Kronos’tan Sevinç Özarslan’ın haberine göre, Anayasa Mahkemesi, 15 Temmuz ‘darbe girişimi’nden iki gün sonra tutuklanan ihraç hakim Celaleddin Kolutek’in avukatıyla yaptığı görüşmenin kaydedilmesiyle ilgili yaptığı bireysel başvuruyu 7 yıl sonra karara bağladı.
Yüksek Mahkeme, Kolutek’in, Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan “özel hayata saygı hakkı” ile 36. maddesinde güvence altına alınan “adil yargılanma hakkı”nın ihlal edildiğine hükmetti.
Ancak Celaleddin Kolutek yaptığı başvurunun sonucunu göremedi. 3 Aralık 2021’de koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden Kolutek’in ailesine 30 bin TL tazminat ödenecek.
Hak ihlali kararının gerekçesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Gerekçede, özel hayata saygı ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğine hükmedilirken OHAL sürecinde meydana geldiği için alınan tedbirlerin toplumun ve ceza infaz kurumunun güvenliğini sağlama amacı taşıdığı savunuldu.
İhlal gerekçesini, avukatla görüşmelerin izlenmesine ilişkin kararın Cumhuriyet savcısı tarafından değil, Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı tarafından alınmasına dayandıran mahkeme savcılık izni ile savunma hakkının ihlal edilmesine kapı araladı.
AYM ayrıca avukat görüşmesini izlemem kararının genel nitelikte olduğunu, bireyselleştirilmiş bir gerekçe taşımadığını ve bu nedenle tedbirin durumun gerektirdiği ölçüde uygulanmadığını vurguladı.
Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde çıkarılan 667 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Gülen cemaatine yönelik soruşturmalar nedeniyle tutuklanan KHK’lıların avukatlarıyla yapacağı görüşmelerin izlenebileceğine karar verilmişti.
17 Temmuz 2016’da tutuklanan Celaleddin Kolutek’in Osmaniye 1 Nolu T Tipi Cezaevi’de avuukatıyla 20 Eylül 2016 tarihinde yaptığı görüşmesi hem kayıt altına alındı hem de görüşmede söylediği ifadeleri nedeniyle hakkında disiplin soruşturması açıldı.
5 gün hücre cezası verilen Kolutek, uygulamanın adil yargılanma hakkı ile özel haya saygı hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle 26 Mayıs 2017’de AYM başvurdu.
Kolutek sözkonusu görüşmede,
“Burada dilekçelerimiz dışarıya gönderilmiyor, revire çıkarılmıyor, bir şey söylüyorsun anlamıyorlar, spor atölye gibi sosyal faaliyetlerden faydalandırmıyorlar. Ben hakimim buradaki memurlar karşımda sigara içiyorlar, içemezler. Bu şekilde psikolojik işkence uyguluyorlar, geldiğim cezaevinde kimse karşımda sigara içemiyordu. Bunlar kendini ne sanıyorlar, siz kimsiniz. Avukat bey bunları not edin. Bunların hepsinden hesap soracağım. Oylum oylum oyulacaklar, haberleri yok. Ben göreve dönünce bunlara yapacağımı biliyorum. Buradaki arkadaşlarımın hepsi hakim, savcı ve öğretmenden oluşuyor. Ona göre davranacaklar. Bunların hepsinden tazminat alacağım.” demişti.