Ekonomik krizi hasır altı etmeye çalışan AKP nakite sıkışınca köprü ve otoyolları vatandaşa satmanın bir yolunu arıyor. İstanbul’daki Galata Köprüsü gibi pek çok yeri vatandaşa satan ünlü dolandırıcı Sülün Osman gibi…
AKP, vatandaşı metrekareyle ev sahibi yapacak gayrimenkul sertifikası düzenlemesinin kapsamını genişletiyor. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, düzenlemeye köprüler gibi büyük altyapı projelerinin de eklenebileceğini belirtti.
Küçük yatırımcıların gayrimenkule yatırım yapabilmesini amaçlayan gayrimenkul sertifikası düzenlemesinde, ilk ihracın TOKİ-Makro İnşaat ortaklığındaki konut projesine yönelik gerçekleştirileceği ve ihraçta toplam hasılatın 143.2 milyon lira olarak öngörüldüğü açıklanmıştı. Sistem, küçük yatırımcının da gayrimenkul projelerinde metrekare bazlı yatırım yapabilmesini düzenliyor.
Düzenlemeye kira getirili projelerin de monte edilebileceğinin sinyalini veren Bakan, küçük yatırımcıya gayrimenkul hedefi olarak “Zaten milletin malı olan ve yöneticilerin vatandaşa hizmet amacıyla ihtiyaca göre yapmak zorunda olduğu” köprü ve otoyolları gösterdi.
SÜLÜN OSMAN BUNU DÜŞÜNEMEMİŞTİ!
Canikli’nin bu açıklamaları 1950’lerde Galata Köprüsü’nü satmayı başaran ilk ve tek kişi ünlü dolandırıcı Sülün Osman’ı hatıra getirdi.
Dolandırıcılar kralı “Sülün Osman” olarak Türk tarihine geçen bu kişinin asıl adı, Osman Ziya Sülün…
O yıllarda İstanbul’a gelen varlıklı ve saf insanlara kentin birçok âbidevî eseriyle birlikte “Galata Köprüsü”nü satan meşhur “Sülün Osman”‘ın satılığa çıkardığı ürünlerin arasında ulaşım araçları da bulunuyordu. Mesela Beyoğlu’ndaki tramvaya şaşkın şaşkın bakan köylünün İstanbul’a traktör almak için geldiğini öğrenince “Köyde daha çok işini görür” diyerek tramvayı satması epey meşhurdur. Sülün Osman’ın Boğaz’da gezinen kaç vapuru sattığını ise bilen yok.
SÜLÜN OSMAN’IN TEŞKİLATLI HALİ
Bu açıdan bakıldığında millet borçlandırılarak yapılanları kendi yapmış gibi pazarlayan, bir süre sonra da onları vatandaşa geri satacak kadar kurnaz AKP, Sülün Osman’ın teşkilatlı haline benziyor. Örneğin Körfez geçişini sağlayan Osmangazi Köprüsü… AKP, hem seçim yatırımı olarak hem de yandaş şirketlerin cebini şişirmek için MİLLETİN PARASIYLA Körfez geçişi için yaptırdı bu köprüyü. “Batılı düşmanların” köprüleri filan kıskandığını anlatırken halka bayram bitti, köprü geçiş fiyatı açıklandı: 25 dolar yani 93,6 Türk Lirası.
Bayramda vızır vızır geçen 90 bin araç sayısı birden düştü günlük 20 bine…
Sonradan anlaşıldı ki, AKP, köprüyü yapan firmaya günlük 40 bin araç geçiş garantisi vermiş. 40 bin araç geçmezse aradaki farkı ödeme sözü vermiş. Tabi kendi cebinden değil. Yine milletin parasından, devletin kasasından. Yani köprüden geçen de para ödüyor, geçmeyen de.
Bu Sülün Osman pazarlığı ve kurnazlığı yetmezmiş gibi, Canikli’nin açıklamasına göre şimdi köprü ve otoyollar metrekare hesabı vatandaşa satılacak. Aynı Sülün Osman gibi, millete ait bir yapıyı, yoldan geçene geri satacak.
Sülün Osman hayatta olsaydı, kendisinin icat ettiği teknikleri geliştiren Erdoğan ve ekibine şapka çıkarırdı doğrusu.
BENZERLİK DOLANDIRICILIKLA BİTMİYOR
Erdoğan-Sülün Osman benzerliği bununla bitmiyor. Sülün Osman, devrinin en ünlü dolandırıcısı olarak cezaevine konulduğunda, “Alın teri ile yaşamak” adlı bir konferans vermişti. Erdoğan da insan haklarını her gün çiğnemesine rağmen bugünlerde Avrupa’ya ifade özgürlüğü dersi (!) filan vermekle meşgul. Yolsuzluk yaptığı alenen ortaya çıkmasına rağmen, onlarca yalanı milletin gözünün içine baka baka söylerken dürüstlükten, Müslümanlıktan dem vurup, “konferans” verebilecek kadar profesyonel.