Gazeteci Gökhan Özbek, Bylock saçmalığı ile ilgili Twitter hesabında uzunca bir flood paylaştı. Bylock’tan tutuklama yapan Hakimler, kişi başı 142 bin Euro tazminat ödeyecek! İşte Bylock skandalının Uluslararası mevzuattaki yeri…
Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz’dan sonra Hizmet Hareketi gönüllülerine yönelik uyguladığı Kitlesel Kırım’ın en önemli argümanlarından biri, hatta birincisi Bylock uygulamasının kullanılması oldu. Dünyanın her yerinde her isteyenin Apple Store ve Android Marketten rahatlıkla indirip kullanabildiği bir mesajlaşma programı olan Bylock, birden en önemli “terör delili” olarak lanse edildi. İnsanların Hollanda’ya kızıp portakal bıçakladığı, Ülker’e kızıp çikolatalı gofret astığı bir ülkede mesajlaşma uygulamasının en önemli terör delili kabul edilmesi elbette şaşırtıcı değil.
Erdoğan’ın MİT’in taşeronluğu ile başlattığı Bylock zulmünde bugüne kadar onbinlerce insan gözaltına alındı ve tutuklandı.
Bunların arasında Birleşmiş Milletler’de görevli mason olduğunu açıklayan bir yüksek yargıç, Alevi Dedesi ve Protestan rahip bile var.
Bırakın somut delille ve yasalarla yürümesi gereken yargıyı, akla ve mantığa dahi sığmayan Bylock saçmalığına alet olan hakimler, savcılar, polis ve MİT görevlileri var diğer tarafta.
Bugünkü linç ortamında Erdoğan’ın talimatlarıyla milyonlarca insana zulmeden bu yetkilier, hiçbir zaman hesap vermeyeceklerini düşünüyor ama durum hiç de sandıkları gibi değil.
Hukuk, Türkiye’ye geri döndüğünde her biri tutukladığı kişi başına 142 bin Euro tazminat ödemek zorunda kalacak.
Nasıl mı? İşte cevabı…
Gazeteci Gökhan Özbek, Bylock saçmalığı ile ilgili uzunca bir flood paylaştı.
Beraber okuyalım:
Bylock ile ilgili uluslararası hukuk incelendiğinde “özel hayata ve gizliliğe saygı gösterilmesi ” Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde net olarak yer almaktadır.
Avrupa Birliği kurumlarından Avrupa Konseyi 28 Ocak 1981 tarihinde imzaya açtığı ve 1 Ekim 1985 yılında yürürlüğe koyduğu sözleşme ile Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması Sözleşmesini kabul etmiştir.
O ANLAŞMAYI ERDOĞAN ONAYLADI
Türkiye ise 28 Ocak 1981’de imzaladığı bu sözleşmeyi, 21 Temmuz 2014 tarihinde Başbakan Erdoğan imzasıyla TBMM’ye havale edilerek kabul edilmiştir. https://t.co/CDB0tyrJfG
ETS-108 adı verilen sözleşmeye dayalı çıkarılan kanunla şu değişiklikler kabul edilmiştir;
https://t.co/YzG43zM3Ck https://t.co/qM3XxZ9e5K
Özbek’in paylaştığı bilgilerden şu şekilde sıralayabiliriz:
1- Avrupa Konseyi her ülke bu sözleşmeye taraftır!Konseyin her yurttaşı bu sözleşme ile güvence altına alınmıştır! Türk vatandaşları dahil.
2- Her Avrupa Konseyi yurttaşının kişisel nitelikli verileri bu sözleşme ve TBMM’de çıkan kanunla güvence altına alınmıştır.
3- Türkiye bu sözleşmeyi OHAL kapsamı dahil özel ve kamu kuruluşlarında yürürlükte tutmayı çıkardığı kanunla taahhüt etmiştir.
4- ETS-108’e göre kişisel veriler “ADLİ” bir yolla yasal olarak elde edilebilir. Belirlenmiş meşru amaçlar için kayıt altında tutulur. Yani her sözleşmeye taraf ülke vatandaşı, kendisi ile ilgili tutulan verilere ETS-108’in 8. maddesine gereğince erişim hakkına sahiptir!
Yine TBMM’de onaylanan ETS-108’in 10. maddesinde “Kamunun ihlal ettiği durumlarda ceza ve başvuru kanallarını ülkeler açmak zorunda” hükmü yer alıyor.
By-Lock’un serverlerinin bulunduğu Litvanya da bir AB üyesi ülke.
Litvanya, ETS-108 Sözleşmesi ve Directive 95/46/EC yönergesi ile 21 Haziran 2003’de Kişisel Verilerin Korunması Kanununu kabul etmiş. Litvanya AB üyesi olduğundan AB tarafından çıkarılan her yönergenin Litvanya için bağlayıcılığı var.
