HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli partisinin grup toplantısında “Belediyelerimize kayyım atayanlar, Afrin’e vali atıyor” şeklinde konuştu.
‘NEWROZ’DAKİ BİRLİKTELİĞİ 1 MAYIS’TA DA GÖSTERECEĞİZ’
2018 Newroz’unun, baskılara rağmen yine çok güçlü ve coşkulu kutlandığını belirten Temelli, “Buradan Kemal Kurkut’un ailesine de selam gönderiyoruz. Kemal Kurkut’u unutmayacağız” dedi. Newroz’da faşizme karşı demokrasi mücadelesinin nasıl birlikte verilebileceğinin gösterildiğini belirten Temelli, “Aynı birlikteliği 1 Mayıs’ta da göstereceğiz. Operasyonlar Newroz’dan önce başladı, sonra da devam etti ancak bizleri yıldıramadılar, yıldıramayacaklar. Buradan arkadaşlarımıza operasyon, gözaltı yapanların, onlara işkence yapanların cezalandırılması için İçişleri Bakanlığına da sesleniyorum. İfade özgürlüğüne tahammül yok ama bütün bunlara rağmen mücadele sürüyor” dedi.
‘TÜRKİYE CEZAEVLERİNDE İŞKENCE VAR’
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine de değinen Temelli, “PM Üyesi Berat Kıran 20 Mart’ta gözaltına alındı. Aynı 12 Eylül günlerinde olduğu gibi işkenceye maruz kaldı. Biz bu senaryoları 12 Mart, 12 Eylül, 90’lardan biliyoruz. Bunu yapanlardan derhal hesap sormaya çağırıyoruz. İçişleri Bakanlığını göreve çağırıyoruz. Kimdir arkadaşlarımızı gözaltına alanlar? İşin bir başka boyutu da cezaevlerinde yaşananlar. Ceyhan M Tipi Kapalı Cezaevi’nde bir açlık grevi söz konusu. Açlık grevinin sebebi şiddettir. Defalarca Adalet Bakanlığı’nı göreve davet ettik. Türkiye cezaevlerinde işkence var. Açlık grevine başlayanların hayati tehlikesi başlamıştır. Açlık grevi yaptıkları için ayrı bir şiddete maruz kalmaktadırlar” dedi.
‘IŞİD ARTIKLARIYLA AFRİN’E GİRERSENİZ IŞİD PALAZLANIR’
Temelli, Afrin operasyonuna ilişkin ise “Bu savaş iktidarın devamı için kullanılıyor. Savaş sadece sınır ötesinde sürmüyor, her yerde. ‘IŞİD yeniden canlanıor’ haberleri geliyor. Nasıl oldu bu? Siz IŞİD artıkları ile ÖSO’cularla Afrin’e girerseniz IŞİD de palazlanır” dedi.
‘ÖSO GÜZELLEMELERİ YAPILIYOR’
Temelli sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yağmacıları, ganimet peşinde koşanları izledik ama tabii ki yabancı televizyonlardan. Türkiye televizyonları göstermiyor bunları, ÖSO güzellemeleri yapıyorlar. Bütün bu suçlar örtülmeye çalışılıyor. Bu gerçekliğin teşhiri engellenmeye çalışılıyor. ÖSO’culardan hiç biri Afrinli değil. Bunlar Afrinli olsa evlerine giderler. Onlar yağma yapıyorlar. Afrinlilerin Afrin’e dönmeleri için sizin ÖSO’yla birlikte oradan çıkmanız gerekiyor. Afrinlilerin yaşadığı mağduriyeti de tazmin edin. Afrin’e vali atamaya kalkıyorlar. Nasıl bizim belediyelerimize kayyım atadılar, Afrin’e de vali atıyorlar.”
‘AKP SEÇMENİNDE ERDOĞAN YORGUNLUĞU VAR’
AKP’deki ‘metal yorgunluğu’ tartışmasını hatırlatan Temelli, “Diyor ki ‘metal yorgunluğu var’. Aslında seçmenleri için diyor. Onları metal olarak görüyor. ‘Şimdi direniş zamanı’ diyor. ‘Afrin de bunun başlangıcı’ diyor. Onlarda metal yorgunluğu yok, senin seçmeninde Erdoğan yorgunluğu var. En kısa zamanda kurtulacaklar senden bakma seni alkışladıklarına” dedi.
