İsrail, 13 Haziran Cuma günü İran’ın nükleer programının “kalbini” hedef aldığını söyleyerek İran’a yönelik saldırılar başlattı.
Başkent Tahran dahil en az altı şehirde saldırılar yapıldı.
İsrail ordusu, İran topraklarındaki saldırıların sürdüğünü açıkladı.
İran devlet medyası saldırıda Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ve Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami’nin öldüğünü bildirdi.
Buna ek olarak eski İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Feridun Abbasi ve İslami Azad Üniversitesi Rektörü Muhammed Mehdi Tehranchi’nın Tahran’daki saldırıda hayatını kaybettiği belirtildi.
İran, Devrim Muhafızları’nın hava kuvvetleri komutanı Amir Ali Hajizadeh’nin öldürüldüğünü de doğruladı.
İran devlet medyası, ölü sayısının 70’in üzerinde olduğunu bildiriyor.
BBC Farsça Servisi, Tahran’ın altı nükleer fizikçinin öldürüldüğünü doğruladığını aktarıyor.
İran Dışişleri Bakanı Birleşmiş Milletler’e (BM) yazdığı mektupta İsrail’in saldırılarını “savaş ilanı” olarak nitelendirdi.
İsrail ordusu İran’ın “İsrail topraklarına doğru yaklaşık 100 SİHA fırlattığını” açıkladı. İsrail basını tüm SİHA’ların durdurulduğunu yazdı.
İran’a saldırılarının ardından İsrail’de olağanüstü hal ilan edildi. Ülke dünya genelindeki tüm elçiliklerini de geçici olarak kapattığını duyurdu.
ABD Başkanı Donald Trump İran’ın nükleer anlaşmayı kabul etmezse sonraki saldırıların “daha acımasız” olacağını söyledi.
‘İran içinden saldırı’ iddiası
İran’ın başkenti Tahran’da yerel saatle 03.30 sıralarında patlamalar meydana geldi.
Başkentten gelen fotoğraflarda en az iki yüksek katlı binanın hedef alındığı görülüyor.
İsrailliler ise aynı saatlerde hava saldırısı sirenleriyle uyandı ve acil durum telefon uyarıları aldı.
İran devlet medyasına göre, ilk saldırılardan birkaç saat sonra başkentin yaklaşık 225 kilometre güneyinde bulunan Natanz nükleer tesisinde bir patlama meydana geldi.
Tesise saldırıların gün içinde devam ettiği bildirildi.
Reuters haber ajansına konuşan bir İsrail güvenlik yetkilisi, Mossad komandolarının İran içinde bir süredir operasyonel olduğunu söyledi.
Aynı yetkili, İsrail’in Tahran yakınlarında bir saldırı drone’u tesisi kurduğunu da iddia etti.
İsrail ordusu İran’ın ana uranyum zenginleştirme tesisi olan Natanz nükleer tesisine “önemli ölçüde zarar verdiğini” açıkladı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, İran yetkilileri tarafından kendilerine Buşehr nükleer santralinin hedef alınmadığının bildirildiğini açıkladı.
Buna göre saldırıya uğrayan Natanz tesisinde radyasyon seviyelerinde herhangi bir artış gözlemlenmedi.
İsrail Hava Kuvvetleri (IAF), İran’a ait hava savunma sistemlerini hedefleyen saldırılar kapsamında “onlarca” radar ve karadan havaya füze rampasını imha ettiğini duyurdu.
İran Devrim Muhafızları’na yakın bir haber ajansına göre, İsrail kuzeybatıdaki Tebriz şehrinde bir askeri hava üssünü vurdu.
BBC tarafından doğrulanan bir videoda kentten dumanlar yükseldiği görülüyor.
BBC dumanın yerinin kentin ana havalimanı pistine ve yakınındaki Şekari askeri üssüne yakın bir bölge olduğunu tespit edebildi.
‘Yükselen Aslan Harekatı’: İsrail ne diyor?
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Yükselen Aslan Harekatı” adı verilen saldırıların “İsrail’in varlığına yönelik İran tehdidini geri püskürtmeyi amaçlayan hedefli bir askeri operasyon” olduğunu söyledi.
Operasyonun “tehdit ortadan kaldırılıncaya kadar” devam edeceğini söyledi.
“İran son aylarda daha önce hiç atmamış olduğu adımları atarak, zenginleştirilmiş uranyumu silah haline getirmeye çalışıyor.
