Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde çıkarılan Kanün Hükmünde Kararnamelerle (KHK) işine son verilen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın bugün davası görüldü.
Müdafi avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya Yüksel Caddesi’nde devam eden ‘işimizi geri istiyoruz’ eylemini sürdüren ve aynı davadan yargılanan Acun Karadağ, Veli Saçılık ile HDP ve CHP milletvekilleri ile çok sayıda kurum temsilcisi de katılıyor.
Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile işlerinden edilen ve açlık grevine başlayan akademisyen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın davası görülüyor. 254 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla yargılandığı davaya Semih Özakça tekerlekli sandalyeyle katıldı. Alkışlarla karşılanan Özakça salondakileri el sallayarak selamladı.
Duruşmayı izleyen gazeteci Gökhan Özbek salonda yaşananlara ve Gülmen’in konuşmasına ilişkin şu bilgileri paylaştı;
Açlık grevinin 179. gününde Nuriye ve Semih’e destek veren Esra Özakça sağ kolunda boyuna kadar kas rahatsızlığı başladığından kolu sargılı geldi.
Tarafların hazır edildiği duruşma başladı. Nuriye Gülmemen’in SEGBİS ile hastaneden ifadesi alınması için hazırlıklar başladı.
Nuriye Gülmen ile SEGBİS bağlahtısı kuruldu. Gülmen sözlerine “Yüksel direnişine, kendisini yalnız bırakmayan herkesi en içten duygularımla selamlıyorum” şeklinde başladı.
Bitkin ve yorğun olduğu gözlenen Gülmen salona el salladı. Salondakiler ise Gülmen’i alkışladı. Hakim seyircileri dışarı çıkaracağı uyarısı yaptı.
Gülmen aşırı zayıfladı
Aşırı zayıfladığı gözlenen Gülmen sağ elini kalbinin üstüne götürerek, kendisine destek olanların isimlerini sayarak gazetecilere ve sosyal medya kullanıcılarına teşekkür etti.
Nuriye Gülmen ifadesine şöyle devam etti: “Kendilerine destek olup ceza alan, cezaevlerine giren, gözaltına alınan Türkiye’nin dört bir yanındaki insanlara teşekkür ediyorum. İnsanlar açlığımızı paylaştılar. Yanımızda olan halkımıza yürekten teşekkür ediyorum. Terör demagojilerine inanmayıp bizim için birşeyler yapan herkese teşekkür ediyorum. En başından beri mahkemeye keyfi olarak getirilmedim. Mahkemelere katılmak istediğim halde. Başından beri mahkemeye keyfi olarak getirilmedim.”
“Numune Hastanesi’nde çok sağlıksız koşullar altında kalıyorum. Odada sürekli bir ışık yanıyor. Açlık grevindeki bir insan olmasam bile bu ışık altında uyuyamam. Çok kapsamlı bir savunma hazırladım. Ançak önce Nuriye Gülmen kimdir, neden açlık grevine başladı bunu anlatmak istiyorum. Bugün 254. gün.”
“254 gündür aç kaldım”
“Yemek yemek içgüdüsel bir davranıştır. Kimse kimseye talimatla istediğine 1 gün dahi aç kalın diyemez! 254 gündür aç kaldım”
Nuriye Gülmen savunma verirken yoruluyor. Refakatçisi olan kardeşi Beyza Gülmen su vererek yardımcı oluyor.
“Ben Eskişehir OGÜ’de araştırma görevlisiyim. Öğretim üyelerinin angarya işlerini kabul etmedim!”
“Mesai saatleri dışında katıldığım eylemlerden dolayı soruşturma geçirdim. Ali İsmail Korkmaz’ın duruşmalarına katıldığım için soruşturma geçirdim. Sendikamın çağrılarına katıldığım için soruşturma geçirdim. Nuriye Gülmen: 38 gün boyunca Ali İsmail uyanacak diye bekleyen Emel Annenin yaşlarına gözlerine şahidim. Ben her fırsatta o uyanacak diye oraya gittim.”