CHP’YE AFRİN VE KÜRT SORUNU ELEŞTİRİSİ
AKP’nin her yere militarist siyaseti yaymaya çalıştığını söyleyen Temelli, “Bunun etkisinde kalanlar bu etkiyle aslında Kürt düşmanlığını yükseltmiş oluyorlar. Türkiye’de Kürt meselesi turnusol kağıdıdır. Siz Kürt sorununun çözümsüzlüğünden mi yanasınız, çözümden mi yanasınız? Siz demokrasiden mi yanasınız? Kürt sorununun çözümü Türkiye’nin savaş siyasetinden kurtulması için en ayırt edici etmendir” dedi. İsim vermeden CHP’nin Kürt sorununa yaklaşımını ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun ’50 Afrin’i feda ederim’ sözlerini eleştiren Temelli, “Bugünlerde bir ilkeler modası var. Tamam harika ilkelerde buluşalım peki bu ilkeler ne? Altında ne var bu ilkelerin? Demokrasi meselesi varsa iyi. Kürt sorununun çözümünde demokrasiden yana değil de güvenlikçi politikalara gidiyorsanız samimi değilsiniz. Bunu bulacağınız yer insan hakları. Bunu bulmak için 50 tane Afrin’i feda etmeyeceksiniz. Size hatırlatayım ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ diyeceksiniz. O zaman demokrasi meselesinin altına ilkeleri yazarsınız” dedi.
‘SAVAŞ SİYASETİ VE YOLSUZLUK EKONOMİSİ BİRBİRİNİ BESLİYOR’
Bir tarafta savaş siyaseti sürerken diğer tarafta yolsuzluk ekonomisinin devam ettiğini söyleyen Temelli, “Bu ikisi birbirini besleyen unsurlar. Yolsuzluk yükseldikçe baskı ve şiddet artar. Bu ekonomilerin bir arada olması bizi şaşırtmıyor. Türkiye’de yolsuzluk yapılabilir bir iklim var. Hem AB hem OECD araştırmalarında Türkiye yolsuzluk şampiyonu. Bu tür şeylerde birinci olmayı biliyorsunuz seviyoruz. Neden diye baktığımızda iktisat ve ekonomi politikaları bunu açıklıyor. Dolar 4 liraya geliyor. Algı, ciddiye almayın diyorlar. Arkadaşlar 5 sene içinde dolarda yüzde 115 develüasyon olmuş. Bize en yakın ülke Brezilya. Kırılgan ekonomiler içinde sayılıyor Türkiye. Bence artık saymasınlar. Çünkü artık kırıldı Türkiye. Bakan çıkıyor açıklıyor bunun bize zararı yok. Bunu biliyoruz sizin zaten tuzunuz kuru. Ama çiftçi zor durumda. Çiftçi bize bir şey olmuyor mu diyecek? Asgari ücretli satın alma gücünü yüzde 7-8 yitirmiş durumda. Evet size bir şey olmuyor ama işçiye emekliye, esnafa çok şey oluyor” şeklinde konuştu.
‘ÇİFTLİK BANK ÖNERGESİ VERDİK KİMSE İLGİLENMEDİ’
Sezai Temelli Çiftlik Bank yolsuzluğuna ilişkin de “Tosun gitti Uruguay’a 500 milyon diye duyduk. Daha da fazla olduğu 1 milyar olduğu çıktı. Bir ara 6 sıfırı atmıştı ya biri bunu alıp bu soygunun arkasına ekleyin boyutunu anlarsınız. Ülkeyi kendi çiftliği zanneden bir zihniyet yönetiyor. O yüzden bu vakalarla karşılaşıyoruz. Ama söyleyeyim sen Uruguay’da yapamazsın gel bu işten vazgeç. Eğer bu ülkede yargı liyakat esasıyla çalışsaydı, bağımsız olabilseydi İzmir milletvekilimiz Müslüm Doğan Çiftlik Bank ile ilgili soru önergesi verdi. Hiçbir savcı okumamış. Kimse ilgilenmemiş. Çünkü onların işi gücü HDP ile ilgilenmek. Biraz bizim yakamızdan düşün de hırsızlarla ilgilenin. Bu gidişat ülkeyi felakete sürüklemektedir” dedi.
‘ÇALIŞMA YAPIYORUZ’ DEDİĞİ SAVCILARA TALİMAT
Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini hedef alan açıklamalarına tepki gösteren Temelli, “Siz Erdoğan’ın konuşmalarından kendinize vazife çıkarıyorsunuz başka da bir şeyle ilgilenmiyorsunuz. Tıpkı Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrencilerde olduğu gibi. Beğenin beğenmeyin savaş karşıtı öğrenciler eylem yapıyor. Savaş yanlıları da var. Savaş taraflısı olmak suç. Savaş karşıtlığı yasal bir eylem. Bunu neden yapıyorsunuz? Çünkü Erdoğan çıkıyor komünist, vatan haini gençlerle ilgili çalışma yapıyoruz diyor. Çalışma dediği savcılara talimat. ‘Bu komünistlere okuma hakkı vermeyeceğiz.’ Bu sizin hafızanızda var. 28 Şubat’ta türbanlı öğrencilerin okuma hakkı gasp edilirken böyle deniyordu, şimdi de Erdoğan” şeklinde konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli partisinin grup toplantısında “Belediyelerimize kayyım atayanlar, Afrin’e vali atıyor” şeklinde konuştu.
