26. Ağır Ceza Mahkemesi, gazeteci yazar Ahmet Altan, Prof. Mehmet Altan ve gazeteci Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu 17 kişinin yargılandığı ’15 Temmuz darbe girişimine iştirak’ iddiasıyla açılan davada sanıkların tahliye taleplerini reddetti.
Ok, “Fezlekeye farklı iddianamelerden intihal yoluyla eklenmiş bölümlerden ibaret bir iddianame bu. Basın Yasası, Anayasa ve AİHS’den bîhaber polisler savcının önüne söz, yazı, haber dışında bir delil koymamıştır. Yasaları bilmesi gereken savcı ise polisin getirdiği söz, yazı, haber dışında herhangi bir delil bulmadan iddianameyi yazmıştır.
Veysel Ok, şunları söyledi:
Sayın Başkan, bu iddianameyle müvekkillerin dünya görüşleri, fikirleri, ifadeleri yargılanmaktadır. İddianame diye tarif edilen bu metin hukuka aylırı delillerle güçlendirilmeye çalışılmıştır. Kürtlerden, Alevilerden, diğer kesimlerin sorunlarından, askeri vesayetten haberdar olmak bir haktır.
Bu konularda halkı haberdar eden, görüş sunan müvekkiller hakkındaki iddianame bu hakkın ihlali üzerine kurulmuştur. Bu davada AİHM yerleşik kararlarını göz önüne almadan karar verirseniz Türkiye bir kez daha mahkum olacaktır. AİHM müvekkillerin durumuyla ilgili olarak hükümete soru sorduğunu bize tebliğ etti. Yani mahkemenin eli kulağında. Ahmet Altan ve Mehmet Altan da özel hayatları dışında her şeyiyle görüşlerini en açık şekilde ortaya koyan insanlardır. Subliminal mesaja dünya güldü. Yerini Türkçe sözlükte olmayan bir kelime kullanılarak “darbe çağrıştırıcılığı” tamlaması aldı.
Ahmet Altan Can Erzincan’daki programa kısa süre sonra yargılanacağı “Balyoz” davası nedeniyle katılmıştır. O davada beraber yargılandığı Mehmet Baransu’nun tutukluluk hâlini eleştirmesini suç delili saymıştır.
Altan’ın sözlerini burada açıklamaya çalışmak bile utanç kaynağı benim için; o Türkiye’nin en açık yazıp konuşan aydınıdır.
Ahmet Altan’ın bahsettiği seçimle iktidar değişimi ihtimali nasıl olur da darbe çağrıştırıcılığı olarak nitelendirilebilir? Erdoğan’ı darbeye karşı uyarma ve koruma amaçlı konuşması, sivilleşme çağrısı nasıl darbecilik sayılır? Savcılık müvekkillerimin ortadaki kötü olasılığı önlemeye yönelik ikazında suç unsuru bulabilmiştir.
Sanıkların iç dünyasıyla uğraşmak ceza hukukuna aykırıdır. Savcı müvekkillerin iç dünyasını sorgulayıp olmayan bir niyet sezmiştir. Basın kanununa göre, basılmış eserlerle ilgili soruşturma 4 ay içinde başlatılmalıdır. Zaman aşımı süresi burada gözetilmemiştir.
Taraf 2007-2012 arasında başörtüsü hakkı, Kürt sorunu, LGBT hakları, askerî vesayetle mücadele konularında ezber bozan bir gazete. Taraf ve Ahmet Altan her zaman sivil siyasetin yanında, askerin müdahalesine karşı bir yayın çizgisi sürdürmüştür.
“Asker atama yetkisi Ahmet Altan’da mıydı?”
Beraat hükmünde ses kayıtları dikkate alınmamıştır. Hâlâ görevde olan Yargıtay Başsavcısı da bu konuda temyiz dilekçesi yazdı. Gazeteciler ellerine ulaşan ve doğruluğuna kanaat getirdikleri darbe planı belgelerini yayınlamakla yükümlü değil midir? Atama usulünde askerleri atama yetkisi Ahmet Altan’a mı verilmiş? Altan’ın imzası olmadan general atanamaz hükmü var mı?
Taraf, Erdoğan’ın “devleti çetelerden temizleme” sözü çerçevesinde Ergenekon soruşturmasını önemli bulmuş ama eleştirmiştir de. Ahmet Altan Atakürt” yazısından mahkum olmuş bir yazar. Cemaat, Kürt karşıtı milliyetçi, hattâ yer yer ırkçı bir oluşum. Ahmet Altan’ın Gezi sırasındaki Taraf yazılarından, yani olmayan yazılarından söz etmek suç uydurmaktır. İtirafçı tanık Nurettin Veren’in ifadesi çelişkilerle dolu. İddiasının belgesi olduğunu söylüyor, o belgeleri gösterebilmiş değil.
