“‘Fırat Kalkanı’ operasyonu kansız bir yıldırım harekatından tam ölçekli uzatmalı bir savaşa dönüşebilir.”
Türkiye’nin operasyonunun, Almanların İkinci Dünya Savaşı’nda kullandıkları “Blitzkrieg” (Yıldırım savaşı) doktirinine benzetildiği makalede, “Türkiye’nin yıldırım harekatı başarısız oldu” ifadeleri kullanıldı.
İzvestiya’da yer alan makale şu şekilde:
Türk birlikleri ve onun müttefikleri, IŞİD kontrolündeki El Bab’a yönelik saldırılarını durdurmak zorunda kaldı. Hafif birlkler hava desteğine rağmen şehri ele geçiremedi. Şimdi ise ağır ve zırhlı birliklerle Suriye topraklarına girme sorusuyla karşı karşıya kaldı. Uzmanlar, yıldırım harekatının başarısız olduğu görüşünde… Harekatın devamının ise Türkiye için hem kendi içerisinde hem de diplomatik birçok sorun barındırdığını düşünüyor.
Bölgeden alınan bilgilerden anlaşıldığı üzere Türk birlikleri ve onun Suriye müttefikleri komando, hafif piyade ve hafif zırhlı araçlarla başa çıkılamayacak beklenmedik bir direnişle karşı karşıya kaldılar.
Bundan dolayı geçen yıl 24 Ağustos’ta başlayan ‘Fırat Kalkanı’ operasyonu kansız bir yıldırım harekatından tam ölçekli uzatmalı bir savaşa dönüşebilir.
Şimdi Türk makamlarının önünde şu soru var: El Bab’a tank ve topçu birliklerinden oluşan ağır silahlar gönderilmeli mi?
Yerel basına göre buna ek olarak 8 bin kişilik bir askeri birliğin gönderilmesi de konuşuluyor.
Geçtiğimiz Aralık ayında Türk askeri ve onun müttefikleri Al Bab’ın Batı kesiminde bulunan kente hakim tepeleri ele geçirmek için hazırlık yaptıkları öğrenildi. Türk askeri birlikleri bu harekatta 10’dan fazla tankını kaybetti. Bu arada bu kayıplar Amerikan üretimi TOW roketlerine karşı verildi.
Türkiye için bir diğer sorun da IŞİD karşıtı koalisyonda yer alan ABD’nin hava desteğini alamaması oldu. Amerikan uçakları 3 Ocak tarihinden El Bab üzerinde sadece gözüktü. Taarruz için değil sadece bayrak gösterisi için.
Türkler ve onların destekçisi Suriye muhalif birlikleri Afrin ve Rojava kantonları arasını birleştirmek ve Kürt hattı kurmak isteyen Kürtlerden faydalanabilirler. Ancak bu olay Kürtlerle Türkler arasında bir çatışma ihtimaline neden olabilir.
Türk ordusunun El Bab’ı almak için yeterli tecrübeye sahip olmadığının altını çizen Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Askeri Politika Direktörü İvan Konovalov, El Bab meselesi yüzünde Erdoğan’ın hiç kolay bir pozisyonda olmadığını söyledi
“Türk birlikleri Suriye’de çok fazla değil. Ankara henüz 2001 yılında Afganistan’daki Amerikalılar gibi hareket ediyor. Özel kuvvetler gönderiyor, lojistik ve hava desteği sağlıyor. Ama ana vurucu güç olarak düşük profilli ve eğitimsiz Özgür Suriye Ordusu’nu (ÖSO) kullanıyor. ÖSO sadece küçük baskınlar düzenleyebilir, iyi savunma yapan bir şeher saldırı düzenleyemez. El Bab’ı alabilmek için Türk ordusu tam kapasiteli bir güçle savaşması lazım. Ancak ne kamuoyu ne de ordu böyle kapsamlı bir operasyon istemiyor. Kısmi birliklerle sınırlı müdahaleye toplum bir şekilde sabretti. Ancak El Bab nedeniyle Türkler ve Kürtler arasında bir savaş başlarsa bu çok ciddi iç meselelerin yanı sıra ABD ile de ilişkilerin bozulmasına neden olacaktır.”