Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneğinin (MLSA) araştırmalarına göre, 10 ilin etkilendiği deprem sebebiyle Adıyaman’da 11, Hatay’da dokuz, Kahramanmaraş’ta üç, Adana ve Gaziantep’te birer kişi olmak üzere toplam 25 gazeteci yaşamını yitirdi.
Adıyaman’da İsmail Hakkı Koçak, Burak Alkuş, Kemal Öner, Yunus Emre Doğan, Muhammed Akan, Ruhi Akan, İskender Korkut, Hidayet Özdemir, Barış Can Tabakçı, Zübeyir Pektaş ve Fatih Bayın; Hatay ve Antakya’da Gökhan Aklan, Burak Milli, Erhan Yılmaz Mehmet Tekin, İzzet Nazlı, Ayşe Figen Arlı, H. Seid Okay, Berkay Akay ve Neşet Aklan; Kahramanmaraş’ta Mustafa Yüzbaşıoğlu, Aziz Çevlik ve Fatih Nalbantbaşı; Adana’da Meltem Özgen, Gaziantep’te ise Fatma Erdoğan isimli gazeteciler hayatını kaybetti.
Bu kentlerdeki yerel gazete, televizyon ve radyoların ofislerinin bulunduğu binaların büyük çoğunluğu da kullanılamaz hâle geldi. Sağ kalan gazetecilerin büyük kısmı ise yaşadığı kentleri terk etmek zorunda kaldı.
Gazeteciler, tüm bunlara rağmen deprem bölgesinde yaşananları kamuoyuna aktarmaya çalışıyor. Ancak internet ve elektrik altyapısının zarar görmesi, haber ekipmanlarının kullanılamaz hale gelmesi ve çalışacak bir alanın olmaması gazetecilerin haber üretimini engelliyor.
MLSA’ya konuşan yerel gazeteciler, Basın İlan Kurumu (BİK), Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve basın meslek örgütlerinden acil destek beklediklerini söyledi.
‘HABER EKİPMANLARI ENKAZ ALTINDA KALDI’
11 gazetecinin yaşamını yitirdiği Adıyaman’da Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Zeki Dişkaya, kentteki radyo, televizyon ve gazetelerin yayın yaptığı binaların bir kısmının yıkıldığını bir kısmının da ağır hasar gördüğünü belirtti.
Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti binasının da depremde yıkıldığını aktaran Dişkaya, “Tüm haber ekipmanları enkaz altında kaldı. Şu anda elimizde sadece cep telefonu var. İşimiz yapamaz haldeyiz. Yerelde günlük yayımlanan üç, haftalık/aylık yayımlanan 10 gazete ile altı radyo ve üç televizyon çalışamaz hâlde. Bu tablo karşısında ne isteyeceğimizi de bilemiyoruz. Yerel basına bir önce el uzatılmalı” dedi.
‘HATAY’DA HABER YAPACAK BASIN MENSUBU KALMADI’
Hatay Aktif Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Hatay merkezli 32. Gün Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Serkan Köybaşı, depremde sekiz yerel gazetecinin hayatını kaybettiğini, bir gazetecinin de yaralandığını söyledi. Köybaşı, kentte çalışan yerel gazetecilerin ev ve işyerlerinin yıkıldığını, yıkılmayanların ise ağır hasarlı olduğunu kaydetti:
“Herkes can derdine düştü. Hatay’da iki gazeteci arkadaşım dışında bütün gazeteciler şehri terk etti. Haber yapacak basın mensubu ve ekipman kalmadı. Abone ve reklam gelirimiz sıfıra indi. Bitmiş vaziyetteyiz. Kentteki siyasiler yaşadığımız bu sorunlara kayıtsız kaldı. Haber yapabilmemiz için çadır, ekipman vb. imkânlar sağlanmadı. BİK ve İletişim Başkanlığının teknik ekipman ve altyapı desteği vermesini bekliyoruz.”
‘KAHRAMANMARAŞ’TA YEREL BASIN ÇÖKMÜŞ DURUMDA’
Kahramanmaraş Gazeteciler Cemiyeti Derneği Başkanı Sermet Çuhadar da deprem nedeniyle kentte üç gazetecinin hayatını kaybettiğini ve bir gazete bürosu dışındaki tüm haber ofislerinin yıkıldığını veya ağır hasar gördüğünü söyledi.
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin gazeteciler için çadır kurduğunu söyleyen Çuhadar, “Matbaalar da zarar gördüğü için kentteki gazeteler sekiz gündür baskı yapamıyor. Kentte kalan gazeteciler zorlu koşullara rağmen yayım yapmaya çalışıyor ama haber ekipmanları enkaz altında kaldığı için oldukça zorlanıyorlar. Ellerinde yalnızca cep telefonları kaldı. Bu konuda meslek kuruluşlarından ve kamu kurumlardan teknik ekipman desteği bekliyoruz. Kahramanmaraş’ta yerel basın çökmüş durumda” dedi.
