Türk hükümeti ile Rojava yetkilileri arasında yapılan çeşitli görüşmelerin içeriğine dair bir dosya haber yayımlandı.
“Ankara yönetimi, başından itibaren Rojava ve Suriye genelindeki Kürt mücadelesini bastırmayı ve bertaraf etmeyi amaçlıyor” tezinin savunulduğu haberde, “Kobane’ye yönelik saldırı ile Ankara veya başka mekanlarda yapılan görüşmeler aynı amaçla yapılıyor” iddiası öne sürülüyor.
Belgeseldeki iddiaya göre Türkiye, El Nusra gruplarına destek vererek Serêkaniye’ye saldırıyı organize ediyor. Söz konusu gruplar Ceylanpınar’a yerleşerek Serêkaniye’ye saldırıyor.
Mısır’ın başkenti Kahire’deki Suriye konulu bir toplantıda Türk Büyükelçisi Ömer Önhon’un, Salih Muslim’le görüşme talebinde bulunduğu öne sürülürken düzenli diyalog sürecinin burada başladığı ifade ediliyor. Devamındaki süreç ise şöyle anlatılıyor:
“Ardından 2013 yılında Rojava’dan bir heyet Ankara’ya davet ediliyor. Bu heyetin içinde çeşitli Kürt parti ve grupların sözcüleri yer alıyor. Heyet, o dönemde aktif olan Yüksek Kürt Konseyi’ni temsil ediyor. Ankara’da hem Dışişleri Bakanlığı hem de ABD Elçiliğiyle çeşitli görüşmeler yapılıyor. Görüşmeye katılanların anlatımlarına göre, Ankara yönetimi, Kürtlerin ÖSO çatısı altındaki ‘muhalefet’ güçlerine katılmasını ve Şam yönetimine karşı savaşmasını talep ediyor. Rojavalı yetkililer, Ankara’nın bir yandan kendileriyle görüşmeleri sürdürürken diğer yandan Kobanê’ye dönük saldırıları organize ettiğini düşünüyor ve bunu ayrıntılarıyla anlatıyor.
Salih Muslim, Kobanê’ye yönelik saldırı başladığı zaman Feridun Sinirlioğlu ile defalarca görüştüklerini, Sinirlioğlu’nun kendilerine yardımcı olacaklarına dair sözler verdiğini anlatıyor. Muslim, uluslararası koalisyon ve ABD ile yaptıkları görüşmelerde, ‘Kobani için Türkiye yardımcı olacak’ gibi cevaplar aldıklarını söylüyor. Muslim, bir görüşmede geçen diyalogu şöyle anlatıyor. ’Sinirlioğlu bizden ne istediklerini sordu. ÖSO’yu isteyip istemediğimizi sordu. ÖSO’ya ihtiyacımızın olmadığını, Efrin ve Cizire tarafında güçlerimizin olduğunu, koridor açılması durumunda bu güçlerimizin silahlarıyla gelebileceklerini ve bunun yeterli olacağını söyledik. Sinirlioğlu, ‘silaha gerek yok, gerekirse silahları biz veririz’ dedi. Tabiki verilen sözler yerine getirilmedi, yol açılmadı, koridor oluşturulmadı.’ Salih Muslim’in anlatımına göre, Türk yönetimi Kobanê’ye ÖSO güçlerini ‘yardım adı altında’ sızdırmayı hesaplamış. Aynı zamanda, ‘destek’ sözünü vererek zaman kazanmayı ve Kobani’nin düşmesini istemiş. Zaten bir süre sonra ABD ve koalisyon, ‘Ankara oyalıyor, yardım etmeyecek’ düşüncesiyle Kobane’deki savaşçılara doğrudan destek vermeye başlamış.”
Haberde, Kobanê sürecine ilişkin dönemin PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah’ın anlatımlarına da yer veriliyor:
‘’Kasım 2014 tarihinde kent merkezinde ve çevresinde şiddetli çatışmalar vardı. Türkiye ile sınır olan Mürşitpınar sınır kapısınında etrafında Türkiye’ye ait buğday ambarları var. Bu sınır kapısı etrafında yaşlı, yaralı ve hasta insanlarımız vardı. Türk askeri buradan çekilerek IŞİD’e alan açıldı. IŞİD Türkiye tarafından kapıya gelerek saldırdı. Arkadaşlarımız cevap verdiler. Zaten görüntüleri de var. Ardıncan HDP Milletvekili rahmetli İbrahim Ayhan üzeri Urfa Valisi’ne ulaştık ve IŞİD çetelerinin kendi sınırları tarafından saldırdığını aktardık. Vali önce ‘araştırdık, doğrudur, gereğini yapsınlar’ dedi. Bir süre sonra Vali ‘durmamızı’ istedi. Çünkü onların tarafına gidip operasyon yapılacaktı. Görüşmelerden sonra gece 01:00’da bizden ve Türk yetkililerden oluşan ortak bir heyet bölgeyi inceledi. Tabii o zamana kadar IŞİD çeteleri oradan çekilmişti.’