Prof. Özer Sencar’ın başkanlığını yürüttüğü MetroPOLL tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’nin Nabzı Ekim 2018 Araştırması” ekonomiden iç ve dış politikaya, yerel seçimlere ve gündemdeki sıcak tartışma konularına ilişkin çarpıcı sonuçları açığa çıktı
16-23 Ekim tarihlerinde, bin 895 kişiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle, 26 bölgede ve 28 ilde gerçekleştirilen araştırmada, ‘bu Pazar seçim olsa’ diye başlayan sorusuna verilen yanıtlarda AKP oyları yüzde 34.1, CHP yüzde 21.3, MHP yüzde 10.3, HDP yüzde 8.3, İYİP yüzde 7.7 ve SP yüzde 1,6 olarak görünüyor.
Kararsızlar yüzde 4.9, sandığa gitmeyeceğini söyleyenler yüzde 5.6 ve yanıt vermeyenler yüzde 5.6 oranında… Kararsızların, protest seçmenlerin ve yanıt vermeyenlerin dağıtılması sonrasında ise oy oranları şöyle oluyor: AKP yüzde 40.7, CHP yüzde 25.4, MHP yüzde 12.3, HDP yüzde 9.9, İYİP yüzde 9.2, SP yüzde 1.9 ve diğer partiler yüzde 0.6.
Seçmenlerin gelir düzeyine göre siyasi tercihlerinde AKP en yoksulların yüzde 38.2’sinin, en üst gelir gruplarının ise yüzde 26.8’inin oyunu alırken, CHP’nin yoksullardan aldığı oy yüzde 19.3’te kalıyor. Üst gelir gruplarında CHP oyları yüzde 24.4 olurken, diğer muhalefet partileri ağırlıkla orta gelir gruplarından oy alıyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 56.2’si ülkenin kötüye gittiği düşüncesinde. İyiye gittiğini düşünenlerin oranı eylül ayına göre 2 puan artarak yüzde 24’e yükselirken, olumlu algı yüzde 50 ile AKP, yüzde 27 ile MHP seçmeninde yoğunlaşıyor.
Diğer yandan Türkiye’nin en önemli sorununun ekonomi olduğunu söyleyenler ocak ayında yüzde 24 iken, ekim ayında yüzde 54.6’ya yükselmiş durumda. ‘Terör önemli sorun’ diyenler ise ocaktaki yüzde 24.7’den, ekimde yüzde 5.6’ya gerilemiş.
Eğitimi önemli sorunlar arasında görenler yüzde 4.6’dan 6.1’e yükselirken, ‘Kürt sorunu önemli’ diyenler yüzde 2.2’den ekimde yüzde 0.2’ye düşmüş.
F….’yü sorunlar arasında sayanlar yüzde 0.8’den 0.3’e, ‘dış güçler’ diyenler yüzde 2.4’ten yüzde 1.9’a inmiş. Adaletsizlik ve toplumsal kutuplaşmayı ülkenin önemli sorunları arasında görenler de, yükselişe geçmiş durumda.
Ekonominin en önemli sorunların ilk sırasına yükselmesine paralel olarak, geçim şartlarının kötüye gittiğini söyleyenler yüzde 63’e ulaşmış bulunuyor. Muhalefet partilerinin seçmenleri, yüzde 83-97 arasında geçim şartlarının kötüleştiğini söylerken, AKP seçmeni içinde de bu görüşü savunanların yüzde 42.2’ye yükselmesi dikkat çekiyor!
Bu arada Erdoğan yönetimini, enflasyonla mücadelede ‘başarısız’ bulanlar yüzde 46 olurken, enflasyonla topyekûn mücadele programının başarısız olacağını düşünenlerin oranı yüzde 52.2. Enflasyonun zabıtalarla düşürüleceğine inanmayanların yüzde 60’a yükselmesinin yanında, son altı ayda gelir kaybı yaşadığını söyleyenler yüzde 60, giderlerinin arttığını, gelirlerinin yetmediğini ifade edenlerin oranı yüzde 79!
