Diyarbakır’da giderek artan uyuşturucu kullanımı aileleri kaygılandırıyor. Birçok gencin yakasına yapışan uyuşturucu madde kullanımı o kadar arttı ki savcılığa şikayette bulunan ebeveynler bile uyuşturucu tacirlerinin hedefi haline geliyor.
Ahval News’te Figen Güneş imzasıyla yayınlanan haberde, Diyarbakır’daki uyuşturucu kullanımını ortaya koydu. Haber’de uyuşturucu bağımlılarıyla ve aileleriyle yaptığı görüşmeleri kaydetti.
Haber şu şekilde devam ediyor;
Az sonra kadının eroin bağımlısı oğlu Naif Pamuk pek fazla göz teması kurmadan, yerdeki el yapımı halılara bakarak dört komşu kadının bulunduğu bir odaya girdi ve annesine haplarını sordu. Eroin için can attığını ancak son iki gün içinde hiç almadığını ve hapların ona yardım etmesini umduğunu söylüyordu.
Altı çocuklu gözü yaşlı annenin bana, neden oğlunun ya hapse atılması ya da eroin bağımlılığı nedeniyle hastaneye kaldırılması için Diyarbakır savcısına başvurduğunu anlattığı sırada eroin satıcılarının evin önündeki dar sokakta beklemekte olduğu konusunda komşular tarafından uyarıldım.
Daha sonra komşular, ters tarafta bulunan, ağır çelik kapılar ardındaki eski tarz Sur evine gitmek üzere bana eşlik ettiler.
Karşıdaki eve aceleyle yürürken bana eşlik eden endişeli kadın namaz vakitlerinden bahsederek konuyu değiştirirken Sur’un dar sokağında Jack Wolfskin gibi pahalı dünya markaları giyen üç adam bir anlaşma yapıyordu.
Çayını yudumlarken yavaşça konuşan 32 yaşındaki, Sur’un Ziya Gökalp mahallesi eski sakini, eroin kullanmaya nasıl başladığını anlattı:
Sur’da çatışmalar başladığında arkadaşlarımın bölgeyi terk etmesi ile ağabeyimin kaybı aynı ana denk geldi. Çatışmaların yaşandığı o günlerde acılarımız çok büyüktü ve bir hafta boyunca aç bi aç kendi halimize bırakıldık.
Suriyeliler o günlerde taşındılar ve beni ve yeni arkadaşlarımı ilk önce sigaraya sarılı eroin ile tanıştırdılar. Savaş başlayana kadar eroin kullanacağımı hayal etmezdim.
Esrar çocukluğumuzdan bu yana Sur’daki gündelik hayatımızın bir parçası idi lakin hiçbirimiz madde bağımlısı olmamıştık, ancak çatışmalar başladığında eroin Sur’a girmişti.
Çatışmalar sırasında arkadaşlarım ve ben Sur sokaklarında yatıyorduk. O günden beridir Sur’un bir yanından öbür yanına metruk evlerde toplanıp grup halinde uyuşturucu kullanıyoruz.
Sadece Ziya Gökalp’te, Suriyeliler tarafından tutulan en az 16 evde eroin ve uyuşturucu satılıyor.
Elazığ’daki hastaneye gittim, ancak tıbbî yardım almadan krizimi atlatmamı istediler, bu yüzden bir gün sonra hastaneden kaçtım. Sonra annemle birlikte Dicle Üniversitesi Hastanesi psikiyatri birimine gittik, fakat yer olmadığı gerekçesiyle beni kabul etmediler.