Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

Mahmut Akpınar’ın yazısı: ‘Bin yıl sürecek!’ dedikleri tasfiyeyi Erdoğan’ın taşeronluğunda…

by aktifhabercom
February 28, 2021
Mahmut Akpınar’ın yazısı: ‘Bin yıl sürecek!’ dedikleri tasfiyeyi Erdoğan’ın taşeronluğunda…
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

Çocukların akıllarına zincir vurmayın

Çocukların akıllarına zincir vurmayın

July 8, 2025
5.1k
Dünyanın onların insanlık mesajına ihtiyacı var

Dünyanın onların insanlık mesajına ihtiyacı var

July 7, 2025
5k

“28 Şubatçılar, statüko, ‘bin yıl sürecek!’ dedikleri tasfiyeyi, tahribatı Erdoğan’ın taşeronluğunda 6-7 yılda gerçekleştirdiler. En acısı bu tasfiyeden, dine, nesillere verilen zarardan dindarların hala haberi yok!”


1909 II. Abdülhamit’in tahttan indirilmesi ve çoğunluğu pozitivist, materyalist İttihatçıların iktidarı devralmasıyla ülke yeni bir kavramla tanıştı: İrtica! Yasalarda hiçbir zaman tanımı yapılmamış, sınırları belli olmayan bu kaypak kelime 100 yıl boyunca statükonun toplumu dizayn etmesi, dindar insanları hayatın dışına atması için kullanıldı. Diğer muhalifler için başka kavramlar devreye sokuldu ise de en uzun ve yaygın kullanılan “irtica” oldu. 

Tek Parti döneminde topluma “ayar” CHP ve tek adamlar üzerinden verildi. Sonraki yıllarda TSK kendisini “sistemin sahibi” ve “laikliğin koruyucusu” gördü. Eğitimli dindar insanlar başta olmak üzere muhalif kesimleri hayatın önemli noktalarından her 10 yılda bir tasfiye etti, dengeleri yeniden kurdu. Bizzat devreye girdiğinde demokrasi karşıtı görüldüğünü anlayan TSK 28 Şubatta siyaset, medya, yargı, bürokrasi üzerinde baskı kurarak post-modern bir darbe yaptı. Statüko bu defa asimetrik yöntemler uyguladı.


28 Şubatta TSK merkezli Batı Çalışma Grubu kamu görevlilerini anası-bacısı örtülü diye tasnif etti, fişledi. Fişlediklerini hayatın önemli alanlarından tasfiye için sistemi zorladı. Çok sayıda insanı mağdur etmelerine, TSK’dan “anası, bacısı örtülü” diye çok subayı atmalarına rağmen, istediklerine ulaşamadılar. CHP’liler, laikçiler Cumhuriyet mitingleri yapsalar, “TSK göreve!” dövizleri taşısalar, güdümlü elitler, kullanışlı medya destek olsa da yapılanları halk onaylamadı. Süreç yine TSK’nın yıpranmasına neden oldu. Ayrıca medya bugünkü kadar denetlenemediği, “hukuk iktidarın köpeği” olmadığı için hukuksuzluklar, zulümler gündem olabiliyordu. 

28 Şubat’ın en ateşli yıllarında Anadolu’nun küçük bir ilinde eğitim hizmetleriyle meşguldüm. Şehrimizde çok öğrenci vardı. Ama öğrencilerin barınacağı yeterli mekan ve bunu hazırlayacak esnaf, imkan yoktu. 28 Şubat’ın sert iklimine rağmen insanlar güvenli bir ortamda kalsın diye çocuklarını akın akın bize emanet ediyordu. Gençleri dışarıda bırakmamak için şehirde yurt açmaya soyunduk. Binayı tuttuk, resmi prosedürleri başlattık. İmkansızlık nedeniyle kapı kapı dolaşıp yurdu tefriş etmeye çalıştık. Büyük şehirlerin depolarına gittik, onların kenara attığı, kullanılmış, birbirine uymayan yataklardan ranzalardan kamyonlara doldurup getirdik. Sezon başlamadan resmiyetini halletmek istiyorduk. Valiliği, Milli Eğitimi yol yaptık ama işler ilerlemiyordu. Bize her yer duvardı. Öğrenciler kapıya dayanınca “resmi işlemleri sonra tamamlarız” diyerek yurdu açtık.