‘NEWROZ’DAKİ BİRLİKTELİĞİ 1 MAYIS’TA DA GÖSTERECEĞİZ’
2018 Newroz’unun, baskılara rağmen yine çok güçlü ve coşkulu kutlandığını belirten Temelli, “Buradan Kemal Kurkut’un ailesine de selam gönderiyoruz. Kemal Kurkut’u unutmayacağız” dedi. Newroz’da faşizme karşı demokrasi mücadelesinin nasıl birlikte verilebileceğinin gösterildiğini belirten Temelli, “Aynı birlikteliği 1 Mayıs’ta da göstereceğiz. Operasyonlar Newroz’dan önce başladı, sonra da devam etti ancak bizleri yıldıramadılar, yıldıramayacaklar. Buradan arkadaşlarımıza operasyon, gözaltı yapanların, onlara işkence yapanların cezalandırılması için İçişleri Bakanlığına da sesleniyorum. İfade özgürlüğüne tahammül yok ama bütün bunlara rağmen mücadele sürüyor” dedi.
‘TÜRKİYE CEZAEVLERİNDE İŞKENCE VAR’
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine de değinen Temelli, “PM Üyesi Berat Kıran 20 Mart’ta gözaltına alındı. Aynı 12 Eylül günlerinde olduğu gibi işkenceye maruz kaldı. Biz bu senaryoları 12 Mart, 12 Eylül, 90’lardan biliyoruz. Bunu yapanlardan derhal hesap sormaya çağırıyoruz. İçişleri Bakanlığını göreve çağırıyoruz. Kimdir arkadaşlarımızı gözaltına alanlar? İşin bir başka boyutu da cezaevlerinde yaşananlar. Ceyhan M Tipi Kapalı Cezaevi’nde bir açlık grevi söz konusu. Açlık grevinin sebebi şiddettir. Defalarca Adalet Bakanlığı’nı göreve davet ettik. Türkiye cezaevlerinde işkence var. Açlık grevine başlayanların hayati tehlikesi başlamıştır. Açlık grevi yaptıkları için ayrı bir şiddete maruz kalmaktadırlar” dedi.
‘IŞİD ARTIKLARIYLA AFRİN’E GİRERSENİZ IŞİD PALAZLANIR’
Temelli, Afrin operasyonuna ilişkin ise “Bu savaş iktidarın devamı için kullanılıyor. Savaş sadece sınır ötesinde sürmüyor, her yerde. ‘IŞİD yeniden canlanıor’ haberleri geliyor. Nasıl oldu bu? Siz IŞİD artıkları ile ÖSO’cularla Afrin’e girerseniz IŞİD de palazlanır” dedi.
‘ÖSO GÜZELLEMELERİ YAPILIYOR’
Temelli sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yağmacıları, ganimet peşinde koşanları izledik ama tabii ki yabancı televizyonlardan. Türkiye televizyonları göstermiyor bunları, ÖSO güzellemeleri yapıyorlar. Bütün bu suçlar örtülmeye çalışılıyor. Bu gerçekliğin teşhiri engellenmeye çalışılıyor. ÖSO’culardan hiç biri Afrinli değil. Bunlar Afrinli olsa evlerine giderler. Onlar yağma yapıyorlar. Afrinlilerin Afrin’e dönmeleri için sizin ÖSO’yla birlikte oradan çıkmanız gerekiyor. Afrinlilerin yaşadığı mağduriyeti de tazmin edin. Afrin’e vali atamaya kalkıyorlar. Nasıl bizim belediyelerimize kayyım atadılar, Afrin’e de vali atıyorlar.”
‘AKP SEÇMENİNDE ERDOĞAN YORGUNLUĞU VAR’
AKP’deki ‘metal yorgunluğu’ tartışmasını hatırlatan Temelli, “Diyor ki ‘metal yorgunluğu var’. Aslında seçmenleri için diyor. Onları metal olarak görüyor. ‘Şimdi direniş zamanı’ diyor. ‘Afrin de bunun başlangıcı’ diyor. Onlarda metal yorgunluğu yok, senin seçmeninde Erdoğan yorgunluğu var. En kısa zamanda kurtulacaklar senden bakma seni alkışladıklarına” dedi.
