Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

İhlas grubu nasıl savruldu?

by aktifhabercom
April 3, 2017
İhlas grubu nasıl savruldu?
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“Siyasetçilerin kendi aralarında söylediği rivayet edilen ‘Enver Ören asla otobüs beklemez, gelen ilk dolmuşa biner…’ sözü boşuna değildi. Enver Abi, Özal’a da, Çiller’e de, 12 Eylül paşalarına olduğu gibi her gelene ‘Peki’ diyordu.”


Kronos News’den Cem Mora’nın yazısı:

Arabistanlı Lawrence, Türkiye gazetesi, İhlas ve mürted
Anlaşılan tadil-i erkana riayette bu kadar hassas İhlasçı Abi’ler, kulaklarını, kalplerini izole etti. Yoksa gazetelerine ‘Mürted Ordusu’ başlığını atmazlardı mesela. Mürted sözünün sahibine dönebileceğini onlara Arabistanlı Lawrence’ın mı söylemesi gerek?


Fatih Çarşamba’da tozsuz tebeşir üretirken ya da tencere-tava, elektirikli su ısıtıcı pazarlarken, hatta boy boy ansiklopedi promosyonu yaparken, İhlas’ın gerçek gündemini, Türkiye Gazetesi’nin ‘Orta Sayfa’sı belirliyordu.

Hareketin ‘asker’ kökenli büyüğü ve ‘askeriyede öğretmen’ menşeli Enver Abi’si, dar daireli sohbetlerinde ‘Biz bu gazeteyi Orta Sayfa için çıkarıyoruz’ derdi de, diğer abiler kulaktan kulağa fısıldardı bir sırmış gibi.

Karşılıklı sayfaların ana teması Ehl-i Sünnet çizgisinide, ‘bid’aya’ sapmadan, tadil-i erkana riayet ile ve büyüklerden tevarüs edilen bilgileri yaşamaktı. Herhangi bir veri var mı bilmiyorum ama, Türkiye’deki en ‘ortodoks’ gurup İhlas camiasıdır dini hayat konusunda…

Ben, TGRT’nin kuruluş sürecinde sadece 8 ay bulunabildim içlerinde. Eğer bir şekilde İhlas’ın herhangi bir biriminde çalıştıysanız ve ‘ehl-i dünya’ değilseniz, özellikle beş vakit namaz da kılıyorsanız, sizi ilk şaşırtacak şey İhlasçıların lavabo ve mescitteki ‘extra’ davranışları olacaktır.

İhlas mescitlerinde asla kısa kollu, yalın ayak başı kabak namaz kılamazsınız. 1930’larda memurlarının kullandığı bilekle dirsek arasındaki kolluklar, onlarca kez giyilmiş çoraplar, sık örülmüş takkeler olmadan namaza durmak neredeyse imkansızdır. Ayak tabanları dört parmak aralıkta olacak, ayakların parmak yönü biraz daha fazla açılacak… Rüku ve secdelerin hakkı verilecek… Bu ve benzeri tadil-i erkana İhlas kadar hiç bir gurup, cemaat ve tarikatın dikkat etmediği söylenebilir. Bir de namaza hazırlık safhası vardır ki, ‘istinca ve istibra’ hassasiyetiyle pamuklar ve kürdanlar elden ele dolaşır.

İhlas’ta kadının adı bile yoktur. Yerle gök arasında görünmez bir yerdedir. Varlıklarından ancak kısık sesle eşlerin sipariş alırken haberdar olursunuz.

Müzik ve her türlü neş’e de, tasavvuf musikisi dahil olmak üzere yoktur. TGRT kurulduğunda ‘ney’ bile olsa epey tartışma konusu olmuştu.

Sonraki yıllarda ‘hazretli’ filmlere açılan tevil yolundan, sulu beşinci sınıf yapımlar ve Türkiye’nin bütün ‘piyasa’ sanatçılarının bütün avamlıkları ekrana taşınsa da, bunun bir amacı vardı. Seda Sayan, Enver Abi’nin yanağından makas mı aldı? Saadet-i Ebediye’ yolunda olurdu böyle küçük kazalar.


Ama belli ki birşeyler değişmiş, hayatın ‘İhlas Takvimi’ne göre şekillendiği günler geride kalmıştı. Artık ‘Holding’ olunmuştu. Holding olmanın bazı gerekleri vardı. Siyasetçilerin kendi aralarında söylediği rivayet edilen ‘Enver Ören asla otobüs beklemez, gelen ilk dolmuşa biner…’ sözü boşuna değildi. Enver Abi, Özal’a da, Çiller’e de, 12 Eylül paşalarına olduğu gibi her gelene ‘Peki’ diyordu.

