Türkiye’deki işkence ve zulümleri anlatan Tenkil sergisi, Almanya’nın Frankfurt kentindeki tarihi gestapo hapishanesi Klapperfeld’te açıldı. Sergiyi gezen aktivist Kazım Gündoğan,”Bir gestapo merkezi ile Sansaryan, Gayrettepe’yi kıyasladığımda -ki buralardan geçen biri olarak- ilk aklıma gelen mekan olarak birbirlerine benzediklerini gördüm. Sonra buralarda yapılan zulmün aynı olduğunu gördüm. Faşizm aynı yöntem ve aynı araçları kullanıyor.” dedi.
1866’da inşa edilen ve Nazi döneminde de Alman gizli polis teşkilatının insanları toplama kamplarına göndermeden önce tuttuğu ve işkencelere sahne olan tarihi hapishanede açılan Tenkil müzesi ziyaretçilerce gezilmeye başlandı.
Serginin ziyaretçileri arasında gazeteci Nedim Hazar’da vardı. Hazar ”Tenkil demek hatıra demek acı demek. Artık bu acıları anlatıyoruz. Zaman zaman bu acıları paylaşacağımız omuzlar arıyoruz. Bu etkinlikler işte bu omuzlardan biri.” ifadelerini kullandı.
Aktivist Kazım Gündoğan serginin açıldığı mekanı değerlendirirken şunları söyledi: ”Bir gestapo merkezi ile Sansaryan, Gayrettepe’yi kıyasladığımda -ki buralardan geçen biri olarak- ilk aklıma gelen mekan olarak birbirlerine benzediklerini gördüm. Sonra buralarda yapılan zulmün aynı olduğunu gördüm. Faşizm aynı yöntem ve aynı araçları kullanıyor.”
Eşini ve 3 çocuğunu Meriç’te kaybeden Murat Akçabay duygularını şöyle anlattı: ”Tenkil’de bir kez daha zulmün dehşetine tanıklık ettim. Kendi çocuklarımın oyuncaklarını, Gökhan Açıkkollu’nun kanlı gömleğini, Ahmet Burhan’ın ayakkabılarını gördük. Polis memuru Mustafa Kabakçı’nın hücresinde plastik sandalyede can vermesine şahitlik ettik. Bunların tarihe not edildiği bir mekandayız. İnşallah yaşananlar artık son bulur.”
Kentin merkezinde bulunan ve 1888-2003 yılları arasında hapishane olarak kullanılan, 2009’dan bu yana ise hatırlama ve kültür merkezi olarak hizmet veren Klapperfeld (Gestapo) Hapishanesinde açılan “Tenkil Felaketi: Hatırlamak, Yüzleşmek, İyileşmek” adlı sergi, 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’de yaşanan hukuksuzlukları merkezine alarak, geçmişteki acıları hatırlatmaya, onlarla yüzleşmeye ve toplum olarak hep birlikte iyileşmeye odaklanıyor.