Enflasyonun yüzde 30’un üzerine çıkacağını öngörenlerle, yüzde 25-30 arasında olacağını düşünenlerin toplamı yüzde 51’e çıkarken, yüzde 20-25 arasında olmasını bekleyenler yüzde 19.6 oranında. Dolayısıyla her koşulda “enflasyonun çift haneli ve yüzde 20’lerin üzerinde olacağını” düşünenler yüzde 71’i buluyor.
MetroPOLL Araştırması’nın çarpıcı sonuçlarından birisi ise ekonomi yönetimine güvensizliğin ve ekonominin iyi yönetilmediğini düşünenlerin yükselişe geçmiş olması. AKP’lilerin üçte biri, Erdoğan hükümetine ve Berat Albayrak’ın ekonomi paketlerine destek beyan eden MHP’lilerin yüzde 60.3’ü ekonominin kötü yönetildiğini belirtiyor.
Cumhurbaşkanının “Ülkede ekonomik sıkıntı yok” sözlerine inanmadıklarını ifade edenlerin oranı yüzde 71’i bulurken, ekonomide sıkıntının da ötesinde kriz olduğu görüşünü beyan edenlerin oranı ise yüzde 80. AKP’lilerin yüzde 63.4’ü, MHP’lilerin yüzde 93’ü ve CHP’lilerin de yüzde 97’si ağır bir ekonomik kriz olduğu görüşünde.
Ekonomideki şikâyetlerin başında yüzde 46,1 ile enflasyon, yüzde 17 ile kurlardaki artış yüzde 9.5 ile kötü yönetim ilk üç sırayı paylaşıyor.
Araştırmadaki bu tabloya karşın raporda; “Ekonomideki olumsuz gidişe rağmen AKP seçmeninin sadece yüzde 18’i partisine inancının azaldığını söylüyor. Bu oran CHP’de yüzde 23, MHP’de yüzde 31, İYİ Parti’de yüzde 21,7 ve HDP’de yüzde 17,5” tespitine yer veriliyor.
Muhalefet partilerinin halkın ve ülkenin ekonomik sorunlarına yeterince ilgi göstermediğini düşünenlerin oranının yüzde 46 olduğuna dikkat çekiliyor.
Ekonomik sorunları gündeme getirmekte, çözüm önermekte partilerini yetersiz bulanların oranı CHP’de yüzde 42.5, MHP’de yüzde 59, İYİ Parti’de yüzde 60 ve HDP’de yüzde 58 düzeyinde.
MetroPOLL’ün Ekim 2018 Araştırması’nda, gündemdeki iç ve dış politika sorunları, uluslararası gerilimler, Cemal Kaşıkçı cinayeti, Rahip Brunson Krizi, İş Bankası’nda CHP’nin temsil ettiği Atatürk hisselerinin Hazine’ye devri tartışmalarına yönelik, oldukça ilginç sonuçlar gözleniyor.
Uluslararası liderlere güven konusunda 10 puan üzerinden yapılan değerlendirmede halkın Trump’a güveni 2017’ye göre yüzde 3.8’den 1.8’e gerilerken, Merkel ve Macron’a güvende de sırasıyla 3.7’den 2.6’ya ve 3.1’den 2.1’e iniş söz konusu.
Buna karşılık Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e olan güven yükselişte. Putin Türkiye halkı nezdindeki güvenini geçen yılın yüzde 3.1 seviyesinden bu yıl ekim ayı itibarıyla yüzde 3.7’ye yükselterek yabancı liderler arasında ilk sıraya yükselmiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev yapış tarzına verilen destek ve onay, bir önceki araştırmaya göre 2 puan düşüşle yüzde 40’a inerken, Erdoğan’ın tarzını onaylamayanlar yüzde 46’ya yükselmiş durumda.
AKP ile MHP arasındaki yerel seçim ittifakı müzakerelerinin sonlanmasına neden olan tartışmaların başında gelen Af Teklifi konusunda, MHP seçmeni Genel Başkan Bahçeli ve parti yönetiminden farklı düşünüyor.
