Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

‘Gezi’de aslında neler oldu, nasıl büyütüldü?

by aktifhabercom
February 21, 2020
‘Gezi’de aslında neler oldu, nasıl büyütüldü?
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“Bir önceki yazımızda yıllardır sürmekte olan ve son günlerde yeni bir sürece giren “Gezi Davaları”ndaki son durumu, “Gezi”nin ne olduğunu, aslında ‘ne olmadığını’ genel bir perspektiften ele almaya çalışmıştık.”

Tr724 yazarı Hukukçu Ramazan F. Güzel’in analizi şöyle;


Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

“İnsanı yaşat ki Hizmet yaşasın”

“İnsanı yaşat ki Hizmet yaşasın”

July 2, 2025
5k
Güç savaşı verenlerin yaşattığı dramlar: Ülke artık faşizmin sınırlarını aşmış, organize bir suç şebekesinin esiri durumunda

Güç savaşı verenlerin yaşattığı dramlar: Ülke artık faşizmin sınırlarını aşmış, organize bir suç şebekesinin esiri durumunda

June 30, 2025
5k

Bu bölümde ise perde arkasında ve işin adliye boyutundaki yaşananları -dönemin şahitlerinden alınmış bilgiler ışığında- işlemeye çalışacağız.

27 Mayıs gecesi 23.30’da Gezi Parkı’ndaki ağaçların kepçe ile yıkılmaya başlanması üzerine Taksim Dayanışması’na destek veren bir grup vatandaş olay yerine gelerek yıkım ekibinin çalışmasını engellemek istedi. Yıkım ekibinin ruhsatı olmamasına rağmen talimat ile kamuoyunun tepkisini azaltmak için gece yarısı yıkıma başlandı. Beklenmedik bir tepki ile karşılaşan yıkım ekibi Gezi Parkı’nı terk etmek zorunda kalmıştı.

28 Mayıs sabahı zabıtalar ve çevik kuvvet eşliğinde kepçelerin Gezi Parkı’na tekrar yönelmesi üzerine Taksim Dayanışması üyeleri ikinci kez yıkım ekibinin çalışmalarına engel olmaya çalıştılar. Çevik Kuvvet ise eylemcilere karşı biber gazı kullanarak müdahalede bulundu.

Bu eylem sırasında Çevik Kuvvet’in biber gazından etkilenen “kırmızılı kız” olayı eylemlerin simgesi haline geldi. Gezi Parkı’nda arbedeler devam ettiği sırada milletvekili Sırrı Süreyya Önder de parka gelerek mücadeleye destek verdi. Önder firma yetkilisine “Projeniz ve yıkım ruhsatınız var mı?” diye sorunca, firma yetkilisi “Var ama şu an burada değil” demiş, Sırrı Süreyya da “O zaman ben burada bekleyeceğim, siz gidip getirin belgeleri” şeklinde karşılık vermişti. Bunun üzerine de polisler ve yıkım ekibi Gezi Parkı’ndan ayrılmak zorunda kalmıştı.

Sırrı Süreyya Önder’in olayı sahiplenmesi ve Taksim Dayanışması Platformu’na destek vermesi belli ki RTE’nin nefretine sebep olmuştu o dönem… Zira Erdoğan’ın kinciliği artık malum! Binaenaleyh sonraki yıllarda Önder cezaevine gönderilerek “Gezi”nin intikamı alınmış oluyordu.

Gezi olaylarının dönüm noktası ne idi?

30 Mayıs günü sabah 05:00 sıralarında karşı Çevik Kuvvet gaz maskesi takarak TOMAlar ile birlikte Gezi Parkına yönelmiş ve insanların bulunduğu alana atılan biber gazının etkisiyle parkta nöbet tutan vatandaşlar parkı terk etmek zorunda kalmıştı. İşte tam bu noktada kimliği belirsiz maskeli kişiler tarafından vatandaşların çadırları ateşe verilmişti!

