T24 yazarı ve P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu Kurucu Başkanı Hasan Cemal, ‘terör örgütü propagandası’ iddiasıyla hakkında açılan ve toplamda 9,5 yıl hapis cezası istenen iki ayrı davada bugün hâkim karşısına çıktı.
Hasan Cemal, kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla nöbetçi yayın yönetmenliği yapan, aralarında Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ın da bulunduğu gazeteci, aydın, insan hakkı savunucusu ve siyasetçiler hakkında ‘terör örgütü propagandası’ yaptıkları iddiasıyla 7,5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada hâkim karşına çıktı. Cemal’in duruşması 7 Mart 2017’ye ertelendi.
14 Şubat’a ertelenmişti
İlk duruşması 12 Ocak’ta görülen ‘Fehman Hüseyin davası’ 14 Şubat 2017’ye ertelenmişti. Avukatı Fikret İlkiz ile duruşmaya katılan Cemal, savcılıkta verdiği ifadesini tekrarlayarak, “Bütün faaliyetlerim gazetecilik faaliyetleri içerisinde olmuştur. Herhangi bir suç işlediğimi sanmıyorum. Gazetecilik suç değildir” demişti.
Hasan Cemal için 2 yıla kadar hapis istemiyle Savcı Murat İnam tarafından hazırlanan iddianamede, “PKK’nın cebir ve şiddet içeren eylemlerini meşru göstermeye çalışan açıklamalarına yer verildiği, Fehman Hüseyin isimli şahıstan övgü dolu sözlerle bahsettiği, böylelikle şüphelinin üzerine atılı suçları işlediği” iddiası öne sürülüyor. Soruşturma, BİMER’e yapılan ihbar üzerine başlatıldı. Savcı, Cemal’in Terörle Mücadele Kanunu 7. madde kapsamında, Türk Ceza Kanunu’nun 215, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmasını talep ediyor.
Cemal, savcılığa verdiği ifadesinde “Gazetecilik suç değildir” diyerek, şunları kaydetmişti:
“Ben T24 isimli intemet gazelesinde yazı yazmaktayım. 11 Temmuz 2016 tarihinde “Fehman Hüseyin” başlıklı yazıyı ben yazdım. Ben 47 yıllık gazeteciyim. 1980’li yıllardan itibaren PKK ve Kürt sorunu ile ilgilenmekteyim. PKK ve Kürt sorunu ve devletin PKK mücadelesi ile ilgilenmekteyim. Bu konuda sayısız yazı yazdım. Direkt olarak bu konuyla alakalı 4 kitap yazdım. Bu 4 kitabın dışında da diğer kitaplanmda da yer yer bu konuya değinmiştim. Hicbir yazımdan ve kilabımdan terör örgütü propagandası yapmak ve terör örgütü bağlantısı suçlamalarıyla bir soruşturma yapılmadı. 11 Temmuz 20l6 tarihinde yayınlanan bu yazının benzeri 2014 yılında yayımlanan Kürdistan Günlükleri’nde yer aldı. Bu kitapta herhangi bir soruşturmaya tabi tutulmadı. Fehman Hüseyin isimli şahısla 2013 yılı mayıs ayında görüştüm. Bu görüşme 2013 yılındaki görüşmeden hemen sonra T24’te yayımlandı. Gazeteci bir gün dağ başında devlete silah çekmiş bir örgüt lideriyle görüşür. Daha sonra Başbakan ile görüşür, daha sonra denizde tatil yapar. Gazetecinin yaşadığı bu mesleğin bir cilvesi ve çelişkisidir. Bu yazımda da bir gazeteci olarak mesleğimle ilgili duygu ve düşüncelerimi açıklamaya çalışmıştım. 1993 yılında Bekaa vadisinde Abdullah Öcalan ile görüştüm. Bu görüşme Sabah gazetesinde yayımlandı. Yine 2009 yılında Murat Karayılan ile görüştüm. 2009-2011 Milliyet’te yayıınlandı. 2013 yılındaki görüşmede T24 isimli internet gazetesinde yayımlandı. Bu görüşmelerden dolayı hakkımda herhangi bir soruşturma açılmadı. Bütün bu faaliyetlerim gazetecilik faaliyetleri içerisinde olmuştur. Herhangi bir suç işlediğimi sanmıyorum. Gazetecilik suç değildir.”
