Le Monde gazetesi, AKP iktidarının davetlisi olarak Türkiye’ye gelen ve yaptığı ziyaretlerle büyük eleştiri toplayan AİHM Başkanı Robert Spano gündeme getirdi.
İstanbul temsilcisi Marie Jégo tarafından kaleme alınan ve «Savuşturma ve dalkavukluk arasında, Avrupa Yargıcı Robert Spano İstanbul’da» başlığıyla 9 Eylül 2020 tarihinde yayınlanan makalede Spano’nun Türkiye ziyareti aktarıldı.
Yazıda, Spano’nun fahri doktora almasının STK’lar tarafından hükümete destek olarak algılandığı ve ağızlarda acı bir tat bıraktığı; Spano’nun insan hakları kuruluşlarıyla, düşünce suçlularının aileleriyle ve muhaliflerle görüşmemesinin sosyal medyada öfkeye neden olduğu ve #SpanoResign hashtag’inin açıldığı, Can Dündar’ın « 30 yıllık itibarı 3 günde yerle bir eden adam » şeklinde bir tweet attığı belirtildi.
Yazının devamında, Türkiye’nin 3.000’i aşkın ihlal kararıyla AİHM’in gediklisi olduğu, bilhassa 15 Temmuz’dan sora durumun daha da vahim bir hal aldığı, yargının bağımsızlığını yitirdiği ve keyfi kararlara imza attığı, işkencenin tekrar yaygınlaştığı, bunun CPT tarafından kayda geçirildiği kaydedilmektedir.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ’NDEKİ KONUŞMASINDA SUYA SABUNA DOKUNMADI
Yazıda, Spano’nun, öğrencilerin ve basın mensuplarının alınmadığı İstanbul Üniversitesindeki konuşmasında suya sabuna dokunmadığı, ortaokul vatandaşlık derslerinden aşina olduğumuz beylik cümleler kurduğu ve KHK’larla atılan 6 000 akademisyenden tek bir söz dahi etmediği vurgulandı.
Bu hususun ziyaretten önce Mehmet Altan tarafından haklı olarak eleştirildiği, “benim dosyam Mahkemenin önüne geldiğinde Spano davalı taraftan ödül almış biri olarak konuya bakacaktır. Avrupa’nın bunun idrakine varmasını bekliyorum” dediği ifade edildi. Mehmet Altan’ın 2 yıl hapis kaldıktan sonra beraat ettiği fakat üniversiteye geri dönemediği belirtildi.
Le Monde’daki yazıda, 15 Temmuz sonrasında 55 000 kişinin tutuklandığı, aralarında
4 000 hakim ve savcının da bulunduğu 160.000 memurun işine son verildiğine dikkat çekildi. Ahmet Altan, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş‘ın maruz kaldığı hukuk ihlallerinden bahsedildi.
Türkiye’de hapishanelerinin 1984 romanında tasvir edildiği şekliyle düşünce suçlularıyla dolu olduğu, Cumhurbaşkanına hakaretten 100.000 kişinin kovuşturmaya maruz kaldığı kaydedildi.
Yazıda, Spano’nun Erdoğan tarafından kabul edildiği 45 dakikalık sürede bu ihlalleri dile getirip getirmediğinin, görüşme tutanakları açıklanmadığından bilinemediğini, RSF temsilcisi Erol Önderoğlu’nun Spano’nun bunları anlattığına inanmak istediği belirtildi.
YARGIÇ SAADET YÜKSEL’İN MERAKLI BAKIŞLARI ALTINDA, DALKAVUKÇA, “BU ÖDÜLÜ AKADEMİK ÖZGÜRLÜK ADINA” ADLIĞINI SÖYLEDİ
Yazıda, İstanbul Üniversitesinde Spano’nun ‘yakın arkadaşı’ Yargıç Saadet Yüksel’in meraklı bakışları altında, dalkavukça, “bu ödülü akademik özgürlük adına” aldığını söylediği belirtilmektedir. Spano’nun Yüksel’e ziyaretteki rolünden dolayı şükranlarını sunduğu, becerikli Yargıç Yüksel’in « güzel » bir ziyaret programı hazırladığı, kardeşi AKP 23. dönem milletvekili Cüneyt Yüksel’e birlikte birlikte Mardin’de misafirlerini ağırladıkları kaydedildi.