Kimliği belirsiz kişiler tarafından çadırların ateşe verilmesi normal bir durum değildi. Çöp kamyonuyla parka gelen zabıta ve çevik kuvvet çadırları sökebilirlerdi. Bunun yerine çadırlar yakılarak insanlar provoke edilmek istenmiştir. Çünkü hiçbir şiddete başvurmayan sadece ağaçların kesilmesini yok edilmesini istemeyen vatandaşlara karşı, iktidarın mücadeleyi kazanma şansı yoktu. Bazı karanlık odaklar yine devreye girmiş ve olayı provoke ederek insanları şiddete yakıp yıkmaya sevk etmek istemişti. Psikolojik harbi iyi bilen “derin devlet”, bir kez daha “Gezi Olayları”nda gerçek yüzünü göstermişti. (Nitekim, 12 Eylül askeri darbesine ilişkin olarak Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında hazırlanan iddianamede de “Kanlı 1 Mayıs 1977 Taksim Olayı” da yer almış ve bunun darbe ortamını hazırlamak için tezgahlandığı ortaya konulmuştu. O dönem yaşananları hatırlarsınız; barışçıl amaçlarla yürüyen göstericilere “faili meçhul” kişilerce ateş açılmış ve de sonrasında en az 34 kişi ezilerek, silahla veya bıçaklanarak yaralanmış ve hayatını kaybetmişti. Gezi’de “derin devlet” tekrara düşmüştü yani…)

Çevik Kuvvet’in şafak baskını ile sivil insanlara sert müdahalesi ve çadırların yakılması sonrası Gezi Parkı’na vatandaşların ilgisi daha da artmış ve büyük bir tepkiye dönüşmüştü ve sonrasında binlerce insan Park’a akın etmeye başlamıştı.

Derin Devlet’in Gezi eylemlerini provoke etmek için yaptığı kışkırtıcı eylemleri ters tepmişti; hayatında Taksim’e hiç gitmemiş veya gitmeyecek insanlar bile Taksim eylemlerine destek verir hale gelmişti. O güne kadar ses çıkarmayan halk kitleleri şunu görüyorlardı:

“Eğer birlik olursak, gayri ahlaki ve kanuni uygulamalara karşı mücadele edilebiliriz!”

Bu açıdan da “Gezi Olayları” bir dönüm noktasıydı. Belki de bundan sonra iktidarın anti demokratik hukuksuz uygulama ve müdahalelerine karşı yapılacak mücadelenin de bir miladıydı. (Belki de bu yüzdendir ki Erdoğan bu eylemlerden ürkmüştü.)

Şu anda da toplum patlama noktasında… Siyasal iktidarın ayyukaya çıkmış yolsuzlukları, hukuku rafa kaldırarak tek adam rejimini andırır şekilde uygulamaları, “yargının siyasetin köpeği haline gelmesi”, nihayetinde ekonomik kriz ile birlikte AKP’yi destekleyenlerin bile seslerini yükselterek isyan ettiklerini görüyoruz. İnsanlar tutuklanma korkularını atarak iktidarı eleştirebiliyorlar. Bu ise kritik eşiğin aşıldığını mızrağın çuvala sığmadığını gösteriyor.

**

İnsanların yeteri kadar provoke olmadığını” düşünmüş olacaklar ki, 31 Mayıs günü saat 04.30 sularında Çevik Kuvvet ekipleri öncekilerine nazaran çok daha sert müdahalelere başlamışlardı, Park’a gaz bombaları ve TOMA’larla girmişlerdi.

Sadece ağaçları yıktırmak istemeyen insanların mücadelesine iktidarın tahammülü kalmamış gibiydi. Müdahale çok ağırdı, bir önceki şafak baskınına göre, polis çok daha sert ve kalabalık bir şekilde gelmişti. Park’ın tüm köşelerine TOMA’lar yerleştirilmişti.

Bir anda ortalık savaş alanına dönmüştü; gaz bombasının etkisiyle insanlar kaçmaya başlamıştı. Bu defa kaçan göstericiler için bekletilen TOMAlardan sıkılan tazyikli su ile insanlar perişan hale gelmişti. Bu müdahale sırasında çok sayıda yaralananlar olmuştu; Sezgin Tanrıkulu, Ahmet Şık ve Sırrı Süreyya Önder gibi tanınan isimler de yaralananlar arasındaydı…

27 Mayıs’tan itibaren her defasında bir önceki güne göre daha sert müdahale ederek orantısız güç kullanan polise karşı, Gezi Parkı’ndaki ağaçları korumak isteyen eylemciler hiçbir şekilde şiddet içeren eylemlerde bulunmamış, aksine ağaç koruma etkinliği bayram havasında devam etmişti.

Bu ise -çatışmadan ve kamplaşmadan beslenmekte olan- mevcut iktidarı rahatsız eden bir durumdu. Beklenen ise şuydu:

Eylemciler polisin sert müdahalesine karşılık verecek, polislerden yaralananlar olacak ve polis daha sert müdahale ederek eylemcileri dağıtacaktı. Polisin her defasında sert müdahalesine rağmen eylemciler provoke olmuyordu. Bu nedenle de polis -yukarıdan gelen kati talimatlarla- bir önceki güne nazaran çok daha sert müdahalelerde bulunuyordu.

