Türkiye’ye kesilmesi muhtemelen Halkbank cezası, ev hapsindeki Rahip Andrew Brunson’un baş rolünde olduğu ABD ile pazarlıklara konu olurken, Ankara’ya hiç beklenmedik bir başka cezanın kesilebileceği belirtiliyor.
Sözcü Gazetesi köşe yazarı Zeynep Gürcanlı, ABD’nin İran’a yönelik petrol ve doğalgaz yaptırımlarının delinmesi nedeniyle yürüttüğü Zarrab davasına ek olarak, Fransa’nın da Kuzey Irak petrolleri nedeniyle Türkiye’ye ceza kesme ihtimali bulunduğuna dikkat çekiyor.
27 Ağustos Pazartesi günkü yazısında, Gürcanlı, ülke kamuoyunun dikkatine gelmeyen, yine petrol/doğalgaz satışıyla ilgili bir başka uluslararası dava daha olduğunu hatırlatıyor ve ekliyor:
“Hatırlarsınız, bir ara AKP hükümeti Kuzey Irak’taki Kürtlerle pek sıkı fıkı idi. Bağdat Hükümeti’nin tüm itirazlarına, Türkiye’de muhalefetin “yapmayın” çağrılarına rağmen -o zamanlar MHP de muhalefet cephesindeydi- Kuzey Irak’taki Kürt yönetimiyle petrol ve doğalgaz konusunda pek çok anlaşma imzalandı. Kuzey Irak’tan Ceyhan’a akıtılan petrol satıldı. Ancak Bağdat Hükümeti’ne, Irak Anayasası gereği bu petrolden alması gereken gelir verilmedi.
Bağdat Hükümeti de 2014 yılında bu durumu Paris’te uluslararası tahkim mahkemesine götürdü. Paris’ten gelen haberler, mahkemenin -büyük ihtimalle Türkiye aleyhine çıkacak- kararını en geç 2019 başında açıklayacağını gösteriyor. Yani ABD’den gelecek olası Halkbank cezasını beklerken, bir de Paris’ten gelecek olası Irak cezası kapımızda…”
Gürcanlı, AKP’nin bu davalara ve gelişmelere yönelik ‘dış güçler’ ‘faiz lobisi’ ‘dış mihraklar’ tepkisi vermesini ise ‘hükümet ve yandaşların üzerimize bocaladığı hayali düşmanlar’ olarak nitelendiriyor.
“Seçim dönemlerinde daha çok oy alabilmek için Avrupa’yla çıkarılan -ve sonra unutturulan- hayali onlarca krizin ardından, şimdi de yaklaşan ekonomik krize bahane olarak ABD seçilmiş gibi” yorumunu yapan Gürcanlı, AKP yönetiminin, 16 yıllık yanlış ekonomik politikaların, bolca yolsuzluk ve israfın getirdiği ekonomik krizi “dış güçlere” bağlamaya çalıştığına işaret ediyor.
ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı yaptırımların onur kırıcı olsa da somut bir sonuç doğurmadığını savunan Gürcanlı, yazısını şöyle sürdürdü:
“..iki Türk bakanın ABD’deki malvarlıklarını dondurdu. Amerikalılar’ın attığı adım Türkiye açısından diplomatik anlamda “onur kırıcı” da olsa, somut bir sonuç doğurmadı.
ABD Türkiye’nin de projede ortak olduğu F-35 savaş uçaklarının Türkiye’ye teslimine şart koydu. Oysa uçaklar, iki ülke arasında hiçbir sorun olmasa da, zaten 2019’dan önce Türk semalarına gelemeyeceklerdi.
Washington yönetimi Türkiye’yi gerçekten sıkıntıya sokacak adımlardan ise kaçındı. Mesela Halkbank’a kesilmesi beklenen ceza, hâlâ sümen altı. Ya da Menbiç’te iki ülkenin uzlaştığı plana Amerikalılar taş koymadı.”