Ahmet Altan HTS kayıtındaki Alaattin Kaya ile görüşmesini gazetedeki köşesinde açıkça anlatmıştır. Gazetecilerin haber kaynağını açıklamama hakkı Türkiye’nin de kabul ettiği uluslararası bir normdur. Gazetecilerin bilgisayarından, telefonlarından elde edilen deliller, HTS kayıtları hukuka aykırıdır, delil olarak kabul edilemez. AİHM kararları gereği hukuk dışı olan bu deliller dosyadan çıkarılmalıdır.
“Tahliye ve beraat talep ediyorum”
Dünya tarihinde başka hiç kimse söylemediği sözler üzerinden darbecilikle suçlanmamıştır. Darbeye teşebbüs suçlaması TCK 312’de “elverişli vasıta” öngörüyor. Elverişli vasıta söz, yazı, haber değildir. Her iki müvekkil için de beraat ve tahliye talep ediyorum.
“AİHS hükümleri burada tersyüz edildi”
Veysel Ok’un ardından Altanların avukatlarından Ferat Çağıl söz aldı.
Ferat Çağıl şunları söyledi:
Bu bir ifade özgürlüğü davası. Onun da ötesine geçerek burada düşüncelerin yargılandığına tanık oluyoruz. İcra aşamasına geçmeyen düşünceler, niyetler hukukun değil psikolojinin, psikiyatrinin alanına girer. Bu iddianamenin iadesi gerekirdi. AİHS hükümleri burada tersyüz edilmiştir
Çağdaş hukuk delilden şüpheye gider. Burada zihinlerde suçlu olarak kodlanan iki müvekkilin aleyhine delil aranmaya başlandı. Sağdan soldan bir şeyler bulalım, aleyhte delil yaratalım diyerek hazırlanmış bir iddianame. 6.6.2016 tarihli iddianame “F…”nün darbe girişiminde bulunmasının “açık ve yakın bir tehlike” olduğunu kayda geçirmiş. Ahmet Altan’ın EMASYA uyarısını, darbeye gidişi önleme uyarısını nasıl “darbe yanlısı” sayabiliriz, böyle bir iddianame varken.İrtibat ya da iltisak halinde olmak TCK 2, TCK 20 çerçevesinde suçlama gerekçesi olamaz. Suçun şahsiliği Anayasal bir kabuldür.
İletişim tespiti sonucunda somut delile ulaşılırsa suç isnatında bulunulabilir. Bu yok. İletişim tespiti dosyadan çıkarılmalı. Suçlama konusu program darbeden bir gün önce yapılmış değil, periyodu gereği darbeden bir gün öncesine denk düşmüş.
Article 19 bilirkişi raporu: Suçlamalar AİHS’e aykırı
Ferat Çağıl, daha sonra Article 19 adlı uluslararası ifade özgürlüğü örgütünün Altanlar lehine mahkemeye sunduğu hukukî uzman görüşünü okudu. Çağıl, rapordan alıntı yaparak suçlamaların AİHS’e aykırı olduğunu söyledi. Çağıl, raporda “Dava Türkiye’de ifade özgürlüğünün olup olmadığını ortaya çıkaracaktır” ifadelerinin yer aldığını belirtti.
Ilıcak’ın avukatı: En olumsuz kararda alacağı cezayı yattı
Nazlı Ilıcak’ın avukatlarından Nebi Mürsel İnce de müvekkilinin tahliyesini istediği savunmada şunları söyledi:
“Sanığın suçlanan basın faaliyetlerinin hiçbiri “cebir ve şiddet” içermemektedir. 43 yıllık gazeteci Nazlı Ilıcak’ın terör suçuyla yargılanması hukuk düzeni içinde kabul edilemez. Nazlı Ilıcak hakkındaki iletişim tespitleri bu iddianamede kullanılamaz; dosyadan çıkartılmalıdır. Nazlı Ilıcak 11 aydır tutuklu. 73 yaşında. Delil zafiyeti dikkate alındığında en olumsuz kararda bile alacağı cezayı yatmıştır. Darbe suçu ancak kast ile işlenebilir. Nazlı Ilıcak darbe suçu oluşturabilecek herhangi bir eylemin içinde değildir.”
Mahkeme başkanı: Yaşlı diyorsunuz ama ben bunu kabul etmiyorum
Öte yandan, avukat Nebi Mürsel İnce, Nazlı Ilıcak’tan “yaşlı kadın gazeteci” diye söz edince, mahkeme başkanı “Yaşlı diyorsunuz ama ben bunu kabul etmiyorum” dedi.