Bahçeli partisinin grup toplantısında CHP’ye yüklenmiş ve şöyle demişti: “CHP’nin durduğu yer Türkiye’nin milli hedefleriyle bir ve aynı değildir.”
Bakırhan’sa, CHP’ye “Çözümün yanında yer alın” çağrısında bulunmuştu: “Gelin, bugün ilk Meclis’in ruhunu, 1921 Anayasası’nı aşacak bir çaba içinde olalım. Demokratik, laik adil bir cumhuriyet çağrısını biz de yineliyoruz. Ana muhalefet partisine büyük görev düşüyor.”
Partisinin grup toplantısında konuşan Özel, hem Bahçeli’ye hem Bakırhan’a yanıt verdi.
Özel şunları söyledi:
“Bahçeli yine uzun bir süreyi bana ayırmış. ‘Normalleşme çığırtkanları’ diye başlamış, ‘Uzattığım el iyi niyetlidir’ demiş. Normalleşme millette karşılık buldu, CHP’nin siyaset alanını açtı. Düne kadar ‘Kapatılsın, hazine yardımına el konsun’ dediği partiye uzattığı el için iyi niyetli, hesapsız kitapsız diyor. Devlet Bey iyisini yapıyorsunuz, el uzatmak iyidir, barışmak savaşmaktan iyidir.
Dün bana yaptıklarını sana yapmıyorum, seni eleştirmiyorum. Milletin seçilmiş temsilcisine uzatılan el millete uzatılan eldir. CHP ne derse kendi söyleyecek. TV’lerde hesapla kitapla konuşanların, ortalığı gerenlerin değil, genel başkanı sözcülerinin milletvekillerinin ağzıyla konuşacak.
Bu parti demokratik bir açılım yapmak için DEM’den de icazet beklemeyecek. Gelecek hafta Diyarbakır’da, Batman’da Hakkari’de Van’da olacağız.
Eller birbiriniz duysun, kulaklar birbirine yine kulak versin diye, analarımızın göz yaşı dursun diye, artık daha fazla şehit gelmesin diye, tüm vatandaşlar anayasadaki gibi fiilen de özgür olsun, özgür ve eşit hissetsin diye üzerimize düşen ne varsa cesaretle yapacağız. Kimsenin şüphesi olmasın. Ne Devlet Bey’in bizi hapsettiği yerde, ne Tuncer Bakırhan’ın işaret ettiği istikametteyiz.
Biz siyasetin kısır tartışmalardan uzaklaşmasını, halkın gerçek sorunlarının konuşulmasını istiyoruz. Bunun için artık sözün konuşulmasını, sıkılı yumrukların açılmasını istiyoruz.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 100 bin TL limiti olan kredi kartlarından savunma sanayi fonu alınmasını öngören düzenlemeye tepki göstererek; “Vergi kazanandan alınır. Kredi kartını veren banka mı kazanıyor, alan vatandaş mı? Limit vermiş, kendi kendine arttırmış. Alışveriş yapandan da değil, yapma ihtimali olandan da vergi alıyor. Kredi kartından kendini döndürmeye muhtaç vatandaşın gırtlağına çöküyor. Yapılmayan alışverişten vergi almaya kalkan Deli Dumrul’a diyorum. Bu parayı alamayacaksın. onu o taslaktan öyle ya da böyle çıkaracaksın. Alacaksan bankadan alacaksın” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında Nobel ödülü alan Daron Acemoğlu’nu tebrik ederek başladı.
Konuşmasına Amasra’daki maden kazasını anarak başlayan Özel, Fernas işçilerinin açlık grevini de gündeme getirerek şunları söyledi:
“Amasra maden kazasının dün yıldönümüydü. AKP iktidarı işçiye yoksulluk, sefalet, perişanlık ama daha da acısı ölüm getirdi. 22 yılda en az 33 bin iş cinayeti işlendi. Bir ülkede bir felaket yaşanıp da 33 bin kişi hayatını kaybettiğinde tarihe geçiyor. Erdoğan dedi ki ‘Biz kader planlarına inanmış insanlarız’ Sayıştay raporlarına baktığınızda önlenebileceği çok açık. Kader planı değil.
“Bu davalar bir kez daha açılacak, sorumlular hesap verecek”
Tüm sorumlular hakettiği cezayı alana kadar Amasra’yı takip etmeye devam edeceğiz. Biz istediğimiz kadar emeğin yanında olalım, birileri suçu örtmeye ve suçluları korumaya gayret sarfediyor. Soma’da kazanın son mahkemesinden sonra söylemiştim. Burada da söylüyorum; çok geçmeden bu ülkede bu ülkede bu davalar bir kez daha açılacak, sorumlular hesap verecek. And olsun ki yapacağız.
