Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

“Biliyoruz Allah’ım! Tıpkı Yusuf (as) kıssasında olduğu gibi, Sen’in bunda bir muradın var”

by aktifhabercom
May 13, 2021
“Biliyoruz Allah’ım! Tıpkı Yusuf (as) kıssasında olduğu gibi, Sen’in bunda bir muradın var”
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“Dünyaya bayram taşıyan o insanlar, şimdilerde hapishane köşelerinde, tek başına hücrelerde, gaybubetlerde, gurubu olmayan gurbetlerde…”


Gurbette bir bayram gecesi…

Odamda bir başıma oturuyorum.


Doğu yakasında, güneşin doğuşu öncesi bir aydınlık…

Gökte tek tük yıldızlar…

Kuşlar, bir aydınlık denizinde kavis çizerek, kanat çırparak ülkeme doğru uçuyor. 

Uçun kuşlar, uçun! Bütün baharlar, bütün ufuklar, bütün bayramlar sizin. 

Bir zamanlar bizim de özgürce yeni ufuklara yeni ülkelere uçtuğumuz bayramlarımız vardı.

Ya şimdi öyle mi?

Yanık bir ozanın dediği gibi “Bayram gelmiş neyime / Kan damlar yüreğime…”

Bayramlarda köyümüze giderdik…

Çocuklar, gelinler, kızlar bir araya gelirdik, bayramın geldiğini fark ederdik.

Annelerimizin babalarımızın sevinci görülmeğe değerdi.

Arife günlerinde ikindi namazından sonra bütün köylüler, kadın-erkek köy kabristanında toplanırdı.

Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

Foreign Policy: Türk silahları Afrika’daki yerel çatışmaları körüklüyor

Foreign Policy: Türk silahları Afrika’daki yerel çatışmaları körüklüyor

November 1, 2025
5.1k
Bağımlılıktan sorumluluğa: Avrupa’nın kendi hikayesini yazma zamanı geldi

Bağımlılıktan sorumluluğa: Avrupa’nın kendi hikayesini yazma zamanı geldi

October 31, 2025
5.2k

Yasin’ler, Tebareke’ler sesli okunurdu. Sadece diriler değil ölüler de dinlerdi. Her bir kabrin başını bekleyen serviler, o ilahi seslerle kendinden geçmiş dervişler gibi arada bir içli içli nefes alıp verirlerdi.

Arife günleri köylüler, köyümüzün kabristanında hala toplanıyorlar mı acaba?

Bayram sabahı köy odalarında sofralar kurulur, eller öpülür, şekerler, şerbetler dağıtılırdı.

O güzel adetler hala devam ediyor mudur?

Yoksa o güzel anılar güzel atlarına binip gittiler mi?

Bayramlar benim için unutulmaya yüz tutmuş rüyalar gibi oldu.

Köy bayramları çocukluğumuzun en tatlı anıları olarak artık hatıralarda kaldı.

Köye dönsek de çocukluğumuza geri dönemeyiz.

O evlerin ışığı söndü.

Nicelerimizin anne babaları biz gurbetlerde iken öldü. Ne son vasiyetlerini alabildik, ne başlarında bulunabildik, ne tabutlarına omuz verebildik, ne de kabirlerine bir avuç toprak atabildik…

Bayram gelmiş neyime kan damlar yüreğime…

Köylerimiz eski köy değil, bayramlarımız eski bayram değil. Kapılar kilitli, ışıklar sönük, yaylalar suskun, kaval sesleri duyulmuyor.

Analarımız, babalarımız “Bayram geldi, oğullarım torunlarım gelip kabrimizde Kuran okuyacaklar” diye bekliyor…

Bayram gelmiş neyime kan damlar yüreğime…

Ve “Ülkeme gün doğa / Bayram o bayram ola” sözlerinin aydınlığında yürüdük biz yolları…

Ve bizim yürüdüğümüz o yollarda bayramlarımız vardı.

Mahalle mahalle, sokak sokak seferber olduğumuz, “Aman bir deri zayi olmasın, bunlar öğrenciye burs olacak, sıcak bir yuva olacak, yurt olacak, okul olacak!” dediğimiz bayramlarımız…

Kurbanlıkların taşındığı kamyon kasalarında, sağanak yağmurun altında üst-başın fışkı koktuğu bayramlar…

Ve bizim, içlerinde öğrencilerin cıvıldaştığı, bayram sabahları bahçesinde, kınalı koçların, koyunların, kuzuların meleştiği müesseselerimiz vardı.

