Ensar Nur’un haberine göreBrüksel’de faaliyetlerini sürdüren Solidarity with OTHERS derneği, nefret söylemi üzerine önemli çalışmalar yapıyor. Hizmet Hareketi mensuplarını ötekileştirmek ve onlara yapılan zulmü meşrulaştırmak için kullanılan “FETÖ(!)” ifadesinin bir nefret söylemi olduğuna dikkat çekiyor.
Solidarity with OTHERS, AKP hükümetinin öncülüğünde yürütülen Hizmet Hareketi mensuplarına yönelik nefret söylemi, şiddete teşvik ve ayrımcılık konusunda farkındalık yaratmak ve şiddete teşvikle mücadele etmek için raporlar yayınlıyor, medyada kullanılan nefret söylemlerini kayda geçiriyor.
UZMANLAR NEFRET SÖYLEMİNİ KONUŞTU
OTHERS derneği son olarak 11 Mayıs akşamı, önemli isimlerin katılımıyla bir webinar gerçekleştirerek “FETÖ(!)” nefret söylemini değerlendirdi. Gülen Hareketi’ne yönelik nefret söyleminin, ifade ve örgütlenme özgürlüğü üzerinde caydırıcı bir etkiye sahip olduğuna dikkat çekildi.
Webinar’a katılan uzmanlar Hizmet Hareketi’ne yönelik nefret söyleminin yol açtığı hukuksuzluklara ve zulümlere dikkat çekti:
Eski diplomat Ömer Güler, “Türkiye’de çok etkili bir sosyal kırım var. 8 milyonun etkilendiği bir nefret söylemi ve suçu söz konusu. 2015 Kasım seçimlerinden sonra bürokrasi ve siyaset dengesi bozuldu. 15 Temmuzdan sonra ise hiçbir denge kalmadı. Türkiye gün geçtikçe parti-devleti haline geldi” dedi.
İletişim profesörü Vedat Demir, “Hükümet, Gülen Hareketi’ni toplumun tek düşmanı haline getirerek toplumun geri kalanını yanında tutmaya çalışıyor. Hükümet varlığını ve gücünü Gülen Hareketi üzerinde oluşturduğu cadı avı ve nefret söylemine borçlu” ifadelerini kullandı.
Anayasa hukuku profesörü Hüseyin Demir, “Hükümetin ötekileştirme ve kimlik siyasetinin bir sonucu olarak Gülen Hareket’i mağdur edildi. Hükümet, kamunun söylemini manipüle etmek ve siyasal tartışmayı başka alana taşımak için yeni bir düşman icat etti ve FETÖ nefret söylemini bir araç olarak kullandı” dedi.
Sosyolog Hilal Akdeniz ise toplumda en gencinden en yaşlısına yayılan “FETÖ” nefret söyleminin, sosyolojik bir mühendislikle düzeltilmesi ve tekrardan inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.
Hukukçu Prof. Dr. Kemal Şahin, Gülen Hareketine yönelik devam eden nefret söyleminin, insanlığa karşı suç teşkil edecek boyuta ulaşmış devletin yürüttüğü bir plan kapsamında değerlendirilmesinin şart olduğunun altını çizdi.
OTHERS ÖNEMLİ ÇALIŞMALARA İMZA ATIYOR
OTHERS, Gülen Hareketi mensuplarına yönelik nefret söylemine odaklanan medya tarama çalışması kapsamında, tüm ulusal gazetelerde ve siyasetçilerin konuşmalarında yer alan, önceden belirlenmiş tüm anahtar kelime ve ifadeleri (örneğin, feto, hain, darbeci, virüs, suikastçı, ajan, kukla, dış güçlerin uşağı) özel bir program aracılığıyla taradı.
Ulaşılabilen gazete ve internet haber sitelerinden anahtar kelime içeren haber metinleri ve köşe yazıları okunarak nefret söylemi içeren metinler tespit edildi.
Haber metinleri, köşe yazıları, siyasetçilerin söylemleri ve diğer açıklamalardaki nefret söyleminin tespitinde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 1997 yılında kabul ettiği tavsiye kararları esas alındı. Bu kapsamda, Gülen Hareketi olarak tanımlanan gruba yönelik ayrımcılık ve düşmanlık şeklinde ifade edilen, hoşgörüsüzlüğe dayalı nefret biçimlerini yayan, kışkırtan, teşvik eden veya meşrulaştıran her türlü ifade biçiminin tespit edilmesi amaçlandı.
Belirlenen amaç ve kapsam doğrultusunda nefret söylemi içerdiği tespit edilen metinler, benimsedikleri söylemin niteliğine göre kategorilere ayrılıyor:
Grup 1- Hoşgörüsüzlük: (Abartma, dayatma, çarpıtma) Bir kişinin davranışından veya bir olaydan yola çıkarak bir topluluğa yönelik olumsuz genellemeler, çarpıtmalar, abartmalar ve olumsuz referanslar içeren söylemler (örneğin, ‘sülük, sahtekar, virüs’…)
Grup 2- Haklara ve saygınlığa saldırı: (küfür, hakaret, aşağılama) doğrudan bir gruba küfür etme, bir topluluk hakkında aşağılayıcı ifadeler (örneğin ‘darbeci’, ‘hain’, ‘casus’)
Grup 3- Düşmanlığa, ayrımcılığa ve şiddete tahrik: Bir topluluk hakkında düşmanca, şiddet içeren ifadeler içeren söylemler (örn. ‘FETÖ, kan lobisi, ihanet çetesi’)
Grup 4- Soykırım/insanlığa karşı suç işlemeye kışkırtma (örn. cariye yapma, imha, enterne etme…)