Bu fani dünyaya veda ettiğinde, cenaze namazında ‘Merhumu nasıl bilirsiniz’ sorusuna Eyüp Camii’ni dolduran İhaszedelerin, nümayiş ve sitayişle alacaklarını sorarak karşılık vermesi, haklarını helal etmediklerini söylemeleri, onun pragmatik ve güler yüzlü geçmişi için kötü bir finaldi.

Enver abi’den sonra Holding’in başına geçen oğul Mücahit Ören, sadece üçüncü sınıf magazin haberlerine konu olacak gönül maceralarıyla değil, babasından aldığı kötü mirası harcamadaki hadsizliği ile de gerçekten ‘hovarda’ çıktı. Otobüs beklemek şöyle dursun, minibüse tenezzül bile etmedi. Çağırdığı ‘Über’ taksi ile yeni gönül maceraları için gaza basarken İhlaszedelerin ellerinde, ilginç ilenç yöntemlerinden başka bir şey kalmamıştı. 5 binden fazla İhlas mağduru parasını alamadan Enver Abi gibi bu diyardan göçtü.

Sonra ne mi oldu? İhlas camiası ve Türkiye gazetesi her dönemde ve hep olduğu gibi 17-25 Aralık ve sonraki süreçte de -Star’ın başına gönderdiği Nuh Albayrak’la birlikte- çok kötü bir imtihan verdi. Tadil-i erkanı bu kadar önemseyen bir camia kimsenin savrulmadığı kadar savruldu.

‘Bevlettikten’ sonra bir damla iç çamaşıra düşmesin diye kürdanla tenasül uzuvlarına pamuklar tıkayan İhlasçı Abi’ler (Abilik bir müessese olarak varsa orası da İhlas camiasıdır. 3 yaşındaki çocuktan 70 yaşındaki dedeye kadar herkes Abi’dir) anlaşılan kulaklarını, kalplerini de izole etti. Yoksa Sünnet-i Seniye ve tadil-i erkan konusunda bu kadar hassas olan bir öğretinin müntesipleri en temel itikadi konularda bu kadar kötü sınav vermezdi.

Eğer ‘Bir İngiliz Casusunun İtirafları’ beyinlerini bulandırmadıysa gazetelerine ‘Mürted Ordusu’ başlığını atmazlardı mesela. İslam’ın temel meselelerinin muamelattaki konular kadar karmaşık olmadığı ‘Orta Sayfa’da yazıyor olmalıydı. Eğer bir mümine ‘mürted’, ‘kafir’ diyorsanız ve eğer o öyle değilse bunun kendinize döneceğini size Arabistanlı Lawrence söylemeyecekti.

 

“Siyasetçilerin kendi aralarında söylediği rivayet edilen ‘Enver Ören asla otobüs beklemez, gelen ilk dolmuşa biner…’ sözü boşuna değildi. Enver Abi, Özal’a da, Çiller’e de, 12 Eylül paşalarına olduğu gibi her gelene ‘Peki’ diyordu.”


Kronos News’den Cem Mora’nın yazısı:

Arabistanlı Lawrence, Türkiye gazetesi, İhlas ve mürted
Anlaşılan tadil-i erkana riayette bu kadar hassas İhlasçı Abi’ler, kulaklarını, kalplerini izole etti. Yoksa gazetelerine ‘Mürted Ordusu’ başlığını atmazlardı mesela. Mürted sözünün sahibine dönebileceğini onlara Arabistanlı Lawrence’ın mı söylemesi gerek?


Fatih Çarşamba’da tozsuz tebeşir üretirken ya da tencere-tava, elektirikli su ısıtıcı pazarlarken, hatta boy boy ansiklopedi promosyonu yaparken, İhlas’ın gerçek gündemini, Türkiye Gazetesi’nin ‘Orta Sayfa’sı belirliyordu.

Hareketin ‘asker’ kökenli büyüğü ve ‘askeriyede öğretmen’ menşeli Enver Abi’si, dar daireli sohbetlerinde ‘Biz bu gazeteyi Orta Sayfa için çıkarıyoruz’ derdi de, diğer abiler kulaktan kulağa fısıldardı bir sırmış gibi.