‘ÇADIRDAN HABER YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Kahramanmaraş Manşet Gazetesi Yazı işleri Müdürü Mahmut Beyaz da Çuhadar ile paralel ifadeler kullandı:
“Burada yerel basının durumu çok kötü. Elimizde kalan cep telefonu ve bilgisayarlarla çadırlarda ve depremden hasar görmeyen kamu kurumlarında haber yapmaya çalışıyoruz. Yüzlerce gazeteci, aileleriyle birlikte şehri terk etmek zorunda kaldı. Yerel medya olmazsa ulusal medya olmaz. Gazetecilerin çalışabilmeleri için uygun ortam sağlanmalı.”
‘YAŞAMA ŞANSIMIZ SIFIRA İNDİ’
Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde basılı yayım yapan tek yerel gazete olan ve depremde bir çalışanını kaybeden Nurdağı Gazetesi’nin kurucusu Abdullah Bilgiç de iş yerlerinin kullanılamaz hâle geldiğini söyledi.
Gazete binasına elektrik verilmediği için internet üzerinden de yayım yapamadıklarını belirten Bilgiç, “Şubat ayı sonuna kadar yayım yapamayacağız. Yerel gazetelerin gelir kaynakları, aldıkları resmi ve özel ilanlardan ibaretti ancak şu an reklam alamıyoruz. Öte yandan OHAL nedeniyle kamu kurumları da bütün ihaleleri ilansız olarak yapacak ve buradaki gelirimiz de sıfırlanmış olacak. Dolayısıyla yaşama şansımız sıfıra indi.”
‘30 YILLIK ARŞİVİMİZ OFİSİMİZDE KALDI’
Diyarbakır’da Sur Ajans, Can Radyo ve Can TV’nin ofisi, kentte depremin sembolü haline gelen Diyar Galeria İş Merkezi’nde bulunuyordu. Ancak iş merkezi hakkında yıkım kararı verildi. Bu nedenle, 12 kişinin çalıştığı Can Radyo ve Can TV 6 Şubat’tan beri yayım yapamazken bürosuz kalan Sur Ajans ekibi ise telefon ve dizüstü bilgisayarlarıyla haber yapmaya çalışıyor.
Can TV ve Can Radyo Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Dalgıç, “Zor durumdayız. 30 yıllık birikimimiz ve arşivimiz ofisimizde kaldı. Televizyon kanalımızın bulunduğu blok şu an dimdik ayakta ancak giriş izni verilmiyor. Eşya peşinde değiliz, sadece önemli evraklarımızı oradan çıkarmak istiyoruz. Meslek örgütlerinden bir destek görmedik. Can Radyo ve Can TV bu şehrin simgesi, herkesin buna sahip çıkması lazım” dedi.
‘DEPREMDEN SONRA KİRALAR FAHİŞ ORANDA ARTTI’
SurAjans.com Genel Yayın Yönetmeni Ali Abbas Yılmaz da ise tüm ekipmanlarının enkazda kaldığını belirtti:
“Büro malzemeleri bir yana, artık bir büromuz yok. Depremden dolayı kiralık büro bulmak da ayrı bir sorun çünkü kiralar fahiş oranda arttı. Kiralayabilsek bile yeni büro malzemeleri ve birçok teknik malzememizi yeniden almak zorunda kalacağız. Şu an ne yapacağımızı bilemiyoruz. Bir şekilde faaliyetlerimizi sürdürmek zorundayız.”
‘ŞU AN ŞANLIURFA’DA GÖÇEBE GİBİ ÇALIŞIYORUZ’
Şanlıurfa’da internet üzerinden yayım yapan Mezopotamyatv.com’un yayım sorumlusu İbrahim Nacar, ofislerininin bulunduğu binanın ağır hasar gördüğünü ve içeri girmelerine izin verilmediğini söyledi:
“Çalışma ofisimizin bulunduğu bina için acil yıkım karar verildiğinden dolayı ekipmanlarımıza erişemiyoruz. Şu an çalışmalarımızı göçebe gibi sürdürüyoruz.
Eldeki sınırlı ekipmanlarla topladığımız haberleri kafe, restoran veya uygun olan basın kuruluşlarında derleyip yayıma sunuyoruz. Bu da pek verimli olmuyor.”
‘OSMANİYE’DE GAZETECİLER EVLERİNİ VE İŞ YERLERİNİ KAYBETTİ’
Osmaniye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İsrafil Avcı, kentteki gazete ve gazetecilerin ev ve iş yerlerinin çöktüğünü, gazetecilerin işlerini yapamayacak durumda olduğunu kaydetti:
“Osmaniye Gazeteciler Cemiyeti binası da kullanılamaz durumda. Gazeteler yayım yapamaz bir hâlde. Kentte TV kanalı yok, gazeteler basılamıyor, radyoların da tamamı hasarlı. Yerel basın çok zor durumda. Gazeteci arkadaşlarımız evlerini ve iş yerlerini kaybetti. BİK ve İletişim Başkanlığından yardım bekliyoruz”
‘MALATYA BASINI ENKAZ ALTINDA’
Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Güner ise deprem nedeniyle kentte hayatını kaybeden ya da yaralanan gazeteci olmadığını söyledi.
6 Şubat’tan beri merkezdeki hiçbir medya kuruluşunun yayım yapamadığını söyleyen Güner, “Malatya basını enkaz altında. İş yerleri ile 50’ye yakın gazetecinin evi yıkıldı. Medya çalışanları, basın çadırı ve İletişim Başkanlığının gönderdiği karavandan çalışıyor” dedi.