Kara’nın sosyal medya platformu X’te yaptığı konuyla ilgili paylaşımları şöyle:
- Kıymetli dostlarım! Bakanın (Ali Yerlikaya) duyurduğu salı günü yapılan dronelu ‘Kıskaç Operasyonu’nda beni de gözaltına aldılar. Gelen ekip hasta olduğumu bildiği için gayet hassasiyet gösterdi, bu iyi. Emniyette 4-5 saat sorgunun ardından savcılık sorgusu ve tutukluluk talebiyle mahkemeye sevkedildim.
- Geçen sene hasta tutuklularla ilgili tivitlerimi ‘propoganda’ kabul edip dijital metaryellere el koymuşlardı. Oradaki inceleme de beni arayan soran belki yüzlerce kişiden hakkında inceleme yapılan 20-25 kişiyi tanıyıp tanımadığımı, whatsapp yazışmalarını, cezaevinden çıktığım zaman ortak olduğumuz ve mali krizde olan kreşimizi satıp ortaklarla alacak-verecek yazışmalarını sordular da sordular.
- En önemli problemleri gerçekten terörist olduğumuza kendilerini o kadar inandırmışlar ki birlikte çalıştığım benim geçmişim olan ınsanların beni arayıp geçmiş olsun demelerini bile örgüt ihyası görmeleri.
- “AİHM’nin verdiği ihllal kararlarını (Yalçınkaya kararı) duymadınız mı?” diye hatırlatınca alaycı bir gülüş sergiliyorlar. Can ciğer arkadaşımın vefatını öğrenip eşine üç beş kuruş göndermemi karşıma çıkardılar.
- Bir tek annemle görüşmemiz konu olmadı. Telefonu oğlunun üzerine kayıtlı abimle 188 defa görüşmüşüz, bunu da öğrenmiş oldum.
- Ben evden çalışan nadir dışarı çıkan biriyim. Cezaevinde kırılıp tedavi edilmeyen elimin bir seri ameliyatı gerekli onun için biriktirdiğim paraya el konuldu. Bu ara MR’lar çekildi, ameliyat olacaktım. Velhasıl Adli Tıp’tan ‘cezaevinde kalamaz’ raporu olduğu için ki zaten mahkumum, ev hapsiyle bıraktılar. Bu ara sık sık hastane işlerim var, bakalım ne olacak.
- Şunu da ekleyeyim; kriminalize etme çabaları boşuna. Ben ülkemde normal bir vatandaş gibi yaşamaya devam edeceğim. Korkacak, çekinecek, utanacak hiç bir şeyim yok ve milletin faydasına ne görüyorsam onu yapmaya devam edeceğim. Ben halkım halk!