Özgür Gündem davasında 24 Kasım’da hâkim karşısına çıkmıştı
Hasan Cemal, Özgür Gündem davası kapsamında 24 Kasım 2016’da İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkmıştı. Cemal, savunmasında, “47 yıldır gazetecilik yapıyorum ve bu sürede çok uzun yılardır Kürt sorununu izliyorum. Bu çerçevede Öcalan’la da Karayılan’la da Genelkurmay’la da görüştüm. Kürt sorunu konusunda dört kitap ve sayısız makale yazdım. Bu çerçevede hiçbir zaman bir örgüt propagandasına alet olduğum yönünde dava açılmadı. Bu ilk. Bazen düşünüyorum ben mi değiştim yoksa hukuk mu değişti” diye konuşmuştu. Hasan Cemal için bu davada 7,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
‘Cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla açılan iki davada beraat etti
Hasan Cemal, iki yazısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “hakaret ettiği” iddiasıyla açılan iki davada da 20 Aralık 2016’da beraat etmişti. Yazılardaki ifadelerin hakaret suçu kapsamına girmediğine hükmedilen iki beraat kararında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın suçlamalardan vazgeçmesinin etkisi olmadığını ifade eden Hasan Cemal’in avukatı Fikret İlkiz “Cumhurbaşkanı’na hakaret’ davasında müşteki suçlamadan vazgeçse de ceza davası devam eder” demişti. Hasan Cemal’in 4 Ekim 2015’te yazdığı “Sen cumhurbaşkanı ol, hem de…” ve 4 Ocak 2016’da yazdığı “Her Allah’ın günü ‘anayasa suçu’ işleyen bir Tayyip Erdoğan’la…” başlıklı yazıları nedeniyle TCK 299. madde uyarınca iki davada 14’er aydan 4 yıl 8’er aya kadar hapsi isteniyordu.
T24 yazarı ve P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu Kurucu Başkanı Hasan Cemal, ‘terör örgütü propagandası’ iddiasıyla hakkında açılan ve toplamda 9,5 yıl hapis cezası istenen iki ayrı davada bugün hâkim karşısına çıktı.
Hasan Cemal, kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla nöbetçi yayın yönetmenliği yapan, aralarında Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ın da bulunduğu gazeteci, aydın, insan hakkı savunucusu ve siyasetçiler hakkında ‘terör örgütü propagandası’ yaptıkları iddiasıyla 7,5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada hâkim karşına çıktı. Cemal’in duruşması 7 Mart 2017’ye ertelendi.
14 Şubat’a ertelenmişti
İlk duruşması 12 Ocak’ta görülen ‘Fehman Hüseyin davası’ 14 Şubat 2017’ye ertelenmişti. Avukatı Fikret İlkiz ile duruşmaya katılan Cemal, savcılıkta verdiği ifadesini tekrarlayarak, “Bütün faaliyetlerim gazetecilik faaliyetleri içerisinde olmuştur. Herhangi bir suç işlediğimi sanmıyorum. Gazetecilik suç değildir” demişti.
Hasan Cemal için 2 yıla kadar hapis istemiyle Savcı Murat İnam tarafından hazırlanan iddianamede, “PKK’nın cebir ve şiddet içeren eylemlerini meşru göstermeye çalışan açıklamalarına yer verildiği, Fehman Hüseyin isimli şahıstan övgü dolu sözlerle bahsettiği, böylelikle şüphelinin üzerine atılı suçları işlediği” iddiası öne sürülüyor. Soruşturma, BİMER’e yapılan ihbar üzerine başlatıldı. Savcı, Cemal’in Terörle Mücadele Kanunu 7. madde kapsamında, Türk Ceza Kanunu’nun 215, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmasını talep ediyor.