“Bitirdiğim tezimi bitirmedim diye haksız şekilde açığa alındım. Oysa ben onca emekle bitirdim. Ben hakkımı arayan bir insanım. Haksızlığa uğrayanların yanında olan bir insanım. Soruşturma geçirdiğim halde acısı olanı paylaşan insanım.”
“AKP iktidarı beni işimden atamaz. Ben ondan hesap soruyorum”
“Ben 9 Kasım’da o eyleme başladım. Kendi savunma yeteneğim ve direncim boyun eğmez! AKP iktidarı beni işimden atamaz! Ben ondan hesap soruyorum. Sadece işimi geri istiyorum. Hesap soruyorum.”
Nuriye Gülmen yorulduğu için 10 dakika ara istedi. Duruşmaya ara verildi.
Duruşmanın 2. oturumu başladı.
Nuriye Gülmen konuşmaya devam ediyor:
“Bu direniş bizim hakkımıza sözümüzdür. İşimizi geri istiyoruz olacağız dedik olduk. Yüksel direnişi devam etti. Gözaltına götürüyorlardı Kabahatler Kanunu ya da canları ne isterlerse öyle davranıyorlardı”
“OHAL vardı, kimse bir şeye yapmaya cesaret edemiyordu! Biz vardık, halk bunun farkında.”
“Taş duydu, beton duydu, bir siz duymadınız”
“Açlık grevimiz ve direnişimiz AKP’nin KHK’larının meşruluğunu ortadan kaldırdı! Haksız yere insanlar, hiç bir gerekçe gösterilmeden işlerinden atılıyor. Bu bu kadar kolay değil! Biz bunun bu kadar kolay olmadığını anlattık.”
“Bu KHK sonrası YÖK’le görüşmek istedik, karşımızda muhatap bulamadık! Topladığımız imzaları teslim etmek istedik.
İmzalar topladık, basın açıklamaları yaptık! Muhatap bulamadık! Acun Karadağ ne güzel ifade etmiş, ‘Taş duydu, beton duydu, bir siz duymadınız.’ Sonrasında açlık grevi kararı aldık.”
“Semih ile açlık grevi kararı sonrası gözaltına alındık. 5 gün TEM’de tutulduk. Adli kontrolle serbest kaldık. Tekrar Yüksel’e gittik. Açlık grevinin 75. günü gözaltına alındık, dosyalar üzerine oynamalar yapılarak, birleştirilerek tutuklandık.”
Dördüncü duruşma
İlk duruşma 14 Eylül tarihinde Ankara Adliyesi’nde görülmüş, ‘personel yetersizliği ve provokasyon ihtimali’ gerekçesiyle Özakça ve Gülmen Nuriye ve Semih duruşmaya götürülmemişti. İlk duruşmada Gülmen ve Özakça’nın tutukluluk hallerinin devamına ve savunmanın 3 avukatla sınırlandırılmasına karar verilmişti.
28 Eylül’de Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki salonda görülen duruşmaya Gülmen yine götürülmezken, sadece Semih Özakça katılmıştı. Özakça savunmasında, “Savunma yapması gereken, ufak bir açıklama bile yapmadan koltuklarında oturan AKP iktidarıdır” diyerek işlerine geri dönene kadar açlık grevine devam edeceklerini açıklamıştı. Özakça, sözlerini “Verin kararınızı perde kapansın” diyerek sonlandırmıştı.
Nuriye Gülmen’in getirilmediği 20 Ekim’deki duruşmaya ise Semih Özakça tekerlekli sandalyeyle getirilmişti. Duruşmada savcı, Gülmen ve Özakça’nın tutukluluk halinin devamını isterken, mahkeme heyeti ara kararında savuması alınmadığı için Gülmen’in tutukluluk halinin devamına ve bir sonraki duruşmaya getirilmesine, Özakça’nın ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar vermişti.
Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde çıkarılan Kanün Hükmünde Kararnamelerle (KHK) işine son verilen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın bugün davası görüldü.
Müdafi avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya Yüksel Caddesi’nde devam eden ‘işimizi geri istiyoruz’ eylemini sürdüren ve aynı davadan yargılanan Acun Karadağ, Veli Saçılık ile HDP ve CHP milletvekilleri ile çok sayıda kurum temsilcisi de katılıyor.
Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile işlerinden edilen ve açlık grevine başlayan akademisyen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın davası görülüyor. 254 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla yargılandığı davaya Semih Özakça tekerlekli sandalyeyle katıldı. Alkışlarla karşılanan Özakça salondakileri el sallayarak selamladı.
Duruşmayı izleyen gazeteci Gökhan Özbek salonda yaşananlara ve Gülmen’in konuşmasına ilişkin şu bilgileri paylaştı;
Açlık grevinin 179. gününde Nuriye ve Semih’e destek veren Esra Özakça sağ kolunda boyuna kadar kas rahatsızlığı başladığından kolu sargılı geldi.
Tarafların hazır edildiği duruşma başladı. Nuriye Gülmemen’in SEGBİS ile hastaneden ifadesi alınması için hazırlıklar başladı.
Nuriye Gülmen ile SEGBİS bağlahtısı kuruldu. Gülmen sözlerine “Yüksel direnişine, kendisini yalnız bırakmayan herkesi en içten duygularımla selamlıyorum” şeklinde başladı.
Bitkin ve yorğun olduğu gözlenen Gülmen salona el salladı. Salondakiler ise Gülmen’i alkışladı. Hakim seyircileri dışarı çıkaracağı uyarısı yaptı.
Gülmen aşırı zayıfladı
Aşırı zayıfladığı gözlenen Gülmen sağ elini kalbinin üstüne götürerek, kendisine destek olanların isimlerini sayarak gazetecilere ve sosyal medya kullanıcılarına teşekkür etti.
Nuriye Gülmen ifadesine şöyle devam etti: “Kendilerine destek olup ceza alan, cezaevlerine giren, gözaltına alınan Türkiye’nin dört bir yanındaki insanlara teşekkür ediyorum. İnsanlar açlığımızı paylaştılar. Yanımızda olan halkımıza yürekten teşekkür ediyorum. Terör demagojilerine inanmayıp bizim için birşeyler yapan herkese teşekkür ediyorum. En başından beri mahkemeye keyfi olarak getirilmedim. Mahkemelere katılmak istediğim halde. Başından beri mahkemeye keyfi olarak getirilmedim.”
“Numune Hastanesi’nde çok sağlıksız koşullar altında kalıyorum. Odada sürekli bir ışık yanıyor. Açlık grevindeki bir insan olmasam bile bu ışık altında uyuyamam. Çok kapsamlı bir savunma hazırladım. Ançak önce Nuriye Gülmen kimdir, neden açlık grevine başladı bunu anlatmak istiyorum. Bugün 254. gün.”
“254 gündür aç kaldım”
“Yemek yemek içgüdüsel bir davranıştır. Kimse kimseye talimatla istediğine 1 gün dahi aç kalın diyemez! 254 gündür aç kaldım”
Nuriye Gülmen savunma verirken yoruluyor. Refakatçisi olan kardeşi Beyza Gülmen su vererek yardımcı oluyor.
“Ben Eskişehir OGÜ’de araştırma görevlisiyim. Öğretim üyelerinin angarya işlerini kabul etmedim!”
“Mesai saatleri dışında katıldığım eylemlerden dolayı soruşturma geçirdim. Ali İsmail Korkmaz’ın duruşmalarına katıldığım için soruşturma geçirdim. Sendikamın çağrılarına katıldığım için soruşturma geçirdim. Nuriye Gülmen: 38 gün boyunca Ali İsmail uyanacak diye bekleyen Emel Annenin yaşlarına gözlerine şahidim. Ben her fırsatta o uyanacak diye oraya gittim.”
