Rusya ve İran’ın ikili işbirliği ile Türkiye’yi İdlib’de safdışı bıraktığı Tahran Zirvesi’nin yankıları sürüyor.
Canlı yayınlanan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Canlı yayınlandığından haberim yoktu” dediği zirvede, ‘ateşkes’ de dahil, Türkiye’nin İdlib’deki tüm talepleri reddedildi.
Bu tabloyu ‘Acem oyunu’ olarak nitelendirenler bir yana, Ankara’nın ‘Rusya’nın oyunu’na geldiğini savunanların sayısı da az değil.
Yeniçağ Gazetesi yazarı Burhan Ayeri, “İdlib’le ilgili yazdıklarım birer birer gerçekleşiyor. Her zaman “Trump’tan beter” dediğim Putin, bir çardan farksız tavrını sürdürüyor” diye girizgah yaptığı yazısında, Moskova’nın her şeyi önceden hazırladığı bir plan ve takvim çerçevesinde götürdüğünü belirtti.
Erdoğan’ın Tahran Zirvesi’ne katılmak için yola çıktığı sırada bile, Rusya’nın İdlib’i ve Suriye’deki muhalifleri bombaladığını hatırlatan Ayeri, “Tahran buluşmasını bile beklemiyor. Suriye’deki muhalif grupları bombalamayı sürdürüyor. Hani derler ya “Yüzüne gülüp arkadan dolap çevirme”. Amacı çok net: “Şam muhaliflerini temizlemek”. Kalmakta direnenleri ya öldürecek ya da “Türkiye’ye paketleyecek”. Yerin dibine batsın bunun vereceği S-400’ler. Kim bilir onlarında içine birşeyler yerleştiriyordur” yorumunu yaptı.
Ayeri, bu konudaki eleştirilerini şöyle sürdürdü:
“Talat Atilla’nın söylediği gibi ‘Rusya, Türkiye’yi oyuna getirdi. Ayrıca Ankara’nın iş birliği yapabileceği ülke de bırakmadı.’ Galiba en büyük zaafımız herkese çabuk inanmak. Oysa Lavrov aylardır söylüyordu; ‘Batı’nın egemenliğini sona erdiriyoruz.’
Avrupa Birliği de üçkağıtçılardan. Ufuktaki yeni göç dalgasını görünce tekrar sırtımız sıvazlanmaya başlandı. Geleneksel “elma şekeri” politikası hemen devreye sokuldu. Bari bu defa yutmayalım. Bırakalım göçmenleri, nereye kadar ulaşırlarsa ulaşsınlar. Bir yolunu bulup da bunları toplu taşıma araçlarıyla götürebilsek…”