Cemal, savcılığa verdiği ifadesinde “Gazetecilik suç değildir” diyerek, şunları kaydetmişti:
“Ben T24 isimli intemet gazelesinde yazı yazmaktayım. 11 Temmuz 2016 tarihinde “Fehman Hüseyin” başlıklı yazıyı ben yazdım. Ben 47 yıllık gazeteciyim. 1980’li yıllardan itibaren PKK ve Kürt sorunu ile ilgilenmekteyim. PKK ve Kürt sorunu ve devletin PKK mücadelesi ile ilgilenmekteyim. Bu konuda sayısız yazı yazdım. Direkt olarak bu konuyla alakalı 4 kitap yazdım. Bu 4 kitabın dışında da diğer kitaplanmda da yer yer bu konuya değinmiştim. Hicbir yazımdan ve kilabımdan terör örgütü propagandası yapmak ve terör örgütü bağlantısı suçlamalarıyla bir soruşturma yapılmadı. 11 Temmuz 20l6 tarihinde yayınlanan bu yazının benzeri 2014 yılında yayımlanan Kürdistan Günlükleri’nde yer aldı. Bu kitapta herhangi bir soruşturmaya tabi tutulmadı. Fehman Hüseyin isimli şahısla 2013 yılı mayıs ayında görüştüm. Bu görüşme 2013 yılındaki görüşmeden hemen sonra T24’te yayımlandı. Gazeteci bir gün dağ başında devlete silah çekmiş bir örgüt lideriyle görüşür. Daha sonra Başbakan ile görüşür, daha sonra denizde tatil yapar. Gazetecinin yaşadığı bu mesleğin bir cilvesi ve çelişkisidir. Bu yazımda da bir gazeteci olarak mesleğimle ilgili duygu ve düşüncelerimi açıklamaya çalışmıştım. 1993 yılında Bekaa vadisinde Abdullah Öcalan ile görüştüm. Bu görüşme Sabah gazetesinde yayımlandı. Yine 2009 yılında Murat Karayılan ile görüştüm. 2009-2011 Milliyet’te yayıınlandı. 2013 yılındaki görüşmede T24 isimli internet gazetesinde yayımlandı. Bu görüşmelerden dolayı hakkımda herhangi bir soruşturma açılmadı. Bütün bu faaliyetlerim gazetecilik faaliyetleri içerisinde olmuştur. Herhangi bir suç işlediğimi sanmıyorum. Gazetecilik suç değildir.”
Özgür Gündem davasında 24 Kasım’da hâkim karşısına çıkmıştı
Hasan Cemal, Özgür Gündem davası kapsamında 24 Kasım 2016’da İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkmıştı. Cemal, savunmasında, “47 yıldır gazetecilik yapıyorum ve bu sürede çok uzun yılardır Kürt sorununu izliyorum. Bu çerçevede Öcalan’la da Karayılan’la da Genelkurmay’la da görüştüm. Kürt sorunu konusunda dört kitap ve sayısız makale yazdım. Bu çerçevede hiçbir zaman bir örgüt propagandasına alet olduğum yönünde dava açılmadı. Bu ilk. Bazen düşünüyorum ben mi değiştim yoksa hukuk mu değişti” diye konuşmuştu. Hasan Cemal için bu davada 7,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
‘Cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla açılan iki davada beraat etti
Hasan Cemal, iki yazısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “hakaret ettiği” iddiasıyla açılan iki davada da 20 Aralık 2016’da beraat etmişti. Yazılardaki ifadelerin hakaret suçu kapsamına girmediğine hükmedilen iki beraat kararında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın suçlamalardan vazgeçmesinin etkisi olmadığını ifade eden Hasan Cemal’in avukatı Fikret İlkiz “Cumhurbaşkanı’na hakaret’ davasında müşteki suçlamadan vazgeçse de ceza davası devam eder” demişti. Hasan Cemal’in 4 Ekim 2015’te yazdığı “Sen cumhurbaşkanı ol, hem de…” ve 4 Ocak 2016’da yazdığı “Her Allah’ın günü ‘anayasa suçu’ işleyen bir Tayyip Erdoğan’la…” başlıklı yazıları nedeniyle TCK 299. madde uyarınca iki davada 14’er aydan 4 yıl 8’er aya kadar hapsi isteniyordu.
