Tutuklandıktan 14 ay sonra tahliye edilen Uluslararası Af Örgütü Türkiye direktörü Taner Kılıç, “tutuklanmam için hiçbir gerekçe yoktu” derken, sevenlerine ve cezaevinde kendisine mektup ve kart göndererek destek verenlere teşekkür etti.
Ailesine dün kavuşan Kılıç, “Bana gösterdikleri uluslararası dayanışma için herkese teşekkür ederim. Kanada’dan Japonya’ya, Norveç’ten Benin’e bana sayısız mektup, kart gönderen herkese en derin şükranlarımı sunarım.” dedi.
“Cezaevindeyken, bu mektuplar beni motive etti ve bana insan haklarına karşı mücadelede uluslararası dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlattı.” diyen Kılıç suçsuz yere 14 ay hapiste kaldığını söyledi.
“TUTUKLANMAM İÇİN HİÇ BİR GEREKÇE YOKTU”
“Terör örgütüne üye olma” iddiası ile geçen yıl haziran ayında tutuklanan Kılıç, ByLock kullanmakla suçlanıyor. Ancak iki polis raporu ve 4 bağımsız bilişim çözümlemesine göre Kılıç’ın telefonunda ByLock izine rastlanmadı.
Serbest kaldıktan sonra ilk kez konuşan Kılıç, üyesi olduğu Uluslararası Af Örgütü‘ne şunları söyledi;
“Tutuklanmam için tek bir gerekçe yokken 14 ay parmaklıların ardında tutuldum. ByLock kullanmadığım halde hapse atıldım.” diyen Kılıç, “Benim serbest kalmam için başlatılan kampanyanın Türkiye’de siyasi saikle yürütülen soruşturmaların kurbanlarına ışık tutmasına yardım ettiğini düşünüyorum. İnanıyorum ki bu durum, uluslararası anlamda üst düzey bir farkındalık oluşturdu. İçerideki aylar boşa geçen zamanlar ama bir şeylere değdiğine umuyorum. İsterim ki adalet tecelli eder ve herkes adil biçimde yargılanır. Parmaklıklar ardındaki 14 ay çok uzun geçti. Hâlâ sersemliğimi atamadım. Alışmam biraz zaman alacak, ama bu bizim için en güzel bayram kutlaması oldu.” dedi.
NE OLMUŞTU?
Taner Kılıç, İstanbul Büyükada’da hak savunucularının güvenliği konulu gerçekleştirilen bir toplantı sebebiyle haklarında açılan soruşturma kapsamında tutuklanmıştı. 11 hak savunucusunun yargılandığı dava kapsamında 3. duruşmada, Şubat ayında Kılıç için tahliye kararı çıkmış ancak cezaevinden çıkmadan yeniden gözaltı kararı verilmişti.
Tutuklandıktan 14 ay sonra tahliye edilen Uluslararası Af Örgütü Türkiye direktörü Taner Kılıç, “tutuklanmam için hiçbir gerekçe yoktu” derken, sevenlerine ve cezaevinde kendisine mektup ve kart göndererek destek verenlere teşekkür etti.
Ailesine dün kavuşan Kılıç, “Bana gösterdikleri uluslararası dayanışma için herkese teşekkür ederim. Kanada’dan Japonya’ya, Norveç’ten Benin’e bana sayısız mektup, kart gönderen herkese en derin şükranlarımı sunarım.” dedi.
“Cezaevindeyken, bu mektuplar beni motive etti ve bana insan haklarına karşı mücadelede uluslararası dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlattı.” diyen Kılıç suçsuz yere 14 ay hapiste kaldığını söyledi.
“TUTUKLANMAM İÇİN HİÇ BİR GEREKÇE YOKTU”
“Terör örgütüne üye olma” iddiası ile geçen yıl haziran ayında tutuklanan Kılıç, ByLock kullanmakla suçlanıyor. Ancak iki polis raporu ve 4 bağımsız bilişim çözümlemesine göre Kılıç’ın telefonunda ByLock izine rastlanmadı.
Serbest kaldıktan sonra ilk kez konuşan Kılıç, üyesi olduğu Uluslararası Af Örgütü‘ne şunları söyledi;
“Tutuklanmam için tek bir gerekçe yokken 14 ay parmaklıların ardında tutuldum. ByLock kullanmadığım halde hapse atıldım.” diyen Kılıç, “Benim serbest kalmam için başlatılan kampanyanın Türkiye’de siyasi saikle yürütülen soruşturmaların kurbanlarına ışık tutmasına yardım ettiğini düşünüyorum. İnanıyorum ki bu durum, uluslararası anlamda üst düzey bir farkındalık oluşturdu. İçerideki aylar boşa geçen zamanlar ama bir şeylere değdiğine umuyorum. İsterim ki adalet tecelli eder ve herkes adil biçimde yargılanır. Parmaklıklar ardındaki 14 ay çok uzun geçti. Hâlâ sersemliğimi atamadım. Alışmam biraz zaman alacak, ama bu bizim için en güzel bayram kutlaması oldu.” dedi.
NE OLMUŞTU?
Taner Kılıç, İstanbul Büyükada’da hak savunucularının güvenliği konulu gerçekleştirilen bir toplantı sebebiyle haklarında açılan soruşturma kapsamında tutuklanmıştı. 11 hak savunucusunun yargılandığı dava kapsamında 3. duruşmada, Şubat ayında Kılıç için tahliye kararı çıkmış ancak cezaevinden çıkmadan yeniden gözaltı kararı verilmişti.