Ve bizim bayramlarımız vardı…

Güneydoğu’ya, Kara Kıta’ya seferler düzenlediğimiz bayramlarımız.

Rüzgârın, güneşin bir yolunu bulup girdiği ama hiçbir bayramın giremediği yoksul evlerin kapılarını çaldığımız bayramlarımız.

Kerpiç bir evin içinden yaşlı ve yorgun bir sesin “Gidin artık, ne istiyorsunuz? Bütün evlatlarımı alıp dağa götürdünüz. Bir canım kaldı, onu da mı alacaksınız?” sözleri karşısında, “Anacığım biz senin canını almaya değil sana kurban olmaya geldik.” dediğimiz bayramlarımız. 

Ellerimizde paketlerle, “Haydi, bu bayram yine gurbetlerdeyiz.” diyerek uçaklarla yeni ufuklara, yeni ülkelere havalandığımız bayramlarımız.

Ve o uçaklar bayram taşırdı Tanrı Dağları’na, Afrika çöllerine…

Dünyaya bayram taşıyan o insanlar, şimdilerde hapishane köşelerinde, tek başına hücrelerde, gaybubetlerde, gurubu olmayan gurbetlerde…

Yaralı yüreğim, gam kervanlarının yol güzergâhında.

Bu benim elimde değil.

Yüreğimin yangınlarını teskin edemiyorum. 

Nice emeklerle, gözyaşları ile, alın teri ile harcı karılan, kapı kapı dolaşılarak, yüzsuyu dökülerek yapılan 2,500’den fazla okul, yurt, dershane; bir zamanlar yeni bir neslin cıvıltılarına sahne olan o güzelim binalar, muhterem ve muazzez Hocamızın kaldığı beşinci katlar, bir zamanlar yolunu şaşıran her geminin güvenliği sığınağı olan, o teri rayihasını taşıyan odalarında koridorlarında üful üful cennet esintileri olan o güzelim mekânlar şimdi namahremin eline geçmişken…

Söyleyin Allah aşkına, bayram gelmiş benim neyime!

Yüzbinlerce ders halkası olurdu. Anadolu’da her bir ev bir mektep, bir mabed gibi çalışırdı. Yazları yaylalarda kamplar olur, Kur’an sesleri, tesbihat sesleri kuş cıvıltılarına karışırdı.

Ya şimdi…

“Bayram gelmiş neyime / Kan damlar yüreğime…”

Binbir emekle büyüttüğü, göz nuru döktüğü, bir ömür verdiği, binlerce on binlerce çalışanı olan dev holdinglere bir bir çökülmüşken, sahipleri içeri atılmışken, ya da çareyi yurt dışına çıkmakta bulmuşken, yeni iş kuracağım diye kendi malını sanki bir hırsızmış gibi yurt dışına kaçırmaya çalışırken…

Sırf davaya ihanet etmemek, müfteri olmamak için evini fabrikasını, holdingini kaybeden, dün bütün Türkiye’nin tanıdığı saygın iş adamları Sefiller’deki Jaen Valjean gibi köşe bucak kaçarken…

Söyleyin Allah aşkına, bayram gelmiş neyime!

Demirperde yıkıldıktan sonra on binlerce yiğit insan dünyanın dört bir yanına dağıldı.

Irmaklarda gün döndü, çöllere ışık düştü, çöller İrem bağlarına döndü, sulh adacıkları oluştu, mazlum milletlerin ufkuna bir fecir parıltısı gibi düştüler, onlarla gülüp onlarla ağladılar…

Kimi bu uğurda Âdem Tatlı, Erkân Çağıl gibi canını verdi.

Kimi Süleyman Alptekin gibi iki ayağı ile çıktığı ülkesine tek ayakla döndü.

Ülkesinin yöneticilerini arkalarında görmek isteyen bu havariler arkalarından hançerlendiler, terörist ilan edildiler.

“Bayram gelmiş neyime / Kan damlar yüreğime…”

Nice canlar, nice servirevanlar, gurubu olmayan gurbetlerde Osmanlının beyefendi şehzadesi Ömer Faruk Efendiler gibi “Ah vatanım ah vatanım” diye diye can veriyor. Eşi, kocasının cenazesini bile kendi vatanına götüremiyor, kocasının tabutunu gönderiyor.