CHP’YE AFRİN VE KÜRT SORUNU ELEŞTİRİSİ
AKP’nin her yere militarist siyaseti yaymaya çalıştığını söyleyen Temelli, “Bunun etkisinde kalanlar bu etkiyle aslında Kürt düşmanlığını yükseltmiş oluyorlar. Türkiye’de Kürt meselesi turnusol kağıdıdır. Siz Kürt sorununun çözümsüzlüğünden mi yanasınız, çözümden mi yanasınız? Siz demokrasiden mi yanasınız? Kürt sorununun çözümü Türkiye’nin savaş siyasetinden kurtulması için en ayırt edici etmendir” dedi. İsim vermeden CHP’nin Kürt sorununa yaklaşımını ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun ’50 Afrin’i feda ederim’ sözlerini eleştiren Temelli, “Bugünlerde bir ilkeler modası var. Tamam harika ilkelerde buluşalım peki bu ilkeler ne? Altında ne var bu ilkelerin? Demokrasi meselesi varsa iyi. Kürt sorununun çözümünde demokrasiden yana değil de güvenlikçi politikalara gidiyorsanız samimi değilsiniz. Bunu bulacağınız yer insan hakları. Bunu bulmak için 50 tane Afrin’i feda etmeyeceksiniz. Size hatırlatayım ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ diyeceksiniz. O zaman demokrasi meselesinin altına ilkeleri yazarsınız” dedi.
‘SAVAŞ SİYASETİ VE YOLSUZLUK EKONOMİSİ BİRBİRİNİ BESLİYOR’
Bir tarafta savaş siyaseti sürerken diğer tarafta yolsuzluk ekonomisinin devam ettiğini söyleyen Temelli, “Bu ikisi birbirini besleyen unsurlar. Yolsuzluk yükseldikçe baskı ve şiddet artar. Bu ekonomilerin bir arada olması bizi şaşırtmıyor. Türkiye’de yolsuzluk yapılabilir bir iklim var. Hem AB hem OECD araştırmalarında Türkiye yolsuzluk şampiyonu. Bu tür şeylerde birinci olmayı biliyorsunuz seviyoruz. Neden diye baktığımızda iktisat ve ekonomi politikaları bunu açıklıyor. Dolar 4 liraya geliyor. Algı, ciddiye almayın diyorlar. Arkadaşlar 5 sene içinde dolarda yüzde 115 develüasyon olmuş. Bize en yakın ülke Brezilya. Kırılgan ekonomiler içinde sayılıyor Türkiye. Bence artık saymasınlar. Çünkü artık kırıldı Türkiye. Bakan çıkıyor açıklıyor bunun bize zararı yok. Bunu biliyoruz sizin zaten tuzunuz kuru. Ama çiftçi zor durumda. Çiftçi bize bir şey olmuyor mu diyecek? Asgari ücretli satın alma gücünü yüzde 7-8 yitirmiş durumda. Evet size bir şey olmuyor ama işçiye emekliye, esnafa çok şey oluyor” şeklinde konuştu.
‘ÇİFTLİK BANK ÖNERGESİ VERDİK KİMSE İLGİLENMEDİ’
Sezai Temelli Çiftlik Bank yolsuzluğuna ilişkin de “Tosun gitti Uruguay’a 500 milyon diye duyduk. Daha da fazla olduğu 1 milyar olduğu çıktı. Bir ara 6 sıfırı atmıştı ya biri bunu alıp bu soygunun arkasına ekleyin boyutunu anlarsınız. Ülkeyi kendi çiftliği zanneden bir zihniyet yönetiyor. O yüzden bu vakalarla karşılaşıyoruz. Ama söyleyeyim sen Uruguay’da yapamazsın gel bu işten vazgeç. Eğer bu ülkede yargı liyakat esasıyla çalışsaydı, bağımsız olabilseydi İzmir milletvekilimiz Müslüm Doğan Çiftlik Bank ile ilgili soru önergesi verdi. Hiçbir savcı okumamış. Kimse ilgilenmemiş. Çünkü onların işi gücü HDP ile ilgilenmek. Biraz bizim yakamızdan düşün de hırsızlarla ilgilenin. Bu gidişat ülkeyi felakete sürüklemektedir” dedi.
‘ÇALIŞMA YAPIYORUZ’ DEDİĞİ SAVCILARA TALİMAT
Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini hedef alan açıklamalarına tepki gösteren Temelli, “Siz Erdoğan’ın konuşmalarından kendinize vazife çıkarıyorsunuz başka da bir şeyle ilgilenmiyorsunuz. Tıpkı Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrencilerde olduğu gibi. Beğenin beğenmeyin savaş karşıtı öğrenciler eylem yapıyor. Savaş yanlıları da var. Savaş taraflısı olmak suç. Savaş karşıtlığı yasal bir eylem. Bunu neden yapıyorsunuz? Çünkü Erdoğan çıkıyor komünist, vatan haini gençlerle ilgili çalışma yapıyoruz diyor. Çalışma dediği savcılara talimat. ‘Bu komünistlere okuma hakkı vermeyeceğiz.’ Bu sizin hafızanızda var. 28 Şubat’ta türbanlı öğrencilerin okuma hakkı gasp edilirken böyle deniyordu, şimdi de Erdoğan” şeklinde konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli partisinin grup toplantısında “Belediyelerimize kayyım atayanlar, Afrin’e vali atıyor” şeklinde konuştu.