Karşılıklı sayfaların ana teması Ehl-i Sünnet çizgisinide, ‘bid’aya’ sapmadan, tadil-i erkana riayet ile ve büyüklerden tevarüs edilen bilgileri yaşamaktı. Herhangi bir veri var mı bilmiyorum ama, Türkiye’deki en ‘ortodoks’ gurup İhlas camiasıdır dini hayat konusunda…

Ben, TGRT’nin kuruluş sürecinde sadece 8 ay bulunabildim içlerinde. Eğer bir şekilde İhlas’ın herhangi bir biriminde çalıştıysanız ve ‘ehl-i dünya’ değilseniz, özellikle beş vakit namaz da kılıyorsanız, sizi ilk şaşırtacak şey İhlasçıların lavabo ve mescitteki ‘extra’ davranışları olacaktır.

İhlas mescitlerinde asla kısa kollu, yalın ayak başı kabak namaz kılamazsınız. 1930’larda memurlarının kullandığı bilekle dirsek arasındaki kolluklar, onlarca kez giyilmiş çoraplar, sık örülmüş takkeler olmadan namaza durmak neredeyse imkansızdır. Ayak tabanları dört parmak aralıkta olacak, ayakların parmak yönü biraz daha fazla açılacak… Rüku ve secdelerin hakkı verilecek… Bu ve benzeri tadil-i erkana İhlas kadar hiç bir gurup, cemaat ve tarikatın dikkat etmediği söylenebilir. Bir de namaza hazırlık safhası vardır ki, ‘istinca ve istibra’ hassasiyetiyle pamuklar ve kürdanlar elden ele dolaşır.

İhlas’ta kadının adı bile yoktur. Yerle gök arasında görünmez bir yerdedir. Varlıklarından ancak kısık sesle eşlerin sipariş alırken haberdar olursunuz.

Müzik ve her türlü neş’e de, tasavvuf musikisi dahil olmak üzere yoktur. TGRT kurulduğunda ‘ney’ bile olsa epey tartışma konusu olmuştu.

Sonraki yıllarda ‘hazretli’ filmlere açılan tevil yolundan, sulu beşinci sınıf yapımlar ve Türkiye’nin bütün ‘piyasa’ sanatçılarının bütün avamlıkları ekrana taşınsa da, bunun bir amacı vardı. Seda Sayan, Enver Abi’nin yanağından makas mı aldı? Saadet-i Ebediye’ yolunda olurdu böyle küçük kazalar.


Ama belli ki birşeyler değişmiş, hayatın ‘İhlas Takvimi’ne göre şekillendiği günler geride kalmıştı. Artık ‘Holding’ olunmuştu. Holding olmanın bazı gerekleri vardı. Siyasetçilerin kendi aralarında söylediği rivayet edilen ‘Enver Ören asla otobüs beklemez, gelen ilk dolmuşa biner…’ sözü boşuna değildi. Enver Abi, Özal’a da, Çiller’e de, 12 Eylül paşalarına olduğu gibi her gelene ‘Peki’ diyordu.

Bu fani dünyaya veda ettiğinde, cenaze namazında ‘Merhumu nasıl bilirsiniz’ sorusuna Eyüp Camii’ni dolduran İhaszedelerin, nümayiş ve sitayişle alacaklarını sorarak karşılık vermesi, haklarını helal etmediklerini söylemeleri, onun pragmatik ve güler yüzlü geçmişi için kötü bir finaldi.

Enver abi’den sonra Holding’in başına geçen oğul Mücahit Ören, sadece üçüncü sınıf magazin haberlerine konu olacak gönül maceralarıyla değil, babasından aldığı kötü mirası harcamadaki hadsizliği ile de gerçekten ‘hovarda’ çıktı. Otobüs beklemek şöyle dursun, minibüse tenezzül bile etmedi. Çağırdığı ‘Über’ taksi ile yeni gönül maceraları için gaza basarken İhlaszedelerin ellerinde, ilginç ilenç yöntemlerinden başka bir şey kalmamıştı. 5 binden fazla İhlas mağduru parasını alamadan Enver Abi gibi bu diyardan göçtü.

Sonra ne mi oldu? İhlas camiası ve Türkiye gazetesi her dönemde ve hep olduğu gibi 17-25 Aralık ve sonraki süreçte de -Star’ın başına gönderdiği Nuh Albayrak’la birlikte- çok kötü bir imtihan verdi. Tadil-i erkanı bu kadar önemseyen bir camia kimsenin savrulmadığı kadar savruldu.