“Durdurulmazsa, İran çok kısa bir sürede nükleer silah üretebilir. Bir yıl olabilir. Birkaç ay içinde, bir yıldan daha kısa bir sürede olabilir. Bu, İsrail’in varlığı için açık ve mevcut bir tehlikedir” diye ekledi.
Netanyahu, konuşmasında ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’a “İran’ın nükleer silah programına karşı çıktığı” için teşekkür etti.
Saldırıdan kısa bir süre önce, İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, askeri yetkililerden oluşan bir toplantıda, “Bu, İsrail Devleti’nin ve Yahudi halkının tarihinde belirleyici bir an” demişti.
“Kritik bir dönüm noktasındayız – bunu kaçırırsak, İran’ın varlığımızı tehdit eden nükleer silahlara sahip olmasını engellemenin hiçbir yolu olmayacak” diye ekledi.
İsrailli bir askeri yetkili BBC’ye yaptığı açıklamada, İran’ın “birkaç gün içinde” nükleer bomba üretebilecek kadar nükleer malzemeye sahip olduğunu söyledi.
Tel Aviv’deki Ben Gurion Havaalanı ikinci bir emre kadar kapatıldı.
Türk Hava Yolları, 16 Haziran’a kadar İran, Irak, Suriye ve Ürdün’e yönelik seferlerini iptal etti. Birçok havayolu daha uçuş iptalleri açıklıyor.
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir onbinlerce askerin göreve çağrıldığını ve sınır bölgelerinde hazır tutulduğunu belirtti.
Zamir “Öncekilere hiç benzemeyen tarihi bir operasyondayız. Bu, bizi yok etmeye niyetli bir düşmana karşı varoluşsal bir tehdidi önlemek için kritik bir operasyon” dedi.
İran’ın tepkisi ne oldu?
İsrail ordusu sözcüsü Effie Defrin, İran’ın “İsrail topraklarına doğru yaklaşık 100 SİHA fırlattığını” açıkladı.
İsrail basınına göre bu saldırı tümüyle püskürtüldü.
İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney yazılı bir açıklama yaparak İsrail’in “şeytani ve kanlı ellerini İran’a yönelik bir suçta kullandığını” ve “kendisinin de acı bir kader yaşayacağını” belirtti.
İran Sözcüsü Ebu’l-Fazl Şekarçi, “Silahlı kuvvetler bu Siyonist saldırıya mutlaka karşılık verecektir” dedi ve Washington’ı saldırıya destek olmakla suçladı.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Birleşmiş Milletler’e yazdığı mektupta İsrail saldırılarının bir “savaş ilanı” olduğunu söyledi.
Arakçi, Telegram’da paylaştığı mektupta, BM Güvenlik Konseyi’ni “bu konuyu derhal ele almaya” çağırdı ve saldırının “İran’ın egemenliğinin büyük bir ihlali” olduğunu söyledi.
ABD’nin tepkisi ne oldu?
Bir İsrailli yetkili İsrail’in saldırılar konusunda Washington ile koordine olduğunu belirtti ancak ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, saldırılarla ilgilerinin olmadığını ve herhangi bir yardımda bulunmadıklarını söyledi.
ABD için en önemli önceliğin bölgedeki Amerikan güçlerini korumak olduğunu belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump, saldırılarla ilgili açıklamasında, İran ile devam eden nükleer programı görüşmelerini gündeme getirdi ve İran’a çok kez “anlaşma şansı” verdiğini söyledi.
Ama “ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, ne kadar yaklaşırlarsa yaklaşsınlar, bunu başaramadılar” diye ekledi.
Trump, kendisine ait sosyal medya platformu TruthSocial’da yaptığı açıklamada anlaşma çağrısını yineleyerek şunları kaydetti:
“İranlı muhafazakarlar cesurca konuştular ama ne olacağını bilmiyorlardı. Şimdi hepsi öldü ve daha da kötüye gidecek! Zaten büyük bir ölüm ve yıkım oldu, ama bu katliamı sona erdirmek için hala zaman var, bir sonraki planlanmış saldırılar daha da acımasız olacak” dedi.
ABD Başkanı, saldırının ardından Fox TV’ye verdiği röportajda saldırıdan önce Ortadoğu’daki önemli bir müttefikin bilgilendirildiğini söylemiş ancak bu ülkenin hangisi olduğunu açıklamamıştı.