‘NEWROZ’DAKİ BİRLİKTELİĞİ 1 MAYIS’TA DA GÖSTERECEĞİZ’
2018 Newroz’unun, baskılara rağmen yine çok güçlü ve coşkulu kutlandığını belirten Temelli, “Buradan Kemal Kurkut’un ailesine de selam gönderiyoruz. Kemal Kurkut’u unutmayacağız” dedi. Newroz’da faşizme karşı demokrasi mücadelesinin nasıl birlikte verilebileceğinin gösterildiğini belirten Temelli, “Aynı birlikteliği 1 Mayıs’ta da göstereceğiz. Operasyonlar Newroz’dan önce başladı, sonra da devam etti ancak bizleri yıldıramadılar, yıldıramayacaklar. Buradan arkadaşlarımıza operasyon, gözaltı yapanların, onlara işkence yapanların cezalandırılması için İçişleri Bakanlığına da sesleniyorum. İfade özgürlüğüne tahammül yok ama bütün bunlara rağmen mücadele sürüyor” dedi.
‘TÜRKİYE CEZAEVLERİNDE İŞKENCE VAR’
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine de değinen Temelli, “PM Üyesi Berat Kıran 20 Mart’ta gözaltına alındı. Aynı 12 Eylül günlerinde olduğu gibi işkenceye maruz kaldı. Biz bu senaryoları 12 Mart, 12 Eylül, 90’lardan biliyoruz. Bunu yapanlardan derhal hesap sormaya çağırıyoruz. İçişleri Bakanlığını göreve çağırıyoruz. Kimdir arkadaşlarımızı gözaltına alanlar? İşin bir başka boyutu da cezaevlerinde yaşananlar. Ceyhan M Tipi Kapalı Cezaevi’nde bir açlık grevi söz konusu. Açlık grevinin sebebi şiddettir. Defalarca Adalet Bakanlığı’nı göreve davet ettik. Türkiye cezaevlerinde işkence var. Açlık grevine başlayanların hayati tehlikesi başlamıştır. Açlık grevi yaptıkları için ayrı bir şiddete maruz kalmaktadırlar” dedi.
‘IŞİD ARTIKLARIYLA AFRİN’E GİRERSENİZ IŞİD PALAZLANIR’
Temelli, Afrin operasyonuna ilişkin ise “Bu savaş iktidarın devamı için kullanılıyor. Savaş sadece sınır ötesinde sürmüyor, her yerde. ‘IŞİD yeniden canlanıor’ haberleri geliyor. Nasıl oldu bu? Siz IŞİD artıkları ile ÖSO’cularla Afrin’e girerseniz IŞİD de palazlanır” dedi.
‘ÖSO GÜZELLEMELERİ YAPILIYOR’
Temelli sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yağmacıları, ganimet peşinde koşanları izledik ama tabii ki yabancı televizyonlardan. Türkiye televizyonları göstermiyor bunları, ÖSO güzellemeleri yapıyorlar. Bütün bu suçlar örtülmeye çalışılıyor. Bu gerçekliğin teşhiri engellenmeye çalışılıyor. ÖSO’culardan hiç biri Afrinli değil. Bunlar Afrinli olsa evlerine giderler. Onlar yağma yapıyorlar. Afrinlilerin Afrin’e dönmeleri için sizin ÖSO’yla birlikte oradan çıkmanız gerekiyor. Afrinlilerin yaşadığı mağduriyeti de tazmin edin. Afrin’e vali atamaya kalkıyorlar. Nasıl bizim belediyelerimize kayyım atadılar, Afrin’e de vali atıyorlar.”
‘AKP SEÇMENİNDE ERDOĞAN YORGUNLUĞU VAR’
AKP’deki ‘metal yorgunluğu’ tartışmasını hatırlatan Temelli, “Diyor ki ‘metal yorgunluğu var’. Aslında seçmenleri için diyor. Onları metal olarak görüyor. ‘Şimdi direniş zamanı’ diyor. ‘Afrin de bunun başlangıcı’ diyor. Onlarda metal yorgunluğu yok, senin seçmeninde Erdoğan yorgunluğu var. En kısa zamanda kurtulacaklar senden bakma seni alkışladıklarına” dedi.