Şehrin hali 28 Şubat döneminin özeti gibiydi. Belediye başkanı militan laikti, CHP’liydi. Daha 28 Şubat olmadan “Ben bu şehirde falancılara kurum açtırmam!” deyip bir binayı dozerle yıktırmıştı. Yeğeni Cumhuriyet muhabiriydi. İkisi bir olup “irtica” deyip dolanıyordu. Daha sonra Aleviler için sembolik öneme sahip memleketinde CHP’den belediye başkanı olan Tugay komutanı şehirde kimseye nefes aldırmıyordu. Komutan validen, lokantacıya, sağlık memuruna kadar herkesin tırstığı, her şeye müdahale eden yerel Çevik Bir’di. Dönemin en çok fişleme ve tasfiye yapan paşasıydı. Güya sivil hükümet vardı ama TSK her alanı domine ediyordu. Bu zihniyetin çobanlık yapan, amele olan dindarla problemi yoktu. Onların düşmanı dindar ama eğitimli kesimdi. Hedeflerinde Anadolu çocukları için okullar-yurtlar açan, onları kırsaldan toplayıp hayatın önemli noktalarına taşıyan Hizmet Hareketi vardı.

Yurdu açtık, ama resmiyetimiz eksikti. Valiyle, milli eğitim müdürüyle, milletvekilleriyle vb. görüştüysek de çözüm olmadı. Şehirde Paşa’nın kabusu dolaşıyordu. Vali ve bürokratlar şehirde öğrenciler için barınma sıkıntısı olduğunu bilmelerine rağmen mahcubiyet içinde bir şey yapamayacaklarını söylediler. Süre verdiler ve yurdu lütfen boşaltın dediler. Ama 28 Şubat’ın en sert geçtiği, tepesinde radikal bir 28 Şubat Paşası olan şehirde bir öğrenci karakola gitmedi, yurt yöneticileri dahil kimse tutuklanmadı.

Sanırım bir yıl sonra idi. Bu defa her görüşten şehrin önde gelenlerinin katkısıyla bir özel ilköğretim okulu açmak istedik. Yıllarca ABD’de kalmış, eğitimin önemini bilen bir profesör (Allah rahmet eylesin) binasını tahsis etti. Okul açacaktık ama belediye başkanı ve tugay komutanı en büyük korkumuzdu. Haber gönderiyor: “Asla böyle bir şeye tevessül etmesinler, engelleriz!” diyorlardı. Biz ise kararlıydık. Resmi prosedürleri öğrendik, iskanı olan bina için belediyeden izin almak gerekmiyordu. Muhatabımız Milli Eğitim Bakanlığı idi. Toz kaldırmadan bakanlığa başvurularımızı yaptık. Bu arada renkli mütevellimizle okul için eşya ve tecrübeli öğretmen bakıyorduk. Bütün bunları ciddi bir gizlilik içinde yapıyorduk. Tugay komutanı ve belediye başkanı okul için çabalayan eşraftan insanlara da haber gönderiyor: “Kendilerine zarar verirler!” diye tehdit ediyordu. Ama o dönem hukuk ve demokrasi bugünkü kadar tahrip edilmediği, böylesi bir korku devleti kurulmadığı için insanlar dik duruyor, geri adım atmıyordu

Bakanlık müfettişi geldi, incelemelerini yaptı, onayımızı verdi. Zamanında açılışı yaptık. Ertesi gün Cumhuriyet’e haber olduk. Belediye başkanı eğitim esnasında bir grup zabıtayı okula gönderdi, hışımla giren zabıtalar kapıya mühür vurdular. “Mühür vurdunuz ama içerde öğretmenler, çocuklar var bunlar nasıl çıkacak!” dediysek de mühür kırmanın cezasını hatırlatıp, korku salıp gittiler. Artık okul kapısının iki yakasına bel hizasında çekilmiş bir ip ve ortasında bir mühür vardı. Çocuklara, öğretmenlere mühre zarar vermeyin diye tembihledik. Arka kapıdan girip çıkmaya başladık. Çocuklara hakim olmak mümkün olmadı ve mühür kırıldı. Belediye başkanı bizi mührü kırmaktan mahkemeye verdi. Okulun yolu topraktı yaptırmayarak komşuları da cezalandırdı. Komutan ve belediye başkanı velilere çocuklarını almaları için haberler gönderdi, tehdit etti. Tanıdıkları sol görüşlü öğretmenler vardı onlara baskı uyguladılar. Ama 28 Şubat ortamında kimse baskılara boyun eğmedi. Belediye başkanının açtığı dava yaşlıca, seküler ve çılgın tarafları olan bir hakime düştü. Aleyhimize karar vereceğinden endişeliydik. Ama hakim, “Adamlar şehre okul kazandırıyor, siz engelliyorsunuz” diye komutana, başkana kızıp lehimize karar verdi.        

