İnsan hakları hukukçusu Dr. Gökhan Güneş’in belgeleriyle paylaştığı bilgiye göre AKP iktidarı, BM’nin İnsan Hakları Komitesi’nin 29 Eylül 2022 tarihli İkinci Periyodik Raporu kapsaında sorduğu sorulara yanlış ve eksik bilgilerle cevaplar veriyor. Bazı sorulara ise hiç cevap verilmiyor.
Gökhan Güneş’in konuyla ilgili paylaşımları şöyle:
AİHM’e sahte belge sunma cesareti gösteren Hükümet, şimdi de BM İnsan Hakları Komitesinin (İHK) 29/9/2022 tarihli 2. Periyodik Raporu kapsamında sorduğu sorulara yanlış ve eksik bilgiler verdiği gibi bazı sorulara da hiç cevap ver(e)memiştir.
Şöyle ki; BM İHK’nın 25/8/2021 tarihli yazısında hakim ve savcılar da dahil olmak üzere bazı meslek gruplarının meslekten çıkarılmalarındaki yasal süreç hakkında bilgi istenilmiştir.
TÜRKİYE’YE YÖNELTİLEN SORULAR
Raporun “Dismissed judges and prosecutors” bölümünde, bahse konu hakim ve savcılara yazılı savunma hakkı tanındığı belirtilmiştir. Ancak, BM’ye sunulan bu bilgi yanlıştır.
Zira zorunlu olduğu halde yazılı savunma hakkı tanınmadan binlerce yargı mensubu ihraç edilmiştir. Hükümetin savunma hakkı tanındı dediği şey ise göstermelik olarak verilen itiraz hakkından başka bir şey değildir.
Yine, yargıya erişim ve yargı bağımsızlığı ile ilgili olarak, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesinin 25/8/2021 tarihli yazısında yargı bağımsızlığı ve hakimlerin tarafsızlığı ile ilgili bilgi istenmiştir.
Konuyla ilgili olarak, hiçbir hakim veya savcının verdiği karar nedeniyle soruşturma geçirmediği belirtilmiştir. Bu bilgi de yanlıştır. Zira 15 Temmuz sonrası meslekten çıkarılan ve tutuklanan binlerce yargı mensubu bulunduğu gibi daha sonra da özellikle Bylock’la ilgili verdiği kararlar nedeniyle soruşturma geçiren ve görev yeri değiştirilen çok sayıda hakim ve savcı da vardır.
BM İHK’nın 25/8/2021 tarihli yazısında Seyahat Özgürlüğü (Freedom of Movement) ile ilgili OHAL KHK’ları ile yapılan değişiklikler ve bunların neticeleri sorulmuştur.
Bu soru ile ilgili Hükümet, pasaport iptallerinin adli birimlerin bildirimleri sonucu yapıldığını söylemiştir. Oysaki, adli mercilerin bildirimi üzerine idari birimlere pasaport iptal yetkisi veren bir yasal düzenleme yoktur.
Ayrıca, haklarında adli birimler tarafından verilen herhangi bir yurtdışına çıkış yasağı olmadığı halde pasaportları iptal edilen, halihazırda yasal ve hukuki dayanağı olmayan “idari tahdit” kararları gerekçe gösterilerek seyahat özgürlükleri kısıtlanan ve bu şekilde seyahat özgürlüğü ihlal edilen çok sayıda insan bulunmaktadır.
Aynı şekilde, raporda cezaevinde hayatını kaybeden KHK’lı eski polis memuru Mustafa Kabakçıoğlu’nun ölümüyle ilgili soruşturmanın akıbeti ile İsmet Özçelik kararı da dahil Komitenin verdiği kararların uygulanmasıyla ilgili görseldeki bilgiler istenmiştir.
Ancak, bu konuda Komite’ye hiçbir bilgi veya belge sunulmamıştır. Bu sorulara cevap verilmemesi, Hükümetin BM organlarından çıkan kararlardan kaynaklı uluslararası yükümlülüklerini ne derece göz ardı ettiğinin açık bir göstergesidir.