2,5 saat süren toplantıda seçim takvimi, adaylık tartışmaları, ‘altılı masa’, Emek ve Özgürlük İttifakı’yla ilgili soruları yanıtladı.
Seçimden sonrasını da planladıklarını söyleyen Genel Başkan Erkan Baş, “Biz sadece bir seçim ittifakı oluşturmuyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakı esas olarak bir mücadele ittifakıdır” dedi.
Baş, 15 Ocak’ta Kartal’da yapacakları mitingin önemine vurgu yaparak, “Emek ve Özgürlük İttifakı’nın 15 Ocak itibarıyla sahaya çıkacağını söyleyebilirim” derken, onu takip eden haftada ittifakın aday konusundaki tutumunun da somutlaşacağını belirtti.
Erkan Baş’ın konuşmasında ve gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlarda şunlar öne çıktı:
”An itibarıyla Cumhur İttifakı’nın bu seçimi kazanma şansı yoktur. Tek yolu, muhalefeti yanlış yapmaya, başarısızlığa, birbiriyle didişmeye itmektir. Buradan olabildiğince TİP olarak kaçınmaya çalışıyoruz ve tüm siyasi muhataplarımızı da bu konuda uyarıyoruz. Yaklaşımımız özetle şu: Zaman, muhalif saflar içerisinde sen-ben kavgası yapacak, birbirimizle mevzi mücadelesi yapacak, kendi kişisel, grupsal, partisel ya da ittifak açısından söyleyeyim, çıkarlarımızı memleket meselesinin, memleket sorununun önüne koyacak zaman değildir. Biz bugüne kadar elimizden geldiğince hep bu çizgide ilerlemeye çalıştık. Bundan sonra da böyle devam edeceğiz.
Yalnızca seçim ittifakı oluşturmuyoruz
Emek ve Özgürlük İttifakı şu anda mevcut yani iki ittifaktan esas olarak bir noktada farklılaşıyor. Biz sadece bir seçim ittifakı oluşturmuyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakı esas olarak bir mücadele ittifakıdır. Dolayısıyla seçimden öncesi süreç bizim için önemlidir. Sandık kurulana kadar olan süreç önemlidir. Sandıkta ortaklaşma çabamız olacak doğal olarak ama seçim sonrası Türkiye’de Emek ve Özgürlük İttifakı’na ihtiyaç olduğunu tespit ediyoruz ve bununla başlıyoruz demiştik. Daha geniş bir ihtiyaca yanıt vermeye çalışıyoruz.
15 Ocak Kartal Mitingi bizim için son derece önemli
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın kuruluşunun yarattığı heyecan önemliydi bunu geliştirmemiz gerekir. Bunu daha etkin kılmak gerekir hele seçime doğru yaklaşıp siyasi atmosfer ısındıkça Emek ve Özgürlük İttifakı’nın daha fazla yan yana gelmesi, daha fazla yan yana görünmesi daha fazla yan yana iş yapması gerekir dedik. Bu vesileyle bunun ilk örneği olacak 15 Ocak Pazar günü Kartal’da Emek ve Özgürlük ittifakı bir miting gerçekleştiriyor. Bu belki de kuruluştan sonra yaptığımız halk toplantılarını bir kuruluş süreci olarak değerlendirirsek Emek ve Özgürlük İttifak’ının ilk mitingidir ve bizim açımızdan son derece önemlidir.
HDP’nin kendi Cumhurbaşkanı adayını mı çıkaracak?
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ilk toplantısında (5 Ocak) her siyasi hareket, her siyasi parti kendi yaklaşımını ortaya koydu. O değerlendirmelerin ürünü de cuma günü basınla paylaştığımız bir açıklamada var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi adayımızı çıkartma ihtimalini de gözettiğimizi ama ağırlığın, eğilimimizin ortak adaydan yana olduğunu söyledik. Bu masada ortaklaştığımız görüştür. Tam olarak böyle yazıldı metinde.
Şimdi daha sonraki gelişmeler (Pervin Buldan’ın HDP kendi cumhurbaşkanını çıkarabilir açıklaması) bizim açımızdan meşrudur. Her siyasi parti o ortaklığı temel alan bir biçimde kendi hazırlıklarını kendi tercihlerini kamuoyuyla da paylaşabilir. Net olarak bütün ayrıntılarıyla bağlanmamış bir konuda çeşitli eğilimlerin kendisini ifade etmesi doğrudur.
Pervin Hanım Kars’ta bir açıklama yaptı. Ortada bir cümle var. Halkı çaresiz bırakmamak üzere ortak adaydan yana bir ağırlık oluşturan bir görüşümüz var. Pervin Hanım cümlenin ikinci bölümünün altını çizmiş. Ben de aynı görüşü paylaşıyorum: Doğru olan ortak adaydır ama seçime sayılı günler kala henüz bir görüşme yapılmamışken, henüz bize bir aday önerilmemişken, kamuoyuna bir aday önerilmemişken bizim tümüyle bekleyiş içerisinde olmamız olası bir kötü senaryoda çaresiz kalmamız da kabul edilebilir bir şey değildir.
Adaylık konusunu mitingden sonra konuşacağız
Mitingden sonraki hafta Emek ve Özgürlük İttifakı olarak randevumuz var. Ortaklaşabildiğimiz noktalar var, birbirimizin değerlendirmelerini ayrıntılı biçimde dinledik, öğrendik. Bunları mümkün olan en ileri noktada ortaklaştırmaya çaba sarf edeceğiz. Emek ve Özgürlük İttifakı bir ortaklık sağladığında da tüm toplumsal muhalefeti bir ortak aday etrafında ortaklaştırmak isteriz.
HDP kapatılırsa ne olacak?
Hem Kürt hareketinden arkadaşlar bunu kendi içlerinde değerlendiriyorlar. HDP’nin kapatılması halinde Yeşiller ve Sol Parti’nin seçime girme yeterliliği aldığını biliyoruz, bu bir opsiyon olarak duruyor. Bunun bir adım ötesinde o ittifakın içerisinde elbette Türkiye İşçi Partisi’nin uzun zamandır seçime girme yeterliliği var, Emek Partisi’nin uzun zamandır seçime girme yeterliliği var. Elbette ki üzerimize vazife düşerse bir tek oyun bile, bir tek yurttaşımızın bile temsiliyetsiz kalmaması adına üstümüze her ne düşüyorsa yapacağımızı kendilerine de büyük bir açıklıkla ifade ettik.
İyi Parti’nin HDP’ye yönelik yaklaşımı
HDP, bu memleketin çirkin ördek yavrusu falan değil. En az 6 milyon insanın oyunu almış, memleketin üçüncü siyasi partisi. Başkaları ne der diye siyaset yapılmaz. Mevzu açık, memleketin önünde bir problemi var. Siz bunu çözmeye dair ciddiyet taşıyor musunuz, bizim sorumuz bu. AKP’nin çizdiği sınırların dışına taşmaya cesaret edecekler mi, etmeyecekler mi? Yani oyunu AKP çizecek, ondan sonra biz, ‘Acaba elalem ne der’ diye siyaset yapacağız. Biz bunu kabul etmiyoruz. İlkelerinizi, doğrularınızı koyarsınız; buna göre bir hat çizersiniz