CHP’YE AFRİN VE KÜRT SORUNU ELEŞTİRİSİ
AKP’nin her yere militarist siyaseti yaymaya çalıştığını söyleyen Temelli, “Bunun etkisinde kalanlar bu etkiyle aslında Kürt düşmanlığını yükseltmiş oluyorlar. Türkiye’de Kürt meselesi turnusol kağıdıdır. Siz Kürt sorununun çözümsüzlüğünden mi yanasınız, çözümden mi yanasınız? Siz demokrasiden mi yanasınız? Kürt sorununun çözümü Türkiye’nin savaş siyasetinden kurtulması için en ayırt edici etmendir” dedi. İsim vermeden CHP’nin Kürt sorununa yaklaşımını ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun ’50 Afrin’i feda ederim’ sözlerini eleştiren Temelli, “Bugünlerde bir ilkeler modası var. Tamam harika ilkelerde buluşalım peki bu ilkeler ne? Altında ne var bu ilkelerin? Demokrasi meselesi varsa iyi. Kürt sorununun çözümünde demokrasiden yana değil de güvenlikçi politikalara gidiyorsanız samimi değilsiniz. Bunu bulacağınız yer insan hakları. Bunu bulmak için 50 tane Afrin’i feda etmeyeceksiniz. Size hatırlatayım ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ diyeceksiniz. O zaman demokrasi meselesinin altına ilkeleri yazarsınız” dedi.
‘SAVAŞ SİYASETİ VE YOLSUZLUK EKONOMİSİ BİRBİRİNİ BESLİYOR’
Bir tarafta savaş siyaseti sürerken diğer tarafta yolsuzluk ekonomisinin devam ettiğini söyleyen Temelli, “Bu ikisi birbirini besleyen unsurlar. Yolsuzluk yükseldikçe baskı ve şiddet artar. Bu ekonomilerin bir arada olması bizi şaşırtmıyor. Türkiye’de yolsuzluk yapılabilir bir iklim var. Hem AB hem OECD araştırmalarında Türkiye yolsuzluk şampiyonu. Bu tür şeylerde birinci olmayı biliyorsunuz seviyoruz. Neden diye baktığımızda iktisat ve ekonomi politikaları bunu açıklıyor. Dolar 4 liraya geliyor. Algı, ciddiye almayın diyorlar. Arkadaşlar 5 sene içinde dolarda yüzde 115 develüasyon olmuş. Bize en yakın ülke Brezilya. Kırılgan ekonomiler içinde sayılıyor Türkiye. Bence artık saymasınlar. Çünkü artık kırıldı Türkiye. Bakan çıkıyor açıklıyor bunun bize zararı yok. Bunu biliyoruz sizin zaten tuzunuz kuru. Ama çiftçi zor durumda. Çiftçi bize bir şey olmuyor mu diyecek? Asgari ücretli satın alma gücünü yüzde 7-8 yitirmiş durumda. Evet size bir şey olmuyor ama işçiye emekliye, esnafa çok şey oluyor” şeklinde konuştu.
‘ÇİFTLİK BANK ÖNERGESİ VERDİK KİMSE İLGİLENMEDİ’
Sezai Temelli Çiftlik Bank yolsuzluğuna ilişkin de “Tosun gitti Uruguay’a 500 milyon diye duyduk. Daha da fazla olduğu 1 milyar olduğu çıktı. Bir ara 6 sıfırı atmıştı ya biri bunu alıp bu soygunun arkasına ekleyin boyutunu anlarsınız. Ülkeyi kendi çiftliği zanneden bir zihniyet yönetiyor. O yüzden bu vakalarla karşılaşıyoruz. Ama söyleyeyim sen Uruguay’da yapamazsın gel bu işten vazgeç. Eğer bu ülkede yargı liyakat esasıyla çalışsaydı, bağımsız olabilseydi İzmir milletvekilimiz Müslüm Doğan Çiftlik Bank ile ilgili soru önergesi verdi. Hiçbir savcı okumamış. Kimse ilgilenmemiş. Çünkü onların işi gücü HDP ile ilgilenmek. Biraz bizim yakamızdan düşün de hırsızlarla ilgilenin. Bu gidişat ülkeyi felakete sürüklemektedir” dedi.
‘ÇALIŞMA YAPIYORUZ’ DEDİĞİ SAVCILARA TALİMAT
Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini hedef alan açıklamalarına tepki gösteren Temelli, “Siz Erdoğan’ın konuşmalarından kendinize vazife çıkarıyorsunuz başka da bir şeyle ilgilenmiyorsunuz. Tıpkı Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrencilerde olduğu gibi. Beğenin beğenmeyin savaş karşıtı öğrenciler eylem yapıyor. Savaş yanlıları da var. Savaş taraflısı olmak suç. Savaş karşıtlığı yasal bir eylem. Bunu neden yapıyorsunuz? Çünkü Erdoğan çıkıyor komünist, vatan haini gençlerle ilgili çalışma yapıyoruz diyor. Çalışma dediği savcılara talimat. ‘Bu komünistlere okuma hakkı vermeyeceğiz.’ Bu sizin hafızanızda var. 28 Şubat’ta türbanlı öğrencilerin okuma hakkı gasp edilirken böyle deniyordu, şimdi de Erdoğan” şeklinde konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli partisinin grup toplantısında “Belediyelerimize kayyım atayanlar, Afrin’e vali atıyor” şeklinde konuştu.