“Bayram gelmiş neyime / Kan damlar yüreğime…”

Kimileri, yaşı seksenine dayanmış kanser hastası… Saçı sakalı ağarmış, kimyasal tedavi görüyor… Bağırsakları dışarda torba elinde, hapishaneden kemoterapiye gidiyor, kimyasal tedavi bitince hücresine dönüyor. Kimyasal tedavi gören hastalar uzaklardaki kokudan bile kusası gelir, acısı dayanılmaz olur ama o hücresinde yalnız başına yaralarının sızısına, yüreğinin yarasına değil uğradığı ihanete ağlıyor.

Bir havar türküsü gibi Kazancı Bedih’e hak vermemek mümkün değil,

“Bayram gelmiş benim neyime / Kan damlar yüreğime…”

Bacım hamile, hapse alınıyor, doğum için hastaneye zor yetiştiriliyor, doğum yaptıktan bir müddet sonra eline kelepçe vuruluyor, başına asker dikiliyor, babası kim bilir hangi hapishanede…

Savaşın bile bir kanunu vardır, tarihte nice zalimler vardır. O zalimlerin, o çete reislerinin bir raconu vardır. Kadına dokunmazlar, çocuğa dokunmazlar…

Tekerlekli sandalye ile dolaşabilenleri gözaltına almak, dünya hukuk tarihinde, bize zulmedenlere nasip oldu.

Hayatında karınca ezmemiş kimselere, kadın-erkek demeden ters kelepçe taktılar.

Melek gibi insanları incittiler…

Onlar orada hapiste iken; çocukları, “Baba, sen neden ordasın, neden eve gelmiyorsun?” derken; bir peçeteye babasının resmini çizen “Babacığım seni çok özledim!” diyen yavrunun elindeki babasının resmi olan peçeteyi insafa gelen bir gardiyanın babaya ulaştırdığı bir bayramda…

Söyleyin Allah aşkına, bayram gelmiş neyime!

Biliyoruz Allah’ım!

Tıpkı Yusuf (as) kıssasında olduğu gibi, Sen’in bunda bir muradın var.

Kabul edilmek için önce kabullenmek gerekir.

Hacer kadar yalnız değiliz. Kimsesiz, ıssız bir çölde tek başımıza değiliz.

Kim bilir, hapisteki kardeşlerimiz birer Yusuf, birer Hacer olarak çıkacaklar. Ak alınları ile kara zindanları aydınlatacaklar. Her biri bir derviş, bir veli olarak çıkacaklar. Kapılar bir gün özgürlüğe açılacak ama o gün sadece kapılar değil kalpler de Allah’a açılmış olarak çıkacaklar. O gün hizmetin bayramı olacak.

***

Odamda bir başıma oturuyorum.

Doğu yakasında, güneşin doğuşu öncesi bir aydınlık uç veriyor.

Gökte tek tük yıldızlar var.

Kuşlar, bir aydınlık denizinde kavis çizerek, kanat çırparak ülkeme doğru uçuyorlar. 

Uçun kuşlar uçun! Bütün baharlar, bütün ufuklar, bütün bayramlar sizin. 

Bir zamanlar bizim de özgürce yeni ufuklara yeni ülkelere uçtuğumuz bayramlarımız vardı.

“Bayram gelmiş neyime / Kan damlar yüreğime

Gönlü şad olan gülsün / Gülmek benim neyime…”

Bayram gelmiş neyimize desek de bu bir inkisardır.

Sen bayramımızı, bayram eyle Allah’ım!