T24 yazarı ve P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu Kurucu Başkanı Hasan Cemal, ‘terör örgütü propagandası’ iddiasıyla hakkında açılan ve toplamda 9,5 yıl hapis cezası istenen iki ayrı davada bugün hâkim karşısına çıktı.
Hasan Cemal, kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla nöbetçi yayın yönetmenliği yapan, aralarında Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ın da bulunduğu gazeteci, aydın, insan hakkı savunucusu ve siyasetçiler hakkında ‘terör örgütü propagandası’ yaptıkları iddiasıyla 7,5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada hâkim karşına çıktı. Cemal’in duruşması 7 Mart 2017’ye ertelendi.
14 Şubat’a ertelenmişti
İlk duruşması 12 Ocak’ta görülen ‘Fehman Hüseyin davası’ 14 Şubat 2017’ye ertelenmişti. Avukatı Fikret İlkiz ile duruşmaya katılan Cemal, savcılıkta verdiği ifadesini tekrarlayarak, “Bütün faaliyetlerim gazetecilik faaliyetleri içerisinde olmuştur. Herhangi bir suç işlediğimi sanmıyorum. Gazetecilik suç değildir” demişti.
Hasan Cemal için 2 yıla kadar hapis istemiyle Savcı Murat İnam tarafından hazırlanan iddianamede, “PKK’nın cebir ve şiddet içeren eylemlerini meşru göstermeye çalışan açıklamalarına yer verildiği, Fehman Hüseyin isimli şahıstan övgü dolu sözlerle bahsettiği, böylelikle şüphelinin üzerine atılı suçları işlediği” iddiası öne sürülüyor. Soruşturma, BİMER’e yapılan ihbar üzerine başlatıldı. Savcı, Cemal’in Terörle Mücadele Kanunu 7. madde kapsamında, Türk Ceza Kanunu’nun 215, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmasını talep ediyor.
Cemal, savcılığa verdiği ifadesinde “Gazetecilik suç değildir” diyerek, şunları kaydetmişti:
“Ben T24 isimli intemet gazelesinde yazı yazmaktayım. 11 Temmuz 2016 tarihinde “Fehman Hüseyin” başlıklı yazıyı ben yazdım. Ben 47 yıllık gazeteciyim. 1980’li yıllardan itibaren PKK ve Kürt sorunu ile ilgilenmekteyim. PKK ve Kürt sorunu ve devletin PKK mücadelesi ile ilgilenmekteyim. Bu konuda sayısız yazı yazdım. Direkt olarak bu konuyla alakalı 4 kitap yazdım. Bu 4 kitabın dışında da diğer kitaplanmda da yer yer bu konuya değinmiştim. Hicbir yazımdan ve kilabımdan terör örgütü propagandası yapmak ve terör örgütü bağlantısı suçlamalarıyla bir soruşturma yapılmadı. 11 Temmuz 20l6 tarihinde yayınlanan bu yazının benzeri 2014 yılında yayımlanan Kürdistan Günlükleri’nde yer aldı. Bu kitapta herhangi bir soruşturmaya tabi tutulmadı. Fehman Hüseyin isimli şahısla 2013 yılı mayıs ayında görüştüm. Bu görüşme 2013 yılındaki görüşmeden hemen sonra T24’te yayımlandı. Gazeteci bir gün dağ başında devlete silah çekmiş bir örgüt lideriyle görüşür. Daha sonra Başbakan ile görüşür, daha sonra denizde tatil yapar. Gazetecinin yaşadığı bu mesleğin bir cilvesi ve çelişkisidir. Bu yazımda da bir gazeteci olarak mesleğimle ilgili duygu ve düşüncelerimi açıklamaya çalışmıştım. 1993 yılında Bekaa vadisinde Abdullah Öcalan ile görüştüm. Bu görüşme Sabah gazetesinde yayımlandı. Yine 2009 yılında Murat Karayılan ile görüştüm. 2009-2011 Milliyet’te yayıınlandı. 2013 yılındaki görüşmede T24 isimli internet gazetesinde yayımlandı. Bu görüşmelerden dolayı hakkımda herhangi bir soruşturma açılmadı. Bütün bu faaliyetlerim gazetecilik faaliyetleri içerisinde olmuştur. Herhangi bir suç işlediğimi sanmıyorum. Gazetecilik suç değildir.”