MHP seçmeninin yüzde 36’sı partisinin af teklifine destek verirken yüzde 48’i affa karşı olduğunu beyan ediyor. Araştırmaya katılan tüm parti seçmenlerinin toplamı içinde af yasası teklifine destek vermediğini, affa karşı olduğunu söyleyenlerin payı ise yüzde 59!
İş Bankası hisselerinin Hazine’ye devrine karşı olduğunu ve yanlış bulduğunu ifade edenler yüzde 60 olurken, Rahip Brunson krizi ve mahkemenin tahliye kararının toplumdaki yansımaları ilginç sonuçlar sergiliyor.
Brunson’un, ‘ABD baskısıyla yargının kararını değiştirmek zorunda kalması sonrasında serbest bırakıldığını ve bunun yargının itibarını zedelediğini’ düşünenlerin oranı yüzde 64.4 olurken, yüzde 21.7’lik kesim “ABD ile ilişkilerin düzelmesi ve doların düşmesi için Brunson suçlu bile olsa serbest bırakılmalıydı” diyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 12.7’lik bir kesimi ise Rahip Brunson’un baştan itibaren suçsuz olduğunu, mahkemenin tahliye kararı vererek yanlışı düzelttiğini düşünüyor. Brunson’un yargı üzerindeki ABD baskısıyla serbest bırakıldığını ve yargının bu kararla itibar kaybettiğini düşünen yüzde 64.4’lük kesimin yüzde 42’si AKP’li, yüzde 83’ü CHP’li, yüzde 73’ü MHP’li, yüzde 73’ü İYİ Partili ve yüzde 71’i de HDP’lilerden oluşuyor.
Dolayısıyla Brunson’un tutuklanması, iki yıla yakın hapis yatması, gizli tanık ifadeleriyle yargılanması, ev hapsine çıkarılması ve nihayet tahliye edilmesi sürecinde, yargının siyasi baskı altında olduğu, siyasi telkinlerle karar verdiği eleştirilerini “Yargının bağımsız olduğu, mahkemelere siyasi müdahalenin söz konusu olamayacağı” şeklinde yanıtlayan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Adalet Bakanı ve AKP sözcülerinin açıklamalarının inandırıcı bulunmadığı anlaşılıyor.
Yargıya siyasi müdahale kanısının ve algısının, toplumda yaygın ve güçlü biçimde kabul gördüğü bu sonuçlarla somutlaşıyor.
Nitekim ‘Adalet ve Yargıya Güven’ ile ilgili soruları yanıtlayanların yüzde 60’ı Brunson olayının yargıya olan güveni ve yargının saygınlığını olumsuz etkilediğini söylerken, yüzde 57’si ise “yargıya ve kararlarına güvenmediği” görüşünü ifade ediyor.
MetroPOLL Araştırması’nın sonuçları, muhalefet partilerinin kendi seçmenleri ve tabanları tarafından bile mücadelede yetersiz bulunduğu, özellikle ekonomi başta olmak üzere pek çok konuda Erdoğan’ı silkelemeleri mümkün iken bunu yapacak, inandırıcı, güven verici politikaları ve stratejileri ortaya koyamadıklarını gösteriyor.
Kararsızların, sandığa gitmeyeceğini söyleyen protest seçmenlerin ve parti tercihini farklı kaygılarla söylemekten kaçınanların toplamının yüzde 16.1’i bulması, yerel seçimlerde önemli bir seçmen kitlesinin ikna edilmesi gereğini açığa çıkartıyor.
Bu kitlenin mobilize edilerek sandığa tercihini yansıtması için, önümüzdeki dört buçuk ayın muhalefet partileri başta olmak üzere tüm partiler açısından kritik önemde olduğu görülüyor. Başkan adayı tercihleri yanında, yerel projeler ve vaatlerin bu açıdan belirleyici olacağı anlaşılıyor.
Kaynak: Ahval