Sağlık Bakanlığı, onkoloji hastalarından özel sağlık kurumlarında fark ücreti alınmayacağını belirtmesine karşın böyle olmadığı görülüyor.
Kamudaki yoğunluk nedeniyle randevu almakta zorlanan ve acil tedaviye başlaması gereken onkoloji hastaları, özel hastanelere yönelince bu kez de yüksek fark ücretleri ile karşı kaşıya kalıyor. Son olarak SGK’nin özel hastanelerin “kısmi branş” anlaşmalarını feshetmesi ile bir kez daha mağdur olan kanser hastaları, Sağlık Bakanlığı’nın özel hastanelerden hiçbir şekilde kanser hastalarından para alınmayacağı söyleminin gerçeği yansıtmadığını vurguladı ve eklediler: “Kamuda randevu bulamayınca özel hastanenin kapısını çalmak durumunda kalıyoruz, doktor muayene, tahlil, tetkik derken dünya para ödemek durumunda kalıyoruz. Bazı özel hastaneler kemoterapi, radyoterapiden bile ücret istiyor. Paran varsa sağlık hizmeti alabiliyorsun.”
“ALGI YARATIYORLAR”
BriGün’ün haberine göre, Onkoloji Uzmanı ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Dr. Halis Yerlikaya, özel hastanelerin onkoloji bölümlerinden özelikle çok fazla muayene ücretlerinin alındığını belirterek “Onkoloji hastaları tamamen ücretsiz gibi bir algı yaratılıyor. Öyle bir şey yok. Sonuçta kemoterapiden de bazı özel hastaneler ücret talep ediyor. Onkoloji ameliyatları zaten fahiş ücretlerle yapılıyor. Kamuda çok fazla hekim kalmadığı için özellikle kanser hastaları özel hastanelere mahkum edilmiş durumda. Özellerde hasta yatışı gerektiren bir durum varsa yatak ücreti, tetkiklerden vs. ücret alınıyor, aslında pek çok kalemden ücret alınıyor. Ücretsiz olduğu söylemi tamamen bir algıdır” diye konuştu. Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç ise SGK il müdürlüklerine giden dilekçelerin büyük çoğunluğunu özel sağlık kurum ve kuruluşlarında özellikle kanser hastalarının başvurularında alınan ilave ücretler ve tedavi için ek olarak önerilen endikasyon dışı kullanım durumunda ilaç bedellerinin ödenmemesinin geldiğine dikkat çektiler. Sağlık Uygulama Tebliği’nin (SUT) ilgili maddelerinde ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetlerinin belirlendiğini, buna göre kanser tedavisinin (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri) ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri içerisinde yer aldığını, aynı şekilde cerrahi işlemlerden de alınmadığının yer aldığını kaydeden Demir ve Kılıç, mevzuat boşluğuna dikkat çekti. Doktorlar, özetle şunları söyledi:
“Özel sağlık kurum ve kuruluşları, kanser tedavisini ‘radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri’ olarak değerlendirmektedir. Bu işlemlere ilişkin sunulan sağlık hizmetleri kanser tedavisi kapsamında değerlendirilmemekte ve bu durumu mevzuat boşluğu olarak görerek kanser hastalarının tedavi süreçlerini oluşturan muayene ve tetkiklerden ilave ücret alınmaktadır. Yeterli denetim, yaptırım ve caydırıcı ceza uygulaması olmadığı için mevzuata aykırı uygulamalar devam etmektedir. Sonuç olarak yapılacak SUT değişikliği ile mevzuat boşluğu olarak değerlendirilen bölüme iki cümlenin eklenmesi, ölümle yaşam arasında ince bir çizgide yaşama tutunmaya çalışan kanser hastaları ve hasta yakınlarının ilave ücret üzerinden mağdur edilmesini engellemiş olacaktır.”
Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gökhan Özyiğit ise SGK ile anlaşması olan özel hastanelerin kematerapi, radyoterapi gibi işlemlerden ücret almaması gerektiğini kaydederek, “Şahsi görüşüm eğer sosyal devletseniz hasta ile hekim arasına kesinlikle bu tür şeyler girmemesi gerekir. Orada fark ücreti varsa devletin ödemesi gerekir, şuan ki bizim sistem tamamen zincir hastanelerine gidiyor” dedi.
“HANİ TEDAVİLER ÜCRETSİZDİ?”
Bağırsak kanseri tedavisi gören K.B. adlı hasta, yaşadıklarını şöyle anlattı: “2 yıl önce bağırsak kanseri ameliyatı oldum, sonrasında doktorum koruyucu kemoterapi almam gerektiğini söyledi. Sabah erkenden, ilçemizde bulunan eğitim araştırma hastanesine gittik, o kadar kalabalıktı ki o muayene olabilmek için 2 saat doktorun kapısında bekledik. Pandemi nedeniyle hastalıktan korktuk, aynı gün özel hastanelerin kapısını çalmak zorunda kaldık. Evet kemoterapi ücretsizdi ancak her gittiğimizde doktor muayene ve tetkik ücretine bin TL’ye yakın ödeme yapıyorduk. Hani özelde kanser hastalarına her şey ücretsizdi?”
Medya sektöründe çalışan ve yumurtalık kanseri tedavisi gören A.T. ise şunları anlattı: “Tedavi için kamu hastanesini tercih etmiştim çünkü kanser tedavisi oldukça pahalı. 6 kür kemoterapi gördüm, ama bu sürede 21 günde tahlillerimi yaptırmam gerekiyordu. Aşırı yoğunluktan ve randevu sürelerinin ileri tarihlere verilmesinden dolayı mecburen bunların hepsini özel hastanede, kliniklerde yaptırdım. 6 aylık tedavi sürecimde 60-70 bin TL’yi SSK ve özel sağlık sigortam olmasına karşın cebimden harcadım.”