Özgür Gündem davasında 24 Kasım’da hâkim karşısına çıkmıştı
Hasan Cemal, Özgür Gündem davası kapsamında 24 Kasım 2016’da İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkmıştı. Cemal, savunmasında, “47 yıldır gazetecilik yapıyorum ve bu sürede çok uzun yılardır Kürt sorununu izliyorum. Bu çerçevede Öcalan’la da Karayılan’la da Genelkurmay’la da görüştüm. Kürt sorunu konusunda dört kitap ve sayısız makale yazdım. Bu çerçevede hiçbir zaman bir örgüt propagandasına alet olduğum yönünde dava açılmadı. Bu ilk. Bazen düşünüyorum ben mi değiştim yoksa hukuk mu değişti” diye konuşmuştu. Hasan Cemal için bu davada 7,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
‘Cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla açılan iki davada beraat etti
Hasan Cemal, iki yazısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “hakaret ettiği” iddiasıyla açılan iki davada da 20 Aralık 2016’da beraat etmişti. Yazılardaki ifadelerin hakaret suçu kapsamına girmediğine hükmedilen iki beraat kararında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın suçlamalardan vazgeçmesinin etkisi olmadığını ifade eden Hasan Cemal’in avukatı Fikret İlkiz “Cumhurbaşkanı’na hakaret’ davasında müşteki suçlamadan vazgeçse de ceza davası devam eder” demişti. Hasan Cemal’in 4 Ekim 2015’te yazdığı “Sen cumhurbaşkanı ol, hem de…” ve 4 Ocak 2016’da yazdığı “Her Allah’ın günü ‘anayasa suçu’ işleyen bir Tayyip Erdoğan’la…” başlıklı yazıları nedeniyle TCK 299. madde uyarınca iki davada 14’er aydan 4 yıl 8’er aya kadar hapsi isteniyordu.
T24 yazarı ve P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu Kurucu Başkanı Hasan Cemal, ‘terör örgütü propagandası’ iddiasıyla hakkında açılan ve toplamda 9,5 yıl hapis cezası istenen iki ayrı davada bugün hâkim karşısına çıktı.
Hasan Cemal, kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla nöbetçi yayın yönetmenliği yapan, aralarında Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ın da bulunduğu gazeteci, aydın, insan hakkı savunucusu ve siyasetçiler hakkında ‘terör örgütü propagandası’ yaptıkları iddiasıyla 7,5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada hâkim karşına çıktı. Cemal’in duruşması 7 Mart 2017’ye ertelendi.
14 Şubat’a ertelenmişti
İlk duruşması 12 Ocak’ta görülen ‘Fehman Hüseyin davası’ 14 Şubat 2017’ye ertelenmişti. Avukatı Fikret İlkiz ile duruşmaya katılan Cemal, savcılıkta verdiği ifadesini tekrarlayarak, “Bütün faaliyetlerim gazetecilik faaliyetleri içerisinde olmuştur. Herhangi bir suç işlediğimi sanmıyorum. Gazetecilik suç değildir” demişti.
Hasan Cemal için 2 yıla kadar hapis istemiyle Savcı Murat İnam tarafından hazırlanan iddianamede, “PKK’nın cebir ve şiddet içeren eylemlerini meşru göstermeye çalışan açıklamalarına yer verildiği, Fehman Hüseyin isimli şahıstan övgü dolu sözlerle bahsettiği, böylelikle şüphelinin üzerine atılı suçları işlediği” iddiası öne sürülüyor. Soruşturma, BİMER’e yapılan ihbar üzerine başlatıldı. Savcı, Cemal’in Terörle Mücadele Kanunu 7. madde kapsamında, Türk Ceza Kanunu’nun 215, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmasını talep ediyor.
Cemal, savcılığa verdiği ifadesinde “Gazetecilik suç değildir” diyerek, şunları kaydetmişti:
“Ben T24 isimli intemet gazelesinde yazı yazmaktayım. 11 Temmuz 2016 tarihinde “Fehman Hüseyin” başlıklı yazıyı ben yazdım. Ben 47 yıllık gazeteciyim. 1980’li yıllardan itibaren PKK ve Kürt sorunu ile ilgilenmekteyim. PKK ve Kürt sorunu ve devletin PKK mücadelesi ile ilgilenmekteyim. Bu konuda sayısız yazı yazdım. Direkt olarak bu konuyla alakalı 4 kitap yazdım. Bu 4 kitabın dışında da diğer kitaplanmda da yer yer bu konuya değinmiştim. Hicbir yazımdan ve kilabımdan terör örgütü propagandası yapmak ve terör örgütü bağlantısı suçlamalarıyla bir soruşturma yapılmadı. 11 Temmuz 20l6 tarihinde yayınlanan bu yazının benzeri 2014 yılında yayımlanan Kürdistan Günlükleri’nde yer aldı. Bu kitapta herhangi bir soruşturmaya tabi tutulmadı. Fehman Hüseyin isimli şahısla 2013 yılı mayıs ayında görüştüm. Bu görüşme 2013 yılındaki görüşmeden hemen sonra T24’te yayımlandı. Gazeteci bir gün dağ başında devlete silah çekmiş bir örgüt lideriyle görüşür. Daha sonra Başbakan ile görüşür, daha sonra denizde tatil yapar. Gazetecinin yaşadığı bu mesleğin bir cilvesi ve çelişkisidir. Bu yazımda da bir gazeteci olarak mesleğimle ilgili duygu ve düşüncelerimi açıklamaya çalışmıştım. 1993 yılında Bekaa vadisinde Abdullah Öcalan ile görüştüm. Bu görüşme Sabah gazetesinde yayımlandı. Yine 2009 yılında Murat Karayılan ile görüştüm. 2009-2011 Milliyet’te yayıınlandı. 2013 yılındaki görüşmede T24 isimli internet gazetesinde yayımlandı. Bu görüşmelerden dolayı hakkımda herhangi bir soruşturma açılmadı. Bütün bu faaliyetlerim gazetecilik faaliyetleri içerisinde olmuştur. Herhangi bir suç işlediğimi sanmıyorum. Gazetecilik suç değildir.”
Özgür Gündem davasında 24 Kasım’da hâkim karşısına çıkmıştı
Hasan Cemal, Özgür Gündem davası kapsamında 24 Kasım 2016’da İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkmıştı. Cemal, savunmasında, “47 yıldır gazetecilik yapıyorum ve bu sürede çok uzun yılardır Kürt sorununu izliyorum. Bu çerçevede Öcalan’la da Karayılan’la da Genelkurmay’la da görüştüm. Kürt sorunu konusunda dört kitap ve sayısız makale yazdım. Bu çerçevede hiçbir zaman bir örgüt propagandasına alet olduğum yönünde dava açılmadı. Bu ilk. Bazen düşünüyorum ben mi değiştim yoksa hukuk mu değişti” diye konuşmuştu. Hasan Cemal için bu davada 7,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
‘Cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla açılan iki davada beraat etti
Hasan Cemal, iki yazısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “hakaret ettiği” iddiasıyla açılan iki davada da 20 Aralık 2016’da beraat etmişti. Yazılardaki ifadelerin hakaret suçu kapsamına girmediğine hükmedilen iki beraat kararında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın suçlamalardan vazgeçmesinin etkisi olmadığını ifade eden Hasan Cemal’in avukatı Fikret İlkiz “Cumhurbaşkanı’na hakaret’ davasında müşteki suçlamadan vazgeçse de ceza davası devam eder” demişti. Hasan Cemal’in 4 Ekim 2015’te yazdığı “Sen cumhurbaşkanı ol, hem de…” ve 4 Ocak 2016’da yazdığı “Her Allah’ın günü ‘anayasa suçu’ işleyen bir Tayyip Erdoğan’la…” başlıklı yazıları nedeniyle TCK 299. madde uyarınca iki davada 14’er aydan 4 yıl 8’er aya kadar hapsi isteniyordu.