Boldmedya‘nın haberine göre, Mısır’da Müslüman Kardeşler, Filistin’de Hamas ve Suriye’de de muhalif gruplar, bir zamanlar AKP’nin dış politikasının merkezini oluşturuyordu. Türkiye, bütün uluslararası mecralarda bu grupların destekçisi, sözcüsü ve hamisi gibi davrandı. Bu gruplara kol kanat geren Erdoğan’ın en büyük beklentisi ve hedefi ise iç politikada sağ görüşlü seçmendi.
Şam’da Emevi Camii’nde Cuma namazı kılma sözleri verildi, Mısır’da ölen Müslüman Kardeşler üyeleri şehit ilan edildi, “Rabia işareti” AKP’lilerin seçim propagandalarının vazgeçilmez sembolü oldu, Hamas’a İstanbul’da bir ofis açıldı.
ANCAK ESKI ÇAMLAR BARDAK OLDU
Arap basının aktardığına göre Mısır’da düzenlenecek BM iklim zirvesini protesto çağrısı yapan 34 Müslüman Kardeşler üyesi Türkiye’de gözaltına alındı. Bu gelişme sadece Türkiye-Mısır ilişkileri açısından önemli bir işaret taşımıyor. Bu durumun bir karikatürü çizilse, masasında “ahşaptan bir Rabia heykeli” bulunduran Erdoğan’ın, baş parmağını açarak “Rabia işaretini elveda işaretine dönüştürdüğünü” resmetmek çok anlamlı olurdu.
İSRAİL İLE YAKINLAŞMA VE HAMAS TALEBİ
Öncelikle Türkiye, son birkaç ay içinde çok uzun süredir sıfır diplomatik ilişki sürdürdüğü İsrail ile ilişkilerini yeniden eski seviyeye çekme girişimlerinde bulundu. İki ülke karşılıklı olarak büyükelçilikleri atadı.
Bu gelişmeler yaşanırken, Türkiye’nin el altından Hamas’tan İstanbul’daki ofisini kapatmasını istediği haberleri yansıdı. Hamas’lı yetkililerin de Suriye’de görüşmelerde bulundukları ve ofislerini Şam’a taşıyacakları açıklandı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Beşşar Esed ile görüşebileceği” mesajını verdiği sıralarda da benzer bir durum Suriyeli muhalif gruplar için yaşandı. Aynı şekilde Türk istihbarat birimlerinin, Suriyeli muhalif gruplardan Türkiye’den ayrılmalarını istediği haberlere yansıdı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şam yönetimi ile ilişkilerini iyileştirme hatta Beşşar Esed ile görüşme sinyali verdiği dönemde, Suriyeli muhaliflere Türkiye’den ayrılmaları söylendiği konuşulur olmuştu.
MISIR’DAN TÜRKİYE’YE LİBYA TEPKİSİ
Son gelişme ise Türkiye’nin, Mısır ile ilişkilerini yeniden iyileştirmek istemesiyle yaşandı. Mısır, Türkiye’nin Libya’daki hamleleri nedeniyle normalleşme görüşmelerini durdurduğunu açıklarken, Arap basını Türkiye’de Müslüman Kardeşler örgütünün önde gelen bazı isimlerinin gözaltına alındığını yazdı. Londra merkezli Asharq Al-Awsat gazetesinin haberine göre, Mısır’da düzenlenecek BM iklim zirvesini protesto çağrısı yapan Türkiye’deki 34 Müslüman Kardeşler üyesi gözaltına alındı.
Daha önce de Türkiye’nin daha önce de ülkede yayın yapan Müslüman Kardeşler’le bağlantılı televizyonlardan Kahire yönetimine eleştirileri azaltmasını istediği öne sürülmüş, örgütün uydu kanalı Mekameleen TV nisan ayında yayınlarına Türkiye dışında devam edeceğini açıklamıştı. Mısır’ın Türkiye’nin bu adımlarını yeterli bulmadığı ve Müslüman Kardeşler liderlerinin iadesi konusunda ısrarcı olduğunu iddialar arasında.
ERDOĞAN, MISIR, SURİYE VE FİLİSTİN’DE RABİA POLTİKASINDAN VAZGEÇTİ
AKP’nin dış politika çizgisindeki son değişimler, Erdoğan’ın bir zamanlar kendi seçmenini bir arada tutmak için sık sık başvurduğu argümanlardan olan Hamas, Müslüman Kardeşler ve Suriyeli muhaliflerden vazgeçtiği açıkça görülüyor.
Bu hamleler seçim öncesinde, seçim düşünülerek atılmış adımlar olabilir mi, bunu zaman gösterecek.
Geçen hafta Yöneylem Araştırma’nın bir anketinde seçmene AKP’nin başarılı olduğu konular sorulmuş ve sonuçlara göre AKP’nin en başarılı olduğu konulardan biri dış politika çıkmıştı.
AKP ve lideri Erdoğan, bu gruplar merkezinde duruşunu belirlerken bir tarafa dış politikayı diğer tarafa ise ekonomik kazanımı koydu.
Bir tarafta Suriye, İsrail ve Mısır ile ilişkilerin iyileşmesi ve Hamas, Müslüman Kardeşler ve Suriyeli muhaliflere verilen desteğin geri çekilmesi var. Diğer tarafta ise İsrail, Suriye ve Mısır ilişkilerinin düzelmesiyle elde edilecek ekonomik faydalar var.
Erdoğan, görünen manzarada tercihini ekonomiden yana yapmış gözüküyor. Zira seçmeni dış bugüne kadar olduğu üzere dış politikadaki bu eksen değişikliklerine ikna etmek zor. Çünkü nasıl olsa hiçbir AKP seçmeni, “Reis’in dış politikadaki bu dönüşlerine zaten yetişemiyor.”