Büyük tartışmaların ardından 2016 yılının Ağustos ayında Varlık Fonu kurularak, Türkiye’nin ekonomi devleri bu fona devredildi.
Onlar arasında, Milli Piyango, at yarışları, Ziraat Bankası, BOTAŞ, Borsa İstanbul, THY ve Halk Bankası da bulunuyor.
Geniş yelpazede finansal varlıklara yatırım yaparak gelirini artırmayı hedefleyen, devletin sahipliği ve yönetimi altında çalışan Varlık Fonu’nun, 1.5 yılın sonunda deklare edilen amacına ulaşamadığı ortaya çıktı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Varlık Fonu’nun 18 aylık icraatların Meclis gündemine getirdi.
Budak’a göre, “Türk ekonomisini kurtaracak ‘süper kahraman’ olarak sunulan Türkiye Varlık Fonu, aradan geçen süre zarfında üreten değil tüketen bir yapıya dönüştü.
Varlık Fonu’nun faaliyetleri, kar-zarar bilançoları konularında soru önergesi veren Budak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Varlık Fonu’ndan başlangıçta kurulan ekipten istediğimiz performansı göremedik. Orayı çekip çevirecek, küresel anlamda çok rahat ilişki kurabilecek, küresel finans piyasalarını bilen, ismine itibar edilen bir ekip kurmak istiyoruz” sözlerini hatırlattı ve fonun başarısız olduğunu savundu.
Fonun aktif büyüklüğünün 160 milyar dolara yaklaştığına değinen Budak, kurumun yönetiminde yapılan değişikliklerle kar etmesinin sağlanamayacağının altını çizdi ve fonun tasfiye edilmesini istedi.
Budak, konuyla ilgili Başbakan Binali Yıldırım’a şu soruları sordu:
“Türkiye Varlık Fonu Yönetimi A.Ş’nin yönetim giderleri için (taşınmaz ve makam aracı alımı-kiralanması, tefriş, personel vb.) 1.5 yıllık dönemde yapılan harcamanın tutarı nedir? Yönetim Kurulu üyelerine yapılan ödemeler ne kadardır? TVF’nin 10 Nisan 2017’de Başbakanlığa sunulan stratejik planı yaklaşık bir yıllık dönemde neden onaylanmamıştır? Plan yetersiz mi bulunmuştur? Yenisinin hazırlanması istenmiş midir? Oluşturulacak yeni yönetim yeni plan mı hazırlayacaktır?
TVF’nin ilk yönetim kurulu üyelerini kim belirlemiştir? Başlangıçta ‘küresel finans piyasalarını bilen, ismine itibar edilen bir ekip’ neden kurulmamıştır? Saray danışmanlarının Varlık Fonu’ndaki varlıkları sürecek midir? Yaklaşık 1.5 yıllık sürede TVF’de oluşan kamu zararı sorumlularına rücu edilecek midir? Başarısız yönetim kurulu üyeleri bir tazminat ödeyecek midir? TVF, 1.5 yıllık dönemde dış kaynak sağlama, varlıkların değerini arttırma, stratejik yatırımlara iştirak etme gibi alanlarda hangi girişimlerde bulunmuş, ne sonuç alınmıştır? Faaliyetler dolasıyla bugüne kadar sağlanan gelir ne kadardır? Varlık Fonu’nun yeni yöneticilerle de sonuç alamayacağı tespitleri karşısında, ‘denetimsiz ikinci Hazine’ olarak kurgulanan TVF’nin tasfiye edilmesi yoluna gidilecek midir?”