“Bitirdiğim tezimi bitirmedim diye haksız şekilde açığa alındım. Oysa ben onca emekle bitirdim. Ben hakkımı arayan bir insanım. Haksızlığa uğrayanların yanında olan bir insanım. Soruşturma geçirdiğim halde acısı olanı paylaşan insanım.”
“AKP iktidarı beni işimden atamaz. Ben ondan hesap soruyorum”
“Ben 9 Kasım’da o eyleme başladım. Kendi savunma yeteneğim ve direncim boyun eğmez! AKP iktidarı beni işimden atamaz! Ben ondan hesap soruyorum. Sadece işimi geri istiyorum. Hesap soruyorum.”
Nuriye Gülmen yorulduğu için 10 dakika ara istedi. Duruşmaya ara verildi.
Duruşmanın 2. oturumu başladı.
Nuriye Gülmen konuşmaya devam ediyor:
“Bu direniş bizim hakkımıza sözümüzdür. İşimizi geri istiyoruz olacağız dedik olduk. Yüksel direnişi devam etti. Gözaltına götürüyorlardı Kabahatler Kanunu ya da canları ne isterlerse öyle davranıyorlardı”
“OHAL vardı, kimse bir şeye yapmaya cesaret edemiyordu! Biz vardık, halk bunun farkında.”
“Taş duydu, beton duydu, bir siz duymadınız”
“Açlık grevimiz ve direnişimiz AKP’nin KHK’larının meşruluğunu ortadan kaldırdı! Haksız yere insanlar, hiç bir gerekçe gösterilmeden işlerinden atılıyor. Bu bu kadar kolay değil! Biz bunun bu kadar kolay olmadığını anlattık.”
“Bu KHK sonrası YÖK’le görüşmek istedik, karşımızda muhatap bulamadık! Topladığımız imzaları teslim etmek istedik.
İmzalar topladık, basın açıklamaları yaptık! Muhatap bulamadık! Acun Karadağ ne güzel ifade etmiş, ‘Taş duydu, beton duydu, bir siz duymadınız.’ Sonrasında açlık grevi kararı aldık.”
“Semih ile açlık grevi kararı sonrası gözaltına alındık. 5 gün TEM’de tutulduk. Adli kontrolle serbest kaldık. Tekrar Yüksel’e gittik. Açlık grevinin 75. günü gözaltına alındık, dosyalar üzerine oynamalar yapılarak, birleştirilerek tutuklandık.”
Dördüncü duruşma
İlk duruşma 14 Eylül tarihinde Ankara Adliyesi’nde görülmüş, ‘personel yetersizliği ve provokasyon ihtimali’ gerekçesiyle Özakça ve Gülmen Nuriye ve Semih duruşmaya götürülmemişti. İlk duruşmada Gülmen ve Özakça’nın tutukluluk hallerinin devamına ve savunmanın 3 avukatla sınırlandırılmasına karar verilmişti.
28 Eylül’de Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki salonda görülen duruşmaya Gülmen yine götürülmezken, sadece Semih Özakça katılmıştı. Özakça savunmasında, “Savunma yapması gereken, ufak bir açıklama bile yapmadan koltuklarında oturan AKP iktidarıdır” diyerek işlerine geri dönene kadar açlık grevine devam edeceklerini açıklamıştı. Özakça, sözlerini “Verin kararınızı perde kapansın” diyerek sonlandırmıştı.
Nuriye Gülmen’in getirilmediği 20 Ekim’deki duruşmaya ise Semih Özakça tekerlekli sandalyeyle getirilmişti. Duruşmada savcı, Gülmen ve Özakça’nın tutukluluk halinin devamını isterken, mahkeme heyeti ara kararında savuması alınmadığı için Gülmen’in tutukluluk halinin devamına ve bir sonraki duruşmaya getirilmesine, Özakça’nın ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar vermişti.
Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde çıkarılan Kanün Hükmünde Kararnamelerle (KHK) işine son verilen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın bugün davası görüldü.
Müdafi avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya Yüksel Caddesi’nde devam eden ‘işimizi geri istiyoruz’ eylemini sürdüren ve aynı davadan yargılanan Acun Karadağ, Veli Saçılık ile HDP ve CHP milletvekilleri ile çok sayıda kurum temsilcisi de katılıyor.
Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile işlerinden edilen ve açlık grevine başlayan akademisyen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın davası görülüyor. 254 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla yargılandığı davaya Semih Özakça tekerlekli sandalyeyle katıldı. Alkışlarla karşılanan Özakça salondakileri el sallayarak selamladı.
Duruşmayı izleyen gazeteci Gökhan Özbek salonda yaşananlara ve Gülmen’in konuşmasına ilişkin şu bilgileri paylaştı;
Açlık grevinin 179. gününde Nuriye ve Semih’e destek veren Esra Özakça sağ kolunda boyuna kadar kas rahatsızlığı başladığından kolu sargılı geldi.
Tarafların hazır edildiği duruşma başladı. Nuriye Gülmemen’in SEGBİS ile hastaneden ifadesi alınması için hazırlıklar başladı.
Nuriye Gülmen ile SEGBİS bağlahtısı kuruldu. Gülmen sözlerine “Yüksel direnişine, kendisini yalnız bırakmayan herkesi en içten duygularımla selamlıyorum” şeklinde başladı.
Bitkin ve yorğun olduğu gözlenen Gülmen salona el salladı. Salondakiler ise Gülmen’i alkışladı. Hakim seyircileri dışarı çıkaracağı uyarısı yaptı.
Gülmen aşırı zayıfladı
Aşırı zayıfladığı gözlenen Gülmen sağ elini kalbinin üstüne götürerek, kendisine destek olanların isimlerini sayarak gazetecilere ve sosyal medya kullanıcılarına teşekkür etti.
Nuriye Gülmen ifadesine şöyle devam etti: “Kendilerine destek olup ceza alan, cezaevlerine giren, gözaltına alınan Türkiye’nin dört bir yanındaki insanlara teşekkür ediyorum. İnsanlar açlığımızı paylaştılar. Yanımızda olan halkımıza yürekten teşekkür ediyorum. Terör demagojilerine inanmayıp bizim için birşeyler yapan herkese teşekkür ediyorum. En başından beri mahkemeye keyfi olarak getirilmedim. Mahkemelere katılmak istediğim halde. Başından beri mahkemeye keyfi olarak getirilmedim.”
“Numune Hastanesi’nde çok sağlıksız koşullar altında kalıyorum. Odada sürekli bir ışık yanıyor. Açlık grevindeki bir insan olmasam bile bu ışık altında uyuyamam. Çok kapsamlı bir savunma hazırladım. Ançak önce Nuriye Gülmen kimdir, neden açlık grevine başladı bunu anlatmak istiyorum. Bugün 254. gün.”
“254 gündür aç kaldım”
“Yemek yemek içgüdüsel bir davranıştır. Kimse kimseye talimatla istediğine 1 gün dahi aç kalın diyemez! 254 gündür aç kaldım”
Nuriye Gülmen savunma verirken yoruluyor. Refakatçisi olan kardeşi Beyza Gülmen su vererek yardımcı oluyor.
“Ben Eskişehir OGÜ’de araştırma görevlisiyim. Öğretim üyelerinin angarya işlerini kabul etmedim!”
“Mesai saatleri dışında katıldığım eylemlerden dolayı soruşturma geçirdim. Ali İsmail Korkmaz’ın duruşmalarına katıldığım için soruşturma geçirdim. Sendikamın çağrılarına katıldığım için soruşturma geçirdim. Nuriye Gülmen: 38 gün boyunca Ali İsmail uyanacak diye bekleyen Emel Annenin yaşlarına gözlerine şahidim. Ben her fırsatta o uyanacak diye oraya gittim.”