28 Şubat döneminde yargı mensuplarına Genelkurmay salonlarında laiklik brifingleri verildi, fişlendiler. Ama yargıçlar hala vicdanıyla karar verebilecek, yasaları uygulayabilecek durumdaydı. Hakimler kararları nedeniyle linç edilmiyor, binlercesi bir gecede hapislere doldurulmuyordu. Gazeteciler akredite olmadığı için garnizonlara giremiyordu ama gazeteler kapatılıp gazeteciler haberleri nedeniyle hapsedilmiyordu. Rektör atamalarında YÖK’e “falanı tercih etme!” diye baskı uygulanıyordu. Ama tepeden inme, yasalara aykırı şekilde rektör atanmıyordu. Fatih Üniversitesi’nin 1 yıl öğrenci alması engellenmişti. Ama Erdoğan rejimindeki gibi 15 üniversite kapatılmamış, 7000 akademisyen işinden atılıp hapislere konmamıştı. Okullar sürekli denetleniyor, müfettişler cemaatin kurumlarından çıkmıyordu. Ama yasalara aykırı dayatmalarda bulunmuyorlardı.

28 Şubat’ta andıçlama nedeniyle bazı işadamları listelenmişti ama en fazla TSK ihalelerine sokulmuyorlardı. Kimsenin malına çökülmedi, şirketlerine kayyumlar atanmadı. En çok zarar görenler dindar ailelerden gelen, anası bacısı örtülü askerlerdi. Fakat fe.ömetre icat etmeyi düşünememişler, boynuzuna altın takılmış kurbanlık fotoğrafı ile “kendini ispat et!” saçmalığına başvurmamışlardı. 28 Şubat sürecinin mağdurları binlerle sınırlı kaldı. Bugünkü gibi milyonlara ulaşmadı. Yeni doğmuş bebelere, 80’lik dedelere dokunmadılar. Kimse işkence görmedi, karısıyla, çocuklarıyla tehdit edilmedi, yasal haklarına mani olunmadı, cezaevlerinde öldürülmedi. Dönemin güdümlü medyası hedef gösterdi, “TSK’ya sızmışlar!”, şuraya, buraya sızmışlar diye haberler yaptı. Ama bugün AKP arkasında dizilen muhafazakar kitle o zaman “Helal olsun, harika işler yapmışsınız!” diye takdir ediyordu. Zira o dönemde halkın gerçeklerden haberdar olabileceği bir medya vardı, böylesine korku atmosferi yoktu, ağır aksak da olsa hukuk işliyordu.

TSK ve statüko 28 Şubat’ta post modern müdahale planladı, lakin devleti ve toplumu arzu ettiği çizgiye çekemedi. Aksine daha çok yıprandılar. Kurulu düzenlerine tehdit oluşturan Anadolu’dan çıkan dindar, eğitimli, başarılı nesillerin seküler kimlikle biçilemeyeceğini anladılar. Farklı bir yol bulmalıydılar. Ağacı kesen baltanın sapı ağaçtan olmalıydı. Ta baştan mı Erdoğan’la anlaştılar, Dolmabahçe’de yapılan gizemli buluşmadan sonra mı uzlaştılar emin değilim. Ama devlete, topluma yüzyılın balans ayarını vermek için iyi Kur’an okuyan, dindar tanınan birisi lazımdı. Din satabilen, politik desteği olan, kirli ve muhteris bir siyasetçi bunu yapabilirdi. Kanaatimce e-muhtıra bu misyona matuf Erdoğan’ı parlatma, tek adam yapma operasyonuydu. 17/25 sonrası statüko ile Erdoğan arasında açık ittifak kuruldu. Gönüllü veya cebri Erdoğan bu taşeronluğu üstlendi. Ahmet Altan’ın deyimiyle Hırsızlar ve Katiller bir koalisyon kurdular ve ülkedeki bütün eğitimli, nitelikli, dürüst insanları biçtiler. 

28 Şubat’ın bin katı zulüm, adaletsizlik, tasfiye “İslamcı” görünümlü bir siyasetçiye ihale edilerek yapıldı. Fırsat varken Kürtler, makbul olmayan solcular dahil bütün muhalifler kazındı. Bu işbirliği ile devlet çökertildi, toplum liflerine ayrıldı. Hayatın her alanını yozlaştırdı, kurumların içini boşalttılar. Anadolu insanlarını eğitip hayatın içine taşıyan Cemaatin bütün kurumlarına (1200 okul, 15 üniversite, binlerce kurum) çöktüler, dindarlardan homurtu bile çıkmadı. Zira bu defa taşeron, maşa kullandılar. Üzerlerine leke sıçratmadan, hayal edemeyeceklerini başardılar. Öte yandan her türlü ahlaksızlık, hırsızlık, adaletsizlik “İslam namına” ve “din kılıfıyla” yapıldığı için dinin, ahlakın içini boşalttılar. Geri kalan cemaatleri, hadım edip mutlak denetime aldılar. Gençlerin İslam’a inancını yıktılar. Bir tanıdık, üniversitede okuyan çocuğunun 24 kişilik sınıfında 22 deist ve ateist olduğunu söylüyor.

