Suriye ve İsrail’in kısa süre içinde bir güvenlik anlaşmasına imza atması bekleniyor. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için New York’ta bulunan Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, bir anlaşma sağlanmadığı takdirde Ortadoğu’nun yeni bir kargaşa ile karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.
“Biz İsrail’den korkuyoruz, endişeleniyoruz. Bunun tersi olmuyor” diyen Şara, kendilerinin anlaşmaya hazır olduğunu ve İsrail’e sorun çıkarmadıklarını ancak karşı tarafın niyetinden emin olamadıklarını söyledi. Şara, “İsrail’in müzakereleri oyalaması ve hava sahamızı ihlal edip topraklarımıza girmekte ısrar etmesi riskler barındırıyor” dedi.
Suriye Cumhurbaşkanı’ndan kısa süre önce gazetecilere konuşan ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ise bir anlaşmanın “yakın” olduğunu ifade etti. Barrack, müzakere edilen anlaşmanın İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarını durdurması karşılığında Suriye’nin İsrail sınırına yakın bölgelere silahsızlandırmasını öngördüğünü belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın anlaşma duyurusunu bu hafta yapabilmek için çok uğraştığını ancak yeterince hızlı ilerleme sağlanamadığını belirten Barrack, yine de tarafların “sürece iyi niyetle yaklaştığını” belirtti.
İsrail’in şartları neler?
İsrail, “radikal İslamcı” gördüğü Şara yönetimine düşmanca yaklaşıyor. Beşar Esad’ın devrildiği 8 Aralık 2024’ten bu yana İsrail savaş uçakları Suriye’ye binden fazla hava saldırısı düzenledi. Güney sınırından Suriye’ye giren İsrail askerleri de yüzlerce kara operasyonu gerçekleştirdi.
Bu saldırılarda genelde Suriye ordusunun teçhizatları, hava üssü pistleri ve depolar gibi askeri altyapı hedef alındı. İsrail, başkent Şam’da Suriye Savunma Bakanlığı binasını da bombaladı.
Peki tarafların müzakere ettiği anlaşma ne öngörüyor?
Axios haber sitesinden Barak Ravid’in haberine göre, yeni metin, Suriye ve İsrail arasındaki 1974 tarihli anlaşmanın yerini alacak. İsrail, Esad rejiminin çökmesinin ardından sınırın Suriye tarafındaki tampon bölgeyi işgal ederek 1974 tarihli anlaşmayı ihlal etmişti.
Yeni anlaşmanın ise İsrail’in 1979’da Mısır’la yaptığı barış anlaşmasına benzeyeceği belirtiliyor. Mısır anlaşması Sina Yarımadası’nı A, B ve C olmak üzere üç bölgeye ayırmış ve İsrail sınırına olan mesafeye bağlı olarak farklı seviyelerde askeri düzenlemeler ve silahsızlandırma önlemleri getirmişti.
Teklife göre, Sina’daki gibi Şam’ın güneybatısı üç ayrı bölgeye ayrılacak ve Suriye buralarda farklı düzeylerde asker ve silah bulundurabilecek. İsrail sınırına en yakın noktada ağır silahlar veya askeri birlikler yer almayacak. Suriye burada güvenliği ancak polis gücü ile sağlayabilecek.
Buna karşın İsrail, işgal ettiği Suriye topraklarındaki varlığını ise sürdürecek. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Pazar günü yaptığı açıklamada, Suriye içinde ellerinde tuttukları topraklardan vazgeçmeye niyetleri olmadığını söyledi, ayrıca Dürzi azınlığın yaşadığı köylerde güvenliği sağlamaya devam edeceklerini belirtti.
Sünni Arap kabileler ve Şam yönetimine bağlı güçlerin geçtiğimiz aylarda Dürzi yerleşimlerini hedef alan saldırıları üzerine İsrail, “Dürzileri korumak” gerekçesiyle Suriye ordusuna ait hedefleri bombalamıştı.
Anlaşmanın İsrail savaş uçaklarının İran’a erişmesine izin verilmesini de şart koşacağı belirtiliyor. Böylesi bir madde, İran’a yönelik olası hava saldırılarına imkân tanıyacaktır.
Suriye’de İsrail’e taviz endişesi
Suriye’de mevcut hükümete şüpheyle bakan bazı muhalifler, ülkedeki iç karışıklıklar, ABD’nin mali desteğine olan ihtiyaç ve zayıf askeri kapasite nedeniyle Şara’nın İsrail’e çok fazla taviz vermek zorunda kalmasından endişe ediyor.
Şara New York’taki açıklamaları sırasında, anlaşma ile İsrail’in güvenlik kaygıları giderilirken Suriye’nin egemenliğinin de korunmasını umduğunu söyledi.