ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2017 yılı insan hakları raporları yayınlandı. Bu yıl Türkiye’ye 64 sayfa ayrılan rapor, son yılların en sertti.
Yürütmenin yargı bağımsızlığına müdahalesinin hukuki süreçlerde adil yargılanma hakkını etkilediği belirtilirken, bu tür ihlallerde cezasızlığa dikkat çekildi.
Raporda, gözaltına alınan şahısların işkence gördüğü iddiaları en önemli insan hakları sorunu olarak gösterildi.
Raporda ayrıca, Türkiye’deki OHAL’in sürekli uzatıldığına dikkat çekilerek, bu durumun, toplum ve kurumlar üzerinde birçok temel özgürlüklerin kısıtlanmasına neden olduğu savunuldu.
TÜRKİYE, RAPORA TEPKİ GÖSTERDİ
Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin 2017 İnsan Hakları Raporunun Türkiye bölümü hakkında, “Mevcut raporun terör iltisaklı çevrelerin iddia ve ithamlarını gerçek gibi sunmak suretiyle bu sorumluluktan uzak bir anlayışla kaleme alınmış olması tarafımızda derin düş kırıklığı yaratmıştır.” açıklaması 64 sayfalik ABD raporunun ehemmiyetini göstermesi açısından çok önemli.
Yine Dışişleri açıklamasında:
“20 Nisan 2018 tarihinde yayınlanan raporun ülkemizle ilgili bölümü yanlış tanımlamalar ve kabul edilemeyecek itham ve iddialarla doludur. Ülkemizin DEAŞ, PKK/YPG, FETÖ ve DHKP-C gibi terör örgütleriyle haklı ve meşru mücadelesi çerçevesinde almakta olduğu gerekli tedbirlerin gerçekleri yansıtmaktan uzak, taraflı biçimde sunulduğu görülmüştür.” ifadelerine yer verdi.
Hatta bunun üzerine şu ifadeleri bile kullandı Dışişleri: “Terör bağlantılı grupların anlatılarını tekrarlayan ve terörle mücadeleyi ‘iç çatışma’ olarak nitelendirme gafletine düşen bu belgenin F…. ‘nün elebaşının barındığı bir ülke tarafından kaleme alınmış olması rastlantı değildir.”
RAPORDA GEÇEN ÖNEMLİ HUSUSLAR:
Darbe sonrasi 50 bin kişini tutuklandığı 150 bin sinin tutuklandığı işten atıldığı, 1500 NGO’nun kapatıldığı
Iktidarin, hak ihlallerini sorusturma, arastirma, suclulari bulma sorumlu guvenlik ‘ve devlet yetkililerini cezalandirmada çok sinirli ‘ve kucuk adimlar attigi.
66 kisinin 2016 da intihar ettigi 40 tanesinin darbe sonrasi oldugu, GULEN hareketi baglantili AKCADER’den davut turkelin şüpheli olümü.
KAÇIRMALAR: Gülen hareketine mensup 11 tane Türkiye’de kaçırma olayının olduğu, Çemil Kocak, Önder Aşan olayları.
İSKENÇELER: 570 şikayet, 328 işkence iddiası kredible kaynaklara göre, devlet yetkililerinin işkenceyle ilgili bilgi vermeyi reddettigi ‘ve bilgi vermedigi harekete mensup HAMZA KAÇMAZA yapılan işkenceler ‘.
HAPİSHANE ŞARTLARI: Kapasitenin yetmediği, 202 bin kişilik hapishanelerde 224 bin kişinin katıldığı, 22 bin kişinin yerlerde yattığı.
69 bin ögrencinin hapiste olduğu 12-18 yas arasi 2,767 cocugun hapiste olduğu bunlardan 197 sinin Terörle suçlandığı…
16,830 mahkuma 1 doktor düştüğü, Mahkumlardan 361 nin agir hasta oldugu,
Darbe sonrasi ciddi bir delil olmadan küçük argumanlarla rağmen 169 bin kişi hakkında cezai işlem başlatılmakla beraber,
55 bin kişinin tutuklandığı.
Bylock mesajlasma app nin telefonlarda bulunmasinin tutuklanmaya yeterli oldugu.
570 avukatın hapiste olduğu, avukatların davaları almaktan korktuğu. 1400 avukat hakkında dava olduğu
4 binden fazla hakimin darbe sonrası ihrac edildigi ‘ve adil hukuk sisteminin problematic hale geldiği
Birçok gözlemci ‘ve insan hakları derneğine göre iktidar Gülen Hareketine mensup kişileri Terörle ilişkilendirdikleri delillerde başarısız veya inandırıcı değil. Temmuz ayında sadece Bylock kullandıkları için 70 akademisyen hakkinda tutuklama kararı çıkartıldı, içişleri bakanlığı 102 bin kişinin bylock kullandığını söyledi.
Birçok insan hakları derneğine göre darbe sonrası tutuklanan 50 bin 510 kişi siyasi tutuklu hükmünde.
Harekete mensup kişilere insan hakları dernekleriyle de görüşmelerine izin verilmediği
TERÖR suçuyla tutuklu kişilere hapiste ayrica zulmedildiği, uzun hücre cezaları, sağlıklarıyla ilgilenilmediği, basit insani Ihtiyaçların bile karşılanmadığı.
Darbe sonrası 116 bin kamu görevlilerinin ihraç edildiği, 4 bin hakimin isten atıldığı, 49 sağlık kurumunun kapatıldığı, 2300 eğitim kurumunun kapatıldığı, 15 üniversite, 19 iş adamları birliğinin kapatildiği, 187
media, 1600 derneğin kapatıldığı
MALLARA EL KOYMA: Darbe sonrasI 1000 şirkete el konduğu, yaklaşık değeri 46 milyar TL.
MIT’in izin almadan özel hayata müdahale ettiği, telefonların dinlendiği, sosyal medya hesaplarının takip edildiği.
Kasım 2016’da Ailesi terörle suçlandığı için bir çocuğun mahkeme kadarıyla ailesinden alınıp yetimhaneye verildiği Gümüşhane’de …
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ: 153 gazetecinin hapiste oldugu, ifade özgülüğünün olmadığı
Sözcü’ye Gülenist diye acılan Davalar, Deniz Yücel olayı
30 yayın evinin Kürt veya Gülen kıtapları sattığı için kapatıldığı.
İNTERNET ÖZGÜRLÜĞÜ’NÜN olmadığı 16 bin web sitesinin kapatıldığı
117 üniversiteden 5717 akademisyenin işine son verildiği,
Furkan Vakfı’ndan 50 kişininde gözalıina alındığı
Kürtlere yapılan zülümlerde detaylariyla anlatılmış,
HAREKET ÖZGÜRLÜĞÜ: Gülen hareketine mensup 10,000 lerce kişinin hareket etmesine musaade edilmediği, yurt dışına çıkmasına da müsade etmediği.
VATANDAŞLIKTAN ÇIKARTMA: Yurt dışındaki 130 kişiyle ilgili eğer dönmezlerse VATANDAŞLIKTAN çıkartılacakları meselesi de yazılmış.
SEÇİMLERLE ilgili şüpheler dile getirilmiş
DEVLETTE YOLSUZLUĞUN ARTMASI VE ŞEFFAFİYETİN AZALMASI
ANTİSEMİTİZM bölümünde YeniŞafak Gazetesi’nden Yusuf Kaplan’In ifadesine yer vermiş: Kaplana göre al kaide, IŞID, Gülen Hareketi şeytanla Yahudilerin işbirliğinin ürünleri.