“Bitirdiğim tezimi bitirmedim diye haksız şekilde açığa alındım. Oysa ben onca emekle bitirdim. Ben hakkımı arayan bir insanım. Haksızlığa uğrayanların yanında olan bir insanım. Soruşturma geçirdiğim halde acısı olanı paylaşan insanım.”
“AKP iktidarı beni işimden atamaz. Ben ondan hesap soruyorum”
“Ben 9 Kasım’da o eyleme başladım. Kendi savunma yeteneğim ve direncim boyun eğmez! AKP iktidarı beni işimden atamaz! Ben ondan hesap soruyorum. Sadece işimi geri istiyorum. Hesap soruyorum.”
Nuriye Gülmen yorulduğu için 10 dakika ara istedi. Duruşmaya ara verildi.
Duruşmanın 2. oturumu başladı.
Nuriye Gülmen konuşmaya devam ediyor:
“Bu direniş bizim hakkımıza sözümüzdür. İşimizi geri istiyoruz olacağız dedik olduk. Yüksel direnişi devam etti. Gözaltına götürüyorlardı Kabahatler Kanunu ya da canları ne isterlerse öyle davranıyorlardı”
“OHAL vardı, kimse bir şeye yapmaya cesaret edemiyordu! Biz vardık, halk bunun farkında.”
“Taş duydu, beton duydu, bir siz duymadınız”
“Açlık grevimiz ve direnişimiz AKP’nin KHK’larının meşruluğunu ortadan kaldırdı! Haksız yere insanlar, hiç bir gerekçe gösterilmeden işlerinden atılıyor. Bu bu kadar kolay değil! Biz bunun bu kadar kolay olmadığını anlattık.”
“Bu KHK sonrası YÖK’le görüşmek istedik, karşımızda muhatap bulamadık! Topladığımız imzaları teslim etmek istedik.
İmzalar topladık, basın açıklamaları yaptık! Muhatap bulamadık! Acun Karadağ ne güzel ifade etmiş, ‘Taş duydu, beton duydu, bir siz duymadınız.’ Sonrasında açlık grevi kararı aldık.”
“Semih ile açlık grevi kararı sonrası gözaltına alındık. 5 gün TEM’de tutulduk. Adli kontrolle serbest kaldık. Tekrar Yüksel’e gittik. Açlık grevinin 75. günü gözaltına alındık, dosyalar üzerine oynamalar yapılarak, birleştirilerek tutuklandık.”
Dördüncü duruşma
İlk duruşma 14 Eylül tarihinde Ankara Adliyesi’nde görülmüş, ‘personel yetersizliği ve provokasyon ihtimali’ gerekçesiyle Özakça ve Gülmen Nuriye ve Semih duruşmaya götürülmemişti. İlk duruşmada Gülmen ve Özakça’nın tutukluluk hallerinin devamına ve savunmanın 3 avukatla sınırlandırılmasına karar verilmişti.
28 Eylül’de Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki salonda görülen duruşmaya Gülmen yine götürülmezken, sadece Semih Özakça katılmıştı. Özakça savunmasında, “Savunma yapması gereken, ufak bir açıklama bile yapmadan koltuklarında oturan AKP iktidarıdır” diyerek işlerine geri dönene kadar açlık grevine devam edeceklerini açıklamıştı. Özakça, sözlerini “Verin kararınızı perde kapansın” diyerek sonlandırmıştı.
Nuriye Gülmen’in getirilmediği 20 Ekim’deki duruşmaya ise Semih Özakça tekerlekli sandalyeyle getirilmişti. Duruşmada savcı, Gülmen ve Özakça’nın tutukluluk halinin devamını isterken, mahkeme heyeti ara kararında savuması alınmadığı için Gülmen’in tutukluluk halinin devamına ve bir sonraki duruşmaya getirilmesine, Özakça’nın ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar vermişti.
Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde çıkarılan Kanün Hükmünde Kararnamelerle (KHK) işine son verilen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın bugün davası görüldü.
Müdafi avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya Yüksel Caddesi’nde devam eden ‘işimizi geri istiyoruz’ eylemini sürdüren ve aynı davadan yargılanan Acun Karadağ, Veli Saçılık ile HDP ve CHP milletvekilleri ile çok sayıda kurum temsilcisi de katılıyor.
Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile işlerinden edilen ve açlık grevine başlayan akademisyen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın davası görülüyor. 254 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla yargılandığı davaya Semih Özakça tekerlekli sandalyeyle katıldı. Alkışlarla karşılanan Özakça salondakileri el sallayarak selamladı.
Duruşmayı izleyen gazeteci Gökhan Özbek salonda yaşananlara ve Gülmen’in konuşmasına ilişkin şu bilgileri paylaştı;
Açlık grevinin 179. gününde Nuriye ve Semih’e destek veren Esra Özakça sağ kolunda boyuna kadar kas rahatsızlığı başladığından kolu sargılı geldi.
Tarafların hazır edildiği duruşma başladı. Nuriye Gülmemen’in SEGBİS ile hastaneden ifadesi alınması için hazırlıklar başladı.
Nuriye Gülmen ile SEGBİS bağlahtısı kuruldu. Gülmen sözlerine “Yüksel direnişine, kendisini yalnız bırakmayan herkesi en içten duygularımla selamlıyorum” şeklinde başladı.
Bitkin ve yorğun olduğu gözlenen Gülmen salona el salladı. Salondakiler ise Gülmen’i alkışladı. Hakim seyircileri dışarı çıkaracağı uyarısı yaptı.
Gülmen aşırı zayıfladı
Aşırı zayıfladığı gözlenen Gülmen sağ elini kalbinin üstüne götürerek, kendisine destek olanların isimlerini sayarak gazetecilere ve sosyal medya kullanıcılarına teşekkür etti.
Nuriye Gülmen ifadesine şöyle devam etti: “Kendilerine destek olup ceza alan, cezaevlerine giren, gözaltına alınan Türkiye’nin dört bir yanındaki insanlara teşekkür ediyorum. İnsanlar açlığımızı paylaştılar. Yanımızda olan halkımıza yürekten teşekkür ediyorum. Terör demagojilerine inanmayıp bizim için birşeyler yapan herkese teşekkür ediyorum. En başından beri mahkemeye keyfi olarak getirilmedim. Mahkemelere katılmak istediğim halde. Başından beri mahkemeye keyfi olarak getirilmedim.”
“Numune Hastanesi’nde çok sağlıksız koşullar altında kalıyorum. Odada sürekli bir ışık yanıyor. Açlık grevindeki bir insan olmasam bile bu ışık altında uyuyamam. Çok kapsamlı bir savunma hazırladım. Ançak önce Nuriye Gülmen kimdir, neden açlık grevine başladı bunu anlatmak istiyorum. Bugün 254. gün.”
“254 gündür aç kaldım”
“Yemek yemek içgüdüsel bir davranıştır. Kimse kimseye talimatla istediğine 1 gün dahi aç kalın diyemez! 254 gündür aç kaldım”
Nuriye Gülmen savunma verirken yoruluyor. Refakatçisi olan kardeşi Beyza Gülmen su vererek yardımcı oluyor.
“Ben Eskişehir OGÜ’de araştırma görevlisiyim. Öğretim üyelerinin angarya işlerini kabul etmedim!”
“Mesai saatleri dışında katıldığım eylemlerden dolayı soruşturma geçirdim. Ali İsmail Korkmaz’ın duruşmalarına katıldığım için soruşturma geçirdim. Sendikamın çağrılarına katıldığım için soruşturma geçirdim. Nuriye Gülmen: 38 gün boyunca Ali İsmail uyanacak diye bekleyen Emel Annenin yaşlarına gözlerine şahidim. Ben her fırsatta o uyanacak diye oraya gittim.”