‘NEWROZ’DAKİ BİRLİKTELİĞİ 1 MAYIS’TA DA GÖSTERECEĞİZ’
2018 Newroz’unun, baskılara rağmen yine çok güçlü ve coşkulu kutlandığını belirten Temelli, “Buradan Kemal Kurkut’un ailesine de selam gönderiyoruz. Kemal Kurkut’u unutmayacağız” dedi. Newroz’da faşizme karşı demokrasi mücadelesinin nasıl birlikte verilebileceğinin gösterildiğini belirten Temelli, “Aynı birlikteliği 1 Mayıs’ta da göstereceğiz. Operasyonlar Newroz’dan önce başladı, sonra da devam etti ancak bizleri yıldıramadılar, yıldıramayacaklar. Buradan arkadaşlarımıza operasyon, gözaltı yapanların, onlara işkence yapanların cezalandırılması için İçişleri Bakanlığına da sesleniyorum. İfade özgürlüğüne tahammül yok ama bütün bunlara rağmen mücadele sürüyor” dedi.
‘TÜRKİYE CEZAEVLERİNDE İŞKENCE VAR’
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine de değinen Temelli, “PM Üyesi Berat Kıran 20 Mart’ta gözaltına alındı. Aynı 12 Eylül günlerinde olduğu gibi işkenceye maruz kaldı. Biz bu senaryoları 12 Mart, 12 Eylül, 90’lardan biliyoruz. Bunu yapanlardan derhal hesap sormaya çağırıyoruz. İçişleri Bakanlığını göreve çağırıyoruz. Kimdir arkadaşlarımızı gözaltına alanlar? İşin bir başka boyutu da cezaevlerinde yaşananlar. Ceyhan M Tipi Kapalı Cezaevi’nde bir açlık grevi söz konusu. Açlık grevinin sebebi şiddettir. Defalarca Adalet Bakanlığı’nı göreve davet ettik. Türkiye cezaevlerinde işkence var. Açlık grevine başlayanların hayati tehlikesi başlamıştır. Açlık grevi yaptıkları için ayrı bir şiddete maruz kalmaktadırlar” dedi.
‘IŞİD ARTIKLARIYLA AFRİN’E GİRERSENİZ IŞİD PALAZLANIR’
Temelli, Afrin operasyonuna ilişkin ise “Bu savaş iktidarın devamı için kullanılıyor. Savaş sadece sınır ötesinde sürmüyor, her yerde. ‘IŞİD yeniden canlanıor’ haberleri geliyor. Nasıl oldu bu? Siz IŞİD artıkları ile ÖSO’cularla Afrin’e girerseniz IŞİD de palazlanır” dedi.
‘ÖSO GÜZELLEMELERİ YAPILIYOR’
Temelli sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yağmacıları, ganimet peşinde koşanları izledik ama tabii ki yabancı televizyonlardan. Türkiye televizyonları göstermiyor bunları, ÖSO güzellemeleri yapıyorlar. Bütün bu suçlar örtülmeye çalışılıyor. Bu gerçekliğin teşhiri engellenmeye çalışılıyor. ÖSO’culardan hiç biri Afrinli değil. Bunlar Afrinli olsa evlerine giderler. Onlar yağma yapıyorlar. Afrinlilerin Afrin’e dönmeleri için sizin ÖSO’yla birlikte oradan çıkmanız gerekiyor. Afrinlilerin yaşadığı mağduriyeti de tazmin edin. Afrin’e vali atamaya kalkıyorlar. Nasıl bizim belediyelerimize kayyım atadılar, Afrin’e de vali atıyorlar.”
‘AKP SEÇMENİNDE ERDOĞAN YORGUNLUĞU VAR’
AKP’deki ‘metal yorgunluğu’ tartışmasını hatırlatan Temelli, “Diyor ki ‘metal yorgunluğu var’. Aslında seçmenleri için diyor. Onları metal olarak görüyor. ‘Şimdi direniş zamanı’ diyor. ‘Afrin de bunun başlangıcı’ diyor. Onlarda metal yorgunluğu yok, senin seçmeninde Erdoğan yorgunluğu var. En kısa zamanda kurtulacaklar senden bakma seni alkışladıklarına” dedi.