Avrupa Birliği 23 Kasım 1995 yılında “Directive 95/46/EC adını verdiği “Kişisel Mahremiyete Zarar Vermeden Bilginin Serbest Dolaşımının Sağlanması” yönetmeliğini yayınladı.
Bu yönetmelik ile birlikte AB Yüksek Veri Koruma Denetçiliği kuruldu.
HACKLEME VARSA ANINDA KULLANICIYA HABER VERMEK ZORUNDA
Yine Directive 95/46/EC Yönetmeliğinin yerine 14 Nisan 2016’da AB Genel Veri Koruma Yönetmeliği yürülüğe girdi. Bu bağlayıcı yönetmeliğe göre kişiler, kendi verilerini unutulma hakkını kullanarak sildirebilir. Bu yönetmeliğe göre hizmet veren firma/kurum kişilerin verileri hacklenmişse, her kullanıcıya bunu bildirmekle mükellef ve firma/kurum bildirmediği her kullanıcısı için cirosunun yüzde 4’ü kadar ceza ödemek zorunda.
By-Lock sunucu olarak Litvanya’daki BALTIC SERVER firmasını kullanıyordu ve bu firmayı AB Genel Veri Koruma Yönetmeliği bağlıyor. Yönetmelik açık ve bağlayıcılığı olduğu gibi ağır yaptırımları olan bir belge niteliğinde.
MİT’İN BYLOCK SERVERINI HACKLEDİĞİ İDDİASI KOCA BİR YALAN
By-Lock ve Baltic Server Firmaları AB Genel Veri Koruma Yönetmeliği gereğince kullanıcı bilgilerini paylaşma hakkına sahip değil.
Bazı haberlere göre BYLOCK’un MİT tarafından hacklendiği söyleniyor. Böyle bir durumda Baltic Server firması AB Genel Veri Koruma Yönetmeliği gereğince hacklendiği an bunu AB Veri Koruma Dairesi’ne bildirmesi ve tüm kullanıcılarına 30 gün içinde açıklama yapması gerekiyordu. Baltic Server ise bu tür bir açıklamayı şu ana kadar Türkiye’de hiç bir kullanıcıya yapmadı.
Bu durumda MİT tarafından hacklenme haberleri hikayeden ibaret, birilerinin kafasına göre doldurduğu Excel tabloları medyaya hacklendi şeklinde servis ediliyor.
TÜRKİYE SERVER ŞİRKETİ İLE TEMASA GEÇMEDİ
AB Genel Veri Koruma Yönetmeliği gereğince bir veri suç teşkil ediyorsa kolluk ve adli makamlar resmi yoldan veri isteyebilir.
Bu yönetmelik geregince Türkiye’den hiç bir kurum Baltic Server ve AB Veri Daire Kurumu’ndan bir şey istedi mi?
Baltic Server’e göre talep etmediğini kanıtlamak çok basit. Bylock ile suçlanan ve yargılanan bir kişi Baltic Server ile temasa geçerse hemen bu konuda açıklama yapıyor!
Eğer kullanıcıya açıklama yapmazsa ya da kullanıcı verilerini çaldırmış ise her bir kullanıcı için cirosunun yüzde 4’ü olan 142 bin Euro’luk tazminat ödemek zorunda.
Türkiye’de Bylock’tan yargılanan kişileri göz önünde bulundurduğumuzda bu rakam on milyarlarca Euroluk tazminat demek!
Peki Baltic Server böyle bir riskin altına girer mi?
Üstelik bu tazminatı AB ve AİHM ödemek zorunda!
AB, bu işin içinden nasıl çıkar?
Türkiye’de ETS 108’i bilmeyen yargı mensuplarının bu illegal verileri delil kabul etmesi durumunda AB başta Türkiye’deki YARGIÇ ve kurumlardan tahsil eder!
Bylock kullandığı iddia edilen kişiler Baltic Server ile temasa geçip, verilerinin verilip verilmediğini öğrenerek Baltic Server’den kullanım durumunu belgeleyebilir.
Baltic Server kullanmadı diyorsa Mahkeme bunu kabul etmek zorunda.
FATURA TUTUKLAMA YAPAN HAKİMLERE KESİLECEK
Bu arada Türkiye’den sembolik başvurular Baltic Server’a ulaşınca Baltic Server, Türkiye yüzünden başı belaya gireceğini anlayınca firma ismini değiştirdi!
CHERRY SERVER oldu.
Yani Mahkemeler delil kabul etse bile servis sağlayıcı Cherry Server hayır kullanmadı derse mahkemeler bunu kabul etmek zorunda aksi halde kullandın dediği anda Başbakan Erdoğan’ın önerdiği ETS -108’i çiğnenmiş olacak ve her kullanıcı için 142 bin Euroluk tazminatı belki HAKİM KENDİSİ ödeyecek!