15 Temmuz’un üzerinden 6 yıl geçti. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Allah’ın lütfu’ olarak tanımladığı 15 Temmuz’la ilgili onlarca soru cevaplanmayı bekliyor ancak hiç kimsenin ‘gerçeğin peşine düşmek’ gibi bir derdi yok.
Zaman su gibi akıp gidiyor… Peki aradan geçen 6 yılda 15 Temmuz’la ilgili ne öğrendik? İktidara göre darbenin arkasında Cemaat var; ancak sorun şu ki geçen 6 yılda ortaya çıkan belgeler ve tanık ifadeleri rejimi yalanlıyor. Hükümet temsilcilerinin söylemlerinin aksine, 15 Temmuz’un arkasında AKP’nin olduğu iddiaları daha da güçlendi.
Neler biliyoruz?
15 TEMMUZ ARAŞTIRILSIN ÖNERGESİNİ AKP VE MHP REDDETTİ
Fethullah Gülen Hocaefendi, 15 Temmuz’un hemen ardından yaptığı açıklamada, 15 Temmuz’un araştırılması için uluslararası bir komisyon kurulmasını ve bu komisyonun açıklayacağı raporu peşinen kabul ettiğini açıkladı. İyi Parti’nin ‘15 Temmuz’un araştırılması önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Cumhur İttifakı, 15 Temmuz’un araştırılmasından neden rahatsız oluyor?
ERDOĞAN DARBEYİ NE ZAMAN ÖĞRENDİ?
Recep Tayyip Erdoğan’ın darbeyi ne zaman öğrendiği konusunda da 5 farklı açıklaması var. 6 yıldır Erdoğan’ın darbeyi ‘ne zaman’ öğrendiğini bile öğrenemedik!
Rusya Devlet başkanı Putin’in danışmanlarından Alexandr Dugin’in darbe girişimi istihbaratını Erdoğan’a 14 Temmuz’da ilettiği iddiasını da aktaralım.
KOMİSYON RAPORU CEMAAT HAKLI ÇIKAR DİYE YAYINLANMIYOR
15 Temmuz Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun raporunun da ‘Cemaat’i haklı çıkardığı için’ yayınlanmadığı bizzat komisyonun başkanvekili Selçuk Özdağ tarafından itiraf edildi. Özdağ’ın ‘teyit’ ettiği bilgiye göre, komisyon raporu, bazı önemli hukukçuların ‘uluslararası alanda AKP’yi zor durumda bırakıp, Cemaat’i haklı çıkaracağı’ yönündeki telkinleri nedeniyle yayınlanmamıştı.
15 TEMMUZ GECESİ DAĞITILAN SİLAHLAR
15 Temmuz öncesinde ve sonrasında AKP rejimi tarafından kim olduğu belli olmayan sivillere Kalaşnikoflar dağıtıldığı ortaya çıktı. Suç örgütü lideri Sedat Peker’e göre silahlar İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatıyla dağıtılmıştı.
Bu konuyla ilgili iktidar kanadından yalanlama bile gelmedi. Aksine, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, bu tür tartışmaların 15 Temmuz’u hem içeride hem de uluslararası alanda itibarsızlaştırdığını söyledi. Türkiye, binlerce uzun namlulu silahın kimlere ve hangi gerekçelerle dağıtıldığını bilmiyor.
ERDOĞAN’DAN BİNALİ YILDIRIM’A 15 TEMMUZ AYARI
Gazeteci Yazar Levent Gültekin’in ‘Yaklaşan Kasırga’ isimli yeni kitabında 15 Temmuz’a ilişkin çok önemli notlar yer alıyor. Gültekin’in ‘sağlam’ üst düzey bürokratlardan aktardığı bilgilere göre Erdoğan, kendisine 15 Temmuz’la ilgili sorular soran dönemin başbakanı Binali Yıldırım’a, “Binali! Bir daha 15 Temmuz’la ilgili bir soru sorduğunu duymayacağım.” diyerek azarlıyor. Erdoğan, sohbetin devamında ise Yıldırım’ı, 15 Temmuz’u bir daha karıştırmaması konusunda uyarıyor.
Binali Yıldırım, geçtiğimiz yıllarda AA’nın Editör Masası’nda kendisine yöneltilen, “Hoşunuza gitmeyen bir proje oldu mu? sorusuna, “Hoşuma gitmeyen proje 15 Temmuz!” diyerek cevap vermişti. Erdoğan, Binali Yıldırım’ın 15 Temmuz’la ilgili sorusuna neden tepki gösteriyor?
İHBARCI 14,45’TE MİT’E GELİYOR
İhbarcı Binbaşı H.A, 15 Temmuz günü saat 14.45’te MİT’e gelerek teşkilata baskın yapılacağını söylemesine rağmen darbe neden engellenmedi sorusuna 6 yıldır bir cevap verilemiyor.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın böyle bir bilgiyi aldıktan sonra araması gereken ilk kişi dönemin Başbakanı Binali Yıldırım. Ancak aramıyor. Binali Yıldırım’ın açıklamalarına göre kendisinin darbeden haberi yok. Hakan Fidan, Erdoğan’ı da aramıyor. Erdoğan da darbeyi eniştesinden öğrendiğini açıklamıştı.
