaklarını ve genel olarak aklını doğrudan doğruya uluslararası sermayenin güdümüne terk etti. Sorunlar, yerel seçimlerden sonrasına ötelenmiş, hasıraltı edilmiş durumda” görüşünü dile getiriyor.
“Fakat AKP’nin ekonomi idaresinin elinde öyle bir medya gücü var ki IMF ile beraber bir aile fotoğrafı çektirmemiz gerekiyorsa 1 Nisan’dan sonra iktidar onu da yapabilir” diyen yazar, “1 Nisan’dan sonra işçi, memur ve emekli maaşlarının kuşa çevrilmesi söz konusu” ifadesini kullanıyor.
Bugüne kadar yapılan uygulamalara bakarak Türkiye ekonomisini çökertenin, doğrudan AKP iktidarı olduğunu savunan Bulut, “Küresel ekonomiye yön veren çevreler, ‘Türkiye ekonomisi nasıl çökertilir? Toprak, su ve ormanlar dahil Türkiye’nin ekonomik varlıkları, Türklerin elinden nasıl alınır?’ araştırması yapmış da uygulama görevini, AKP iktidarına vermiş görünüyor!” ifadesini kullanıyor.