Gülen cemaatine yönelik soruşturmalar kapsamında 10 aylık kızı İpek Kübra ile birlikte 15 gündür Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu olan ev hanımı Şadinaz Yaşa Yılmaz’ın annesi Emine Mercimek ve eşi Volkan Yılmaz dün gece Yeşil Sol Parti milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Youtube kanalına konuk oldu.
Kızının tutuklanması karşısında şaşırdıklarını söyleyen Emine Mercimek, “Şoka girdik doğrusu, o ben 1 haftayı anlatamam size. Şimdi biraz alışır gibi oldum ama çok büyük şok geçirdik. Yetkililerden kanuni hakkımız neyse onu bekliyoruz, herkese ne yapılıyorsa bize de o yapılsın, bir bebekli çocuğu neden aldılar bunu anlamış değilim. O kararı veren hakime de insaf. ” dedi.
Hamilelik döneminden itibaren eşinin hiçbir adli kontrol şartını ihlal etmediğini söyleyen Yılmaz, “Çok ağır bir karar oldu, çocuğum 10 aylık, cezaevi koğuş şartları hiçbir çocuğun yaşamasına uygun değil. Çok sıkıntılar yaşanıyor.” ifadelerini kullandı.
ŞADİNAZ YAŞA YILMAZ’IN EŞİ: TALEPLERİMİZ KABUL EDİLMEDİ
Volkan Yılmaz da, 16 Mayıs 2023’te görülen karar duruşmasında 6 yıl 10 ay hapis cezası verilerek tutuklanan eşi Şadinaz Yaşa Yılmaz’ın, neden hapse gönderildiği konusunda anlam veremediklerini şu sözlerle ifade etti:
“Bankaya para yatırma meselemiz var, bizim bununla ilgili savunmamız vardı. Farklı uygulamalar kullanılması var, bunlar ile alakalı savunmalarımız var. Hazırlıklarımız vardı maalesef mahkemede bunlar dinlenmedi. Bilirkişi istedik, uygulama kullanma ile alakalı. Bilirkişinin buna bakması noktasında talebimiz oldu ama reddedildi. Dosyada hepsi mevcut. Şu anda hüküm verilmiş oldu, önümüzde istinaf ve Yargıtay süreci olmasına rağmen belki istinaf belki Yargıtay bu kararı bozacak ve benim eşim boşu boşuna hapis yatmış olacak, kesinleşmeden üst mahkemelerin kararı beklenmedi.”
“8,5 AYLIK HAMİLEYKEN EVE BASKIN YAPILDI”
Şadinaz Yaşa Yılmaz’ın ailesinin açıklamaları:
Volkan Yılmaz: “Eşim 8.5 hamileyken sabahleyin gözaltı yapıldı biz o aşamada eşimin hamile olduğunu söyledik polis arkadaşlara, onlar da sağ olsunlar anlayış gösterdiler, savcı beyi aradılar, savcı beye durumu izah ettiler. Onlar da ‘Doğum olduktan sonra gelirsiniz.’ dediler. Doğum oldu biz gitmek istedik, ifade vermek istedik, onlar ‘Şu an değil, biz sizi çağıracağız.’ dediler. 1-2 ay sonra bir kere daha aradık “Gelmek istiyoruz.” dedik, ‘Sizi ararlar.’ dediler polisler. 1 ay sonra bizi çağırdılar, ifademizi verdik, mahkeme aşamasına gelindi, o aşamada biz gelmek istememize rağmen bize ev hapsi verildi.
“EŞİM EV HAPSİNDEYKEN POLİSLERİ ARIYORDUK, KONTROLE NEDEN GELMEDİNİZ DİYE SORDUK”
Biz yaklaşık 3-3.5 ay tedbirle ev hapsi ile karşılaştık. Sonrasında ilk duruşmamız gerçekleşti, ilk duruşmamızda da ev hapsi tedbiri devam ettirildi, biz ne ev hapsimizi ihlal ettik ne de çağrılara uymamazlık yaptık. İkinci duruşmada karar verildi, savunmalarımız ile alakalı çok hassas davranılmadı. Bizim savunmalarımız dinlenmedi. Kaçma riskimiz olmamasına rağmen, sürecin en başından beri tedbirlere duyarlı olmamıza rağmen eve gelen memurlara gelmedikleri zaman arayıp ‘Niye gelmediniz?’ diye sormamıza rağmen hakim bey bizim kaçma riskimizin olmasından dolayı cezamızı hapis yattı, tutuklamaya çevirdi.
“UYGUNSUZ ŞARTLARDA KALIYORLAR”
Çok ağır bir karar oldu, çocuğum 10 aylık, cezaevi koğuş şartları hiçbir çocuğun yaşamasına uygun değil. Çok sıkıntılar yaşanıyor, çocuk sürünmek istiyor yerler beton, besin ile alakalı ek gıda sokamıyoruz içeri, kantinde belli sınırlar içinde var bunlar. Çocuk için ciddi mağduriyet ve sorunlu bir hal bu şartlar. Eşim de süt veriyor, stres, üzüntü etkiliyor onu, sütünü de etkiliyor, moralini etkiliyor. 10 aylık çocuğu olan anne ve 10 aylık bebek için uygunsuz şartlarda yaşamaya çalışıyorlar.