Peki ne yapıyor Hakan Fidan; dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a gidiyor. Saatlerce görüşüyorlar Genelkurmay’da… Ne konuştuklarını kimse bilmiyor. Zira iki isim de Erdoğan tarafından korumaya alındı, sorgulanamıyor.
ASKERİ YARGI MENSUPLARINA KUMPAS DEŞİFRE EDİLDİ
Askeri hakimlerin yargılandığı 15 Temmuz’a ilişkin davada mahkemenin talebi üzerine gönderilen ‘sözde’ delil klasöründe ortaya çıkan fişleme listesiyle, sözde sıkıyönetim görevlendirme listesinin hemen hemen aynı olduğu ortaya çıktı.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) üyesiyken resen emekli edilen Hakim Albay, Dr. Cemil Çelik, söz konusu iki listede yer alan ‘hataların’ bile aynı olduğunu örnekleriyle yayınlandı. Askeri hakim ve savcılar söz konusu fişleme listesi dayanak gösterilerek ihraç edilmiş hatta tutuklanmıştı. Ancak yargılamalarda ‘en önemli delil’ olarak gösterilen ‘sıkıyönetim görevlendirme listesi’nin de fişlemeciler tarafından hazırlandığı ortaya çıkmasına rağmen mahkemenin kararı değişmedi.
AK Parti İstanbul eski İl Başkanı Selim Temurci: (15 Temmuz darbe girişimi) Sevdiklerimi korumak için, onları aç kurtların önüne atmamak için susuyorum. Seçim gecesi her şeyi konuşacağız. pic.twitter.com/XKIWwIMvJV
— İBB Haber (@ibbhabercomtr) July 14, 2022
SELİM TEMURCİ: SEVDİKLERİMİ KORUMAK İÇİN SUSMAK ZORUNDAYIM
15 Temmuz’da AKP’nin İstanbul İl Başkanlığı koltuğunda oturan Selim Temurci, geçtiğimiz hafta katıldığı bir televizyon programında, “15 Temmuz’da sokağa çıkın dediğim ve kanını döken adamların hukukunu korumak, sevdiklerimi korumak, işini aşını kaybetmelerini engellemek için mecburen bu konuda susmak zorundayım. İnsanlara nasıl zulmettiklerini görüyoruz.” diyor. İktidar değiştiğinde bildiklerini anlatacakmış!
Selim Temurci, daha önce Sedat Peker’in silah dağıtımı iddialarını da doğrulamıştı. Ancak 15 Temmuz konusunda ‘korktuğu için’ susmak zorunda olduğunu anlatıyor.
KEMAL ALBAYRAK: 15 TEMMUZ KİME YARADI?
AKP’nin kurucularından eski milletvekili Kemal Albayrak, önceki gün önemli paylaşımlarda bulundu. 15 Temmuz’un rejim değişikliğine, kıyımlara, ekonomik çöküntüye, adaletsizliğe, servet değişimine, mafya işbirliğine, neden olan iç ve dış istihbaratın birlikte düzenlediği ancak kirli bilgilerle halkın başka alanlara yönlendirildiği bir plan’ olduğunu anlatan Albayrak, “15 Temmuz aydınlatılmadığı sürece halen hikayeler anlatılmaya, kahramanlık söylemleri yazılmaya devam eder. Muhalefet bunun üzerine gitmelidir. Bunu planlayan alçakların perde arkasındaki asıl ortakları bulunmalıdır. Bu kimlere uzanıyor çıkartılmalıdır. Kimlere silah dağıtıldı niçin?” yazdı. 15 Temmuz’un kime yaradığı sorusunu tekrar ve tekrar sordu: “15 Temmuz kime yaradıysa failleri onda aramak lazım. Çünkü millete yaramadı, ülkeye yaramadı. Peki kimlere yaradı? Bunu sorgulayan bağımsız yargı ve TBMM kesinlikle araştırması lazım. Cesaretle bunu yapan alçakların çıkartılması şarttır. Hainler çıksın.”
EN BÜYÜK KORKULARI; YA CEMAAT HAKLI ÇIKARSA!
İktidar ve medyasının aralarında asker, polis, doktor, öğretmen, savcı, hakimlerin de bulunduğu on binlerce kamu görevlisini bir gecede ‘hain ve darbeci’ ilan ederek gerçek failleri gizlediği düşüncesi her geçen gün ağırlık kazanıyor. Ancak muhalefette 15 Temmuz’la ilgili ‘ölüm’ sessizliği hakim. Ağızlarını bıçak açmıyor.
15 Temmuz’da Cemaat’in ‘masum’ olduğuna dair kanıtlar sadece iktidarı değil, muhalefeti ve sözde muhalif basını da endişelendiriyor. Sözde muhalif gazeteciler, katıldıkları televizyon programlarında ‘Ya Cemaat haklı çıkarsa’ demekten çekinmiyor.
İktidarıyla, muhalefetiyle Türkiye tam anlamıyla bir ‘çadır tiyatrosu’na dönmüş durumda… Muhalefet, rejimin hukuksuzluklarını meşrulaştırmaktan başka hiç bir işe yaramıyor…