İsrail ve İran arasında on yıllardır süregelen çatışma Cuma günü İsrail’in İran’ın derinliklerinde nükleer ve askeri tesisler olduğunu iddia ettiği yerleri hedef alan hava saldırılarıyla açık bir çatışmaya dönüştü.
Patlamalar Tahran’da ve ülkenin geri kalanında yankılandı ve İran devlet medyası daha sonra en az yedi üst düzey askeri komutanın ve dokuz üst düzey nükleer bilimcinin öldüğünü bildirdi.
Bu eşi benzeri görülmemiş saldırı, İsrail’in İran’ın nükleer silahlanma hırsını sürekli olarak varoluşsal bir tehdit olarak tanımlaması nedeniyle uzun süredir vekalet savaşları ve gizli operasyonlarla kaynayan çatışmada dramatik bir tırmanışa işaret ediyordu.
İki ülke arasında topyekûn bir savaşa dönüşme tehdidi taşıyan İsrail-İran gerilimindeki kilit anlardan bazıları neler?
Bilgisayar hataları ve santrifüj tesisi patlamaları
2010 yılında, yaygın olarak ABD ve İsrail istihbaratına atfedilen Stuxnet bilgisayar virüsünün keşfi İran santrifüjlerini bozdu.
Sekiz yıl sonra Başbakan Benjamin Netanyahu, İsrail’in Tahran’daki bir depodan, İran’ın 2015 yılında dünya güçleriyle vardığı anlaşmadan önce nükleer faaliyetlerini gizleme çabalarını gösterdiğini iddia ettiği bir dizi belge elde ettiğini açıkladı.
Nükleer anlaşmanın çökmesinin ardından İran’ın programına yönelik sabotaj çabaları yoğunlaştı.
Temmuz 2020’deki bir patlama Natanz’daki bir santrifüj tesisine ciddi hasar verirken, aynı yılın ilerleyen günlerinde üst düzey nükleer bilimci Muhsin Fahrizade Tahran yakınlarında, bildirildiğine göre İsrail’in uzaktan kumandalı bir silahıyla öldürüldü.
2021’de İran Natanz’daki bir kesintiden yine İsrail’i sorumlu tuttu ve kısa süre sonra uranyumu yüzde 60 saflığa kadar zenginleştirmeye başladı.
2022 yılına gelindiğinde iddialar daha da tırmandı ve İran, İsrail’i kanıt sunmadan iki nükleer bilim adamını zehirlemekle suçladı.
Hamas saldırısı savaş korkularını daha da arttırdı
7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’in güneyine düzenlediği ve bin 200 kişinin ölümüne yol açarak Gazze’de İsrail-Hamas savaşını tetikleyen saldırı, bölgesel gerilimleri tırmandırdı.
Hamas’ın önemli bir destekçisi olan İran, gruba desteğini açıklayarak İsrail ile zaten gergin olan ilişkilerinin daha da gerilmesine neden oldu.
Bunu sabotajlar ve hava saldırıları izledi. 2024 yılının başlarında İsrail’in düzenlediği bir operasyonda İran’a ait bir doğalgaz boru hattı zarar gördü. 1 Nisan’da İran’ın Şam’daki konsolosluğuna düzenlenen füze saldırısında iki general ve 14 kişi öldü.
Buna karşılık İran, İsrail’e doğrudan saldırı amacıyla 300’den fazla füze ve insansız hava aracı fırlattı ve bunların çoğu önlendi.
Kısasa kısas 2024 yılının ortalarına ve sonlarına kadar devam etti. İsrail saldırıları Hamas liderleri İsmail Haniye ve Yahya Sinvar’ın yanı sıra Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın da aralarında bulunduğu üst düzey isimleri öldürerek bölgesel savaş korkularının artmasına yol açtı.
Ekim ayında İsrail, hava savunma sistemleri ve füzelerle ilgili mevzileri hedef alarak İran içinde ilk açık saldırılarını gerçekleştirdi.
Daha yakın bir tarihte, Nisan ayında İran, İsrail’in dış istihbarat teşkilatı Mossad ile çalışmakla ve Albay Hassan Sayyad Khodaei’nin 2022 yılında öldürülmesine karışmakla suçladığı bir kişiyi idam etti.
KAYNAK: EURONEWS TÜRKÇE