“Bitirdiğim tezimi bitirmedim diye haksız şekilde açığa alındım. Oysa ben onca emekle bitirdim. Ben hakkımı arayan bir insanım. Haksızlığa uğrayanların yanında olan bir insanım. Soruşturma geçirdiğim halde acısı olanı paylaşan insanım.”
“AKP iktidarı beni işimden atamaz. Ben ondan hesap soruyorum”
“Ben 9 Kasım’da o eyleme başladım. Kendi savunma yeteneğim ve direncim boyun eğmez! AKP iktidarı beni işimden atamaz! Ben ondan hesap soruyorum. Sadece işimi geri istiyorum. Hesap soruyorum.”
Nuriye Gülmen yorulduğu için 10 dakika ara istedi. Duruşmaya ara verildi.
Duruşmanın 2. oturumu başladı.
Nuriye Gülmen konuşmaya devam ediyor:
“Bu direniş bizim hakkımıza sözümüzdür. İşimizi geri istiyoruz olacağız dedik olduk. Yüksel direnişi devam etti. Gözaltına götürüyorlardı Kabahatler Kanunu ya da canları ne isterlerse öyle davranıyorlardı”
“OHAL vardı, kimse bir şeye yapmaya cesaret edemiyordu! Biz vardık, halk bunun farkında.”
“Taş duydu, beton duydu, bir siz duymadınız”
“Açlık grevimiz ve direnişimiz AKP’nin KHK’larının meşruluğunu ortadan kaldırdı! Haksız yere insanlar, hiç bir gerekçe gösterilmeden işlerinden atılıyor. Bu bu kadar kolay değil! Biz bunun bu kadar kolay olmadığını anlattık.”
“Bu KHK sonrası YÖK’le görüşmek istedik, karşımızda muhatap bulamadık! Topladığımız imzaları teslim etmek istedik.
İmzalar topladık, basın açıklamaları yaptık! Muhatap bulamadık! Acun Karadağ ne güzel ifade etmiş, ‘Taş duydu, beton duydu, bir siz duymadınız.’ Sonrasında açlık grevi kararı aldık.”
“Semih ile açlık grevi kararı sonrası gözaltına alındık. 5 gün TEM’de tutulduk. Adli kontrolle serbest kaldık. Tekrar Yüksel’e gittik. Açlık grevinin 75. günü gözaltına alındık, dosyalar üzerine oynamalar yapılarak, birleştirilerek tutuklandık.”
Dördüncü duruşma
İlk duruşma 14 Eylül tarihinde Ankara Adliyesi’nde görülmüş, ‘personel yetersizliği ve provokasyon ihtimali’ gerekçesiyle Özakça ve Gülmen Nuriye ve Semih duruşmaya götürülmemişti. İlk duruşmada Gülmen ve Özakça’nın tutukluluk hallerinin devamına ve savunmanın 3 avukatla sınırlandırılmasına karar verilmişti.
28 Eylül’de Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki salonda görülen duruşmaya Gülmen yine götürülmezken, sadece Semih Özakça katılmıştı. Özakça savunmasında, “Savunma yapması gereken, ufak bir açıklama bile yapmadan koltuklarında oturan AKP iktidarıdır” diyerek işlerine geri dönene kadar açlık grevine devam edeceklerini açıklamıştı. Özakça, sözlerini “Verin kararınızı perde kapansın” diyerek sonlandırmıştı.
Nuriye Gülmen’in getirilmediği 20 Ekim’deki duruşmaya ise Semih Özakça tekerlekli sandalyeyle getirilmişti. Duruşmada savcı, Gülmen ve Özakça’nın tutukluluk halinin devamını isterken, mahkeme heyeti ara kararında savuması alınmadığı için Gülmen’in tutukluluk halinin devamına ve bir sonraki duruşmaya getirilmesine, Özakça’nın ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar vermişti.