Ekonomideki tüm göstergeler kötüye giderken AKP iktidarının elinde kalan son dal olan yüksek büyüme hikayesi da kâbusa dönmek üzere.
Son veriler Türkiye ekonomisinin durgunluk içinde yüksek enflasyon yani stagflasyon sürecine yol aldığına ilişkin önemli ipuçları taşıyor.
Ekonomist Mahfi Eğilmez, BBC Türkçe’de kaleme aldığı yazısında, Türkiye ekonomisinin geçmişte stagflasyonla birkaç kez karşılaştığını söylüyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında 1948’de enflasyon (TEFE) yüzde 7,5’e yükselmişken, GSYH yüzde 0 büyümede kalmıştı. 1991 yılında ekonomi yüzde 0,4 büyürken enflasyon (TÜFE) yüzde 71,1’e çıkmıştı.
2008’de yüzde 0,8’e düşen büyüme ve yüzde 8,1’e varan enflasyon ile Türkiye ekonomisi stagflasyona yaklaşmıştı.
Türkiye’nin, yaşadığı bu stagflasyon deneyimlerinden genellikle hızlı bir biçimde çıkmayı başarabildiğini belirten Eğilmez, “Türkiye ekonomisinin bugünkü gidişine bakılırsa 2018 yılının son çeyreğinden ya da 2019 yılının ilk çeyreğinden başlayarak yeni bir stagflasyon olgusuna girmesi olasılığı karşımızda duruyor” görüşünü dile getiriyor.
Mevcut görünüme ve gidişe ilişkin tahminleri ortaya koyan bir tablo paylaşan Eğilmez, “Eğer IMF’nin bu tahminleri gerçekleşirse 2019 yılında stagflasyonla tekrar karşılaşacağız demektir” diyor.
“Türkiye ekonomisi, bugünkü görünümü itibariyle stagflasyona doğru gidiş içinde görünüyor” diyen ekonomist, “Bu gidişi durdurabilmenin ve hasarı mümkün olacak en düşük düzeyde tutabilmenin bir yolu da olumsuz hale gelen piyasa beklentilerini tersine çevirebilmekten geçiyor” notunu düşüyor.
Türkiye’deki risk artışının bir bölümünün dış dünyadan geliyor olsa da daha büyük bir bölümünün Türkiye’nin yaklaşımlarından kaynaklandığının altını çizen Eğilmez, “O halde piyasada oluşan olumsuz beklentileri kırabilmenin ilk yolu içeriden kaynaklanan risk artırıcı eylemlerden ve açıklamalardan vazgeçmek olmalı. Merkez Bankası’nın faiz artırımıyla sonsuza kadar devam etmek mümkün değil” ifadesini kullanıyor.