‘Bevlettikten’ sonra bir damla iç çamaşıra düşmesin diye kürdanla tenasül uzuvlarına pamuklar tıkayan İhlasçı Abi’ler (Abilik bir müessese olarak varsa orası da İhlas camiasıdır. 3 yaşındaki çocuktan 70 yaşındaki dedeye kadar herkes Abi’dir) anlaşılan kulaklarını, kalplerini de izole etti. Yoksa Sünnet-i Seniye ve tadil-i erkan konusunda bu kadar hassas olan bir öğretinin müntesipleri en temel itikadi konularda bu kadar kötü sınav vermezdi.

Eğer ‘Bir İngiliz Casusunun İtirafları’ beyinlerini bulandırmadıysa gazetelerine ‘Mürted Ordusu’ başlığını atmazlardı mesela. İslam’ın temel meselelerinin muamelattaki konular kadar karmaşık olmadığı ‘Orta Sayfa’da yazıyor olmalıydı. Eğer bir mümine ‘mürted’, ‘kafir’ diyorsanız ve eğer o öyle değilse bunun kendinize döneceğini size Arabistanlı Lawrence söylemeyecekti.

 

Bu Haberlerde İlginizi Çekebilir

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Baskılar yükselme rampasına dönüşebilir

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Baskılar yükselme rampasına dönüşebilir

June 5, 2023
5k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın yalan ve sahtekarlığa dayanan siyaset ve din anlayışı

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın yalan ve sahtekarlığa dayanan siyaset ve din anlayışı

May 30, 2023
5.1k

“Siyasetçilerin kendi aralarında söylediği rivayet edilen ‘Enver Ören asla otobüs beklemez, gelen ilk dolmuşa biner…’ sözü boşuna değildi. Enver Abi, Özal’a da, Çiller’e de, 12 Eylül paşalarına olduğu gibi her gelene ‘Peki’ diyordu.”


Kronos News’den Cem Mora’nın yazısı:

Arabistanlı Lawrence, Türkiye gazetesi, İhlas ve mürted
Anlaşılan tadil-i erkana riayette bu kadar hassas İhlasçı Abi’ler, kulaklarını, kalplerini izole etti. Yoksa gazetelerine ‘Mürted Ordusu’ başlığını atmazlardı mesela. Mürted sözünün sahibine dönebileceğini onlara Arabistanlı Lawrence’ın mı söylemesi gerek?


Fatih Çarşamba’da tozsuz tebeşir üretirken ya da tencere-tava, elektirikli su ısıtıcı pazarlarken, hatta boy boy ansiklopedi promosyonu yaparken, İhlas’ın gerçek gündemini, Türkiye Gazetesi’nin ‘Orta Sayfa’sı belirliyordu.

Hareketin ‘asker’ kökenli büyüğü ve ‘askeriyede öğretmen’ menşeli Enver Abi’si, dar daireli sohbetlerinde ‘Biz bu gazeteyi Orta Sayfa için çıkarıyoruz’ derdi de, diğer abiler kulaktan kulağa fısıldardı bir sırmış gibi.

Karşılıklı sayfaların ana teması Ehl-i Sünnet çizgisinide, ‘bid’aya’ sapmadan, tadil-i erkana riayet ile ve büyüklerden tevarüs edilen bilgileri yaşamaktı. Herhangi bir veri var mı bilmiyorum ama, Türkiye’deki en ‘ortodoks’ gurup İhlas camiasıdır dini hayat konusunda…

Ben, TGRT’nin kuruluş sürecinde sadece 8 ay bulunabildim içlerinde. Eğer bir şekilde İhlas’ın herhangi bir biriminde çalıştıysanız ve ‘ehl-i dünya’ değilseniz, özellikle beş vakit namaz da kılıyorsanız, sizi ilk şaşırtacak şey İhlasçıların lavabo ve mescitteki ‘extra’ davranışları olacaktır.

İhlas mescitlerinde asla kısa kollu, yalın ayak başı kabak namaz kılamazsınız. 1930’larda memurlarının kullandığı bilekle dirsek arasındaki kolluklar, onlarca kez giyilmiş çoraplar, sık örülmüş takkeler olmadan namaza durmak neredeyse imkansızdır. Ayak tabanları dört parmak aralıkta olacak, ayakların parmak yönü biraz daha fazla açılacak… Rüku ve secdelerin hakkı verilecek… Bu ve benzeri tadil-i erkana İhlas kadar hiç bir gurup, cemaat ve tarikatın dikkat etmediği söylenebilir. Bir de namaza hazırlık safhası vardır ki, ‘istinca ve istibra’ hassasiyetiyle pamuklar ve kürdanlar elden ele dolaşır.