Harun Tokak / TR724

ShareTweet
Previous Post

“Kalbimiz kırık, yüreğimiz buruk ama ‘Allah ben kalbi kırıklarla beraberim’ diyor”

Next Post

AKP’li Çelik ‘belge’ istedi, CHP’li Başarır paylaştı: Emniyet’ten “Peker’e koruma” yazısı

İLGİLİHABERLER

Foreign Policy: Türk silahları Afrika’daki yerel çatışmaları körüklüyor
ANALİZ

Foreign Policy: Türk silahları Afrika’daki yerel çatışmaları körüklüyor

November 1, 2025
5.1k
Bağımlılıktan sorumluluğa: Avrupa’nın kendi hikayesini yazma zamanı geldi
ANALİZ

Bağımlılıktan sorumluluğa: Avrupa’nın kendi hikayesini yazma zamanı geldi

October 31, 2025
5.2k
Modern İslam Dünyasında Tarihselcilik – I: Abduh ve Reşid Rıza (4)
ANALİZ

Modern İslam Dünyasında Tarihselcilik – I: Abduh ve Reşid Rıza (4)

October 28, 2025
5k
İnsanlığın geleceğini aydınlatmaya adanmış bir ömür
ANALİZ

İnsanlığın geleceğini aydınlatmaya adanmış bir ömür

October 27, 2025
5k
Klasik İslam dünyasında Tarihselciliğin izleri (3) 
ANALİZ

Klasik İslam dünyasında Tarihselciliğin izleri (3) 

October 22, 2025
5k
Değerlerini koruyarak toplumsal gelişime katkı sunanlar
ANALİZ

Değerlerini koruyarak toplumsal gelişime katkı sunanlar

October 20, 2025
5k
Daha Fazla Haber
Yeni Yol Grubu’nda AKP krizi: Bu nasıl bir özlemdir

Yeni Yol Grubu’nda AKP krizi: Bu nasıl bir özlemdir

November 1, 2025
5.1k
AKP’li Akar çocuğa kılıçla pasta yedirmişti: Yeni görüntüler

AKP’li Akar çocuğa kılıçla pasta yedirmişti: Yeni görüntüler

November 1, 2025
5.1k
Maldivler’de ‘tütünsüz nesil’ yasası

Maldivler’de ‘tütünsüz nesil’ yasası

November 1, 2025
5k
Siyasette yeni ittifak hazırlıkları başladı

Siyasette yeni ittifak hazırlıkları başladı

November 1, 2025
5k
Ekim ayında marketlerin zam şampiyonu belli oldu

Ekim ayında marketlerin zam şampiyonu belli oldu

November 1, 2025
5k
Beşiktaş, ‘bahis’ soruşturmasına müdahil olmak istedi

Beşiktaş, ‘bahis’ soruşturmasına müdahil olmak istedi

November 1, 2025
5k
İETT otobüsünde bıçaklı saldırı dehşeti: 1 ölü, 2 yaralı

İETT otobüsünde bıçaklı saldırı dehşeti: 1 ölü, 2 yaralı

October 31, 2025
5.1k
PKK lideri Abdullah Öcalan ailesi ile görüştü

PKK lideri Abdullah Öcalan ailesi ile görüştü

October 31, 2025
5k
Ses sanatçısı Muazzez Abacı kalp krizi geçirdi

Ses sanatçısı Muazzez Abacı kalp krizi geçirdi

October 31, 2025
5k
İlk kez bir AB ülkesi İstanbul Sözleşmesi’nden çekiliyor

İlk kez bir AB ülkesi İstanbul Sözleşmesi’nden çekiliyor

October 31, 2025
5.2k
İbrahim Tatlıses, uzaklaştırma kararı aldırdı: Oğlu Ahmet’e elektronik kelepçe takıldı

İbrahim Tatlıses, uzaklaştırma kararı aldırdı: Oğlu Ahmet’e elektronik kelepçe takıldı

October 31, 2025
5.1k
İki askerin 109 yıl önce şişe içinde denize attığı mektuplar bulundu

İki askerin 109 yıl önce şişe içinde denize attığı mektuplar bulundu

October 31, 2025
5.1k
Güllü’nün kızının mesajlaştığı Bircan Dülger ifade verdi: Tuğyan, ‘Ben yaptım ama çok pişmanım abla’ dedi

Güllü’nün kızının mesajlaştığı Bircan Dülger ifade verdi: Tuğyan, ‘Ben yaptım ama çok pişmanım abla’ dedi

October 31, 2025
5.1k
Türk fındığında kriz: Nutella alımları durdurdu

Türk fındığında kriz: Nutella alımları durdurdu

October 31, 2025
5.1k
Kayyım atanan TELE 1’de çalışanlar toplu istifa etti: “Penguen medyası olmayacağız”

Kayyım atanan TELE 1’de çalışanlar toplu istifa etti: “Penguen medyası olmayacağız”

October 31, 2025
5.1k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.