ABD’nin Rahip Brunson davası üzerinden başlattığı ilk yaptırımın devamı gelmeye başladı ve döviz kurları da tarihi rekorlarını hızla yenilemeye devam ediyor.Piyasalarda tam bir şok hâli mevcut.
Dolar temmuz ayını 4.89 düzeyinde kapattı. Geçen hafta sonu 6.50’yi aşarken haftanın ilk gününe 7 lirayı da geçerek başladı.
Temmuz sonundan beri henüz on gün bile geçmedi ama dolar TL karşısında üçte bir değer kazandı.
Dünya gazetesinden Alaattin Aktaş, “Bu kur artışına dağ dayanmaz! Bu kur artışı ekonomide denge bırakmaz, her şey alt üst olur. İthal enflasyon baskısı o kadar güçlenir ki, enflasyon hiç tahmin edilmeyen düzeylere çıkabilir” yorumunu yapıyor.
Dövizdeki eşiklerin çok hızlı aşıldığına dikkat çeken Aktaş, “Merkez Bankası’nın yüzde 13.40’lık TÜFE tahmininin tutması için son beş ayda yüzde 3.31’de kalmak gerekiyor. 5 lira dolayındaki dolar kurunda bile zor görülen bu oran, 6.50’ye ulaşmış bir kurla mümkün olmaktan tümüyle çıkmış gibi” diyor ve ekliyor:
“Ama bir mucize olur ve dolar hızla geri gelir, o başka. Ne var ki böyle bir gelişme sağlanması mümkün mü ya da ne olacak da böylesi bir hareket ortaya çıkacak, bilen var mı?”
Yüksek kur yüzünden ithal ürünlerin fiyatında ortaya çıkacak artışın en kısa sürede tüm mal ve hizmet fiyatlarına yansıyacağını ve bundan kaçış olmadığının altını çizen Aktaş, “Dolayısıyla kur artışının enflasyonu etkilemesinden kaçınma şansımız yok. İşte bu yüzden diyoruz ya son beş ayı yüzde 3.31’lik bir enflasyonla aşma şansımızın çok azaldığını…” görüşünü dile getiriyor.