İhlas’ta kadının adı bile yoktur. Yerle gök arasında görünmez bir yerdedir. Varlıklarından ancak kısık sesle eşlerin sipariş alırken haberdar olursunuz.

Müzik ve her türlü neş’e de, tasavvuf musikisi dahil olmak üzere yoktur. TGRT kurulduğunda ‘ney’ bile olsa epey tartışma konusu olmuştu.

Sonraki yıllarda ‘hazretli’ filmlere açılan tevil yolundan, sulu beşinci sınıf yapımlar ve Türkiye’nin bütün ‘piyasa’ sanatçılarının bütün avamlıkları ekrana taşınsa da, bunun bir amacı vardı. Seda Sayan, Enver Abi’nin yanağından makas mı aldı? Saadet-i Ebediye’ yolunda olurdu böyle küçük kazalar.


Ama belli ki birşeyler değişmiş, hayatın ‘İhlas Takvimi’ne göre şekillendiği günler geride kalmıştı. Artık ‘Holding’ olunmuştu. Holding olmanın bazı gerekleri vardı. Siyasetçilerin kendi aralarında söylediği rivayet edilen ‘Enver Ören asla otobüs beklemez, gelen ilk dolmuşa biner…’ sözü boşuna değildi. Enver Abi, Özal’a da, Çiller’e de, 12 Eylül paşalarına olduğu gibi her gelene ‘Peki’ diyordu.

Bu fani dünyaya veda ettiğinde, cenaze namazında ‘Merhumu nasıl bilirsiniz’ sorusuna Eyüp Camii’ni dolduran İhaszedelerin, nümayiş ve sitayişle alacaklarını sorarak karşılık vermesi, haklarını helal etmediklerini söylemeleri, onun pragmatik ve güler yüzlü geçmişi için kötü bir finaldi.

Enver abi’den sonra Holding’in başına geçen oğul Mücahit Ören, sadece üçüncü sınıf magazin haberlerine konu olacak gönül maceralarıyla değil, babasından aldığı kötü mirası harcamadaki hadsizliği ile de gerçekten ‘hovarda’ çıktı. Otobüs beklemek şöyle dursun, minibüse tenezzül bile etmedi. Çağırdığı ‘Über’ taksi ile yeni gönül maceraları için gaza basarken İhlaszedelerin ellerinde, ilginç ilenç yöntemlerinden başka bir şey kalmamıştı. 5 binden fazla İhlas mağduru parasını alamadan Enver Abi gibi bu diyardan göçtü.

Sonra ne mi oldu? İhlas camiası ve Türkiye gazetesi her dönemde ve hep olduğu gibi 17-25 Aralık ve sonraki süreçte de -Star’ın başına gönderdiği Nuh Albayrak’la birlikte- çok kötü bir imtihan verdi. Tadil-i erkanı bu kadar önemseyen bir camia kimsenin savrulmadığı kadar savruldu.

‘Bevlettikten’ sonra bir damla iç çamaşıra düşmesin diye kürdanla tenasül uzuvlarına pamuklar tıkayan İhlasçı Abi’ler (Abilik bir müessese olarak varsa orası da İhlas camiasıdır. 3 yaşındaki çocuktan 70 yaşındaki dedeye kadar herkes Abi’dir) anlaşılan kulaklarını, kalplerini de izole etti. Yoksa Sünnet-i Seniye ve tadil-i erkan konusunda bu kadar hassas olan bir öğretinin müntesipleri en temel itikadi konularda bu kadar kötü sınav vermezdi.

Eğer ‘Bir İngiliz Casusunun İtirafları’ beyinlerini bulandırmadıysa gazetelerine ‘Mürted Ordusu’ başlığını atmazlardı mesela. İslam’ın temel meselelerinin muamelattaki konular kadar karmaşık olmadığı ‘Orta Sayfa’da yazıyor olmalıydı. Eğer bir mümine ‘mürted’, ‘kafir’ diyorsanız ve eğer o öyle değilse bunun kendinize döneceğini size Arabistanlı Lawrence söylemeyecekti.

 

“Siyasetçilerin kendi aralarında söylediği rivayet edilen ‘Enver Ören asla otobüs beklemez, gelen ilk dolmuşa biner…’ sözü boşuna değildi. Enver Abi, Özal’a da, Çiller’e de, 12 Eylül paşalarına olduğu gibi her gelene ‘Peki’ diyordu.”