Ancak polisin sert müdahalelerine rağmen Taksim Platformu’na destek artarak devam etti. Gezi Parkı eylemlerine toplumun her kesiminden katılımlar çığ gibi büyüyerek kitlesel bir eyleme dönüştü. Ankara’da, İzmir’de, Mersin’de, Konya’da… polisin sert müdahalesine karşı eylemler yapılarak protesto edildi.

Yargı bu projeye ne dedi, Erdoğan’ın tavrı ne oldu?

Evet, bu esnada önemli bir gelişme yaşanmış, İstanbul 6. İdare Mahkemesi’ne yapılan “Topçu Kışlası Projesi hakkında yürütmeyi durdurma talepli başvuru” mahkeme tarafından kabul edilerek Topçu Kışlası Projesi durdurulmuştu. Bu durum iktidar tarafından bir yenilgi, protestocular tarafından zafer olarak algılandı.

Bunun sonrasında Erdoğan’dan gelen şu tepki olayların daha da çığırından çıkmasının nedenlerinden birisi olmuştu: “Evet cami de yapacağız. Ben bunun iznini gidip de CHP genel başkanından alacak değilim, birkaç çapulcudan alacak değilim. Bize oy verenler bunun yetkisini verdi zaten.”

Bununla da kalmayan Erdoğan kışkırtmalarına Teke Tek Programındaki şu sözleri devan etmişti:

“İçki içen alkoliktir”; “Kışlayı yapacağız. İçinde kültür merkezi, AVM veya rezidanslar olacak, camiyi Maksim Gazinosu’nun arkasına yaptıracağız, AKM’yi yıkıp aynı adla yeni opera binası yapacağız.” (Sonrasındaki halkı galeyena getirmek için söylemiş olduğu “Başörtülü bacıma saldırdılar” Kabataş yalanı ile “Camide içki içtiler” çıkışını da buraya not edelim…)

Erdoğan’ın İdare Mahkemesi tepkisi demişken, sözün burasında soralım; Gezi Parkı projesine dair o “Durdurma” kararını veren hâkim kimdi, biliyor musunuz: Hâkim Rabia Başer! Ve o “15 Temmuz Kumpası”ndan beri 3 yıldır “F..tcü” diye tutuklu!


Hakim Rabia Başer

Suçu neydi Rabia Hakimin? Görevini yapmak ve bu vandalizme dur demek… Bundan dolayı tam 40 aydır cezaevinde. Bununla da kalmadılar, hakim eşi Mustafa Başer’i de aynı şekilde 3 yıldır hapiste rehin tutmaktalar… Üstelik tutukluluk tarihinden itibaren 2,5 yıl boyunca bu hakim eşleri hiç birbiri ile görüştürmediler. (Erdoğan’ın kinini demiştik; hiç unutmaz ve öfkesi hiç dinmez!)

Olayları daha da kışkırtma noktasında ayrıca Erdoğan’ın Fas gezisine çıkmadan önce söylediği, “Evinde zorla tuttuğumuz %50 var” ve de tencere tava eylemleri hakkındaki “Tencere tava hep aynı hava” gibi sözlerini hatırlatalım. Erdoğan, ısrarla eylemlerin devamından yana idi. Nitekim o Fas’ta iken Abdullah Gül ve Bülent Arınç’ın ortamı yatıştırıcı sözlerine karşı anında tepki vermişti. (Stratejisi belli olmuştu; kendi %50’sini konsolide edip bu çatışma ortamı içinde kitlesini ve oylarını sıkılaştırmak istiyordu.)

Her yerde protestolar artarak haziran ayı boyunca devam etmekteyken legal olarak başlamış eylemler illegal bir zemine doğru kaymaya ve bu nedenle de toplumsal desteğini kaybetmeye başlamıştı. Bu eylemler sırasında, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Berkin Elvan, Medeni Yıldırım, Mustafa Sarı gibi gencecik insanlar hayatını kaybetmişti. Altı insanın öldüğü, binlerce insanın yaralandığı bu olayların nedeni olan Gezi Parkındaki orantısız müdahalelerin emrini kim/kimlerin verdiğini herkesin bilmesine rağmen bugüne kadar -tam anlamıyla- bir hesap sorulamadı.

..

Yazımızın 3. Ve son bölümünde ise Gezi Olayları’ndaki İstihbarat’ın etkisini ve açılan davalarda gizlenen bazı delilleri ele almaya çalışacağız.

