Koronavirüs salgını sonrası dünyanın artık “eski dünya olmayacağı”, insanların günlük rutin alışkanlıklarından ekonomiye, siyaset, çevre sorunlarına kadar, hemen her alanda değişikliklerin olacağı yorumu ağırlıkta.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da ulusa sesleniş konuşmalarında “Salgından sonra dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyerek bu mesajı verdi.
Siyasal iletişim danışmanı İbrahim Uslu, Türkiye’de ekonominin yanı sıra siyasi sonuçlar da yaratması beklenen bu süreçle ilgili olarak, hükümetin toplumda dayanışmayı sağlamayı arzu ettiğini, ancak bunun olmadığını belirtiyor.
BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın sorularını yanıtlayan Uslu, “Böyle bir kriz varsa herkes gelsin benim etrafımda kenetlensin hiç kimse sorun çıkarmasın, hiç kimse de benim istemediğim bir şey yapmasın. Benim koordinasyonumda ve benden gelecek direktiflere göre süreci yönetelim, anlayışı var. AK Parti, bu anlamda işbirliğine, grup çalışmasına çok uygun bir kurum kültürüne sahip değil” görüşünü dile getiriyor.
15 Temmuz’dan sonra kısa bir süre için de olsa bunun başarıldığını söyleyen Uslu, “Sorun AKP’nin rekabet analizinden kaynaklanıyor. AK Parti yerel seçimleri öncesinde, kendisine rakip olarak muhalefet partili belediye başkan adaylarını seçti” ifadesini kullanıyor.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul ve Ankara’da, özellikle de İstanbul’da bir partinin belediye başkan adayıyla rekabet etti” diyen Uslu, “O gün bu gündür siyasi rekabeti buraya kilitledi. O yüzden de belediye başkanları ile AK Parti liderliği arasında bir rekabet var. Bugün de bu rekabet başka konu üzerinden yeniden ortaya çıkıyor” yorumunu yapıyor ve ekliyor:
“AK Parti yerel seçimlere hazırlık aşamasından bu tarafa rekabet analizini belediye başkan adaylarına kadar indirdi ve o gün bugündür de onları da rakip olarak görüp onlarla da siyasi polemiklere giriyor ve ona göre kendi politikalarını modifiye ediyor.”
Uslu, son vakaların sonuçlarını nasıl etkilediğinin önümüzdeki günlerdeki çalışmalarda görüleceğini kaydediyor.
Son seçimlerde AKP’nin oylarının yüzde 40’ın altına indiğini hatırlatan İbrahim Uslu, “O nedenle kutuplaşmanın mekaniği AK Parti’ye beklenen hiçbir faydayı getirmedi. Bunu açıklamakta zorlanıyorum. Bu kutuplaşmanın fayda getirdiği gibi bir yanılma içerisinde. O nedenle politika ve stratejisini değiştirme gereği hissetmiyor ve şu anda da normal süreç yaşanıyormuş gibi politika ve siyasi üslup, dil ile süreci yönetmeye çalışıyor. Ama ben beklediği faydayı elde edemeyeceğini düşünüyorum” diyor.
İktidar kanadındaki bu salgını bazı kesimlerin iktidarı yıpratmak için fırsata çevireceği yolundaki komplo teorilerine de değinen Uslu, “Sosyal patlama olması için, insanların hayatlarını sürdüremeyecek kadar kötü koşullarda yaşamaya başlaması lazım. Bu tür dönemlerde belediyeleri devletin bir parçası olarak görmemek AK Parti’nin en büyük yanılgılarından biri” eleştirisini getiriyor ve şöyle devam ediyor:
“Belediyeler bir kamu kurumu. Kanunla kurulmuştur, gelirlerinin yüzde 90’ı genel bütçeden aktarılır. Ama onu devlet kurumu olarak görmüyor mesela, çok enteresan bir yaklaşım. Belediyeler yardım yaptı diye sosyal patlama olmaz. Türk toplumu da ikide bir sokağa çıkmaya meraklı bir toplum değil, çıkanların çoğu da provokasyonlar sonucu çıkıldığını görüyoruz.”