Tutuklandıktan 14 ay sonra tahliye edilen Uluslararası Af Örgütü Türkiye direktörü Taner Kılıç, “tutuklanmam için hiçbir gerekçe yoktu” derken, sevenlerine ve cezaevinde kendisine mektup ve kart göndererek destek verenlere teşekkür etti.
Ailesine dün kavuşan Kılıç, “Bana gösterdikleri uluslararası dayanışma için herkese teşekkür ederim. Kanada’dan Japonya’ya, Norveç’ten Benin’e bana sayısız mektup, kart gönderen herkese en derin şükranlarımı sunarım.” dedi.
“Cezaevindeyken, bu mektuplar beni motive etti ve bana insan haklarına karşı mücadelede uluslararası dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlattı.” diyen Kılıç suçsuz yere 14 ay hapiste kaldığını söyledi.
“TUTUKLANMAM İÇİN HİÇ BİR GEREKÇE YOKTU”
“Terör örgütüne üye olma” iddiası ile geçen yıl haziran ayında tutuklanan Kılıç, ByLock kullanmakla suçlanıyor. Ancak iki polis raporu ve 4 bağımsız bilişim çözümlemesine göre Kılıç’ın telefonunda ByLock izine rastlanmadı.
Serbest kaldıktan sonra ilk kez konuşan Kılıç, üyesi olduğu Uluslararası Af Örgütü‘ne şunları söyledi;
“Tutuklanmam için tek bir gerekçe yokken 14 ay parmaklıların ardında tutuldum. ByLock kullanmadığım halde hapse atıldım.” diyen Kılıç, “Benim serbest kalmam için başlatılan kampanyanın Türkiye’de siyasi saikle yürütülen soruşturmaların kurbanlarına ışık tutmasına yardım ettiğini düşünüyorum. İnanıyorum ki bu durum, uluslararası anlamda üst düzey bir farkındalık oluşturdu. İçerideki aylar boşa geçen zamanlar ama bir şeylere değdiğine umuyorum. İsterim ki adalet tecelli eder ve herkes adil biçimde yargılanır. Parmaklıklar ardındaki 14 ay çok uzun geçti. Hâlâ sersemliğimi atamadım. Alışmam biraz zaman alacak, ama bu bizim için en güzel bayram kutlaması oldu.” dedi.
NE OLMUŞTU?
Taner Kılıç, İstanbul Büyükada’da hak savunucularının güvenliği konulu gerçekleştirilen bir toplantı sebebiyle haklarında açılan soruşturma kapsamında tutuklanmıştı. 11 hak savunucusunun yargılandığı dava kapsamında 3. duruşmada, Şubat ayında Kılıç için tahliye kararı çıkmış ancak cezaevinden çıkmadan yeniden gözaltı kararı verilmişti.
Tutuklandıktan 14 ay sonra tahliye edilen Uluslararası Af Örgütü Türkiye direktörü Taner Kılıç, “tutuklanmam için hiçbir gerekçe yoktu” derken, sevenlerine ve cezaevinde kendisine mektup ve kart göndererek destek verenlere teşekkür etti.
Ailesine dün kavuşan Kılıç, “Bana gösterdikleri uluslararası dayanışma için herkese teşekkür ederim. Kanada’dan Japonya’ya, Norveç’ten Benin’e bana sayısız mektup, kart gönderen herkese en derin şükranlarımı sunarım.” dedi.
“Cezaevindeyken, bu mektuplar beni motive etti ve bana insan haklarına karşı mücadelede uluslararası dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlattı.” diyen Kılıç suçsuz yere 14 ay hapiste kaldığını söyledi.
“TUTUKLANMAM İÇİN HİÇ BİR GEREKÇE YOKTU”
“Terör örgütüne üye olma” iddiası ile geçen yıl haziran ayında tutuklanan Kılıç, ByLock kullanmakla suçlanıyor. Ancak iki polis raporu ve 4 bağımsız bilişim çözümlemesine göre Kılıç’ın telefonunda ByLock izine rastlanmadı.
Serbest kaldıktan sonra ilk kez konuşan Kılıç, üyesi olduğu Uluslararası Af Örgütü‘ne şunları söyledi;
“Tutuklanmam için tek bir gerekçe yokken 14 ay parmaklıların ardında tutuldum. ByLock kullanmadığım halde hapse atıldım.” diyen Kılıç, “Benim serbest kalmam için başlatılan kampanyanın Türkiye’de siyasi saikle yürütülen soruşturmaların kurbanlarına ışık tutmasına yardım ettiğini düşünüyorum. İnanıyorum ki bu durum, uluslararası anlamda üst düzey bir farkındalık oluşturdu. İçerideki aylar boşa geçen zamanlar ama bir şeylere değdiğine umuyorum. İsterim ki adalet tecelli eder ve herkes adil biçimde yargılanır. Parmaklıklar ardındaki 14 ay çok uzun geçti. Hâlâ sersemliğimi atamadım. Alışmam biraz zaman alacak, ama bu bizim için en güzel bayram kutlaması oldu.” dedi.
NE OLMUŞTU?
Taner Kılıç, İstanbul Büyükada’da hak savunucularının güvenliği konulu gerçekleştirilen bir toplantı sebebiyle haklarında açılan soruşturma kapsamında tutuklanmıştı. 11 hak savunucusunun yargılandığı dava kapsamında 3. duruşmada, Şubat ayında Kılıç için tahliye kararı çıkmış ancak cezaevinden çıkmadan yeniden gözaltı kararı verilmişti.