Beyaz Saray Yönetimi, Başkan Trump’ın Ulusal Güvenlik Konseyi’ni toplayacağını belirtti.
Saldırı haberinin ardından ham petrol fiyatlarında yüzde 10’luk artış oldu.
Yatırımcıların İran ve İsrail arasındaki bir çatışmanın bölgeden enerji arzına darbe vurabileceğinden kaygılı oldukları kaydedildi.
İsrail’in saldırıları sürebilir mi?
BBC Diplomasi Muhabiri Paul Adams’ın analizine göre İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının gelecek günlerde sürebileceğine dair emareler var:
İsrail “Yükselen Aslan Harekatı”nın daha yeni başladığını söylüyor.
Saldırılar yalnızca nükleer programını değil İran’ın hava savunma sistemlerini de hedef aldı.
Bu da İsrail’in önümüzdeki günlerde yeni saldırılara hazırlandığına işaret ediyor.
İsrail harekatta 200 savaş uçağının görevlendirildiğini söylüyor ancak bazı haberler Ukrayna’nın Rusya’ya son SİHA saldırısına benzer gizli unsurlar olduğunu öne sürüyor.
Güvenlik kaynaklarının İsrail’in istihbarat servisi Mossad’ın patlayıcı SİHA’ları “İsrail’in saldırısının çok daha öncesinde” İran’a gizlice soktuğunu söylediği aktarılıyor.
SİHA’ların, büyük çaplı bir İran misillemesi olasılığına karşı, İsrail için tehdit oluşturabilecek yüzeyden yüzeye füze fırlatıcılarına saldırmak için kullanıldığı düşünülüyor.
Ancak İran’ın bugüne kadar fırlattığı SİHA’lar çoğunlukla sembolik görünüyor – Tahran’ın geçen Ekim ayında İsrail’e yaptığı büyük balistik füze saldırısından çok uzak.
İsrail’in o dönem gerçekleştirdiği misillemede, İran’ın hava savunma sistemleri, füze ve SİHA üretiminin hedef alındığı ve İran’ı gelecekteki saldırılara karşı daha savunmasız hale getirdiği ve karşılık verme kabiliyetini azalttığı düşünülüyor.
Büyük misilleme söylemlerine rağmen, İran’ın doğrudan askeri bir yanıt verme kabiliyeti eskisi gibi değil.
Bugüne nasıl gelindi?
ABD ve İran yetkilileri arasında Nisan ayından bu yana İran’ın nükleer programıyla ilgili görüşmeler yapılıyor.
Bu görüşmelerin altıncısının 15 Haziran’da Umman’da yapılacağı 12 Haziran Perşembe günü teyit edilmişti.
ABD Başkanı Donald Trump, daha önce İran ile bir anlaşmaya yakın olduklarını söylemiş ve İsrail’e bu ülkeye saldırmama çağrısı yapmıştı.
Trump İsrail’in İran’a saldırmasının “çok muhtemel” olduğunu da doğrulamış ancak saldırının her an gerçekleşebileceğini söylemekten kaçınmıştı.
ABD Başkanı Trump, “büyük çatışma” riski nedeniyle bölgedeki Amerikalı çalışanların sayısının azaltıldığını söylemişti.
Irak’taki ABD büyükelçiliğindeki çalışanlar ve yakınları 11 Haziran’da İran ile artan gerilimin ardından tahliye edilmişti.
Trump 12 Haziran günü yaptığı açıklamada “iyi bir anlaşmaya oldukça yakınız” demiş ve İsrail’in İran’a olası saldırısının “her şeyi bozabileceğini” savunmuştu.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), 12 Haziran’da İran’ın nükleer silahların yayılmasının önlenmesine yönelik yükümlülüklerini ihlal ettiğini açıkladı.
İran raporun İsrail tarafından sağlanan “sahte belgelere” dayandığını ve kararın siyasi olduğunu savundu; zenginleştirilmiş uranyum üretimini “önemli ölçüde artıracağını” duyurdu.
Pentagon yetkilileri 11 Haziran Çarşamba günü, İran’ın nükleer silah üretmeye doğru ilerlediğine dair “birçok belirti” olduğuna inandıklarını söylemişti.
İran, uranyum zenginleştirme programının sivil amaçlı enerji üretimine yönelik olduğunu ve atom bombası üretmeye çalışmadığını söylüyor.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE