Ahmet Altan ve Mehmet Altan ile geçtiğimiz Temmuz ayından beri tutuklu bulunan gazeteci Nazlı Ilıcak, bugün yargılandıkları davanın ilk duruşması başladı.
27. ACM’nin büyük olduğu için tercih edilen salonu da doldu. Altanlar ve Ilıcak duruşmasını izlemeye gelenlerin yarısı salona alınmadı.
Ahmet Altan SEGBİS’le bağlanıyor. Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak salonda.
Duruşmaya iddianamenin özetlenmesi ve Nazlı Ilıcak’ın savunmasıyla başlanıyor. Mahkeme Başkanı iddianamenin temel suçlamalarını okuyor.
Hakim gazetecilerin yargılandığı davada iddianameyi okuyor: Sabiha Gökçen’de şunlar oldu, Ankara’da bunlar oldu. Şu kadar kişi öldü..
Ahmet Altan elini çenesine koydu, dinliyor.
Altanlar ve Ilıcak duruşmasında iddianameden 15 Temmuz darbe girişiminin askerî veçheleri ve darbecilerin bildirisi okunuyor.
Altanlar’ın avukatının “İddianameyi müvekkillerimiz de biz de okuduk” diyerek özetin kısa tutulması talebi Mahkeme Başkanınca kabul görmedi.
26. ACM Başkanı’nca okunan iddianamede henüz diğer darbe davalarıyla ortak olmayan, bu davanın sanıklarına yönelik iddialara sıra gelmedi.
9 ay tutukluluğun ardından başlayan duruşmada bir saat geçti. İddianame okunuyor. Gazetecilere ilişkin tek bir kelime geçmedi henüz.
Altanlar’ın avukatlarından gelen itirazlar sonrasında 26. ACM Başkanı iddianamenin bazı bölümlerini başlık vererek atlamaya başladı.
26ACM Başkanı 247 sf iddianamenin başlangıç bölümünü henüz bitirmedi. Duruşmanın 3. saatine giriliyor. Sanıklarla ilgili tek iddia okunmadı.
Ahmet Altan SEGBİS’le Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Şükrü Tuğrul Özşengül, Yakup Şimşek, Fevzi Yazıc, Tibet Sanlıman mahkemede duruşmaya katılıyor.
Duruşmada 2,5 saatin sonuna gelindi. İddianamenin “uzun özeti” 26. ACM Başkanınca hâlâ okunuyor. Ve Başkan: “Artık bir kısmını okuyalım.”
Dava 10da başlayacaktı. 11.30da “teknik arıza” dediler. 14.00da başlayan davada hala iddianame girişi okunuyor. Hala gazeteci bölümü gelmedi.
İddianamenin okunmasında Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak’ın katıldığı 14 Temmuzdaki Can Erzincan TV programına sıra geldi. Sayfa 185.
Yaklaşık iki buçuk saatte iddianamenin geniş özetini okuyan hakim şimdi kısa özete geçti.
İddianamenin okunması nihayet bitti. Şimdi Nazlı Ilıcak’ın savunması başlayacak.
NAZLI ILICAK SAVUNMAYA BAŞLADI
Nazlı Ilıcak’ın savunması şöyle:
“Nazlı Ilıcak üç müebbetle yargılandığı davada savunmasına başlıyor: 11 ay sonra savunma yapabildiğim için çok mutluyum.
Benim, annemin babamın dinî yapılarla ilişkili olmasına imkân yok.. 27 Mayıs darbesinin acısını bizzat ben 16 yaşında yaşadım.
Kul hakkı yemek, haksızlık yapmak son derece yanlıştır. Ben kimseye mürid olmadım, kula kulluk etmedim, hep bireysel davrandım
Ben DP ekolünden geliyorum. Demirel’i destekledim. Ama biat etme huyum yok; 28 Şubat süreciyle bütünleşen Demirel’i eleştirdim
28 Şubat sürecinde hırpalanırken, bütün tv’ler Erdoğan aleyhinde bangır bangır öterken, ben dindarları savundum, hoşa gitmedi.
367 kararında, parti kapatmada, Balyoz, Ergenekon’da AKP’yi destekledim.. Askerî vesayet vardı, AKP’nin önünü kesiyordu.
Benim hükümeti destekten kopuşum 17-25 Aralık ile oldu. “Bu mesele aydınlansın” diye yazınca Sabah’tan kovuldum.
Kovulunca Zaman, Bugün iş teklif etti. Mehmet Barlas, “Zaman’da yazına karışırlar” deyince kulağıma küpe oldu, Bugün’e gittim.
Başka yerden teklif gelmedi. Aydın Doğan’dan teklif gelse koşa koşa Hürriyet’e giderdim.
Ben F..Ö ile irtibatlandırılabilecek en son kişiyim. Benim ne yetiştirilme tarzım ne dünya görüşüm buna uygun…
14 Temmuz programında Ahmet Altan “Nazlı, işler kötüye gidiyor, darbe olmalı” filan demedi yani. Kendisi daha iyi anlatacaktır.
Ahmet Altan Emasya konusunda uyarıyor. Hepimiz 28 Şubat döneminde Emasya’nın kötülüğünü gördük.
Ahmet Altan’ın sözlerinde darbe yanlısı bir şey algılamadım ki müdahale edeyim, tam tersine bir mesaj algıladım.
Ben hiçbir zaman Menderes, Tahkikat Komisyonu kurdu, ne yapalım müstehaktır darbeye demedim…
Ahmet Altan programda Menderes’in yanlış politikalarıyla darbeye yol açacak bir süreç başlattığı eleştirisinde bulundu.
Sol kökenli bir insan olarak Ahmet Altan’ın Menderes eleştirisini çok doğal karşıladım ve bugünle bir paralel anlamadım.
Benim Menderes’ten yola çıkarak Tayyip Erdoğan darbeyi hakediyor dememe imkân yok. Ben Menderes’e hayran bir insanım.
“Yine Yeşillendi Fındık Dalları” şarkısı neden çalıyor? Ben her çalışında basın özgürlüğünün engellenemeyeceği vurgusu yaptım
Hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi vurgulayan bir gazeteci darbe ister mi? Türkiye’nin itibarı demokrasiyle yükselir diyorum ben.
26. ACM Başkanı #NazlıIlıcak’a: “Ara verelim. Yarın sabah 10’da kaldığınız yerden devam edelim.”
#AhmetAltan #MehmetAltan #NazlıIlıcak dahil 17 sanıklı duruşmaya yarın saat 10’dan itibaren Ilıcak’ın savunmasıyla devam edilecek.
“
DURUŞMA ÖNCESİNDE NELER YAŞANDI
T24’ün haberine göre; İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmada 17 sanık yargılanacak. Duruşmanın Ahmet Altan’ın da videoyla katılımını sağlayacak SEGBİS sistemindeki sorun nedeniyle 14:00’e ertelendiği açıklandı.
Davada Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak hakkında“Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalışmak”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya çalışmak” ve “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya çalışmak” suçlamalarıyla üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve “Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” suçlamasıyla da 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Duruşmayı izlemek üzere Çağlayan Adliyesi’ne gelenler arasında eski CHP Genel Başkanı gazeteci Altan Öymen, HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü temsilcileriyle AB delegasyonu ve bazı büyükelçiliklerden yetkililer de yer aldı.
Gazetecilere yönelik ilk “darbe” davası
Altanlar ve Ilıcak’la birlikte 15 kişinin daha yargılandığı dava gazetecilerin 15 Temmuz darbe girişimine “iştirak etmekle” suçlandıkları ilk dava olma niteliği taşıyor.
Aralarında kapatılan Zaman gazetesinin eski yazarları Şahin Alpay, Mümtazer Türköne ve Ali Bulaç’ın da bulunduğu 30 kişinin yine “darbeye iştirak” etmekle suçlandığı bir başka davanın ilk duruşması Eylül ayında görülecek. “Terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla yargılandıkları davada tahliye edildikten sonra “darbe” suçlamasıyla tekrar gözaltına alınan ve aralarında Atilla Taş ile Murat Aksoy’un da bulunduğu 13 gazetecinin ilk duruşma tarihi ise henüz belli olmadı.
Davada Altan kardeşler ve Ilıcak’a ek olarak Ekrem Dumanlı, Emrullah Uslu, Tuncay Opçin, Abdülkerim Balcı, Şemseddin Efe, Osman Özsoy, Faruk Kardıç, Fevzi Yazıcı, Mehmet Kamış, Şükrü Tuğrul Özşengül, Yakup Şimşek, Bülent Keneş, Ali Çolak ve Tibet Murat Sanlıman sanık olarak yargılanıyor.
Altanlar ve Ilıcak’la birlikte Fevzi Yazıcı, Şükrü Tuğrul Özşengül ve Yakup Şimşek tutuklu olarak yargılanırken Tibet Murat Sanlıman ise tutuksuz olarak yargılanıyor. Geri kalan 10 kişi hakkında ise yakalama kararı bulunuyor.
Duruşma salonu önündeki bekleyiş sürüyor.
İfade örgütleri: Serbest bırakın
Pazartesi günü görülecek duruşmaya gözlemci gönderecek örgütlerden Article 19, Index on Censorship ve PEN International Cuma günü bir ortak açıklama yayımlayarak davanın “siyasi amaçlı” olduğuna inandıklarını belirtmişlerdi. Açıklamada, “yetkilileri, uluslararası yasalar altında açık bir şekilde suç teşkil eden fiillerin kanıtını sunmadıkları takdirde tüm suçlamaları düşürmeye ve tutuklu sanıkları derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmaya çağırıyoruz” deniliyor.
Article 19 ayrıca Altan kardeşlere yönelik suçlamaları inceleyen bir uzman görüşü de hazırladı ve bunu da duruşmada mahkemeye sunacak. Görüş, Altanlara atfedilen suçlamaların, ifade özgürlüğü hakkının yasal olmayan bir şekilde kısıtlanması anlamına geldiğini savunuyor.