Kronos News’den Cem Mora’nın yazısı:

Arabistanlı Lawrence, Türkiye gazetesi, İhlas ve mürted
Anlaşılan tadil-i erkana riayette bu kadar hassas İhlasçı Abi’ler, kulaklarını, kalplerini izole etti. Yoksa gazetelerine ‘Mürted Ordusu’ başlığını atmazlardı mesela. Mürted sözünün sahibine dönebileceğini onlara Arabistanlı Lawrence’ın mı söylemesi gerek?


Fatih Çarşamba’da tozsuz tebeşir üretirken ya da tencere-tava, elektirikli su ısıtıcı pazarlarken, hatta boy boy ansiklopedi promosyonu yaparken, İhlas’ın gerçek gündemini, Türkiye Gazetesi’nin ‘Orta Sayfa’sı belirliyordu.

Hareketin ‘asker’ kökenli büyüğü ve ‘askeriyede öğretmen’ menşeli Enver Abi’si, dar daireli sohbetlerinde ‘Biz bu gazeteyi Orta Sayfa için çıkarıyoruz’ derdi de, diğer abiler kulaktan kulağa fısıldardı bir sırmış gibi.

Karşılıklı sayfaların ana teması Ehl-i Sünnet çizgisinide, ‘bid’aya’ sapmadan, tadil-i erkana riayet ile ve büyüklerden tevarüs edilen bilgileri yaşamaktı. Herhangi bir veri var mı bilmiyorum ama, Türkiye’deki en ‘ortodoks’ gurup İhlas camiasıdır dini hayat konusunda…

Ben, TGRT’nin kuruluş sürecinde sadece 8 ay bulunabildim içlerinde. Eğer bir şekilde İhlas’ın herhangi bir biriminde çalıştıysanız ve ‘ehl-i dünya’ değilseniz, özellikle beş vakit namaz da kılıyorsanız, sizi ilk şaşırtacak şey İhlasçıların lavabo ve mescitteki ‘extra’ davranışları olacaktır.

İhlas mescitlerinde asla kısa kollu, yalın ayak başı kabak namaz kılamazsınız. 1930’larda memurlarının kullandığı bilekle dirsek arasındaki kolluklar, onlarca kez giyilmiş çoraplar, sık örülmüş takkeler olmadan namaza durmak neredeyse imkansızdır. Ayak tabanları dört parmak aralıkta olacak, ayakların parmak yönü biraz daha fazla açılacak… Rüku ve secdelerin hakkı verilecek… Bu ve benzeri tadil-i erkana İhlas kadar hiç bir gurup, cemaat ve tarikatın dikkat etmediği söylenebilir. Bir de namaza hazırlık safhası vardır ki, ‘istinca ve istibra’ hassasiyetiyle pamuklar ve kürdanlar elden ele dolaşır.

İhlas’ta kadının adı bile yoktur. Yerle gök arasında görünmez bir yerdedir. Varlıklarından ancak kısık sesle eşlerin sipariş alırken haberdar olursunuz.

Müzik ve her türlü neş’e de, tasavvuf musikisi dahil olmak üzere yoktur. TGRT kurulduğunda ‘ney’ bile olsa epey tartışma konusu olmuştu.

Sonraki yıllarda ‘hazretli’ filmlere açılan tevil yolundan, sulu beşinci sınıf yapımlar ve Türkiye’nin bütün ‘piyasa’ sanatçılarının bütün avamlıkları ekrana taşınsa da, bunun bir amacı vardı. Seda Sayan, Enver Abi’nin yanağından makas mı aldı? Saadet-i Ebediye’ yolunda olurdu böyle küçük kazalar.


Ama belli ki birşeyler değişmiş, hayatın ‘İhlas Takvimi’ne göre şekillendiği günler geride kalmıştı. Artık ‘Holding’ olunmuştu. Holding olmanın bazı gerekleri vardı. Siyasetçilerin kendi aralarında söylediği rivayet edilen ‘Enver Ören asla otobüs beklemez, gelen ilk dolmuşa biner…’ sözü boşuna değildi. Enver Abi, Özal’a da, Çiller’e de, 12 Eylül paşalarına olduğu gibi her gelene ‘Peki’ diyordu.

Bu fani dünyaya veda ettiğinde, cenaze namazında ‘Merhumu nasıl bilirsiniz’ sorusuna Eyüp Camii’ni dolduran İhaszedelerin, nümayiş ve sitayişle alacaklarını sorarak karşılık vermesi, haklarını helal etmediklerini söylemeleri, onun pragmatik ve güler yüzlü geçmişi için kötü bir finaldi.