ShareTweet
Previous Post

Son araştırma: Yeni partiler AKP’yi vuruyor, oy oranı yüzde 30

Next Post

AKP’nin anketçisi: ’50+1’i bulma şansı kalmadı, Külliye’de yeni plan hazırlanıyor’

İLGİLİHABERLER

“İnsanı yaşat ki Hizmet yaşasın”
ANALİZ

“İnsanı yaşat ki Hizmet yaşasın”

July 2, 2025
5k
Güç savaşı verenlerin yaşattığı dramlar: Ülke artık faşizmin sınırlarını aşmış, organize bir suç şebekesinin esiri durumunda
ANALİZ

Güç savaşı verenlerin yaşattığı dramlar: Ülke artık faşizmin sınırlarını aşmış, organize bir suç şebekesinin esiri durumunda

June 30, 2025
5k
Sağırlaşan yöneticiler, sessizleşen krizler
ANALİZ

Sağırlaşan yöneticiler, sessizleşen krizler

June 24, 2025
5k
Sorunlar uhuvvet ve dayanışmayla çözülüyor
ANALİZ

Sorunlar uhuvvet ve dayanışmayla çözülüyor

June 23, 2025
5k
Ortadoğu’da haritaları kim çiziyor: Güç mü, mezhep mi? – Dış Politika Notları (3)
ANALİZ

Ortadoğu’da haritaları kim çiziyor: Güç mü, mezhep mi? – Dış Politika Notları (3)

June 21, 2025
5k
Ortadoğu’da yeni bir denklem: Mezhep, strateji ve çatışma – Dış politika notları 2
ANALİZ

Ortadoğu’da yeni bir denklem: Mezhep, strateji ve çatışma – Dış politika notları 2

June 19, 2025
5.1k
Daha Fazla Haber
Zeynep Sönmez’den Wimbledon’da tarihi başarı

Zeynep Sönmez’den Wimbledon’da tarihi başarı

July 3, 2025
5k
Temmuzda tavan kira zam oranı belli oldu

Temmuzda tavan kira zam oranı belli oldu

July 3, 2025
5k
Mersin’de kayıp kadının cansız bedeni denizde bulundu

Mersin’de kayıp kadının cansız bedeni denizde bulundu

July 3, 2025
5k
Bedelli askerlik 280 bin 875 TL oldu

Bedelli askerlik 280 bin 875 TL oldu

July 3, 2025
5k
Hendek Faciası’nın 5’nci yıldönümü: Cezasızlıktan destek alıyorlar

Hendek Faciası’nın 5’nci yıldönümü: Cezasızlıktan destek alıyorlar

July 3, 2025
5k
Erzurum-Rize arasında düşen uçağın enkazına ulaşıldı

Erzurum-Rize arasında düşen uçağın enkazına ulaşıldı

July 3, 2025
5k
Ödemiş’teki orman yangını nedeniyle iki mahalle tahliye edildi

Ödemiş’teki orman yangını nedeniyle iki mahalle tahliye edildi

July 3, 2025
5k
Karısına ütüyle işkence yaptı

Karısına ütüyle işkence yaptı

July 2, 2025
5.1k
İzmir Büyükşehir operasyonu: AKP’li Osman Gökçek’in sözleri ihbar kabul edilmiş

İzmir Büyükşehir operasyonu: AKP’li Osman Gökçek’in sözleri ihbar kabul edilmiş

July 2, 2025
5k
Erdoğan konuşurken pankart açan işçiye iki ayrı dava

Erdoğan konuşurken pankart açan işçiye iki ayrı dava

July 2, 2025
5k
LeMan, Madımak’ı andı: ‘Sen yanmazsan ben yakmazsam…’

LeMan, Madımak’ı andı: ‘Sen yanmazsan ben yakmazsam…’

July 2, 2025
5.1k
Yavuz Değirmenci: Muhammed Yakut’un ölümüyle ilgili yeni bilgiler suikast şüphesini çok güçlendiriyor

Yavuz Değirmenci: Muhammed Yakut’un ölümüyle ilgili yeni bilgiler suikast şüphesini çok güçlendiriyor

July 2, 2025
5.1k
Deprem Bursa’yı yine vurdu

Deprem Bursa’yı yine vurdu

July 2, 2025
5.1k
Gözaltına alındığı soruşturmadan daha önce beraat etmiş

Gözaltına alındığı soruşturmadan daha önce beraat etmiş

July 2, 2025
5k
Yıllar sonra bir ilk: Öcalan’a ‘siyasetçi, gazeteci ve aktivist’ ziyareti

Yıllar sonra bir ilk: Öcalan’a ‘siyasetçi, gazeteci ve aktivist’ ziyareti

July 2, 2025
5k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.