Türkiye-ABD ilişkileri Rahip Brunson krizi ile yaptırım seviyesine kadar düşerken olumlu yönde bir adım henüz ortada yok.
Yeni Çağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan da, Erdoğan’ın “Dünya Esed’i durdurmalı” başlığı ile Wall Street Journal’a yazdığı makaleye dikkat çekiyor. “Bu gazetenin bir özelliği de finans çevrelerinde çok etkili olması” diyen Takan, 10 Eylül’de, Erdoğan’ın danışman ve metin yazarlarından biri olan Aydın Ünal’ın “İdlib ve Srebrenica” başlıklı yazısından bazı bölümlere dikkat çekiyor:
“Türkiye, ya İran ve Rusya ile birlikte ‘Esed lehine’ ABD ve NATO’ya karşı savaşacak, ya da sınırının ötesinde ABD eliyle, İran ve Rusya desteğiyle bir PKK terör devletinin kurulmasını izlemek zorunda kalacak.”
Takan, bu ifadeleri “Saray danışmanı yazar, Suriye politikasının iflasını bu şekilde acı acı itiraf ediyor” sözleriyle yorumluyor.
Erdoğan’ın WSJ makalesini 23-27 Eylül tarihleri arasında ABD’de düzenlenecek olan BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasının provası sayılacak bir makale olarak değerlendiren yazar, “Gittiği her zirvede, diplomatik kanalların varını yoğunu Trump ile 2 dakika baş başa fotoğraf vermek için seferber eden Erdoğan, bu yazı ile önceden ‘bana bir fırsat daha verin’, ‘ilişkilerimizi düzeltmek için az bir yer açsanız bu da bana yeter’ mesajları veriyor” görüşünü savunuyor.
Takan’a göre tam 16 yıl boyunca iç politikada her türlü mağduriyet politika ve oyunları denendi ve başarılı olundu. Dış politika ise “heyt”, “hüyt” ve kesilen raconlarla yürütülmeye çalışıldı. Gelinen noktayı, “Ve deniz bitti… Duvara tosladık” ifadesi ile özetleyen Takan, şimdi, dış politikada kabadayılık stratejisinden dönüş yapılmaya çalışıldığı görüşünü dile getiriyor.
Erdoğan’ın Wall Street Journal’a yazmasının Halkbank için pazarlık ya da Hakan Atilla’nın takası olmadığını söyleyen Takan, “Tahran’da canlı yayında gerçekleşen rezaletin ardından bu 2 makalenin izdüşümlerine dikkatlice bakın” diyor.