Enver abi’den sonra Holding’in başına geçen oğul Mücahit Ören, sadece üçüncü sınıf magazin haberlerine konu olacak gönül maceralarıyla değil, babasından aldığı kötü mirası harcamadaki hadsizliği ile de gerçekten ‘hovarda’ çıktı. Otobüs beklemek şöyle dursun, minibüse tenezzül bile etmedi. Çağırdığı ‘Über’ taksi ile yeni gönül maceraları için gaza basarken İhlaszedelerin ellerinde, ilginç ilenç yöntemlerinden başka bir şey kalmamıştı. 5 binden fazla İhlas mağduru parasını alamadan Enver Abi gibi bu diyardan göçtü.

Sonra ne mi oldu? İhlas camiası ve Türkiye gazetesi her dönemde ve hep olduğu gibi 17-25 Aralık ve sonraki süreçte de -Star’ın başına gönderdiği Nuh Albayrak’la birlikte- çok kötü bir imtihan verdi. Tadil-i erkanı bu kadar önemseyen bir camia kimsenin savrulmadığı kadar savruldu.

‘Bevlettikten’ sonra bir damla iç çamaşıra düşmesin diye kürdanla tenasül uzuvlarına pamuklar tıkayan İhlasçı Abi’ler (Abilik bir müessese olarak varsa orası da İhlas camiasıdır. 3 yaşındaki çocuktan 70 yaşındaki dedeye kadar herkes Abi’dir) anlaşılan kulaklarını, kalplerini de izole etti. Yoksa Sünnet-i Seniye ve tadil-i erkan konusunda bu kadar hassas olan bir öğretinin müntesipleri en temel itikadi konularda bu kadar kötü sınav vermezdi.

Eğer ‘Bir İngiliz Casusunun İtirafları’ beyinlerini bulandırmadıysa gazetelerine ‘Mürted Ordusu’ başlığını atmazlardı mesela. İslam’ın temel meselelerinin muamelattaki konular kadar karmaşık olmadığı ‘Orta Sayfa’da yazıyor olmalıydı. Eğer bir mümine ‘mürted’, ‘kafir’ diyorsanız ve eğer o öyle değilse bunun kendinize döneceğini size Arabistanlı Lawrence söylemeyecekti.

 

ShareTweet
Previous Post

Enflasyon yüzde 11.29

Next Post

Türkiye ile Rusya arasında yeni kriz

İLGİLİ HABERLER

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Baskılar yükselme rampasına dönüşebilir
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Baskılar yükselme rampasına dönüşebilir

June 5, 2023
5k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın yalan ve sahtekarlığa dayanan siyaset ve din anlayışı
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın yalan ve sahtekarlığa dayanan siyaset ve din anlayışı

May 30, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın seçim çalma aparatı Soylu’mu?
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın seçim çalma aparatı Soylu’mu?

May 22, 2023
5.1k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın yolu derinlerle nasıl kesişti?
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ın yolu derinlerle nasıl kesişti?

May 15, 2023
5.4k
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ı desteklemeyenler ‘terörist’ mi?
ANALİZ

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Erdoğan’ı desteklemeyenler ‘terörist’ mi?

May 8, 2023
5.1k
Giderler mi sorusuna cevap verdi: Gitmeyip de ne yapacaklar?
ANALİZ

Giderler mi sorusuna cevap verdi: Gitmeyip de ne yapacaklar?

May 6, 2023
5.3k
Daha Fazla Haber

Sayı 15 bini aştı: Yabancıların suç cenneti

Sayı 15 bini aştı: Yabancıların suç cenneti
by aktifhabercom
June 5, 2023
0
5k

Devamını oku

‘Önce hesap vereceğiz’ Buldan ve Sancar eş genel başkanlığa tekrar aday olmayacak

‘Önce hesap vereceğiz’ Buldan ve Sancar eş genel başkanlığa tekrar aday olmayacak
by aktifhabercom
June 5, 2023
0
5k

Devamını oku

Meteoroloji’den uyarı: 16 il için sarı ve turuncu kod

Meteoroloji’den uyarı: 16 il için sarı ve turuncu kod
by aktifhabercom
June 5, 2023
0
5k

Devamını oku

Gece gündüz demiyor: Dolar/TL gece saatlerinde 21,15’i gördü

Gece gündüz demiyor: Dolar/TL gece saatlerinde 21,15’i gördü
by aktifhabercom
June 5, 2023
0
5k

