AKP iktidarı, yıllardır Türkiye’nin büyük projelerinin “yerli ve milli” olduğunu, dışa bağımlılığın ortadan kaldırıldığını iddia ediyor. Ancak yapımını Rönesans Holding’in üstlendiği Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Yüksek Standartlı Hızlı Tren Hattı projesi, gerçeğin başka türlü olduğunu gösterdi.
İhale Saray’a
Türkiye’nin en uzun demiryolu projelerinden biri olan 286 kilometrelik Mersin-Adana- Osmaniye-Gaziantep Yüksek Standartlı Hızlı Tren Hattı projesi, pazarlık usulüyle 14 Temmuz 2020’de ihale edildi. İhaleyi, Rönesans Holding’e bağlı REC İnşaat, 6 milyar 750 milyon liralık (o günkü kurla 984 milyon dolar) teklifle kazandı.
286 kilometre uzunluğunda ve 5 etaptan oluşan bu dev altyapı yatırımına dair finansman ve tedarik süreçleri, dışa bağımlılığın ne kadar derinleştiğini gözler önüne seriyor. Bu projeye İngiltere tarafından sağlanan 30 milyar liralık kredi, millilik iddialarının gerçeği yansıtmadığını ortaya koydu.
İngiltere’den şartlı 30 milyar
İngiltere, projeye finansman sağlamak için 680 milyon Sterlin (yaklaşık 30 milyar TL) tutarında bir kredi sağladı. Ancak, kredi verilmesinin önünde önemli bir şart vardı.
İngiltere’nin ihracat kredi kuruluşu UK Export Finance (UKEF), sağlanan kredinin karşılığında projedeki rayların, elektronik altyapının, sürdürülebilirlik danışmanlık hizmetlerinin, katener sisteminin ve mekanik bileşenlerin tamamının İngiliz firmalarından temin edilmesini istedi.
Bu şart, Türkiye’nin “milli” projeler konusunda dile getirdiği iddialarla çelişti, çünkü kritik altyapı unsurları dışarıdan karşılanıyordu.
Projenin her aşamasında
Projede kullanılacak rayların temini için İngiltere’nin British Steel firması devreye girdi. Şirket, Hull City yakınlarındaki Scunthorpe tesislerinde ürettiği 36 metrelik rayları Türkiye’ye sevk etmeye başladı.
İngiliz medyası, bu anlaşmayı “British Steel milyonlarca Sterlinlik sözleşme imzaladı, on binlerce ton ray temin edecek” şeklinde duyurdu. Proje sürecinde İngiliz firmalarının etkisi oldukça büyüktü ve bu durum, “milli” projeler söylemiyle yine ters düştü.
Kredi İngiliz bankalarından
İngiltere’nin verdiği kredinin finansmanında yalnızca İngiltere’nin ihracat kredi kuruluşu yer almakla kalmadı, dünya çapındaki büyük bankalar da sürece dahil oldu. ABD’nin JP Morgan, Hollanda’nın ING Bank ve Fransız BNP Paribas gibi dev finans kuruluşları, kredinin sağlanmasında rol oynadı.
Ayrıca, İtalyan ve Avusturyalı ihracat kredi kuruluşları SACE ve OeKB de bu finansmanı destekledi. Projenin finansmanının büyük kısmının yabancı bankalardan sağlanması, Türkiye’nin milli projeler konusundaki iddialarını sorgulatan bir diğer nokta oldu.
Hangi millilik?
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP iktidarı, büyük projelerin “milli” olduğu yönünde sıkça açıklamalarda bulunsa da, Mersin-Adana-Gaziantep Hızlı Tren Hattı’nın gerçeği bambaşka bir tabloyu ortaya koyuyor.
Millilik söylemi
Bu projede, neredeyse her aşama yabancı firmalar tarafından karşılanıyor. İngiliz çelik firmaları ray üretiminden, yabancı bankalar finansmana kadar birçok kilit alanda yer alıyor. Bu durum, AKP’nin “her şey milli” söylemiyle çelişiyor ve dışa bağımlılığın boyutlarını gözler önüne seriyor.
Türkiye’nin gelecekteki büyük projelerinde de yabancı sermayenin etkisinin ne kadar belirleyici olacağı bu proje ile bir kez daha ortaya çıkıyor.