Haklarında ‘cemaate üyelik’ kapsamında soruşturma olan kişiler ile ailelerinden oluşan, aralarında çocukların da bulunduğu yaklaşık 60 kişilik bir grup, 22 Haziran Meriç Nehri üzerinden geçtikleri Yunanistan’dan sığınma talep etti.
Yunanistan makamlarına ve Yunanistan’da mülteci haklarıyla ilgili faaliyet yürüten kuruluşlara sosyal medyadan çağrılar yapıldı. Sığınmacılar, Yunanistan’ın Orestiada bölgesinde kurumlardan haber bekledikleri sırada ise yüzü maskeli kişilerin bıçaklı saldırısına uğradı.
AİHM, yapılan başvuru sonucunda, grubun ‘geri itilme’sini engelleyen ve Yunanistan hükümeti açısından bağlayıcı bir karar vermişti.
.
Ancak sığınmacı grubunun AİHM kararından önce ‘geri itildiği’ anlaşılmıştı.
Olayla ilgili Edirne’de farklı karakollarda geri itilen sığınmacılarla görüşen avukat E.M.’ye ulaşan Kronos haberinde, sığınmacıların yüzleri maskeli kişilerce taciz ve darp edilmelerinin Türk ve Yunan istihbaratı ile güvenlik birimlerinin ‘işi’ olabileceği yönündeki şüpheleri güçlendirdiğini aktardı.
Avukat E.M.’nin anlattıkları şu şekilde:
YUNANİSTAN TARAFINDA KÜÇÜK GRUPLAR BİRLEŞTİRİLMİŞ
“İnsan kaçakçıları küçük gruplar halinde insanları Yunan tarafına geçirip daha sonra birleştirmişler. Talimatlar telefondan verilmiş. Birden 61 kişi bir araya gelince şüphelenmişler. Ama insan kaçakçıları konumunuzu bizden başkasına bildirmeyin şeklinde yönlendirme yapmış. Daha sonra jandarma gelip işlemlerinizi yapacak demişler. Jandarmanın geliş anı kamerayla çekilmek istenirken birdenbire yüzleri maskeli bir grup saldırıp gasp etmiş. Kadınlar dahil yaralananlar var. Daha sonra beyaz Transportera bindirilip tekrar botlarla Türk tarafına geri itme gerçekleşmiş.
HAYDUT GÖRÜNÜMLÜ TİPLER
Adliyedeyiz. Kızımla konuştum. Diğer kadınlarla da konuştuk. Saldıranlar iri yarı, güçlü haydut görünümlü tipler. Yunan askerleri olayı seyretmiş resmen. Her şey polislerin gözlerinin önünde olmuş. Yunan komutan da başlarındaymış. Bilinçli bir şekilde gidiyorlar. Her yerleri silah, bıçak, dolu çelik yeleklilerdi, dediler.
DİRENENLERİN BOĞAZINA BIÇAK DAYAMIŞLAR
Kadınları arama bahanesiyle çocuklarının ve eşlerinin önünde çok ağır bir taciz edilmiş. Çocukların kafası, bıçağın sapıyla darp edilmiş. Hatice Karaca’nın üç çocuğunun da kafası yaralanmış. Erkekler darp edilip dövülmüş, bıçakla yaralanmış, direnenlerin boğazına bıçak dayamışlar. Erkekleri kadınların yanında çamaşırlarına kadar indirerek aramışlar.
KADINLARA TACİZ
Arama yapanların arasında bir kadın varmış. Kadınları, kadınlar arasın demişler ama kabul etmemişler. Kadınlara taciz yapılırken erkekler tepki göstermiş. Canlarına kast edilmiş resmen. ‘Çamaşırımıza kadar her yerimizi aradılar, normal bir arama değildi’ diyorlar. ‘Elleriyle yapacaklarını yaptılar’ dediler. O kadar çok etkilenmişler ki…
Kimliklerini, telefonlarını alarak, hepsini yere yatırmışlar tekmeleyerek, çocuklara kadar sürekli tekme, tekme… Ayaklarına, kafalarına vurarak… Biri telefonu vermek istememiş, boğazına bıçak dayayıp defalarca darp etmişler, adam yaralıymış… Çocukların kıyafetlerine kadar, hiçbir şey bırakmamışlar.
KİMİNİN YÜZÜ, KİMİNİN AĞZI, KİMİNİN BACAĞI KESİLMİŞ
Yaralananlar var. Kiminin suratını, kiminin ağzını, kiminin bacağı kesilmiş. Bu herhangi bir çete değil, çünkü çelik yelek de giyiyorlarmış, altlarında da zaten kamuflaj var, askeri kamuflaj, yüzleri kapalı. Yunanlar Avrupa’ya karşı ‘Biz yapmadık çeteler yaptı’ demek için planlı bir saldırı. ‘Yunan askerleri hiç seslenmeden seyretti’ diyorlar
‘TECAVÜZ ETMEDİKLERİNE SEVİNİYORUZ‘
Bu zamana kadar yaşananların en ağır travmasını yaşamışlar. Nasıl söyleyeyim; hayatta olduklarına şu an o kadar mutluyum ki. ‘Biz orada ölebilirdik, neden kimse gelmedi, neden duyurmadınız, neden kurtarılmadık’ dediler. Bilmiyorum, yalvarıyorlar, ne olur duyurun diye. 61 kişilik grupta üç Afgan ya da Iraklı varmış. Ve onlar da bunların yönlerini değiştirmiş. ‘O taraftan değil şu taraftan gideceksiniz’ diye. Bunlar farklı bir yere gideceklermiş, o yönde yani tuzağa düşürülmüşler.”