“KESİNLEŞMEMİŞ BİR CEZANIN İNFAZI YAPILIYOR”
Bizim en baştan beri açıkçası düşüncemiz; İstinaf ve Yargıtay aşaması geçilmeden biz bu infazın gerçekleşmeyeceğini düşünüyorduk, çünkü günün sonunda İstinaf ve Yargıtay bozduğu zaman tamamen davamız düşmüş oluyor ama benim eşim şimdiden biz cezamızı infaz edilmiş oluyor. İstinaf ve Yargıtay aşaması beklenmeden bu şekilde olması bunu da kaçma riski olur diyerek bunun verilmesi mahkeme tarafından bizi hayal kırıklığına uğrattı açıkçası. Hiç beklemediğimiz bir durumdu, avukatımızın da beklemediği bir durumdu bu. Bir de 3.5 aylık bir ev hapsi durumumuz var, bizim kaçma riskimiz zaten olmadığı orada aşikar. Açıkçası bu konuda biz şaşırmış vaziyetteyiz, hiç beklemediğimiz bir durumdu bu.
Siz de evlatlarınızı gözünüzün önüne getirin, 10 aylık bebek cezaevi şartlarında yanımda değil, göremiyorum, onlar nasıl haber alamıyorum. Hasta olmuş iki gün sonra haberimiz oldu. Acaba diyorum yine bir şey oldu mu, olacak mı? Gözümden sakındığım insanlar bunlar benim, canlarım. Bu şartlar altında maalesef kötü bir durum, çok sıkıntılı bir durum. Bayağı üzgünüz.”
“KUCAĞIMIZDA ÇOCUK, CEZAEVİNE GİTTİK”
Emine Mercimek: Kızım ev hapsindeyken hiçbir yere çıkamayınca biz gitmeye uğraştık, eksiklerini tamamlamaya çalıştık, çocuğu babası dışarı çıkarttı. Sürekli gergin, çocuk emziriyor, sütünü etkiliyor. 3,5 ay böyle bir sıkıntı yaşadık. Akşam kızımın yanındaydım, sabah mahkemeye gittiler, mahkeme saatini ileri aldılar, sonrasında tutuklama kararı verildi, biz perişan olduk.
Ufak çocuk yanımda, onun kıyafetlerini hazırladım, kızımın kıyafetlerini hazırladım. Çocuk kucağımızda cezaevine gittik, cezaevinin kapısında bekledik, ‘Çocuğu içeri almayız eve götürün.’ dediler, mesai saati bitmiş ‘Yarın getirin.’ dediler, çocuk emiyor annesini, ‘Çocuğu içeri vermemiz lazım.’ dedim, rapor istediler. 2-3 hastane gezdiler, rapor aldılar getirdik çocuğu içeriye zorla verdik. 2-3 saatimizi aldı. O sırada çocuk üşüttü. Cezaevine girince hastalandı, biz de o günden beri perişanız.
“KANGURUSUNU BİLE ALMADILAR”
Çocuk kötü oldu, biz perişan olduk, bir sürü kıyafet getirdik hiçbirini almadılar, çocuğu da almayıp geri yolladılar. Sağlık raporu istediler. Sağlık raporu almak kolay değil, 2-3 hastane gezdiler, zar zor raporu aldılar. Çok sıkıntı çektik, çocuk kucaklarında fazla durmuyor, sürünmeye alışmış, 3-4 saat fazla çocuk kucağımızda durdu, bunaldı. Cezaevine verdiğimizde bahçede ağlama sesini duyduk, avukat teslim edene kadar çok ağladı, çocuk 2 gün sonra hasta oldu. 40.1 dereceye çıkmış ateşi, sonrasında hastaneye kaldırmışlar.
“ANNE ÇOK SIKINTI ÇEKİYORUM”
Daha iyi durumu bugün telefon hakkı vardı, kızımla konuştuk. ‘Anne çok sıkıntı çekiyorum sürekli bana yapışıyor kimseye gitmiyor ağlıyor, sürekli kucakta, yerde sürünmek istiyor, yerler beton, ortam müsait değil.’ diyor yiyecek yediremiyor, kolay değil. 15 gün oldu bekliyoruz, hiçbir haber yok. Battaniye seriyoruz, battaniyenin üstüne de görevliler ayakkabı ile basıyorlar. Yerlerde sürünüyor, ranzalar eski, ayakları paslı çocuk ağzına sürüyor.’ diyor, sıkıntılar yaşıyor. Bebek kangurusunu istedi, ‘Kucağıma alayım, çocuğu taşıyayım.’ diye onu da kabul etmediler, almadılar.
Anne sütü şu an yeterli gelmiyor, ek gıdaya başlamıştı, 4-5 gün kadar ek gıda veremediğini söyledi, 2 gündür çorba içmeye başladığını söyledi. Evde özel yapıyordu, orada çıkan çorbadan veriyor sanırım. Ocak yok, çocuk sıcak yiyor, orada da sıcak olmasının imkanı yok, ne zaman gelecekte çocuğun yemek saati olacak da verecek.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
“O KARAR VEREN HAKİME DE İNSAF”
Kızımım da tabi morali bozuk ama bize karşı iyi görünmeye uğraşıyor ama ayrılırken çok duygulandı, hepimiz duygulandık. Biz böyle şeyler hiç yaşamadığımız için daha ilk defa ben cezaevine gidiyorum. Bir de benim iki dizimde ameliyatlı x ray cihazından geçemedim, orada bayağı bir bekledim. ‘İlk defa geldiğin için seni sokarız ama bir daha gelince raporlu gel.’ dediler. Bu hafta da alamadım raporu kapalı görüş var ama damadım gidecek. Ben de haftaya rapor alırsam ameliyatım için haftaya kapalı görüşe gideceğim. Anne sütü emiyor, alsam durur mu bilmiyorum yani zaten kızım da vermez ayrılmaz ondan.”
Daha Fazla Göster: CEZAEVI HAK IHLALLERIINSAN HAKLARIİSTANBUL 28. AĞIR CEZA MAHKEMESIÖMER FARUK GERGERLIOĞLUŞADINAZ YAŞA YILMAZTUTSAK BEBEKLER