Türkiye’de ise özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP iktidarı için bir hesaplaşma olarak görülüyor.

Erdoğan’ın İhvan hareketine verdiği destek, Körfez ülkeleri ile arasının açılmasına yol açtı. Mursi’nin vefatı sonrası ise AKP’li kalemlerde “Erdoğan için de aynı son olmaması için sahip çıkalım” yazıları revaçta.


Son dönemde AKP’ye yönelik eleştirileri ile gündeme gelen Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak ise dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.


Mursi, liderliği döneminde defaatle Erdoğan’la buluşmuş, AKP kongrelerinde boy göstermişti.

“Birileri bugün Mursi’nin vefatına gönderme yaparak Erdoğan’ı tehdit etmeye çalışıyor” diyen Dilipak, “Erdoğan da, biz hepimiz de aynı şekilde, Mursi’nin başına gelenlerden ders almamız gerek. Mursi kendi atadıkları tarafından infaz edildi” uyarısı yapıyor. 

Daha önce bürokrasideki atamalarla ilgili ağır eleştiriler yönelten Dilipak, “Yakınlarımızı doğru seçmez, onlara yetki verirsek, hem onlar yarın ihanet ederler, hem de Allah’ın yardımının bize ulaşmasını engelleyen bir perde olurlar. Dostumuzu iyi seçmemiz, düşmanımızı iyi tanımamız gerek” mesajını veriyor.

Mursi’nin kasten öldürüldüğü kanaatinin yaygın olduğunu söyleyen İslamcı yazar, “Onun mezara gidecek sırları varmış. Bütün sırların hesaplarının zabıt altına alındığı bir amel defteri var oysa. Ve bu hesapların görüleceği bir gün var. Bize düşen aslanları çakallara boğdurmamak, aslanların da çakalları yanına yaklaştırmaması gerek” görüşünü dile getiriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mursi’nin hayatını kaybetmesinin ardından İstanbul seçimini de Mısır’da yaşananlara bağladı.

Öyle ki işi “23 Haziran’da Sisi mi Binali Yıldırım mı diyeceksiniz” noktasına kadar vardırdı.




Öte yandan bazı yorumlarda ise Mursi’yi darbeyle indirilmesinden ölümüne giden süreçte Erdoğan ve ekibinin bölgedeki yanlış siyasi stratejisinin de payı olduğu dillendiriliyor.