Uzun süredir ABD Temsilciler Meclisi’ne Türkiye ile ilgili silah ambargosu gelebileceğine ilişkin iddiaların ardından ilk adımın atıldığı kaydedildi.
Ahval’de İlhan Tanır, ABD Temsilciler Meclisi’nde Türkiye’ye ilişkin gerçekleştirilen bir silah ambargosunun ilk adımının atıldığını yazdı.
Tanır’ın paylaştığı bilgilere göre;
Kongre’ye sunulan önerge de bazı değişiklikler olma ihtimali bulunsa da Türkiye bölümünün ve ambargo tehditlerinin iptal edilmesi beklenmiyor zira önerge Komite başkanı tarafından sunuldu.
Buna göre yasa kabul edildikten sonraki 60 gün içinde ABD Savunma Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı bir araya gelerek, Türkiye-ABD ilişkilerindeki sorunlar hakkında bir rapor sunması gerekiyor. Bu rapor sunulana kadarki 60 gün içinde Türkiye’ye yapılacak bütün silah transferleri durduruluyor.
İlk etapta 60 gün olarak öngörülen ambargonun uzaması da, sunulacak raporların sonucuna ve Kongre’deki komitelerin raporları değerlendirmelerine göre mümkün olacak.
Güçlü Kongre Komitesi, Türkiye ile ABD arasında yaşanan gerginliklerin Türk hükümetinin son zamanlarda yaptıklarından dolayı olduğunu ifade ettiği yasa önergesinde Ankara hükümetinin yaptığı ‘kötü hareketler’ arasında ‘Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400 hava savunma sistemi’ni de ekliyor.
ABD uzun süredir Türkiye’ye S-400 sistemlerini almaması için Türkiye’ye uyarılar yapıyor.
Geçen hafta ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert, Ahval’in sorularına karşılık Türkiye’nin bir NATO üyesi olarak S-400 sistemlerini almaması gerektiğini bir kez daha hatırlattı ve satışın kesinleşmediğine inandıklarını da diplomaside kullandıkları dil ile ispat etti.
Komitenin üzerinde çalışılmasını istedikleri konulardan bir diğer ise İncirlik üssünden yapılan uçuşların değerlendirilmesi.
Komite’den çıkan ve işlev hale gelmesi için Meclis’te kabul edilmesi gereken önergede Türkiye ile ABD arasındaki F-35 II savaş uçağı, yerden havaya füze savunma sistemleri olarak bilinen the Patriot, the CH-47 tipi Chinook taşıma helikopterleri, AH-1 saldırı helikopteri ve F-16 savaş uçağı gibi çok büyük ve önemli derecedeki ABD-Türkiye savunma işbirliklerini de dondurma kararı var.
Kongre’den çok uzun zamandır gelen ambargo uyarıları böylece ilk kez ete-kemiğe bürünmüş oldu.
Bütün bu konularda ABD Savunma ve Dışişleri Bakanlıklarından 60 gün içinde Kongre komitelerine sunulacak raporun Kongre üyelerini ne kadar mutlu edeceği bir başka soru işareti.
Örneğin 1.5 yıldır tutuklu bulunan Amerikalı Papaz Andrew Brunson’ın duruşması bu kez Temmuz ayına, seçimlerin ikinci ayağı olduğu takdirde, o ikinci ayağın yapılaması tarihinden sonrasına Temmuz ayının sonuna ertelendi. Bu durum hiç şüphesiz Kongre’yi en çok rahatsız eden gelişmelerden biri olarak biliniyor.
Son olarak Trump, beklendiği gibi Salı günü İran ile 2015 yılında yıllarca süren müzakerelerden sonra yapılan nükleer anlaşmasından ayrılacağını ilan etti. Bu şekilde yeni ambargoların da, 2015 yılı öncesinde olduğu gibi yeniden gelmesi bekleniyor.
Reza Zarrab, Halkbank ve Mehmet Hakan Atilla davalarından pek iyi öğrendik ki ABD’nin İran’a ambargo koyması her ne kadar BM Güvenlik Konseyi kararları gibi yaptırım gücüne sahip olmasa da, ABD’nin finansal ilişkilerdeki ağırlığı ve dünya finansal ağlarına sahip olması nedeniyle, İran ile ticaret yapan diğer ülkelere yaptırım yapma müeyyidelerini kullanabiliyor.
Bununla birlikte Trump’ın ambargoları ile 2015 öncesindeki ambargoların arasında büyük bir fark da var. Bu kez ABD ambargoları uygulamak üzere tek ülke olacak. Avrupa ülkeleri, özellikle 2015 yılındaki İran ile nükleer anlaşmaya imza koyan diğer Avrupa ülkeleri ve Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi Mogherini, İran ile anlaşmalarına sadık kalacaklarını ve bozmayacaklarını söyledi. Yani Avrupa ülkeleri İran’a daha önce yaptıkları gibi ambargo koymayacaklar.
Bu şartlar altında Türkiye’nin en azından Avrupa bankaları ile birlikte hareket ederek, İran’a konan ambargoları delmeyi daha kolay bir şekilde yapacakları düşünebilir.
Buna ek olarak ise İran’ın ekonomisinin durumu var. Dünyada Türk lirasından daha çok değer kaybeden bir para birimi varsa o da İran Riyali.
İran’daki işssizlik azaltılamıyor ve ekonomik hantallık atılamıyor. Bu açıdan her ne kadar bu sefer ki ambargolar 2015 öncesindeki sertlik ve katılıkta olmayacaksa da, İran’ın içinde bulunduğu ekonomik olarak çok zor şartlarda ciddi etkileri olabilir.
Ankara’dan ve AKP’ye yakın olan medyadan gelen ilk tepkiler, Trump’ın İran ile bir savaşa dahi gidebilecek kadar ciddi sonuçları olabilecek bu karara negatif yönde oldu. Ankara’nın Tahran ile özellikle Suriye’de giderek yakın pozisyonlar alması, buna karşın ABD ile artan gerilim ve Moskova yakınlaşmaları düşünüldüğünde, Trump’ın bu kararının Ankara ile Washington arasındaki zorlaşmış ilişkilere yeni tansiyonlar yüklemesi beklenebilir.
Hatırlanacağı gibi yeni Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ünlü bir İran karşıtı ‘şahin’. Bundan sonra Pompeo’nun muhatabı Çavuşoğlu ile görüşmelerinin konularından biri İran politikaları olacaktır.
(Ahval)