Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek hemen hiç bir araya gelmeyen iki isim.
Ancak, Perinçek’in açıklamaları AKP ile Perinçek çizgisi arasında yoğun bir işbirliği hatta, AKP ve Erdoğan’ın ulusalcı kanadın istek ve talepleri doğrultusunda ‘sürüklendiği’ izlenimi veriyor.
Meselenin bir diğer yanında ise, Erdoğan’ın Perinçek’in, ne kadar ‘agresif’ açıklamalar yaparsa yapsın sözlerine ve açıklamalarına karşılık vermemesi, adını ağzına almaması.
Perinçek kendi kendine mi gelin güvey oluyor yoksa gerçekten taraflar arasında ‘gizli bir ittifak’ mı söz konusu?
Bu konuyu irdeleyen bir yazı kaleme alan Artıgerçek yazarı Celal Başlangıç, “Perinçek’e göre devlet Erdoğan’ı önüne katmış, kendi mecburiyetlerinin görevlisi yapmış. Hakkındaki her söze yanıt veren Erdoğan bu iddiaya ‘gık’ diyemedi. Demek ki işine gelmedi” yorumunu yaptı.
Erdoğan’ın tavrı için, “Ama eğer işine gelmeyecekse bir sözü, bir olayı, bir olguyu ne kadar kendisine dönük olursa olsun, yok sayıyor, “gık” demiyor. İşte yine böyle “gık” diyemeyeceği bir durumla karşı karşıya kaldı Erdoğan. Bir yazı yayınlandı geçen hafta Doğu Perinçek imzalı. Yazı, Aydınlık’ın birinci sayfasında gazetenin başyazısı gibi duruyordu, Vatan Partisi’nin internet sitesinde merkez yönetim bildirisi gibiydi” tespitinde bulunuyor Başlangıç.
“Perinçek imzalı yazıyı okuyan iktidarda AKP’nin değil de Vatan Partisi’nin olduğunu sanır” diyen Başlangıç, yazının, “PKK’yı hendeklere gömdük, böylece ABD ve İsrail’in ikinci İsrail planını toprağa gömmüş olduk. F… Gladyosu’nun Darbe girişimini bastırdık, ABD’nin Türk Ordusu, Polisi ve Yargısı içindeki silahlı güçlerini tasfiye ettik. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarıyla ABD-İsrail Koridorunu yardık. DEAŞ’ın ve PKK’nın silahlı güçlerine sınır ötesinde ağır darbeler indirdik” bölümünü paylaştı.
Başlangıç eleştirilerini şöyle sürdürdü:
“Bu satırları okuyunca insan “Allah Allah Erdoğan da bunlarla öğünüyor. Yoksa bütün bunları Perinçek mi yaptı” demekten kendini alamıyor.
‘Türk devriminin ve Türk milletinin mecburiyetleri ve dinamikleri” sıralandıktan sonra “O mecburiyetlerin, o dinamiklerin karşısında kimse duramaz’ deniliyor.
Ardından da Erdoğan’ın bugüne kadar “gık” diyemediği bir iddiaya yer veriliyor.
‘Türkiye, BOP Eşbaşkanını da alır, önüne katar ve kendi mecburiyetlerinin görevlisi yapar.’
Belli ki burada sözü edilen kişi, iktidarının ilk yıllarında BOP yani Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı olduğunu açıklayan Erdoğan.
Sonuç olarak Perinçek’in bu cümlesini ‘Devlet olarak Erdoğan’ı önümüze kattık, bütün bunları ‘görevli’ olarak yaptırdık’ diye de okuyabilirsiniz.
Ortadaki tablo çok net; MHP, Vatan Partisi ve BBP, AKP’ye “kayyım” olarak atanmış, onlar da vesayet altına aldıkları Erdoğan’ı devletin mecburiyetlerinin görevlisi haline getirmişler, katmışlar önlerine ne isterlerse yaptırıyorlar.”
Ben söylemiyorum, kayyım söylüyor.