Manisa’ya bağlı Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te ihmal sonucu yaşanan maden faciasında 301 madencinin hayatını kaybetmesine ilişkin davada yine karar çıkmadı. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 yıldır devam eden dava bugün tekrar ertelendi.
Heyetteki hakimlerden birinin sağlık durumunu gerekçe gösterilerek duruşma 11 Temmuz Çarşamba gününe ertelendi. Aileler “hak hukuk adalet” sloganlarıyla karara tepki gösterdi.
İşçi aileleri, işçiler, siyasi parti temsilcileri dava öncesi Akhisar Garı önünde toplandı. Mahkemenin yapıldığı salona yüründü. Katılımcılar arasında, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TTB Merkez Konseyi üyesi Sinan Adıyaman, CHP Milletvekili Vehbi Bakıroğlu, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, KESK Eş Geneş Başkano Aysun Gezen, HAZİRAN Türkiye yürütmesinden İlknur Başer, Halk Evi Genel Başkanı Nuri Günay, TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül yer aldı.
Somalı aileler yola çıkıyor
Soma Katliamı’nda yaşamını yitiren işçilerin aileleri, bugün görülecek karar duruşmasının ardından 7 farklı kente giderek işçilerle bir araya gelecek ve yaşadıklarını anlatacak. “Çocuklar da işçiler de bir daha ölmesin diye şehir şehir gezeceğiz” diyen madenci yakınları, Soma Maden Anıtı önünden yarın saat 15.30’da uğurlanacak. Aynı gün saat 19.00’da İzmir Alsancak’ta bir açıklama yapacak olan aileler, 11 Temmuz’da Ayvalık’ta, 12 Temmuz’da Çanakkale’de, 13 Temmuz’da İstanbul Silivri’de, 14 Temmuz’da Tuzla ve Kocaeli’nde iş cinayetleriyle ilgili açıklamalar yapacak. 15 Temmuz’da Zonguldak’ta madencilerle buluşacak olan ailelerin son durağı ise 16 Temmuz’da Ankara olacak. Aileler, Soma Davası’nda karar aşamasına gelinmişken mahkeme heyetinin değiştirilmesini Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) önünde protesto edecek.
‘Ben umutlu değilim’
Yalnızca katliamda hayatını kaybeden işçilerin yakınları değil, farklı yer ve zamanlarda iş cinayeti sonucu yaşamını yitiren işçilerin aileleri de bugün Soma davasında verilecek kararın önemine dikkat çekiyor. Davadan çıkacak adil bir kararın, yeni iş cinayetleri ve katliamların önüne geçilebilmesi için tarihi bir adım olabileceğine vurgu yapan işçi yakınları, buna karşın davadan olumlu bir sonuç beklemediklerini ifade ediyor.
Afşin Elbistan’daki Çöllolar Kömür Sahası’nda 2011 yılında peş peşe yaşanan göçüklerde yaşamını yitiren 11 işçiden biri olan ve cansız bedenine dahi ulaşılamayan Muhsin Koşan’ın kardeşi Ali Koşan, şöyle diyor: “Elbistan’da gereken yapılsaydı Soma, Soma’da gereken yapılsaydı Ermenek yaşanmayacaktı. Birçok davada ölen öldüğüyle kaldı, sorumlular hak ettiği cezayı almadı. Ben bu adaletsiz kararları veren insanlara sormak istiyorum; kafalarını yastıklarına koyduklarında uyuyabiliyorlar mı? Ölenler kendi yakınları olsaydı, böyle kararlar alacaklar mıydı? Ben umutlu değilim, ama umarım bizim beklediğimiz gibi olmaz. Yaptırımlar en ağır şekilde uygulanmalı, sorumlular cezalandırılmalı ki bundan sonra iş cinayetlerinin önüne geçilebilsin.”
‘Kamu görevlileri de yargılanmalı’
Henüz 17 yaşındaki oğlu Eren’i İstanbul Esenyurt’taki Özel Doğa Hastanesi’nde 2013’te yaşanan iş cinayetinde kaybeden Erdinç Eroğlu, pek çok davada olduğu gibi Soma’da da kamu görevlilerinin yargılanmadığına dikkat çekiyor. Eroğlu, “Olayda sorumluluğu bulunan bütün kamu görevlileri yargılanmalı. Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz günlerde Kozlu’da 8 işçinin ölümüyle ilgili kamu görevlilerinin sorumluluğuna işaret eden önemli bir karar verdi, bu karar emsal olmalı” diyor.
Eroğlu, “Eğer Soma’dan adalet çıkar, sanıklara gerekli cezalar verilirse, bu diğer iş cinayetleri davaları için de emsal olur. Başka işçilerin ölmemesi, başka evlere ateş düşmemesi için verdiğimiz mücadeleye katkı sağlar. Soma için, hepimiz için adalet istiyoruz” diye konuşuyor.
***
‘Sonuna kadar gideceğiz’
Soma davasında işçi ailelerinin avukatlarından Berrin Demir, savcının verdiği mütalaa nedeniyle sonuçtan çok umutlu olmadıklarını ifade ediyor. Demir, “İddianamede bazı sanıkların olası kast, bazılarının bilinçli taksir ve taksir suçlamasıyla cezalandırılması istenmişti. Ancak savcının mütalaasında olası kast suçlaması tümüyle kalktı. Bu mütalaaya göre karar verilecek, o yüzden umutlu değiliz sonuçtan. Mevzu taksirle kapatılırsa dosya Yargıtay’a bile gidemeyecek, istinafla kapatılacak. Tahliye de olabilirler. Biz sonuç ne olursa olsun sonuna kadar gideceğiz, bütün yasal yolları kullanacağız. Mücadelemiz sürecek” diyor.
(Birgün)