28 Şubat’çılar, statüko, “bin yıl sürecek!” dedikleri tasfiyeyi, tahribatı Erdoğan’ın taşeronluğunda 6-7 yılda gerçekleştirdiler. En acısı bu tasfiyeden, dine, nesillere verilen zarardan dindarların hala haberi yok! 

Doç. Dr. Mahmut Akpınar / Tr724

ShareTweet
Previous Post

Vicdanlarının öldüğünü bilemezdik: ‘İki çocuklu bir kadına dokunmazlar’ diye hüsn-ü zan etmiştik

Next Post

CHP’li vekil partisinden istifa etti: Hiçbir siyasi oluşum ve partiye…

İLGİLİHABERLER

Çocukların akıllarına zincir vurmayın
ANALİZ

Çocukların akıllarına zincir vurmayın

July 8, 2025
5.1k
Dünyanın onların insanlık mesajına ihtiyacı var
ANALİZ

Dünyanın onların insanlık mesajına ihtiyacı var

July 7, 2025
5k
“İnsanı yaşat ki Hizmet yaşasın”
ANALİZ

“İnsanı yaşat ki Hizmet yaşasın”

July 2, 2025
5k
Güç savaşı verenlerin yaşattığı dramlar: Ülke artık faşizmin sınırlarını aşmış, organize bir suç şebekesinin esiri durumunda
ANALİZ

Güç savaşı verenlerin yaşattığı dramlar: Ülke artık faşizmin sınırlarını aşmış, organize bir suç şebekesinin esiri durumunda

June 30, 2025
5.1k
Sağırlaşan yöneticiler, sessizleşen krizler
ANALİZ

Sağırlaşan yöneticiler, sessizleşen krizler

June 24, 2025
5k
Sorunlar uhuvvet ve dayanışmayla çözülüyor
ANALİZ

Sorunlar uhuvvet ve dayanışmayla çözülüyor

June 23, 2025
5k
Daha Fazla Haber
Galatasaray’dan Osimhen için Napoli’ye yeni teklif

Galatasaray’dan Osimhen için Napoli’ye yeni teklif

July 12, 2025
5k
TMSF, TİKA ve Alevi-Bektaşi Kurumu başkanları değişti

TMSF, TİKA ve Alevi-Bektaşi Kurumu başkanları değişti

July 12, 2025
5k
İBB soruşturmasında sekiz tutuklama daha

İBB soruşturmasında sekiz tutuklama daha

July 12, 2025
5k
Altı ilde sağanak yağış bekleniyor

Meteoroloji’den yedi il için sağanak yağış uyarısı

July 12, 2025
5k
DEM Parti Eş Genel Başkanları: “Demokratik siyasi ve hukuki düzenlemeleri yaparak demokratik Türkiye için adım atma zamanıdır”

DEM Parti Eş Genel Başkanları: “Demokratik siyasi ve hukuki düzenlemeleri yaparak demokratik Türkiye için adım atma zamanıdır”

July 11, 2025
5k
PKK’lı bir grubun silah bırakma töreni Casene Mağarası önünde gerçekleşti

PKK’nın silah bırakması dış basında: ’’Etkileri Irak, Suriye ve İran’da da hissedilecek bir gelişme’’

July 11, 2025
5.1k
PKK’lı bir grubun silah bırakma töreni Casene Mağarası önünde gerçekleşti

PKK’lı bir grubun silah bırakma töreni Casene Mağarası önünde gerçekleşti

July 11, 2025
5.1k
LeMan Dergisi Yazı İşleri Müdürü Aslan Özdemir gözaltına alındı

LeMan Dergisi Yazı İşleri Müdürü Aslan Özdemir gözaltına alındı

July 11, 2025
5k
İşçi çocuklarından çağrı: Anne babalarımız evimizi geçindiremiyorlar. Bizler bu durumu gördükçe çikolata bile isteyemiyoruz. Onları üzmeyin

İşçi çocuklarından çağrı: Anne babalarımız evimizi geçindiremiyorlar. Bizler bu durumu gördükçe çikolata bile isteyemiyoruz. Onları üzmeyin

July 11, 2025
5k
Hastanelerde 2 yıl sonraya randevu

Hastanelerde 2 yıl sonraya randevu

July 11, 2025
5k
Yiğit Bulut hayatını kaybetti

Yiğit Bulut hayatını kaybetti

July 11, 2025
5.1k
LGS sonuçları açıklandı

LGS sonuçları açıklandı

July 11, 2025
5k
Dört üniversitenin rektörü değişti

Dört üniversitenin rektörü değişti

July 11, 2025
5k
Karasu Deresi tamamen kurudu

Karasu Deresi tamamen kurudu

July 11, 2025
5k
Altı ilde sağanak yağış bekleniyor

Altı ilde sağanak yağış bekleniyor

July 11, 2025
5k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.