Tayanç Ayaydın oyuncu meslektaşı Doğa Lara Akkaya’nın taciz iddialarına beş gün sonra cevap verdi.
Son günlerde sosyal medyanın gündemindeki konulardan biri kültür-sanat sektöründe cinsel taciz ifşaları.
Süreç bir grup kadının, erkek fotoğrafçıların tacizlerini açıklamasıyla başladı. Fotoğrafçıların kadınları çıplak poz vermeye ikna etmek için manipüle ettiği, hatta kadınlara cinsel tacizde bulunduğu iddia edildi.
Ardından kadınlar uğradıkları benzer saldırıları failiyle beraber ifşa etmek üzere ellerindeki mesajları paylaştı ve ifşa edilenlerin listesi oyunculardan sanat eleştirmenlerine kadar genişledi.
Bu isimlerden biri de oyuncu Tayanç Ayaydın’dı.
Ayaydın hakkında Doğa Lara Akkaya’nın paylaşımı şöyleydi:

Ayaydın’ın iddialarla ilgili açıklaması şöyle:
“Son günlerde adım bazı mesaj ifşalarında yer aldı. Artık doğrudan ve net bir şekilde konuşma zamanı geldiğine inanıyorum. Açıklama yapmayı ertelememin sebebi duygusal bir tepki vermek istememem ve durumu sakin, bilinçli bir şekilde değerlendirmek istememdi.
Yılbaşı gecesi bir meslektaşıma bir mesaj gönderdim. Bugün geriye dönüp baktığımda, bu mesajın kötü niyet taşımamasına rağmen uygunsuz olarak algılanabileceğini görüyorum. Bunun için içtenlikle özür dilerim.
Gelen yanıt bana mesajın hoş karşılanmadığını açıkça gösterdi ve ben de iletişimi sürdürmedim. Şunu da açıkça belirtmeliyim: Düşüncesiz davranmış olabilirim ama kimseyi taciz etmedim.
Taciz; ısrar, baskı ya da birinin sınırlarını ihlal etmek demektir. Ben bunların hiçbirini yapmadım. Tepkiyi anladığım anda durdum. Tacizin her türlüsü kabul edilemez ve kadınların seslerini yükseltebilmesi, kendilerini güvende hissedebilmeleri her zaman korunmalıdır.
Böylesine ciddi bir suçlamayla bugün ilişkilendirilmek, yaşanan olayın yalnızca tek bir düşüncesiz mesajdan ibaret olması benim için son derece üzücü. Kamuoyunda oluşan algının hatamla orantısız şekilde büyüdüğünü görüyorum.
Bunun sonuçlarının ağırlığı beni haksız bir mağduriyetle karşı karşıya bıraktı. Bu nedenle kendimi adımı ve itibarımı korumak için yargı yoluna başvurmak zorunda hissediyorum. Bu adım, kadınların seslerini duyurma hakkına karşı değil, yalnızca bana yönelen haksız ve ağır zararı gidermeye yöneliktir.
20 yıllık profesyonel hayatım boyunca pek çok değerli meslektaşımla saygı, işbirliği ve güven temelleri üzerinde çalıştım. Bugüne kadar bu tür bir olayla hiç karşılaşmadım. Bunun aksini düşünen bir çalışma arkadaşım varsa lütfen kanıtıyla ortaya çıkmaktan çekinmesin.
İstemeden kalbini kırdığım herkesten özür diliyorum. Tek dileğim, gerçeğin adil bir şekilde anlaşılması ve hepimizin yoluna güven ve huzur içinde devam edebilmesidir.”