İngiltere’nin, ülkede yaşayan binlerce Türkiyeli girişimcinin süresiz oturum izni almak için başvuruda bulunma hakkını aniden ellerinden alması, dava konusu oldu.
İngiliz İçişleri bakanlığının söz konusu kararından etkilenen insanlar bu uygulamanın kişisel ve iş yaşamları ilgili planlarını altüst ettiğini söylediler. Bu insanlar, Ankara Anlaşması denilen bir vize türüyle İngiltere’ye kendi işlerini kurmak üzere gelmiş Türkiye vatandaşları.
Onlarca yıldır yürürlükte olan söz konusu vize planı, Türkiyeli girişimcilere, İngiltere’de dört yıl yaşadıktan sonra, süresiz oturum izni almak için başvurma hakkı veriyordu. Söz konusu insanların önemli bir çoğunluğunun İngiltere’ye gelmelerinin nedenlerinden biri, Türkiye’nin her geçen gün biraz daha otoriterleşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan rejiminden kaçmak.
İngiliz İçişleri Bakanlığı tarafından 16 Mart tarihinde yayınlanan yönerge, süresiz oturum izni almak için kendiliğinden başvuru hakkının, yönergenin yayınlandığı tarih itibariyle geri çekildiğini gösteriyor.
Söz konusu hamle, İngiliz İçişleri Bakanlığı’nın İkinci Dünya Savaşı sonrasında, 1948 yılında Windrush isimli gemiyle İngiltere’ye gelen İngiliz Devletler Topluluğu ülkelerinden göçmenlerin kuşağına yönelik sert muamelesinin infial yarattığı bir döneme denk geldi. Bu insanların İngiltere’de süresiz oturum hakkına kendiliğinden sahip olmalarına rağmen, bakanlık binlercesini taciz etmişti.
Bakanlığın Mart ayında aldığı karar, en az iki farklı hukuki mücadele süreci başlattı.
Londra’da bir iletişim danışmanlığı firması olan ve süresiz oturum izni almak için başvuruda bulunma süresi Mayıs ayında dolan 28 yaşındaki Leni Candan, dava açmak için 800 kişilik bir grup oluşturmaya başladığını söyledi.
Grubun avukatlığını yapan Emma Daykin, İçişleri Bakanlığı’na bir ihtarname yolladıklarını söyledi. Bu çeşit ihtarmameler, dava açılmadan evvel, davacılar tarafından davalı idareye yollanıyorlar. Davada ise yargıçtan bakanlığın uygulamasının hukuksuz olduğu yönünde bir karar vermesi talep ediliyor.
Candan, İçişleri Bakanlığı’nın kararının kendisini çok “üzdüğünü ve kızdırdığını” söyledi ve “ben burada dört yıl sonra süresiz oturum izni alabileceğim beklentisiyle bir iş kurdum” dedi.
Bu arada Ashton Ross hukuk firmasından Avukat Semira Dilgil de İçişleri bakanlığına 500 Türkiyeli girişimci adına bir mektup yazarak bu kararın hukuksuz olduğunu dile getirdi ve bakanlığı bu uygulamadan vazgeçmeye davet etti. Dilgil, “bu insanların hepsi çok üzgün ve kızgın, zira bunların hepsi de gerçek yatırımcılar” şeklinde konuştu.
Söz konusu girişimciler, aralarında en az 5000 Sterlin tutarında kurumlar vergisi ödemiş olmak da bulunan koşulları karşıladıkları takdirde, üç yıllık oturum iznine başvurabilecekler. Oysa 16 Mart öncesinde Ankara Anlaşması koşullarını karşıladıkları takdirde, dört yılın sonunda süresiz oturum iznine başvurabiliyorlardı.
İçişleri bakanlığı yeni uygulamanın Göç Mahkemesi’nin geçtiğimiz yıl Mart ayında, Türkiyeli bir işkadını olan Hacer Aydoğgu ile ilgili aldığı bir karara dayandığını belirtti.
Bakanlık halen Ankara Anlaşması ile İngiltere’de bulunan Türkiye’li iş insanları ile ilgili olarak yeni bir oturma izni yolu açılacağını söyledi, ancak bu yeni yolun hangi koşulları içereceği konusunda bir ayrıntı vermedi.
Bu sene bilgi edinme hakkı kapsamında yapılan bir talep sonucu elde edilen veriler 2007 ile 2017 yılları arasında 31.070 kişinin Ankara Anlaşması kapsamında vize almış olduğunu gösteriyor.