“Fernas’ın patronu hak yiyor ve bunu Erdoğan’a dayandırıyor”
Fernas işçileri dün açlık grevine başladı. Ankara’nın ortasında bir parkta yemeden, içmeden, konuşmadan sadece ellerindeki kasklarını yere vurarak seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Emeği sömürülen birinin emeğini sömüren patron senin milletvekilin sana güveniyor. Gittim cumhurbaşkanına anlattım diyor. Allah bilir ne dedi. İçlerinde her görüşten insan var. Soma’nın dağlarındaki köylerden gelmiş tertemiz evlatlar bunlar. Fernas’ın patronu hak yiyor ve bunu Erdoğan’a dayandırıyor. O işçilerin kılına zarar gelirse sorumlusu bizzat Recep Tayyip Erdoğan’dır.”
“Biz bu katliam yasasını uygulamadık, uygulamayacağız ve asla da uygulatmayacağız”
Gebze’deki hayvan katliamına değinen Özel, şöyle konuştu:
“Kahrolduğumuz, gençlerin ağladığı, milletvekillerimizin başında durduğu o olay. Gebze’de yüreklerin kaldırmayacağı görüntüler yayınlandı. Kanun şöyleydi; canları sokaktan alacak, götürüp barınağa koyacak. iki ay tutacak orada ve sahiplenilmeyeni zehirleyecek. İtiraz ettik ve şuna çevirdiler; barınak yapmak için 2028’e kadar süre verildi. Alacaksın, kısırlaştırıp barınakta tutacaksın diyor. Kanun gizlice şöyle diyor; toplum çok tepki gösterdi, o kadarını yazamadık. Çok kalabalıksa sen biliyorsun yapacağını diyor. Gebze’de, Ümraniye’de bunu yaptılar. Biz bu katliam yasasını uygulamadık, uygulamayacağız ve asla da uygulatmayacağız. Kendi belediyeleri, örtülü mesajı alanlar canlara kıyıyor.
Kesintilerle hayvan hakkı fonu oluşsun dendi. MHP ve AKP’de altına imza attı. Topla, geriye de bırakma dersen bunlar oluyor. derhal bu kanun değişmelidir. Grup başkanvekillerimiz birazdan bu konuyu dile getirecekler. Bir çağrım da AYM’nin sayın üyelerine. Bu yasayı yüce mahkemeye taşıdık. Bu yasayı iptal etmelidir. Yerine yeni yasa için de çok kısa, makul bir süre verilmeli. Bu katliam yasası durdurulmalıdır.”
Savunma Sanayii Destek Fonu
Özel, 100 bin TL limiti olan kredi kartlarından savunma sanayi fonu alınmasına tepki göstererek şunları söyledi:
“Şimşek yeni vergi getirmeyeceklerini söylemişti. Daha sözlerinin haber olduğu gazetelerde mürekkep kurumadan AKP bir teklif getirdi. Bu teklif hiç sürpriz değil. Erdoğan, Meclis’i açış konuşmasında demişti ki; İsrail’in bir sonraki hedefi biziz. Buna bir anlam veremedik. Ne dış politikacılar ne güvenlik uzmanları ne de birazcık olsun meseleyi yakından takip eden kimse anlam veremedi. israil saldıracak, bizi destekleyin demek istiyor. Yönetimdeki beceriksizliğini gizlemek için bunu ortaya attılar, daha önce de yaptılar.
Kapalı oturumda ne. konuşulduğunu 10 yıl söyleyemezsiniz. Devlet sırrı erse gereğini yaparız. Ama ‘mış’ gibi yapıp milleti kandırmasınlar dedik. Ne söylemezseniz onu ifşa ederiz dedik. Sizin ya da bizim bilmediğimiz bir şey anlatmadılar. kanıtını ortaya koyamadılar. Etrafından dolaşıp ne biliyorsak onu anlattılar. Bugün Bahçeli tepki göstermiş, ‘yakıştırmadım’ demiş. Bu milletin gözünün içine baka baka deyin ki; Dinledim, İsrail’in saldıracağına ikna oldum diyemez. Bir milletvekili bunu diyemez. Esas niyet cambaza bak derken milleti oyalamak. Bir de milletin cebine el atacaklar. Savunma sanayii fonu getirdiler. Tehlike büyük, İsrail Türkiye’ye saldıracak. Savunma sanayiine destek olacağız dediler.
Vergi kazanandan alınır. Kredi kartını veren banka mı kazanıyor, alan vatandaş mı? Limit vermiş, kendi kendine arttırmış. Alışveriş yapandan da değil, yapma ihtimali olandan da vergi alıyor. Kredi kartından kendini döndürmeye muhtaç vatandaşın gırtlağına çöküyor. Yapılmayan alışverişten vergi almaya kalkan Deli Dumrul’a diyorum. Bu parayı alamayacaksın. onu o taslaktan öyle ya da böyle çıkaracaksın. Alacaksan bankadan alacaksın.”