CHP’YE AFRİN VE KÜRT SORUNU ELEŞTİRİSİ
AKP’nin her yere militarist siyaseti yaymaya çalıştığını söyleyen Temelli, “Bunun etkisinde kalanlar bu etkiyle aslında Kürt düşmanlığını yükseltmiş oluyorlar. Türkiye’de Kürt meselesi turnusol kağıdıdır. Siz Kürt sorununun çözümsüzlüğünden mi yanasınız, çözümden mi yanasınız? Siz demokrasiden mi yanasınız? Kürt sorununun çözümü Türkiye’nin savaş siyasetinden kurtulması için en ayırt edici etmendir” dedi. İsim vermeden CHP’nin Kürt sorununa yaklaşımını ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun ’50 Afrin’i feda ederim’ sözlerini eleştiren Temelli, “Bugünlerde bir ilkeler modası var. Tamam harika ilkelerde buluşalım peki bu ilkeler ne? Altında ne var bu ilkelerin? Demokrasi meselesi varsa iyi. Kürt sorununun çözümünde demokrasiden yana değil de güvenlikçi politikalara gidiyorsanız samimi değilsiniz. Bunu bulacağınız yer insan hakları. Bunu bulmak için 50 tane Afrin’i feda etmeyeceksiniz. Size hatırlatayım ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ diyeceksiniz. O zaman demokrasi meselesinin altına ilkeleri yazarsınız” dedi.
‘SAVAŞ SİYASETİ VE YOLSUZLUK EKONOMİSİ BİRBİRİNİ BESLİYOR’
Bir tarafta savaş siyaseti sürerken diğer tarafta yolsuzluk ekonomisinin devam ettiğini söyleyen Temelli, “Bu ikisi birbirini besleyen unsurlar. Yolsuzluk yükseldikçe baskı ve şiddet artar. Bu ekonomilerin bir arada olması bizi şaşırtmıyor. Türkiye’de yolsuzluk yapılabilir bir iklim var. Hem AB hem OECD araştırmalarında Türkiye yolsuzluk şampiyonu. Bu tür şeylerde birinci olmayı biliyorsunuz seviyoruz. Neden diye baktığımızda iktisat ve ekonomi politikaları bunu açıklıyor. Dolar 4 liraya geliyor. Algı, ciddiye almayın diyorlar. Arkadaşlar 5 sene içinde dolarda yüzde 115 develüasyon olmuş. Bize en yakın ülke Brezilya. Kırılgan ekonomiler içinde sayılıyor Türkiye. Bence artık saymasınlar. Çünkü artık kırıldı Türkiye. Bakan çıkıyor açıklıyor bunun bize zararı yok. Bunu biliyoruz sizin zaten tuzunuz kuru. Ama çiftçi zor durumda. Çiftçi bize bir şey olmuyor mu diyecek? Asgari ücretli satın alma gücünü yüzde 7-8 yitirmiş durumda. Evet size bir şey olmuyor ama işçiye emekliye, esnafa çok şey oluyor” şeklinde konuştu.
‘ÇİFTLİK BANK ÖNERGESİ VERDİK KİMSE İLGİLENMEDİ’
Sezai Temelli Çiftlik Bank yolsuzluğuna ilişkin de “Tosun gitti Uruguay’a 500 milyon diye duyduk. Daha da fazla olduğu 1 milyar olduğu çıktı. Bir ara 6 sıfırı atmıştı ya biri bunu alıp bu soygunun arkasına ekleyin boyutunu anlarsınız. Ülkeyi kendi çiftliği zanneden bir zihniyet yönetiyor. O yüzden bu vakalarla karşılaşıyoruz. Ama söyleyeyim sen Uruguay’da yapamazsın gel bu işten vazgeç. Eğer bu ülkede yargı liyakat esasıyla çalışsaydı, bağımsız olabilseydi İzmir milletvekilimiz Müslüm Doğan Çiftlik Bank ile ilgili soru önergesi verdi. Hiçbir savcı okumamış. Kimse ilgilenmemiş. Çünkü onların işi gücü HDP ile ilgilenmek. Biraz bizim yakamızdan düşün de hırsızlarla ilgilenin. Bu gidişat ülkeyi felakete sürüklemektedir” dedi.
‘ÇALIŞMA YAPIYORUZ’ DEDİĞİ SAVCILARA TALİMAT
Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini hedef alan açıklamalarına tepki gösteren Temelli, “Siz Erdoğan’ın konuşmalarından kendinize vazife çıkarıyorsunuz başka da bir şeyle ilgilenmiyorsunuz. Tıpkı Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrencilerde olduğu gibi. Beğenin beğenmeyin savaş karşıtı öğrenciler eylem yapıyor. Savaş yanlıları da var. Savaş taraflısı olmak suç. Savaş karşıtlığı yasal bir eylem. Bunu neden yapıyorsunuz? Çünkü Erdoğan çıkıyor komünist, vatan haini gençlerle ilgili çalışma yapıyoruz diyor. Çalışma dediği savcılara talimat. ‘Bu komünistlere okuma hakkı vermeyeceğiz.’ Bu sizin hafızanızda var. 28 Şubat’ta türbanlı öğrencilerin okuma hakkı gasp edilirken böyle deniyordu, şimdi de Erdoğan” şeklinde konuştu.