Sözcü yazarı Çiğdem Toker, İstanbul Otogarı işletmesinin hâlâ firari iş adamı Galip Öztürk’ün kızının şirketinde olup olmadığına yönelik sorusuna cevap aldığını yazdı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre işletme hâlâ kendilerinde ve bir 25 yıl daha uzatmak için başvuru yapmışlar.
25 yıl önce Avrasya Terminal A.Ş.’ye devredilen otogarda Uluslararası Anadolu ve Trakya Otobüsçüler Derneği’nden tahsis sözleşmesi ile yapılan devirde işletme süresi 25 yıl olarak belirlenmişti. Toker de resmi adı “15 Temmuz Demokrasi Otogarı” olan otogar işletmesini 25 yıllığına üstlenmiş AVTER A.Ş.’nin süresinin 5 Mayıs 2019’da sona erdiğini hatırlatıyordu.
Galip Öztürk hakkında öldürmeye azmettirme suçundan verilen ömür boyu hapis cezasında bir dizi hukuki aşamanın ardından Yargıtay Ceza Genel Kurulu geçen kasımda “infazın devamı” na karar vermiş ve iş adamı firari olmuştu.
Son olarak Galip Öztürk’ün yer aldığı TBB Başkanı Hidayet Türkoğlu ile fotoğraf karesi önce sosyal medyada sonra da internet medyasında gündem oldu.
Toker, AVTER A.Ş’den kendisine verilen cevapta “Otogarın işletmesi sözleşmeden doğan yasal haklarımız gereği halen şirketimiz tarafından yapılmaktadır” dendiğini aktarıyor.
Ve yine sözleşmeden doğan haklar gereği “intifa haklarının süre uzatımı için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na 25/04/2019 tarihinde başvuru yapıldığı” açıklandığını söyleyen Toker, “Süre bitmesine karşın yasal işletme hakkının nasıl halen AVTER’de olduğunu anlamaya çalıştım” diyerek sözlerine şöyle devam ediyor:
“Avukat Özaltındere, İBB’ye yapılan başvurunun bir örneğini de iletmiş. Başvuru sahibi Uluslararası Anadolu ve Trakya Otobüsçüler Derneği (UATOD) “intifa hakkı süresinin 25 yıl daha uzatılmasını” talep etmiş. Başvuruyu neden AVTER’in değil de UATOD’un yaptığını e-posta yoluyla sorduğumda “İBB’nin sözleşmeyi imzalayan kurumun UATOD olması nedeniyle taraf olduğunu AVTER’in ise işletmeci olduğu” yanıtını aldım. Peki otogar işletme süresinin neden 25 yıl daha uzatılması istenmiş? Gerekçe özetle şöyle: 25 yıl önce İBB’den kaynaklanan gecikmeler nedeniyle inşaat süresi uzamış, iş artışları olmuş. İnşaat 36 ay yerine 72 ayda tamamlanmış. Bu durum masraf artışına sebep olmuş. İnşaat süresi uzayınca öngörülemeyen büyük mağduriyetler doğmuş. Bu da Borçlar Kanunu’nun 138. Maddesi’ndeki ‘aşırı ifa güçlüğü’ne sebep olmuş.”
AVTER avukatına bu başvuruya yanıt gelip gelmediğini de sorduğunu belirten Toker, “Gelmemiş. Yasal süresi içinde gelmesi umuluyormuş. Avukat Özaltındere’ye İBB’den cevap gelmemesine ve süre de bitmesine karşın İstanbul Otogarı’nı halihazırda nasıl olup da AVTER’in işletmeyi sürdürdüğünü” sorusuna cevap arıyor.
Toker’in anlattığına göre bu soruya şirketten henüz cevap gelmemiş.