Devamını oku

Goldman Sachs’tan: Yeni dolar/TL tahmini

Goldman Sachs’tan: Yeni dolar/TL tahmini
by aktifhabercom
June 5, 2023
0
5k

Devamını oku

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Baskılar yükselme rampasına dönüşebilir

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Baskılar yükselme rampasına dönüşebilir
by aktifhabercom
June 5, 2023
0
5k

Devamını oku

Ankara ve Bolu‘da sağanak yağış: Dereler taştı, evleri ve yolları su bastı

Ankara ve Bolu‘da sağanak yağış: Dereler taştı, evleri ve yolları su bastı
by Özkan yazar
June 4, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Hemşireler de Türkiye’den gitmek istiyor: Yüzde 76’sının hedefi yurt dışında çalışmak

Hemşireler de Türkiye’den gitmek istiyor: Yüzde 76’sının hedefi yurt dışında çalışmak
by Özkan yazar
June 4, 2023
0
5k

Devamını oku

MİT Başkanı olacak: İbrahim Kalın ‘karanlıktaki’ fotoğrafını koydu

MİT Başkanı olacak: İbrahim Kalın ‘karanlıktaki’ fotoğrafını koydu
by Özkan yazar
June 4, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Nebati ‘oh’ çekerek görevi devretti: Şimşek ekonomide yeni bir sayfa açabilecek mi?

Nebati ‘oh’ çekerek görevi devretti: Şimşek ekonomide yeni bir sayfa açabilecek mi?
by Özkan yazar
June 4, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Financial Times’tan dikkat çeken ‘Soylu’ yorumu: Sorunlu ve toksikti

Financial Times’tan dikkat çeken ‘Soylu’ yorumu: Sorunlu ve toksikti
by Özkan yazar
June 4, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Sincan Kadın Cezaevi’nde siyasi mahkumlar tahliye edilmiyor: Yönetim şartlı tahliye hakkından yararlandırmıyor

Sincan Kadın Cezaevi’nde siyasi mahkumlar tahliye edilmiyor: Yönetim şartlı tahliye hakkından yararlandırmıyor
by Özkan yazar
June 4, 2023
0
5k

Devamını oku

Denizli’de faciaya ramak kala! Treni önünü kesip durdurdular

Denizli’de faciaya ramak kala! Treni önünü kesip durdurdular
by Özkan yazar
June 4, 2023
0
5.3k

Devamını oku

‘Yabancıdan Yabancıya Satış’: AKP’li Kenan Sofuoğlu, Ferrari’sini 10 milyon 650 bin TL’den satışa çıkardı

‘Yabancıdan Yabancıya Satış’: AKP’li Kenan Sofuoğlu, Ferrari’sini 10 milyon 650 bin TL’den satışa çıkardı
by Özkan yazar
June 4, 2023
0
5.3k

Devamını oku

Müge Anlı’nın Rabia Naz’ın babasına açtığı tazminat davasını istinaf mahkemesi de reddetti

Müge Anlı’nın Rabia Naz’ın babasına açtığı tazminat davasını istinaf mahkemesi de reddetti
by Özkan yazar
June 4, 2023
0
5.2k

Devamını oku

Erbaş ve Perinçek’in samimi fotoğrafı sosyal medyada gündem oldu

Erbaş ve Perinçek’in samimi fotoğrafı sosyal medyada gündem oldu
by Özkan yazar
June 4, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Türkiye NATO’nun talebi üzerine gerginliğin arttığı Kosova’ya komando gönderiyor

Türkiye NATO’nun talebi üzerine gerginliğin arttığı Kosova’ya komando gönderiyor
by Özkan yazar
June 4, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Türkiye‘deki suç artışı Jandarma raporuna yansıdı

Türkiye‘deki suç artışı Jandarma raporuna yansıdı
by Özkan yazar
June 4, 2023
0
5.1k

Devamını oku

AKP yandaşı Buket Aydın’dan muhalif seçmenlere ‘terörist’ suçlaması

AKP yandaşı Buket Aydın’dan muhalif seçmenlere ‘terörist’ suçlaması
by Özkan yazar
June 4, 2023
0
5.1k

Devamını oku

Türkiye Noterler Birliği’nden ‘Erdoğan’ın diploması’ hakkında karar: Yargıya başvurun!

Türkiye Noterler Birliği’nden ‘Erdoğan’ın diploması’ hakkında karar: Yargıya başvurun!
by Özkan yazar
June 4, 2023
0
5.2k

Devamını oku
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.